Sürüngenler, omurgalıların soğukkanlı, yumurtlayarak çoğalan, büyük bir sınıftır. Basitçe yılanlar, kertenkeleler, kaplumbağalar, timsahlar ve tuataralardan oluşur.
Kertenkeleler veya kelerler (Lacertilia), çoğu okyanus ada zincirinin yanı sıra Antarktika hariç tüm kıtalarda yaşayan 6.000'den fazla türü olan, yaygın bir pullu sürüngen grubudur. Grup, yılanları ve Amphisbaenia'yı kapsamadığı için parafiletiktir; bazı kelerler, bu iki dışlanan grupla diğer kelerlerden daha yakından ilişkilidir. Kelerlerin boyutları, birkaç santimetre uzunluğundaki bukalemun ve gekolardan 3 metre uzunluğundaki Komodo ejderine kadar değişir.
Vişnu, Vaişnavizm'de Mutlak Varlık, Nihai Benlik; Yüce Tanrı. Vişnu veya Yüce Tanrı'nın en yüce varoluşsal konumu Hindu kutsal metinlerinden Yajurveda, Rigveda ve Bhagavad Gita'da bildirilir.
Ejderha, yarasa kanatlı, dikenli kuyruklu, derisi pullu, ağzından ateş saçan dev kertenkele ya da yılan biçimindeki efsanevi canavardır. Tarih öncesinin ejderhayı andıran dev sürüngenleri hakkında hiç bilgi yokken bile bu yaratıkların varlığına inanılırdı. Yunancadaki δράκων (drákōn) sözcüğü başlangıçta her türlü büyük yılan için kullanılırdı.
Mermer alabalık, Salmonidae familyasına ait olan bir alabalık alt türü. Slovenya'nın Isonzo ırmağı'nda ve Güney ve Orta Avrupa'nın diğer Adriyatik Denizi'ne akan ırmaklarında bulunur.
Soy tükenmesi, biyolojide ve ekolojide, bir türün veya cinsin varlığının sona ermesi, biyosferin küçülmesidir. Soy tükenmesi durumu doğal evrim sürecinin bir parçasıdır. Türler değiştikçe bazen yaşadıkları çevrelere daha iyi uyarlanmış ve aynı zamanda çevre tarafından değişikliğe uğratılmışlardır. Bu türler varlıklarını sürdürürken, çevreye uyum sağlayamayanlar ise var olma savaşında yenik düşüp yeryüzünden silinmişlerdir.
İrokua Dilleri, aslen Kuzey Amerika'nın doğusunda yerleşmiş, İrokua birlikleri ve diğer halkların üyeleri tarafından konuşulan, akraba dillerdir.
Varanus komodoensis veya Komodo ejderi, Varanus cinsine bağlı bir sürüngen türüdür. Endonezya'nın Komodo, Rinca, Flores ve Gili Motang adalarına özgüdür. Maksimum 3 metre (10 ft) uzunluğa ulaşan ve yaklaşık 70 kilograma (150 lb) kadar çıkan mevcut en büyük kertenkele türüdür.
1965 yılında Endonezya'da başarısız askerî darbe teşebbüsü. Darbenin bastırılmasının ardından büyük çaplı (antikomünist) 1965-1966 Endonezya katliamları yapılmıştır.
Kılıç dişli kaplan, soyu tükenmiş kedigil cinsi. Smilodon ya da Kılıç Dişli Kaplan, nesli tükenmiş olan kılıç dişli kedilerden. Bu hayvanların nesli tükenmeden Amerika kıtasının ormanlık alanlarında yalnız dolaşan büyük cüsseli hayvanları avladığı bilinmekte. Bu hayvanların grup halinde avlandıklarına dair bir veriye rastlanmamıştır, Genellikle yalnız dolaşıp nadiren bir araya gelirlerdi. Smilodonların 20 cm boyundaki dişleri onu oldukça tehlikeli bir yırtıcı yapıyor. 300-400 kilo ağırlığa çıkabilen bu yırtıcılar saatte 50 kilometre hızla koşabiliyordu. 12 bin yıl önce Buzul Çağının sona ermesiyle ve en çok avladıkları hayvan olan Amerika bizonlarının ormanlık alanlardan çıkıp açık arazide dolaşmaya başlamalarından ötürü nesillerinin tükendiği bilinmekte.
Skunk Fu bir flaş çizgi dizisi, IFTA ödüllü antropomorfik hayvanların savaş sanatları kullanarak masalın yeri vadinin korunması konulu çocukların televizyon dizisidir. Şov kronolijisi genç Skunk'ın, Kung Fu ustası Panda'nın eğitimiyle, Tavşan, Tilki, Kaplumbağa ve diğerlerinin desteğiyle, doğrudan ya da istemeden de Skunk'ın büyümesine yardımcı olma maceralarıdır.
Partenogenez ya da döllenmesiz üreme, gerek bitkilerde gerek hayvanlarda döllenmemiş bir dişi gametin gelişip yeni bir birey oluşturmasıdır. Partenogenezde döllenme yoktur, dolayısıyla bir eşeysiz üreme türüdür.
Kuaterner döneminde Pleistosen'den Holosene geçiş sırasında özellikle megafaunal türlerde birçok yok oluş olayı görülmüştür. Ancak, yok olma dalgası Pleistosen'in sonunda durmamış özellikle izole adalarda Holosen yok olmaları olarak devam etmiştir. Paleontologlar tarafından ortaya atılan hipotezlere göre yok olma olaylarının başlıca nedenleri olarak Orta-Geç Pleistosen ve Holosen sırasında dünyanın birçok bölgesine yapılan göçler, doğal iklim değişiklikleri ve insanlar tarafından yapılan avcılık faaliyetleri gösterilmektedir. Avcılığın diğer bir varyantı ise ikinci dereceden avlanmadır ve insan olmayan avcılardan kaynaklanan üstün rekabetten dolaylı gerçekleşen yok olmalar üzerine odaklanılmaktadır. Hastalıkların yayılması da olası bir neden olarak ele alınmaktadır.
Hayvan zehri ya da venom, bir hayvanın bir diğerine zarar vermek için ürettiği bir veya daha fazla toksin içeren bir salgıdır. Venom, hem avcılarda hem de avlarda, hem omurgalılarda hem de omurgasızlarda olmak üzere çeşitli hayvanlar arasında ortaya çıkmıştır.
Fil kuşu, Kuvaterner döneminde Madagaskar'da yaşamış bir nesli tükenmiş uçamayan kuş familyasıdır. Aepyornithidae familyasının üyeleri olan bu kuşlar modern araştırmalara göre 3 cinse ayrıldılar. Bu kuşların neslinin MS 1000–1200 civarında tükendiği düşünülüyor.
Komodo Endonezya Cumhuriyeti'ni oluşturan 17.508 adadan biridir. Ada, adını adadan alan, dünyadaki en büyük kertenkele olan Komodo ejderinin yaşam alanı olarak özellikle dikkat çekicidir. Komodo Adası, 390 kilometrekarelik bir yüz ölçüme sahiptir.
Reptiliomorpha, amniyotları ve amniyotlarla yaşayan amfibilerden daha yakın bir ortak atayı paylaşan dört üyelileri içeren bir gruptur. Vallin ve Laurin (2004) tarafından Homo sapiens'i içeren ancak Ascaphus truei'yi içermeyen en kapsamlı grup olarak tanımlanmıştır.
Sauropsida, büyük ölçüde Reptilia sınıfına eşdeğer olan bir amniyot grubudur. Sauropsida, memelileri içeren amniyotların kladı olan Synapsida'nın kardeş taksonudur. Erken sinapsidler tarihsel olarak "memeli benzeri sürüngenler" olarak anılsa da, tüm sinapsidler, herhangi bir modern sürüngenden çok memelilerle daha yakından ilişkilidir. Sauropsidler ise memelilerden çok modern sürüngenlerle daha yakından ilişkili tüm amniyotları içerir. Buna, Linnaean taksonomisinde başlangıçta ayrı bir sınıf olarak adlandırılmasına rağmen, şu anda arkosauriyen sürüngenlerinin bir alt grubu olarak tanınan Aves (kuşlar) dahildir.
Yunanistan'da resmi dil nüfusun %99'u tarafından konuşulan Yunancadır. Ayrıca bazı resmi olmayan azınlık dilleri ve bazı Yunan lehçeleri de konuşulmaktadır. Yunanlar tarafından en yaygın olarak öğrenilen yabancı diller İngilizce, Almanca, Fransızca ve İtalyanca'dır.
Pachycrocuta brevirostris, Geç Miyosen ila Orta Pleyistosen dönemleri arasında yaşayan bir Eski Dünya etçiliydi. Dev sırtlanın yaklaşık 500.000 yıl önce neslinin tükendiği düşünülüyor. Dev sırtlanın kalıntıları Afrika, Avrupa ve Asya'dan Çin'e kadar dağılmış haldeydi.