İçeriğe atla

Mega bindirmeli deprem

Mega bindirmeli depremler, bir tektonik plakanın diğerinin altına doğru zorlandığı yakınsak plaka sınırlarında meydana gelir. Depremler, iki plaka arasındaki teması oluşturan bindirme fayı boyunca yaşanan kaymadan ötürü kaynaklanır. Bu levhalar arası depremler, 9.0'ı geçebilen moment büyüklükleri (Mw) ile gezegenin en güçlü depremleridir.[1][2] 1900'den bu yana, büyüklüğü 9.0 veya daha büyük olan tüm depremler, mega bindirmeli depremlerdir.[3]

Mega bindirme depremlerinden sorumlu olan bindirme fayları genellikle okyanus çukurluklarının dibinde yer alır; bu gibi durumlarda, depremler deniz tabanını geniş bir alanda aniden yerinden oynatabilmektedir. Bunun sonucu olarak, mega bindirme depremleri genellikle depremlerin kendisinden çok daha yıkıcı olan tsunamiler üretir. Teletsunamiler, orijinal depremden uzaktaki bölgeleri harap etmek için okyanus havzalarını geçebilir.

Terminoloji ve mekanizma

Bir batma bölgesinin diyagramı. Mega bindirme fayı, alt levha ile temas halinde olduğu, dalan levhanın tepesinde yer alır.

Mega bindirme terimi, tipik olarak Sumatra ve Cava'da bulunan Sunda mega bindirme zonu gibi bir yitim zonu boyunca plaka arayüzünde oluşan son derece büyük bir bindirme fayı anlamına gelir.[4][5] Bununla birlikte, terim bazen kıta çarpışma bölgelerindeki büyük bindirme fayları için de kullanılır, örneğin Himalaya mega bindirmesi.[6] Bir mega bindirme fayı 1.000 kilometre (620 mi) uzunluğunda olabilir[7]

Normal ve ters fayların enine kesit gösterimi

Bindirme fayı, fayın üstündeki kayanın fayın altındaki kayaya göre yukarı doğru yer değiştirdiği bir tür ters faydır . Bu, ters fayları, fayın üzerindeki kayanın aşağı doğru yer değiştirdiği normal faylardan veya fayın bir tarafındaki kayanın diğer tarafa göre yatay olarak yer değiştirdiği doğrultu atımlı faylardan ayırır. Bindirme fayları diğer ters faylardan ayrılır çünkü nispeten sığ bir açıyla, tipik olarak 45°'den daha az eğimlidirler[8] ve büyük yer değiştirmeler gösterirler.[9][10] Bu etkiyle, fayın üstündeki kayalar, fayın altındaki kayaların üzerine itilmiştir. Bindirme fayları, yer kabuğunun tektonik kuvvetler tarafından sıkıştırıldığı alanların karakteristiğidir.[5]

Mega bindirme fayları, iki tektonik plakanın çarpıştığı yerde meydana gelir. Levhalardan biri okyanusal litosferden oluştuğunda, üstün levha olarak adlandırılan diğer levhanın altına dalar ve bir katman olarak Dünya'nın mantosuna batar. Çarpışan levhalar arasındaki bu temas, üstteki levhanın kayasının alçalan levhanın kayasına göre yukarı doğru yer değiştirdiği mega bindirme fayıdır.[5] Mega bindirme fayı boyunca yaşanan sürtünme plakaları birbirine kilitleyebilir ve bu neticeyle yitim kuvvetleri daha sonra iki plakada gerinim oluşturmaya başlar. Fay kırıldığında, birikmiş gerinim enerjisini serbest bırakmak için levhaların aniden birbirinin yanından geçmesine izin vererek, bir mega bindirme depremi meydana gelir.[7]

Kaydedilen en büyük mega bindirme depremi, Nazca Plakasının Güney Amerika Plakasının altına daldığı Peru-Şili çukuru boyunca Şili kıyılarında ortalanmış, tahmini büyüklüğü 9.4-9.6 olan 1960 Valdivia depremiydi.[11] Bu mega bindirme bölgesi düzenli olarak son derece büyük depremler üretmiştir. Son 20 yıl içindeki en büyük mega bindirme olayı, 9.1 büyüklüğündeki Tōhoku depremiydi .[12]

Benzer büyüklükteki diğer depremlerle karşılaştırıldığında, mega bindirmeli depremler daha uzun süreye ve daha yavaş kırılma hızlarına sahiptir. En büyük mega bindirme depremleri, fay kırılmasının engellenmeden büyük mesafelere yayılmasına izin verebilecek kalın sedimanlı yitim zonlarında meydana gelir.[5]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Meier (22 Eylül 2017). "The hidden simplicity of subduction megathrust earthquakes". Science. 357 (6357): 1277-1281. doi:10.1126/science.aan5643. PMID 28935803. 
  2. ^ "Questions and Answers on Megathrust Earthquakes". Natural Resources Canada. Government of Canada. 19 Ekim 2018. 13 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2020. 
  3. ^ "The seismicity data base for the Global Seismic Hazard Assessment Program", Annali di Geofisica, 36 (3–4), June–July 1993, ss. 133-151, 28 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 28 Şubat 2023 , pp. 140, 142 et seq.
  4. ^ Park (2005). "Performance Review of the Global Seismographic Network for the Sumatra-Andaman Megathrust Earthquake". Seismological Research Letters. 76 (3): 331-343. doi:10.1785/gssrl.76.3.331. ISSN 0895-0695. 
  5. ^ a b c d "Subduction zone megathrust earthquakes". pubs.geoscienceworld.org. 6 Temmuz 2018. 10 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2023. 
  6. ^ Elliott (February 2016). "Himalayan megathrust geometry and relation to topography revealed by the Gorkha earthquake" (PDF). Nature Geoscience. 9 (2): 174-180. doi:10.1038/ngeo2623. 28 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 28 Şubat 2023. 
  7. ^ a b "Cascadia Subduction Zone". Pacific Northwest Seismic Network (İngilizce). 5 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2023. 
  8. ^ "Earthquake Glossary – dip slip". Earthquake Hazards Program. U.S. Geological Survey. 15 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  9. ^ Structural geology. Second. Cambridge, United Kingdom: Cambridge University Press. 2016. ss. 485, 488, 491. ISBN 9781107057647. 
  10. ^ "Tsunami Terminology". The National Tsunami Hazard Mitigation Program History, 1995–2005. Pacific Marine Environmental Laboratory. 25 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  11. ^ Ojeda (1 Mayıs 2020). "The 21 May 1960 Mw 8.1 Concepción Earthquake: A Deep Megathrust Foreshock That Started the 1960 Central-South Chilean Seismic Sequence". Seismological Research Letters. 91 (3): 1617-1627. doi:10.1785/0220190143. 
  12. ^ "M 9.1 - 2011 Great Tohoku Earthquake, Japan". Earthquake Hazards Program. United States Geological Survey. 7 Kasım 2016. 28 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Deprem</span> yer kabuğunda beklenmedik anda ortaya çıkan enerji atımı

Deprem, yer sarsıntısı, seizma veya zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen, meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Depremler sismograf ile ölçülür. Bu olayları inceleyen bilim dalına da sismoloji denir. Depremin büyüklüğü Moment magnitüd ölçeği ile belirlenir. Bu ölçeğe göre 3 ve altı büyüklükteki depremler genelde hissedilmezken 7 ve üstü büyüklükteki depremler yıkıcı olabilir. Sarsıntının şiddeti Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. Depremin meydana geldiği noktanın derinliği de yıkım kuvveti üzerinde etkilidir, bu sebepten yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen depremler daha çok hasara neden olmaktadır.

Richter ölçeği ya da yerel magnitüd ölçeği, sismolojide kullanılan, dünya genelinde meydana gelen depremlerin aletsel büyüklüklerini ve sarsıntı oranını belirleyen ve sınıflara ayıran uluslararası ölçüm birimidir. Günümüzde, özellikle büyük ölçekli depremlerde, moment magnitüd ölçeği, Richter'in (Rihter) yerini almıştır.

<span class="mw-page-title-main">1906 San Francisco depremi</span> 18 Nisan 1906 Çarşamba günü yerel saate göre sabaha karşı 5:12de vuran yüksek şiddetli deprem

1906 San Francisco depremi San Francisco, CA ve Kuzey Kaliforniya'yı 18 Nisan 1906 Çarşamba günü yerel saate göre sabaha karşı 5.12'de vuran yüksek şiddetli depremdir. Depremin büyüklüğü genel olarak 7,9 Mw kabul edilir. Buna karşın depremin büyüklüğü en az 7,7 Mw en fazla 8,25 Mw olarak ileri sürülmüştür. Esas sarsıntı merkezi şehrin 2 mil (3 km) uzağında, denizdeki Mussel Kayalıkları'dır. Bölge; San Andreas Fay Hattı'ndan kaynaklanan bu depremle kuzey-güney doğrultusunda 296 mil (477 km) ikiye ayrılmıştır. Sarsıntı Oregon'dan Los Angeles'a; hatta denizden oldukça uzak olan Nevada'nın merkezine kadar geniş bir alanda hissedilmiştir. Deprem ve sonucunda oluşan büyük yangın, Amerika Birleşik Devletleri tarihinde meydana gelen en kötü doğal afet olarak kabul edilir. Deprem ve bunun sonucunda oluşan yangın sebebiyle ölenlerin sayısının 3.000'den fazla olduğu tahmin edilmiştir. Bu rakam Kaliforniya tarihinde bir doğal afetten dolayı ölen en fazla kişi sayısıdır. Depremin ekonomik etkileri, yakın geçmişte meydana gelen Katrina Kasırgası ile benzerlik göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yitim zonu</span> jeolojik bir süreçt

Yitim zonu, bir plakanın diğerinin altında hareket ettiği ve mantoda yüksek yerçekimi potansiyel enerjisi nedeniyle batmaya zorlandığı tektonik plakaların konverjan sınırlarında gerçekleşen jeolojik bir süreçtir. Bu işlemin gerçekleştiği bölgeler, batma bölgeleri olarak bilinir. Yitim oranları tipik olarak yılda santimetre cinsinden ölçülür, ortalama konverjan oranı çoğu plaka sınırı boyunca yılda yaklaşık iki ila sekiz santimetredir.

Sunda Çukuru ya da ilk zamanlar bilinen adıyla Cava Çukuru, Sumatra yakınlarındaki Hint Okyanusu'nda bulunan bir okyanus çukurudur. 3 bin 200 km uzunluğundadır. Maksimum derinliği 7 bin 725 metre olup Hint Okyanusu'nun en derin yerinde yer almaktadır. Çukur, Küçük Sunda Adaları'ndan Cava'yı geçerek Sumatra'nın güney kıyılarında Andaman Adaları'na kadar uzanmakta ve Hint-Avustralya levhası ile Avrasya levhası arasındaki sınırı oluşturmaktadır.

2011 Fergana Vadisi depremi, 19 Temmuz 2011 tarihinde yerel saat ile sabaha karşı 01.35'te 6.1 büyüklüğünde meydana gelen Fergana Vadisi merkezli depremdir.

<span class="mw-page-title-main">262 Güneybatı Anadolu depremi</span>

262 Güneybatı Anadolu depremi Anadolu'nun batı ve güney kıyılarında yer alan şehirleri Roma'nın Efes kenti ile beraber 262 yılında veya muhtemelen 261. yılında harap etmiştir. Bu depremin merkez üssü büyük olasılıkla güney Ege Denizi'ndeydi. Dönemin raporları, muhtemelen bir tsunami nedeniyle birçok şehrin denizden gelen suyun altında kaldığını belirtmektedir.

<span class="mw-page-title-main">1481 Rodos depremi</span>

1481 Rodos depremi, 3 Mayıs sabah saat 03.00'te meydana gelmiştir. Yerel sellere neden olan küçük bir tsunamiyi tetikledi. Yaklaşık 30.000 can kaybı oldu. Bu deprem, 15 Mart 1481'de başlayıp Ocak 1482'ye kadar devam eden Rodos'u etkileyen deprem serisindeki en büyük deprem olarak kayıtlara geçti.

1303 Girit depremi 8 Ağustos'ta şafak vakti meydana geldi. Mercalli yoğunluk ölçeğine göre tahmini büyüklüğü yaklaşık 8 ve şiddeti 9'du.Girit ve İskenderiye'de ciddi hasara ve can kaybına neden olan büyük bir tsunamiyi tetikledi.

<span class="mw-page-title-main">1810 Girit depremi</span>

1810 Girit depremi 16 Şubat saat 22:15'te meydana geldi. Kandiye'de büyük yıkıma neden oldu, Malta'dan kuzey Mısır'a bir miktar zarar verdi ve orta İtalya'dan Suriye'ye kadar hissedildi. Candia'dan (Kandiye) 2.000 ölüm bildirildi.

<span class="mw-page-title-main">2022 Fukuşima depremi</span>

2022 Fukuşima depremi 16 Mart 2022 tarihinde Japonya'nın doğusunda Fukuşima açıklarında yerel saatle 23.36 sularında 63.1 km derinlikte gerçekleşen 7.3 büyüklüğünde bir depremdir.

<span class="mw-page-title-main">1872 Amik depremi</span> 1872de Antakyada meydana gelen bir deprem

1872 Amik depremi veya 1872 Antakya depremi, 3 Nisan 1872 tarihinde merkez üssü Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Halep Vilayeti sınırları içindeki Amik Ovası'nda 7.2 Ms büyüklüğünde meydana gelen deprem. Deprem katalogları, yüzey dalgası büyüklüğünü 7.2 Ms  ve Mercalli şiddet ölçeği derecelendirmesi XI (Felaket) olarak yerleştirir. Deprem Amik Ovası boyunca yerleşim birimlerinde yıkıma yol açtı ve 1800'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Sismolojide, bir deprem yırtılması, yer kabuğundaki bir deprem sırasında meydana gelen kayma derecesidir. Depremler, toprak kaymaları, bir volkandaki magmanın hareketi, yeni bir fayın oluşumu veya en yaygın olarak mevcut bir fayın kaymasını içeren birçok nedenden dolayı meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">2002 Denali depremi</span>

2002 Denali depremi, 3 Kasım 22:12:41 UTC'de meydana geldi ve merkez üssü Denali Ulusal Parkı ve Koruma Bölgesi, Alaska, Amerika Birleşik Devletleri'nin 66 km DGD idi. 7.9 Mw büyüklüğündeki bu deprem, Amerika Birleşik Devletleri'nde 1965 Rat Adaları depreminden sonra 37 yılda kaydedilen en büyük depremdi. Şok, Alaska'nın iç kesimlerinde şimdiye kadar kaydedilen en güçlü şoktu. Uzak konum nedeniyle, ölüm olmadı ve yalnızca bir yaralanma oldu.

1952 Severo-Kurilsk depremi Kamçatka Yarımadası kıyılarını vurdu. 9.0'lık deprem, 5 Kasım 1952'de saat 04:58'de Severo-Kurilsk, Kuril Adaları, Sakhalin Oblastı, Rusya SFSR, SSCB'yi vuran büyük bir tsunamiyi tetikledi. Bu, Sahalin Oblastı ve Kamçatka Oblastı'ndaki birçok yerleşim yerinin yıkılmasına yol açarken, asıl etki Severo-Kurilsk kasabasını vurdu.

<span class="mw-page-title-main">1856 Girit depremi</span> Ege Denizinde yaşanan bir deprem

1856 Kandiye depremi veya Rodos depremi olarak da bilinen 1856 Girit depremi, 12 Ekim sabahında yerel saatle 02.45'te meydana gelen bir depremdir. Mercalli şiddet ölçeğinde merkez üssünde XI(Aşırı) veya XII(afetsel) seviyesine ulaşan bu son derece yıkıcı deprem, Helen yayı adı verilen bir tektonik alan üzerinde meydana gelmiş olup yaklaşık 61 ile 100 kilometre derinliğinde Richter ölçeğinde tahmini olarak 7,7 Mw  ile 8,3 Mw  büyüklüğündeydi.

<span class="mw-page-title-main">Plaka içi deprem</span> plaka içinde oluşan deprem

Plaka içi deprem terimi, bir tektonik plakanın iç kısımlarında meydana gelen çeşitli depremleri ifade eder; bu, tektonik bir plakanın sınırında meydana gelen bir levhalar arası depremin tersidir. Plaka içi depremler, özellikle mikro plakalarda meydana geldiğinde genellikle "katman içi depremler" olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">1707 Hōei depremi</span>

1707 Hōei depremi,, 28 Ekim 1707 tarihinde merkez üssü Japonya'nın güneydoğusu olan 8.7 Mw büyüklüğünde meydana gelen deprem. Sarsıntı, 2011 Tōhoku depremi ve tsunamisine kadar Japonya tarihinin en büyük depremi olarak kayıtlara geçti. Güneybatı Honşū, Shikoku ve güneydoğu Kyūshū'da orta ve şiddetli hasara neden oldu. Deprem ve bunun sonucunda oluşan yıkıcı tsunami sonucu 5.000'den fazla kişi hayatını kaybetti ve on binlerce ev yıkıldı. Tahmini büyüklüğü 8,6 Ml veya 8,7 Mw olan bu deprem, Nankai mega bindirmesinin tüm bölümlerinin aynı anda kırılmasına neden oldu. Ayrıca, Fuji Dağı'nın 49 gün sonra son patlamasını tetikledi. Deprem adını, Japonya'da Mart 1704'ten Nisan 1711'e kadar olan yılları kapsayan dönemi adlandırmak için kullanılan Hōei (宝永)'den almaktadır.

Bu, farklı deprem türlerini gösteren bir listedir.

Denizaltı veya su altı depremi, bir su kütlesinin içinde, özellikle de okyanusun dibinde meydana gelen bir depremdir. Tsunamilerin başlıca nedeni bu tarz depremlerdir. Büyüklük, moment büyüklüğü ölçeği kullanılarak bilimsel olarak ölçülebilir ve şiddeti, Mercalli şiddet ölçeği kullanılarak belirlenebilir.