Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın insan yaşamıştır.
Bağdat, Irak'ın başkenti ve en büyük kentidir.
Beylerbeyi Sarayı, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulunan yazlık bir Osmanlı sarayıydı. Günümüzde müze olarak kullanılan Beylerbeyi Sarayı, kendisine bağlı çeşitli yapı ve diğer unsurlardan oluşan bir kompleksin parçasıdır. Adını, bulunduğu Beylerbeyi semtinden alır. Osmanlı Padişahı Abdülaziz'in talimatıyla, 1863-1865 yıllarında, Sarkis Balyan'ın mimarlığında inşa edilmiştir.
Seul veya resmî adıyla Özel Seul Şehri, Güney Kore'nin başkenti ve en büyük şehridir. Dünyanın en kalabalık 13. şehri Seul'un şehir merkezinin nüfusu 10 milyonun üstündedir (2009). Dünyanın ikinci büyük metropolitan alanı olan Seul Ulusal Başkent Bölgesi, İncheon ve Gyeonggi'nin büyük bir kısmını kapsar ve 24,5 milyon nüfusu vardır. Güney Kore'nin nüfusunun yaklaşık yarısı bu bölgede yaşar.
Tekfur Sarayı veya Porfiroğenitus Sarayı, bütün Dünya'da geç Bizans mimarisinin nispeten bozulmamış örneklerinden biridir. İstanbul'da Fatih ilçesi sınırları içerisinde, Edirnekapı semtinde bulunmaktadır.
Yıldız Sarayı, ilk kez Sultan III. Selim'in (1789-1807) annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmış, özellikle Osmanlı padişahı II. Abdülhamit (1876-1909) döneminde Osmanlı Devleti'nin ana sarayı olarak kullanılmış olan saray. Günümüzde Beşiktaş ilçesinde yer alır. Dolmabahçe Sarayı gibi tek bir yapı halinde değil, Marmara Denizi sahilinden başlayarak kuzeybatıya doğru yükselip sırt çizgisine kadar tüm yamacı kaplayan bir bahçe ve koruluk içine yerleşmiş saraylar, köşkler, yönetim, koruma, servis yapıları ve parklar bütünüdür.
Tunca Sarayı, Hünkar Bahçesi Sarayı, Edirne Saray-ı Hümayunu gibi isimlerle de anılan Edirne Sarayı ; Edirne'nin Yeniimaret Mahallesi'nde Sarayiçi olarak adlandırılan bölgesinde, II. Murad'ın saltanatının son zamanlarında 1450 yılında Tunca Nehri'nin iki yakasında inşa edilmeye başlanmış ve esas karakterini II. Mehmed döneminde kazanmıştır. İstanbul'daki Topkapı Sarayı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük ikinci sarayıdır. Büyük meydanlar etrafında konumlanan değişik işlevli yapılarıyla Türk saray mimarisinin genel karakterini de yansıtan Edirne birçok yapıyı bünyesinde barındırmış ve oldukça geniş bir alana yayılmıştır.
Saray, hükümdarların veya dinî liderlerin ikâmet ettiği büyük ve gösterişli yapı. Günümüzde zaman zaman otel veya kamu hizmetinde kullanılan bazı büyük yapıları tanımlamakta da kullanılır.
Fontainebleau Sarayı, Fransız kraliyet saraylarının en büyüklerinden biri. Paris şehir merkezine yaklaşık 55 km uzaklıkta bulunan Fontainebleau şehrindedir. 1981 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir.
Ca' d'Oro Venedik, Büyük Kanal'daki en güzel saraylardan biri olarak kabul edilir. Sarayların en eskilerinden biri, duvarlarının yaldızlanması ve krom rengi kaplı olması dolayısıyla Ca' d'Oro olarak bilinir.
III. Abdurrahman, 912-929 yılları arasında Kurtuba Emiri 929-961 döneminde Kurtuba halifesi olarak Endülüs Emevi Devleti hükümdarı.
Saint James Sarayı, İngiltere Krallığı, İrlanda Krallığı ve Fransa Krallığı Kralı olan VIII. Henry tarafından yaptırılan, Londra Şehri'ndeki Westminster İlçesi'nde bulunan bir kraliyet saraydır. Saray İsa'nın On İki Havârisi'nden biri olan Küçük Yakup'a adanmıştır. 1531 ve1536 yılları arasında kırmızı taş tuğla ağırlıklı malzemeler kullanılarak inşâ edilmiştir, büyük çoğunluk ile inşâ edildiği dönemin o bölgedeki baskın mimarî akımı olan Tudor Mimarîsi ile inşa edilmiştir. Saray kraliyet vârisinin ikâmetgahı olarak da hizmet vermiştir.
Alâeddin Tepesi, Türkiye'nin Konya ili kent merkezinde, üzerinde Alâeddin Camii ve avlusunda sekiz Anadolu Selçuklu Sultanı'nın mezarı da dahil olmak üzere önemli tarihî yapılar bulunduran tepe.
Vuni, Kıbrıs'ta antik bir saray ve yerleşimdir. MÖ 500 yılı civarına tarihlenmektedir.
Eski Saray ya da Sarây-ı Atîk-i Âmire, İstanbul ili Fatih ilçesine bağlı Beyazıt mahallesinde Süleymaniye Camii ile Bayezid Camii arasında İstanbul Üniversitesi ana yerleşkesi içerisinde Osmanlı döneminde İstanbul'da inşa edilmiş ilk saray.
Bukoleon Sarayı ya da Latince Bucoleon Konstantinopolis'te Bizans sarayı.
Augustusburg ve Falkenlust Sarayları, Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya Eyaletindeki Brühl'de yer alan bir tarihi yapı kompleksidir. 1984 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir. Binalar, Schlosspark'ın geniş bahçeleri ve ağaçlarıyla birbirine bağlanır. Augustusburg Sarayı ve parkları Brühl Sarayı Konserleri için de bir mekandır. Max Ernst Müzesi yakınlarında yer alır.
Batonis Kalesi, anlamı, "batoni" (lord) kalesi, Doğu Gürcistan'ın Kaheti bölgesindeki başlıca şehirlerden Telavi'de yer alan, 17 ve 18. yüzyıllardan kalma mimari bir anıttır. Batonis Kalesi kompleksi, Kaheti krallarının kullandığı Farslaşmış sarayının ayakta kalan bölümlerini içermektedir. Arkeolojik ve etnografik sergiler, el yazmaları, nadir yayınlar ve askeri teçhizatın yanı sıra bir güzel sanatlar galerisinin de bulunduğu bir müze, kompleksin içinde yer almaktadır. 2007 yılında, kompleksteki birkaç yapı Gürcistan'ın Ulusal Öneme Sahip Taşınmaz Kültürel Anıtları listesine eklenmiştir. Kompleks, 2018 yılında kapsamlı bir şekilde yenilenmiştir.
İstanbul mimarisi, şehrin tüm semtlerinde silinmez bir iz bırakan birçok etkiyi yansıtan yapıların geniş bir karışımını tanımlar. Şehrin antik kısmı hala kısmen, şehri istiladan korumak için İmparator II. Theodosius tarafından 5. yüzyılda yaptırılan Konstantinopolis Surları ile çevrilidir. Kent içindeki mimari, Bizans, Ceneviz, Osmanlı ve modern Türkiye kaynaklarından gelen bina ve yapıları içermektedir. Kentin mimari açıdan önemli birçok varlığı vardır. İstanbul, uzun tarihi boyunca kültürel ve etnik bir eritme potası olarak ün kazanmıştır. Sonuç olarak şehirde gezilecek çok sayıda tarihi cami, kilise, sinagog, saray, kale, kule ve sarnıçlar bulunmaktadır.
Kurtubalı Lübna, Endülüslü entelektüel, matematikçi ve 10. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış, yazılarının kalitesi ve bilimlerdeki mükemmelliğiyle tanınan bir şairdi. Lübna, köle olarak doğdu ve Medinetü'z-Zehra Sarayında büyüdü. Daha sonra II. Hakem'in müstensih ekibinin bir parçası olarak sarayda kariyerine devam etti.