İçeriğe atla

Mecidiye (kruvazör)


Mecidiye (İstanbul, 1932)
Tarihçe
Osmanlı Deniz KuvvetleriOsmanlı İmparatorluğu
AdıMecidiye
Denize indirilişi 25 Temmuz 1903
Görevlendirme 19 Aralık 1903
Akıbet 3 Nisan 1915'te mayına çarptı ve battı
Genel karakteristik Mecidiye
Tipi Korumalı kruvazör
Deplasman 3,250 ton
Uzunluk 102,4 m (336 ft)
Genişlik 12,8 m (42 ft)
Çekiş 4,8 m (16 ft)
İtme gücü 2 VQE; 12,500 hp
Hız 18 knot
Silah donanımı 2 x 152 mm L/45 silah
2 x 120 mm L/45 silah
2 torpido tüpü, 457 mm
Tarihçe
Rusya Deniz KuvvetleriRusya İmparatorluğu
AdıPrut
Yard numarası Ropit Yard, Odessa
Satın alınışı 31 Mayıs 1915'te enkaz yeniden yüzdürüldü[1]
Görevlendirme 8 Haziran 1915
Akıbet Mayıs 1918'de Almanya tarafından ele geçirilerek Osmanlı İmparatorluğu'na geri verildi[1]
Genel karakteristik Prut
Tipi Korumalı kruvazör
Deplasman 3.250 ton
Uzunluk 102,4 m (336 ft)
Genişlik 12,8 m (42 ft)
Çekiş 4,8 m (16 ft)
İtme gücü 2 VQE; 12.500 hp
Hız 17,9 knot
Silah donanımı 6 x 130 mm silah
4 x 130 mm silah
4 x 75 mm AA silah[1]
Tarihçe
Osmanlı Deniz Kuvvetleri Türk Deniz KuvvetleriOsmanlı İmparatorluğu/Türkiye
AdıMecidiye
Satın alınışı 13 Mayıs 1918[1]
Hizmetten çıkışı 1947
Akıbet Harbiyeli eğitim gemisi olarak kullanıldı, 1952'de hurdaya çıktı

Mecidiye (Prut, Rusça: Прут, Ukraynaca: Прут), Osmanlı Devleti hükûmetinin 1900 yılındaki siparişi üzerine Abdülmecid adıyla Amerika Birleşik Devletleri'nin William Cramp & Sons firmasının Philadelphia Tersanesinde suya indirildikten sonra Osmanlı Donanması, Rusya İmparatorluk Deniz Kuvvetleri, Kızıl Donanma, Ukrayna Halk Cumhuriyeti Deniz Kuvvetleri ve Türk Deniz Kuvvetleri'nde görev yapan korumalı kruvazör.

25 Temmuz 1903 yılında denize indirilen gemi, 19 Aralık 1903 tarihinde Osmanlı Donanması'nda hizmete başladı. Balkan Savaşları esnasında İmroz ve Mondros deniz muharebeleri ve Şarköy Çıkarması da dahil olmak üzere tüm önemli deniz çatışmalarında yer aldı. I. Dünya Savaşı esnasında 3 Nisan 1915'te Odessa'da Vorokoskiy-Mayak'ın 15 deniz mili açığında bir Rus mayınına çarparak battı. 8 Haziran'da Ruslar tarafından yeniden yüzdürülen gemi 29 Ekim'de Rus Donanması'nda Prut adıyla hizmete girdi. Gemi Şubat Devrimi ve Brest-Litovsk Antlaşması sonrasında Rusya'nın savaştan çekilmesinin ardından 16 Mayıs 1918'de[] Sivastopol'de Alman güçlerinin eline geçti. 13 Mayıs 1918'de[] Osmanlı Donanması'na dönen gemi yeniden Mecidiye olarak adlandırılan gemi İstanbul'a çekildi. 31 Ekim 1918'de Kasımpaşa'ya alınan gemi deniz öğrencileri için eğitim gemisi oldu. 1925'e dek Gölcük Tersanesi'nde yenilenen Mecidiye, Mayıs 1927'de yeniden hizmete girdi, 1940'ta tekrar Gölcük'te eğitim gemisi yapıldı. 1952'de hizmetten çıkartılarak Kasımpaşa'ya çekildi ve 1952-56 yılları arasında söküldü.

Tasarım

Mecidiye dikler arasında 100,5 m, toplam 102,5 m uzunluğunda, 12,8 m genişlikteydi; su çekimi 4,8 metreydi. Deplasmanı standart yükte 3.485 emperyal ton (3.541 t) ve tam yükte 3.967 emperyal ton (4.031 t) seviyesindeydi. Mürettebatı 1901'de 22 subay ve 280 denizciden oluşuyordu; 1915'te mürettebatı 340 Türk ve 15 Almandan oluşmaktaydı; 1936'da ise 25 subay ve 285 denizciydi.[2]

Gemi gücünü her biri bir vida pervaneyi çeviren iki dikey dörtlü genleşmeli buhar motorundan alıyordu. Motorlar için buhar kömürle çalışan on altı adet Niclausse su borulu kazan tarafından sağlanıyordu; 1936'da bu kazanlar Babcox & Wilcox kazanlarla değiştirildi. Motorlar 12.500 nominal beygirgücü (9.300 kW) güç üretebiliyordu. Bu güç, gemiyi denemelerde 22 knot (41 km/sa; 25 mph), 1914'te 18 knot (33 km/sa; 21 mph), 1936'da ise 20 knot (37 km/sa; 23 mph) azami hıza ulaştırabiliyordu. Mecidiye 610 ton kömür taşıyabiliyordu.[2]

Gemi, 1901'de inşa edildiği haliyle iki 152 milimetre (6,0 in) L/45 seri ateşli toptan oluşan bir ana bataryaya sahipti. Ana batarya, sekiz adet 120 milimetre (4,7 in) L/45 toptan oluşan bir ikincil batarya ile destekleniyordu Torpido botlarına karşı yakın menzilli savunma altı adet 47 milimetre (1,9 in) ve altı 37 milimetre (1,5 in) top ile sağlanıyordu. Kruvazör ayrıca ikiş adet 457 mm (18,0 in) torpido tüpü ile donatılmıştı. 1918'de gemi iki adet 152 mm, iki adet 120 mm top ve iki adet 457 mm torpido tüpüne sahipti. 1927'de ise silahlar dört adet 130 mm top, dört adet 76 mm top ve iki adet 457 mm torpido tüpüydü.[2]

Geminin yapımı esnasında Osmanlıların denetim yetersizliğinden ötürü gemi stabilite problemlerine sahipti. Sürekli trim ayarı gerektiriyor ve manevra esnasında çok dikkatli olunması gerekiyordu. Ekim 1914'te Almanların yaptığı bir denetlemede kazanların yanlış monte edildiği görüldü. Kömür depolarının yeri değiştirilse de gemi hala dinamik açıdan sorunluydu ve nadiren denize açıldı.[3]

Tarih

1895-1896'da Hamidiye katliamları esnasında Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlarına ait mallar hasar görmüştü. ABD, bu hasarın tazmin edilmesi için Osmanlı hükûmetinden, devlet için görece küçük bir para olan 22.000 altın lira istemişti. II. Abdülhamid'in bu parayı ödemek istememesi üzerine Amerikalılar İstanbul'a donanmalarının bir kısmını gönderme tehdidinde bulunmuş, Sultan ise tazminat ödemek yerine ABD'den bir kruvazör sipariş etmişti. Kasım 1899'da William Cramp & Son tersanesi ile görüşüldü ve anlaşmaya varıldı. Nisan 1900'de Ahmet Paşa ABD'ye giderek pazarlıklara başladı. Osmanlı hükûmeti gemi fiyatının 585.000 altın liradan 300.000 altın liraya düşürülmesini, ayrıca Cramp'in Osmanlı borcunun 100.000 lirasını ödemesini talep etti. ABD hükûmeti bu teklifi reddetti ancak gemi sözleşmesinin imzalanması durumunda tazminat isteğinden vazgeçeceğini bildirdi. Bir ay sonra 355.000 liralık kontrat imzalandı.[3]

Mecidiye Mayıs 1909'da İstanbul'daki Birleşik Krallık donanma görevinin komutanı Amiral Sör Douglas Gamble'ın reform programının bir parçası olan eğitimlerde yer aldı. Bu eğitimde bayrak gemisi Mesudiye, Asar-ı Tevfik ve Mecidiye Büyükada ile Maltepe arasında konumlanmış, Peyk-i Şevket, Berk-i Satvet, Samsun ve Yarhisar ise Prens Adaları arasındaki geçişleri korumaktaydı. Draç, Musul, Kütahya, Alpagot, Hamidiye, Demirhisar ve Sivrihisar torpido botları Sivriada'dan yola çıkarak filoya katıldı ve daha büyük gemilere karşı torpido saldırısı eğitimi yaptılar. Birleşik Krallık temsilcileri, tatbikatı Tirimüjgan'dan gözlemliyordu. tatbikat her ne kadar gerçekçi olmasa da Osmanlı donanmasının yirmi yıldan beri yaptığı ilk donanma tatbikatıydı.[4]

Balkan Savaşları

7 Ekim 1912'de Turgut Reis ve Barbaros Hayreddin ön dretnotları, Hamidiye ve Mecidiye kruvazörleri ile Muâvenet-i Milliye ve Samsun sınıfı muhriplerden oluşan Osmanlı gücü Haydarpaşa'da demirliydi. 19 Ekim 1912'de Mecidiye ve diğer Osmanlı gemileri Bulgaristan, Varna yakınlarındaki kale ve diğer askeri hedefleri top ateşine tuttu. 21-31 Ekim 1912'de Mecidiye, Hamidiye, Yâdigâr-ı Millet ve Numûne-i Hamiyet'ten oluşan bir Osmanlı gücü Varna yakınlarında topçu pozisyonlarını bombaladılar, devriye görevlerinde bulundular ve Köstence'ye kadar bölgede keşif yaptılar. 3 Kasım'da kazan problemleri yaşayan gemi 21 Kasım'a dek Boğaziçi'de kaldı. 22 Kasım'da Varna'ya giderek, Varna Deniz Muharebesi esnasında torpido botların saldırısı ile hasar gören Hamidiye'nin yerini aldı.[5]

14 Aralık'ta Yunan zırhlı kruvazörü Georgios Averof'un İmroz'da karaya oturduğu istihbaratı üzerine Sultanhisar düşman muhriplerini İmroz ile Seddülbahir arasında bekleyen Mecidiye'nin üzerine çekmek üzere görevlendirildi. Sultanhisar'ı kovalayan iki Yunan muhribine atışa başlayan Mecidiye, peşlerinden gelen iki diğer muhrip ve destek olarak gönderilen üç muhriple daha çatışmaya girdi. Bir saatten uzun süren çatışmada iki taraf da ciddi hasar görmedi.[6]

İmroz Deniz Muharebesi

Mecidiye aynı zamanda iki önemli deniz savaşına katıldı. İlki 16 Aralık 1912'de Yunanistan'a karşı verilen İmroz Deniz Muharebesi, ikincisi ise 18 Ocak 1913 Mondros Deniz Muharebesi'dir. İmroz Deniz Muharebesi'nde 2. Muhrip Tümeni'nde görev yapan gemi, çatışmada hafif hasar aldı.[6] 26 Aralık'ta gemi Berk-i Satvet ve Yâdigâr-ı Millet, Muâvenet-i Milliye, Taşoz ve Basra'dan oluşan 1. Muhrip Tümeni'yle Çanakkale'den İmroz'a gitti. Rauf Bey (Orbay) komutasındaki bu güç Yunan muhripleri tuzağa düşürmeyi planlıyordu. İki Yunan muhribi gözlemlendi ancak yakalanamadı. Mecidiye ve Berk-i Satvet saat 09.55'te altı Yunan muhribiyle çatışmaya girdi ancak Yunan muhripleri hızla bölgeden çekildi. 10.40'ta Aspis muhribi görüldü, Yunan gemisi sahile kaçarken iki kruvazör takibe geçti. Atış pozisyonu alırken Mecidiye, Yunan denizaltısı Delfin'e fazla yaklaşınca denizaltının 800 metreden saldırısına uğradı. Torpido su yüzeyine çıkıp gemiyi ıskaladı. Bu saldırı savaş tarihinden bir denizaltı tarafından yapılan ilk motorlu torpido saldırısıydı. Mecidiye ve Berk-i Satvet 11.00'de Çanakkale'ye geri çağırıldı.[6]

İmroz Deniz Muharebesi'nin ardından ordu, İmroz'a yapılacak bir çıkartmanın başarılı olacağını düşünerek donanma koruması altında adaya bir piyade alayı çıkartma kararı aldı. Donanmanın itirazlarına rağmen karar uygulamaya kondu. Çıkartma kapsamında zırhlılar ve İkinci Muhrip Tümeni nakliye gemilerine eşlik edecek, Hamidiye, Mecidiye ve Berk-i Satvet kruvazörleri ise esas çıkartma esnasında kuvvetleri koruyacaktı.[6]

4 Ocak 1913'te piyade alayı hala Çanakkale'ye varmamıştı. Donanma ise bu esnada havanın kapalı olması ve görüş mesafesinin düşük olmasından faydalanarak bir harekât yapmaya karar verdi. Mecidiye, Hamidiye ve Berk-i Satvet Çanakkale'den 06.00'da demir aldı, peşinden Rauf Bey komutasında muhrip tümeni denize açıldı. Boğazdan çıkan güç, 07.30'da İmroz yakınında Yunan gücüyle karşılaştı ve 07.40'ta ateş açtı ancak isabet sağlayamadı. Ardından Osmanlı gücü ikiye ayrıldı; Mecidiye ve Berk-i Satvet İmroz'dan gelecek bir saldırıya karşı konumlanırken muhripler Tavşan Adası'na yol aldı. Saat 10.00'da zırhlılar da boğazdan çıkıp filonun geri kalanına katıldı. Saat 11.30'da filo, Boğaz ile arasına Yunan filosunun girebileceği bir konuma geldiği için rota değiştirdi. Kruvazörler düşman gemileri ararken zırhlılar ve muhripler Çanakkale'ye doğru döndü. Saat 11.50'de Yunan gemilerini gören Mecidiye ve diğer kruvazörler ateş açtı ancak 12.30'a dek isabet kaydedemedi. Yunan gücü formasyondan çıkarak güneye yol alınca kruvazörler de dönüşe geçtiler. Saat 15.30'da Çanakkale'ye vardıklarında piyadeler hala nakliye gemisine binmeye başlamamıştı; çıkartma iptal edildi.[7] 10 Ocak'ta üç kruvazör bir kez daha boğazdan çıktı ve Anadolu sahillerinden görülen Yunan Doxa muhribini kovaladı ve birkaç mermi attı; Doxa İmroz'a çekilirken kruvazörler boğaza döndü. Osmanlı ve Yunan gemileri arasındaki bu kovalamacalar savaş boyunca devam edecekti.[7]

Mondros Deniz Muharebesi

18 Ocak'ta filo komutanı Albay Ramiz tarafından planlanan bir saldırıda filonun Limanlı'ya ilerlemesi ve Yunan gemileriyle çatışmaya girmesi hedeflenmişti. Georgios Averof'un Ege'de bir akın için denize açılan Hamidiye'yi takip etmektense Yunan filosuyla bir arada olduğu düşünülüyordu. Mecidiye'nin de yer aldığı Osmanlı filosu 08.20'de Çanakkale'den açıldı. Yunan muhribi Leon, filoyu Boğaz çıkışında tespit ederek rotasını ana Yunan gücüne bildirdi. Tuğamiral Pavlos Kunduriotis komutasında Averof zırhlı kruvazörü, Spetsai, Hydra ve Psara ön dretnotları ve beş muhripten oluşan Yunan gücü Osmanlıları karşılamak üzere yola çıktı. Kuvvetler saat 10.55'te birbirini tespit etti, 11.55'te Barbaros Hayreddin'in 8.000 metreden atışlarıyla çatışma başladı. 12.00'de Yunanlar karşı ateşe başlayınca Albay Ramiz Mecidiye ve muhriplere geri çekilme emri vererek çatışmayı zırhlılarıyla sürdürdü. Saat 14.00'e dek süren muharebede Barbaros Hayreddin ve Mesudiye isabet alarak önemli hasar gördü, Mecidiye ise hasarsızdı.[8]

Şarköy Çıkarması

26 ve 28 Ocak 1913 tarihlerinde yapılan Şarköy Çıkarması harekâtında görev aldı.

I. Dünya Savaşı

Birinci Dünya Savaşı sırasında, Mecidiye Karadeniz'de faaliyet gösterdi.

Aralık 1914'te Hafız Hakkı Bey'i Trabzon'a 3. Ordu Kurmay Başkanlığına mesajları iletmek için götürdü.

3 Nisan 1915 tarihinde, Odessa limanının bombardımanı sırasında bir Rus mayınına 15 deniz mili (28 km; 17 mil) ile seyir halindeyken çarparak, Rus İmparatorluğu'nda Odessa yakınlarındaki Vorokoskiy-Mayak kıyılarında battı. 26 mürettebat hayatını kaybetti. Gemi 31 Mayıs 1915 tarihinde Ruslar tarafından tekrar yüzdürüldü 8 Haziran'da tamamen kurtarıldı. Odessa'da Ropit Tersanesinde tamir edilerek Rus Donanması'na katılmadan önce 29 Ekim 1915' te adı Prut olarak değiştirildi.

Gemi 1 Mayıs 1918 de Alman güçleri tarafından Sivastapol'da ele geçirilerek geri getirildi ve Osmanlı Donanması'nda tekrar Mecidiye ismi ile görev yapmaya başladı.

Türkiye Cumhuriyeti Donanması 1927–1947

1920 Sevr Antlaşması şartlarına göre Osmanlı savaş gemileri savaş tazminatı olarak, Birleşik Krallık ve Müttefiklere teslim edilecekti. Ancak Sevr Antlaşması Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonunda feshedildi ve yerini 1923 Lozan Antlaşması aldı. Antlaşma gereğince Mecidiye ve Osmanlı donanması da dahil olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'nde kaldı.

Gölcük Tersanesi'nde 1925 - 1927 yılları arasında yapılan onarımlardan sonra Mecidiye Türk Deniz Kuvvetleri'nde yerini almıştır. 1927-1940 yılları arası Donanmanın önemli gemilerinden biri olarak görev yaptı. Daha sonra Deniz Harp Okulu'nda eğitim gemisi oldu. 1 Mart 1947 ye dek bu görevini sürdürdükten sonra hizmetten alındı. 1952 de hurda olarak satıldı ve 1952-1956 yıllarında parçalandı.

Kaynakça

Özel
  1. ^ a b c d Gardiner (1985), p. 307.
  2. ^ a b c Langensiepen & Güleryüz 1995, s. 149.
  3. ^ a b Langensiepen & Güşeryüz, ss. 10-11.
  4. ^ Langensiepen & Güleryüz 1995, s. 14.
  5. ^ Langensiepen & Güleryüz, ss. 20-21.
  6. ^ a b c d Langensiepen & Güleryüz, ss. 21-22.
  7. ^ a b Langensiepen & Güleryüz, ss. 22-23.
  8. ^ Langensiepen & Güleryüz, ss. 23-24.
Genel
  • Langensiepen, Bernd; Güleryüz, Ahmet (1995). The Ottoman Steam Navy 1828–1923. Londra: Conway Maritime Press. ISBN 0-85177-610-8. 

Dış bağlantılar

Wikimedia Commons'ta Cruiser Mecidiye ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur

  • "British Pathe" film sirketi websitesinde Mecidiye krüvazörünün Odessa limani açıklarında 3 Nisan 1915'te batık filmi [1] 27 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

Yarhisar, Osmanlı Devleti'nde Donanma Cemiyeti tarafından 1907 yılında Fransa'dan satın alınan, Durandal sınıfı temel alınarak tasarlanmış dört Samsun sınıfı muhripten biridir. 1907'de Osmanlı donanmasına katılan muhrip, 1911-1912'de gerçekleşen Trablusgarp Savaşı'nda Osmanlı filosunun geri kalanı gibi İtalyanlarla aktif bir çatışmada yer almadı. 1912-1913'te Balkan Savaşları esnasında Varna Deniz Muharebesi, İmroz Deniz Muharebesi ve Mondros Deniz Muharebesi gibi tüm önemli çatışmalarda yer aldı, ayrıca devriye görevlerinde bulundu. I. Dünya Savaşı'nda özellikle Marmara Denizi'nde eskort ve önleme görevlerinde yer aldı. Marmara'ya giren Müttefik Devletler denizaltılarıyla birçok çatışmaya girdi. 3 Aralık 1915'te tarihinde Yalova açıklarında Birleşik Krallık'ın E11 denizaltısı tarafından torpidolanarak batırıldı. Bu olayda 7 subay ve 33 er öldü. Birleşik Krallık denizaltısı geminin kalan mürettebatını denizden alarak bir Osmanlı yelkenlisine teslim etti.

Samsun, Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1907 yılında Fransa'dan satın alınan dört "Durandal" sınıfı muhripten biridir. Gemi, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı esnasında Osmanlı donanmasında görev yaptı.

<i>Mesudiye</i> (zırhlı)

Mesudiye, Osmanlı donanması için 1871-1875 yılları arasında İngiltere'deki Thames Ironworks'te inşa edilmiş merkezî bataryalı zırhlı korvettir. İnşa edilmiş en büyük iki merkezî bataryalı zırhlı korvetten biriydi. Mesudiye'nin Hamidiye adında bir kardeş gemisi olması planlanmıştı; ancak bu gemi Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve HMS Superb adıyla görevlendirildi. Ana silahları merkezî zırhlı bir bataryada yer alan on iki 250 mm toptu.

<i>Asar-ı Tevfik</i>

Asar-ı Tevfik, 1860'larda inşa edilen ve sınıfının tek üyesi olan, Osmanlı donanmasının zırhlı bir savaş gemisiydi. Aslen Mısır Hidivliği tarafından İbrahimiye ismiyle sipariş edilen gemi, daha sonra Osmanlılar tarafından alındı. Kırım Savaşı'ndan sonra 1860'larda Osmanlı filosu için bir genişleme programının bir parçası olarak inşa edilen Asar-ı Tevfik, sekiz adet 220 mm toptan oluşan bir ana batarya ile donatılmış 4.600 metrik tonluk barbetli bir merkezî bataryalı zırhlıydı.

<span class="mw-page-title-main">İmroz Deniz Muharebesi (1912)</span>

İmroz Deniz Muharebesi ya da Elli (Seddülbahir) Deniz Muharebesi, Birinci Balkan Savaşı sırasında 16 Aralık 1912 tarihinde Seddülbahir Burnu ve İmroz adası açıklarında Osmanlı ve Yunan deniz güçleri arasında meydana gelmiştir. Osmanlı donanması bu harekât ile Çanakkale Boğazı çıkışındaki Yunan ablukasını kırmayı amaçlamaktaydı. Yunanların Pavlos Kunduriotis komutasındaki bir zırhlı kruvazör, üç ön dretnot ve dört muhribinin; Osmanlıların Ramiz Numan Bey komutasındaki iki ön dretnot, iki zırhlı korvet, bir kruvazör ve dört muhribi ile karşı karşıya geldiği deniz muharebesi, Balkan Savaşları boyunca gerçekleşen en büyük deniz çatışmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Varna Deniz Muharebesi</span> Osmanlı ve Bulgar donanmalarının 21 Kasım 1912 tarihinde Karadenizde giriştikleri çatışma

Varna Deniz Muharebesi ya da Draçki Saldırısı, 21 Kasım 1912 tarihinde Karadeniz'de, Bulgaristan'ın Varna limanının 32 mil açığında dört Bulgar torpido botu ile Osmanlı kruvazörü Hamidiye arasında meydana gelen çatışmadır.

<span class="mw-page-title-main">Mondros Deniz Muharebesi</span>

Mondros Deniz Muharebesi 18 Ocak 1913 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ile Yunanistan donanmaları arasında meydana gelen çatışma. Birinci Balkan Savaşı sırasında yaşanan muharebe, Osmanlıların Çanakkale Boğazı'nda konuşlu Yunan donanmasını dağıtmak ve Ege Denizi'nde egemenliği yeniden ele geçirmek için yaptıkları ikinci ve son denemedir.

TCG <i>Peyk</i>

TCG Peyk ya da Osmanlı donanmasındaki adıyla Peyk-i Şevket, Osmanlı donanması ve sonrasında Türk Deniz Kuvvetleri'nde hizmet gören Peyk-i Şevket sınıfının öncü gemi olan torpido kruvazörüdür. 1906-1907 yıllarında Kiel, Almanya'daki Germaniawerft tersanesinde inşa edilmiş ve Kasım 1907'de Osmanlı donanması hizmetine girmişti. Geminin ana silahı üç 450 mm torpido tüpü ve bir çift 105 mm toptan oluşuyordu ve gemi 21 knot hıza ulaşabiliyordu.

TCG <i>Berk</i>

TCG Berk ya da Osmanlı donanmasındaki adıyla Berk-i Satvet, Osmanlı donanması ve sonrasında Türk Deniz Kuvvetleri'nde hizmet gören Peyk-i Şevket sınıfının ikinci ve son torpido kruvazörüdür. 1906-1907 yıllarında, Kiel, Almanya'daki Germaniawerft tersanesinde inşa edilmiş ve Kasım 1907'de Osmanlı donanması hizmetine girmişti. Geminin ana silahı üç 450 mm torpido tüpü ve bir çift 105 mm toptu ve gemi, 21 knot maksimum hıza ulaşabiliyordu.

<i>Peyk-i Şevket</i> sınıfı torpido kruvazörü

Peyk-i Şevket sınıfı, Osmanlı donanması için Almanya'daki Germaniawerft tersanesinde 1906-1907 yıllarında inşa edilen bir çift torpido kruvazörüdür. Peyk-i Şevket ve Berk-i Satvet adlarında iki gemiden oluşuyordu. 20. yüzyılın başında Osmanlı donanmasını modernize etme programının bir parçası olarak sipariş edildiler. 775 metrik ton deplasmanındaki gemiler, görece küçük boyutlarına göre ağır silahlıydılar ve üç torpido tüpü, bir çift 105 milimetre (4,1 in) top ve birçok küçük silah taşıyorlardı.

<i>İclaliye</i>

İclaliye, 1860'ların sonunda ve 1870'lerin başında Osmanlı donanması için inşa edilmiş, sınıfının tek örneği olan zırhlı savaş gemisidir. Avusturya-Macaristan tersanesi Stabilimento Tecnico Triestino'dan sipariş edildi, Mayıs 1868'de omurgası serildi ve inşası Şubat 1871'de tamamlandı. İclaliye'nin tasarımı, daha önceki Asar-ı Şevket sınıfına dayanıyordu. İki adet 228 mm ve üç adet 178 mm Armstrong top taşıyan İclaliye, 93 Harbi sırasında Kafkasya'da savaşan Osmanlı güçlerini destekledi. Kariyerinin geri kalanının çoğunu, Osmanlı donanmasına çok az bütçe ayrılan bir dönemde hizmet dışında geçirdi. 1912'de donanma, İstanbul'u savunan güçlere topçu desteği sağlamak için İclaliye'yi yeniden hizmete aldı. Birinci Balkan Savaşı sonrasında eğitim gemisi ve kışla gemisi gibi yan görevlerde bulundu. 1928'de hizmetten çıkartıldı ve hurda olarak söküldü.

<i>Necm-i Şevket</i>

Necm-i Şevket, 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilen iki Asar-ı Şevket sınıfı merkezî bataryalı gemi tipindeki zırhlı korvetlerin ikincisidir. Başlangıçta Mısır Hidivliği tarafından Muzaffer adıyla sipariş edildi ancak yapım aşamasındayken Osmanlı İmparatorluğu tarafından el konuldu. Gemi inşasına Fransız Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde 1867'de başlandı, 1868'de denize indirildi ve Mart 1870'te Osmanlı donanmasında hizmete girdi. Asar-ı Şevket sınıfı zırhlılar, merkezî bir kazamat içinde dört adet 178 mm ve döner tablalı barbette yer alan bir adet 229 mm Armstrong top ile silahlandırılmıştı.

<i>Hamidiye</i> (zırhlı) Osmanlı zırhlı gemisi

Hamidiye, 1885'te tamamlanan, Osmanlı donanması için inşa edilmiş sınıfının tek örneği zırhlı savaş gemisidir. Silahlarının çoğu merkezi bir kazamata monte edilmiş merkezi bataryalı bir gemiydi. Tersane-i Amire tarafından inşa edilen geminin tamamlanması yaklaşık yirmi yıl sürdü. Aralık 1874'te kızağa kondu, 1885'te denize indirildi ve 1894'te inşası tamamlandı. İnşasının görece uzun sürmesi nedeniyle hizmete girdiğinde modası geçmişti. Kötü dinamik karakteristikleri ve düşük kaliteli zırhı, neredeyse tamamını sabit bir eğitim gemisi olarak geçirdiği görece kısa bir kariyere yol açtı. 1897'deki Osmanlı-Yunan Savaşı sırasında bir süre kullanılsa da, eski Osmanlı filosunun geri kalanı gibi hizmete gireli sadece üç yıl olmasına rağmen kötü durumdaydı. Osmanlılar, savaşta donanmanın başarısızlığının ardından bir yeniden yapılanma programına başladı; ancak Hamidiye, 1903 yılında çok kötü bir durumdaydı; yeniden inşası mantıklı olmadığı için o yıl hizmetten çıkarıldı, 1909'da satışa çıktı ve 1913'te sökülmek üzere satıldı.

<i>Aziziye</i> (zırhlı fırkateyn)

Aziziye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Robert Napier and Sons tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin ikincisi olan zırhlı savaş gemisiydi. İnşasına 1863'te başladı, Ocak 1865'te denize indirildi ve aynı yılın Ağustos ayında hizmete girdi. Adını Padişah Abdülaziz'den alan gemi, bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında "riske atmak için çok değerli olması" sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbet gemiye dönüştürüldü. Bununla birlikte, 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı ve bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı, savaştan sonra ise silahsızlandırıldı. 1904'ten 1909'a kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1923 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.

<i>Mahmudiye</i> (zırhlı fırkateyn)

Mahmudiye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin sonuncusu olan zırhlı savaş gemisiydi. Geminin inşaatı 1863'te başladı, Aralık 1864'te denize indirildi. Osmaniye sınıfında Thames Ironworks and Shipbuilding Company'de inşa edilen tek gemi olan Mahmudiye, adını Sultan II. Mahmud'dan alıyordu. Gemi bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36-libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Gemi kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında riske atmak için çok değerli olması sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. Gemi 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbetli gemiye dönüştürüldü; ancak yeniden inşasının hemen ardından başlayan 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı. Bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı ve savaştan sonra silahsızlandırıldı. 1909'dan 1913'e kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1913 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nun zırhlı korvetleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

1860'larda ve 1870'lerde Osmanlı donanması, neredeyse tamamen yabancı tersanelerde inşa edilen bir dizi zırhlı korvet savaş gemisi sipariş etti ve satın aldı. Sipariş edilen ilk sınıf olan Osmaniye sınıfı, dört adet zırhlı fırkateynden oluşuyordu. Osmaniye sınıfı 1860'ların başında Birleşik Krallık'taki tersanelerinden sipariş edildi. 1864'te beşinci gemi Fatih sipariş edilse de bu gemi, 1867'de Prusya donanması tarafından satın alındı. Aynı yıl Osmanlılar, Feth-i Bülend ile iki gemiden oluşan Avnillah sınıfını yine Birleşik Krallık'tan sipariş etti. Osmanlı İmparatorluğu'nun bir eyaleti olan Mısır da o dönem, merkezî otoriteden bağımsız olarak Fransa'daki tersanelerden; Asar-ı Tevfik, Asar-ı Şevket ve Lütf-i Celil zırhlı korvet sınıflarına ait gemi siparişleri vermiş, bir Avusturya-Macaristan firmasıyla ise İclaliye için sözleşme imzalamışlardı. Mısır'ın bağımsızlığını savunmaya yönelik çabaları, Mısır'dan 1868'de yaptığı sipariş ettiği tüm zırhlı korvetleri teslim etmesini isteyen Padişah Abdülaziz'i kızdırdı. Bu esnada ikinci bir Feth-i Bülend sınıfı zırhlı olan Mukaddeme-i Hayr sipariş edilmiş ve Osmanlı Tersane-i Amire'sinde inşa edilen ilk zırhlı olmuştu. 1871'de Osmanlılar, iki Mesudiye sınıfını sipariş etti. İlk gemi teslim alınırken ikinci gemi Birleşik Krallık'ın 1878'de Rusya ile savaşa girmesi korkusunun ortasında Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve yerini Tersane-i Amire'de inşa edilecek üçüncü bir gemi olan Hamidiye'ye bıraktı. Son iki gemi, Peyk-i Şeref sınıfı, 1874 yılında Birleşik Krallık'tan sipariş edildi fakat Kraliyet Donanması 1878'de savaş beklentileri sırasında her ikisini de satın aldı.

<i>Draç</i> (torpido botu) Osmanlı torpido botu

Draç, Osmanlı donanmasına ait 1907'de hizmete giren bir torpido botudur. Balkan Savaşları ile I. Dünya Savaşı'nda görev yapmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nun zırhlı kruvazörleri listesinde, Osmanlı İmparatorluğu'na ait olan ve olması planlanan çelik kruvazörler yer alır.

<i>İntibah</i> (mayın gemisi) mayın gemisi

İntibah, Osmanlı İmparatorluğu tarafından I. Dünya Savaşı'nda römorkör ve mayın dökücü olarak kullanılan gemidir. 1886'da Glasgow'da sivil bir römorkör olarak inşa edilen gemi 1912'de Osmanlılar tarafından satın alındı. 1914'te Tersane-i Amire'de mayın dökücüye dönüştürüldü. Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı'nda başta Çanakkale Boğazı'nın mayınlanması olmak üzere mayın dökme, mayın taşıma, kurtarma ve nakliye görevlerinde bulundu. Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'nden sonra İstanbul'da filonun geri kalanıyla beraber enterne edildi. Kasım 1922'de İstanbul'dan kaçırılarak İzmit'e getirildi ve Ankara Hükûmeti emrine girdi. Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti hizmetine girdi ve adı Uyanık olarak değiştirildi. 1933-34'te Gölcük'te yeniden donatıldı ve adı yeniden İntibah yapıldı. 1936'ya dek İzmir'de, daha sonra yeniden Çanakkale'de mayın gemisi olarak görevlendirildi. 1956'da donanma hizmetinden çıkan gemi Gölcük'e çekildi ve 1958'de sivil kullanım için satıldı. 1959-1964 yılları arasında kargo gemisine dönüştürüldü ve Ararat M Okan adını aldı. 1997 sonunda İtalya'ya kaçak göçmen taşırken yakalanmış, İtalyan hükûmeti tarafından el konulmuş ve Kasım 1998'de açık arttırma ile satılmıştır. Haziran 1999'da Crotone'da söküldü.

<i>Tirimüjgan</i>

Tirimüjgan, 1883'te denize indirilen ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1906 yılında Birleşik Krallık'tan satın alınarak Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı esnasında hizmet veren gemi.