İçeriğe atla

Max Beckmann

Max Beckmann
Otoportresi, 1938-1940
Genel bilgiler
Doğum adıMax Beckmann
Doğum12 Şubat 1884(1884-02-12)
Leipzig, Almanya
Ölüm28 Aralık 1950 (66 yaşında)
Manhattan, ABD
UyrukAlman
AlanıResim, çizim, baskı, heykel, yazarlık
Katıldığı akımlarDışavurumculuk, Yeni Nesnellik
Ünlü yapıtlarıAyrılık, Karnaval

Max Beckmann (12 Şubat 1884 - 28 Aralık 1950), Alman ressam, çizer, baskıcı, heykeltıraş ve yazar. Çoğunlukla dışavurumcu olarak sınıflandırılsa da ressam hem terimi hem de hareketi reddetti.[1] 1920'lerde dışavurumculuğun bir kolu olan akımın içe dönük duygusallığını terse çeviren Yeni Nesnellik (Neue Sachlichkeit) hareketinin içinde yer aldı.

Yaşamı

Beckmann, orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak Leipzig'de dünyaya geldi. Gençliğinden itibaren kendi yaşlı dehalarla karşılaştırmaya başladı. I. Dünya Savaşı sırasında yaşadığı travmatik deneyimler kendisine ve insanlığa olan bakış açısını değiştirdi. Bu değişim o güne kadar akademik olarak doğru betimlemelerden oluşan sanatsal anlayışını hem figürün hem de boşluğun çarpıtılması ile oluşan yeni bir tarza dönüştürdü.[2]

Tıpkı Rembrandt ve Picasso gibi yaşamı boyunca çok sayıda otoportresini çizdi. Felsefe ve edebiyat konularında çok fazla okuması onun mistizm ve teozofiye ilgi duymasına sebep oldu. Gerçek bir ressam-düşünür olarak işlediği konuların ardındaki gizli ruhsal yönü bulmaya çabaladı. (Beckmann'ın 1948'de yazdığı "Kadın Ressama Mektuplar" onun sanata olan yaklaşımını da açıklar)

1920'lerde Weimar Cumhuriyeti sırasında ressam büyük başarılar ve ödüller kazandı. 1927'de Alman Sanatı'na yaptığı katkılardan ötürü İmparatorluk Onur Ödülü'nü ve Düsseldorf şehrinin altın madalyasını aldı. Berlin'deki Ulusal Galeri Kabuk isimli tablosunu satın aldı ve 1928'de Tuxedo'da Otoportre eserini ısmarladı.[3] 1925 yılında Frankfurt'taki Güzel Sanatlar Akademisi'nin en iyi öğrencilerine ders vermesi için seçildi. Ünlü öğrencileri arasında Theo Garve, Leo Maillet ve Marie-Louise Von Motesiczky vardı.

Beckmann, Modern sanat'tan nefret eden Adolf Hitler'in iktidara gelmesi ile kötü günler geçirmeye başladı. 1933 yılında Nazi hükûmetince "kültürel bolşevik" olarak anıldı.[4] ve Frankfurt'taki öğretmenlik görevinden alındı. 1937'de farklı şehirlerdeki Alman müzelerinde sergilenen 500'den fazla eseri toplatıldı ve Nazi'lerin Münih'te düzenlediği Dejenere Sanat sergisinde gösterildi.[5] Ressam, on sene boyunca Amsterdam'da sürgün hayatı yaşadı. Bu süre boyunca Amerika Birleşik Devletleri'nden vize almaya uğraştı ama başarılı olamadı. 1944 yılında Almanlar, altmış yaşında ve kalp hastası olmasını önemsemeden sanatçıyı askere çağırdı. Amsterdam'daki stüdyosunda tamamladığı çalışmaları Frankfurt'taki altın yıllarına göre çok daha güçlü ve şiddetlidir. Ayrıca, Beckmann'ın sanatının özeti gibi olan pek çok geniş triptik barındırır.

Savaştan sonra, ressam ABD'ye taşındı ve yaşamının son üç senesinde Alman-Amerikan ressam ve baskıcı Werner Drewes ile birlikte Washington Üniversitesi ve Brooklyn Müzesi'nde sanat dersleri verdi. 1950 Noel'inin hemen ardından angina pektoris sebebiyle geçirdiği kalp krizinden Manhattan'da vefat etti. .[6]

Pek çok geç dönem çalışması Amerikan müzelerinde sergilenmektedir. Almanya'ya gönülden bağlı bir Alman olarak Philip Guston ve Nathan Oliveira'nın da içinde bulunduğu birçok Amerikalı ressamı etkilemiştir.[7]

Sanatı

Beckmann'ın yağlı boya triptik örneklerinden Karnaval, 1943

II. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında tarihteki değişimler Beckmann'ın sanatındaki değişimler izlenerek fark edilebilir. Max Beckmann'ın pek çok tablosu yirminci yüzyılın başında Avrupa'da yaşanan ızdırapları anlatır. 1920'lerde Weimar Cumhuriyeti'ndeki kabare kültürünü anlatan çalışmaları olsa da 1930'lardan sonra Nazi'lerin zorbalıklarını temsil eden mitolojik referanslı resimler yaptı. Çalışmalarındaki semboller takip edilirse eserde ilk görünenin arkasındaki terör, kurtarılma isteği, ebediyetin ve inancın gizemleri gibi konuları işlediği anlaşılır.

Pek çok avangard çağdaşının aksine Beckmann Soyut sanatı reddetti ve şekilsel resim geleneğini geliştirmekle ilgilendi. Cézanne'a büyük hayranlık duymasının yanı sıra Van Gogh, Blake, Rembrandt, Rubens ve Orta Çağ'ın sonlarında, Rönesans'ın başlarında yaşamış olan Bosch, Bruegel ve Matthias Grünewald gibi Kuzey Avrupalı ressamları da beğeniyordu. Portreler, manzara, natürmort, mitoloji ve fantastik türlerden örnekler içeren çalışmaları son derece kişisel olmalarına rağmen Modern sanat kriterleri içerisinde kabul edildi. Beckmann, triptiği tekrar keşfetti ve çağdaş insanlık boyutundan bakarak bu Orta Çağ sanatına yeni bir açılım getirdi.

Etkileri

Beckmann'ın ölümünden sonra kazandığı şöhretin sebebinin izlediği kişisel sanatsal yol olduğuna inanılır. Tıpkı meslektaşı Oskar Kokoschka gibi eleştirmenlerin, sanat tarihçilerinin ve küratörlerin oluşturdukları kategorilere karşı çıkmıştır. 1964-1965 yıllarında New York'taki Museum of Modern Art'ta, Boston Güzel Sanatlar Müzesi ve Şikago Sanat Enstitüsü'nde düzenlenen retrospektif ve MoMA'da sürekli sergilenen Ayrılık isimli triptiği dışında eserleri ABD'de uzun yıllar boyunca sergilenmedi. 1984'teki yüzüncü doğum günü Nassau County isimli bir banliyö müzesi dışında hatırlanmadı ve kutlanmadı. 1990'lardan sonra ise Max Beckmann büyük bir popülarite kazanmaya başladı. İlk olarak 1995'te MoMA'da ve 1996'da Guggenheim Müzesi'nde eserleri sergilendi. Bunun ardından 1996'da Roma'da ve Valensiya'da, 1997'de Madrid'de, 1998'de Zürih'te, 2000'de Münih'te, 2006'da Frankfurt'ta ve 2007'da Amsterdam'da Beckmann sergileri açıldı. Ayrıca, 2002 yılında Paris'teki Centre Pompidou'da geniş kapsamlı bir Beckmann retrospektifi[8] oldu. Bu retrospektif 2003'te Londra'da Tate Modern'de tekrarlandı.[1]29 Ağustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

1996 yılında, Beckmann'ın Alman yayınevi Piper, ressamın mektuplarından oluşan üçüncü ve son cildi yayınladı. Bu mektuplar sanatçıyı Alman dilinin en önemli yazarlarından biri haline getirdi. Denemeleri, oyunları ve bunların ötesinde günlükleri önemli tarihsel dokümanlardır. 2003'te Parisli tarihçi ve roman yazarı Stephan Reimertz Beckmann'ın biyografisini yayınladı. Ressama ait pek çok fotoğraf ve kaynak ilk kez bu kitapta yer aldı. Biyografi sayesinde Beckmann'ın Dostoyevsky, Schopenhauer, Nietzsche ve Richard Wagner gibi yazarlara ve felsefecilere olan hayranlığı da ortaya çıktı.

Kaynakça

  • von Erffa, Hans Martin: Göpel, Barbara und Erhard (1976). Max Beckmann : Katalog der Gemälde. (2 cilt) Bern.
  • Hofmaier, James (1990). Max Beckmann: Catalogue raisonné of his Prints. (2 cilt) Bern.
  • von Wiese, Stephan (1978). Max Beckmann : Das zeichnerische Werk 1903 – 1925. Düsseldorf.
  • Reimertz, Stephan (2003). Max Beckmann: Biography. Münih.
  • Belting, Hans (1989). Max Beckmann: Tradition as a Problem of Modern Art. Önsözü: Peter Selz. New York.
  • Lackner, Stephan (1969). Max Beckmann : Memoirs of a Friendship. Coral Gables.
  • Lackner, Stephan (1977). Max Beckmann. New York.
  • Michalski, Sergiusz (1994). New Objectivity. Köln: Benedikt Taschen. ISBN 3-8228-9650-0
  • Rainbird, Sean, ed. (2003). Max Beckmann. New York: Museum of Modern Art. ISBN 0-87070-241-6
  • Schulz-Hoffmann, Carla; Weiss, Judith C. (1984). Max Beckmann: Retrospective. Munich: Prestel. ISBN 0-393-01937-3
  • Selz, Peter (1964). Max Beckmann. New York.
  • Başbuğ, Fatih (2012). "20. Yüzyıl Alman Resim Sanatında Bir Modernist: Max Beckmann". İdil Sanat ve Dil Dergisi, 1(1), Nevşehir.

Notlar

  1. ^ "Max Beckmann". 10 Ocak 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2009. 
  2. ^ Schulz-Hoffmann and Weiss, Max Beckmann: Retrospective. Munich: Prestel. ISBN 0-393-01937-3, 1984, sayfa 69.
  3. ^ Rainbird, 2003, sayfa 272.
  4. ^ "Beckmann". 30 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2009. 
  5. ^ Rainbird, 2003, sayfa 274.
  6. ^ Rainbird, 2003, sayfa 283.
  7. ^ Schulz-Hoffmann and Weiss, Max Beckmann: Retrospective. Munich: Prestel. ISBN 0-393-01937-3 1984, sayfa 161-162.
  8. ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2009. 

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Paul Klee</span> Alman kökenli İsviçreli ressam (1879 – 1940)

Paul Klee, Alman kökenli İsviçreli ressam. İlk olarak oryantalizmi öğrenen Klee, kendisine özgü tarzı ile dışavurumculuk, kübizm, gerçeküstücülük gibi pek çok akımda etkili oldu. Sanatçı renk teorisi hakkında çok fazla tecrübe sahibiydi ve bu tecrübelerini yazdı. Çalışmaları ressamın çocuksu perspektifini, mizah anlayışını, kişisel hislerini, inançlarını ve müzikselliğini yansıttı. Klee ve Rus ressam arkadaşı Wassily Kandinsky, Bauhaus okulunda eğitmenlik yapmalarıyla da ünlendiler.

<span class="mw-page-title-main">Avni Arbaş</span> Türk ressam

Avni Arbaş, Türk ressamdır.

Édouard Manet, Fransız ressam. 19. yüzyılda modern hayatı konu alan resimler yapmaya başlamış ilk ressamlardandır. Manet, gerçekçilik akımından izlenimciliğe geçişte önemli bir rol oynadı. İlk dönem başyapıtlarından Kırda Öğle Yemeği ve Olympia, kendisinden genç ressamlara esin kaynağı oldu. Daha sonraki yıllarda ise o ressamlar izlenimciliğin en önemli isimleri oldular. Günümüzde, bu iki resim, modern sanatın başlangıcı kabul edilir.

Jean Philippe Arthur Dubuffet, Fransız ressam ve heykeltıraş.

<span class="mw-page-title-main">Edgar Degas</span> Fransız ressam (1834-1917)

Edgar Degas, tam adı Hilaire-Germain-Edgar Degas olan, Fransız ressam, heykeltıraş ve çizer. İzlenimcilik akımının kurucularından biri kabul edilse de ressam bu terimi reddedip gerçekçi olarak tanınmayı tercih ettiğini açıklamıştır. Tekniği başarılı bir ressam olan Degas, daha çok dans temalı resimleri ile tanındı. Çalışmalarının yarısından fazlası dansçılarla ilgiliydi. Bu çalışmaları aynı zamanda onun hareketin betimlemesindeki ustalığını gösteriyordu. Dans kadar at yarışları ve çıplak kadınlar çizmekte de başarılıydı. Portreleri de sanat tarihinin en başarılılarından kabul edilir.

Marc Chagall, Rus-Fransız ressamdır. Chagall, o dönemler Rus İmparatorluğu'na dahil olan Belarus'ta dünyaya geldi. İzlenimcilik akımının ardından gelen modern sanat hareketinde yer aldı.

Turan Erol, Türk ressam, akademisyen ve öğretmen.

Selim Turan, Azerbaycan kökenli Türk ressam ve heykeltıraş.

Edward Hopper, Amerikalı ressam ve grafiker. Genellikle yağlı boya tabloları ile popüler olsa da suluboya ve gravür konusunda da en az yağlı boya resimlerde olduğu kadar uzmandı.

<span class="mw-page-title-main">Otto Dix</span>

Wilhelm Heinrich Otto Dix,, Alman ressam ve gravürcü. Weimar Cumhuriyeti'ndeki sosyal hayat hakkında yaptığı sert ve acımasız betimlemelerle tanınan Dix, George Grosz ile birlikte Yeni Nesnellik akımının öncülerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Ernst Ludwig Kirchner</span>

Ernst Ludwig Kirchner, Alman dışavurumcu ressam ve grafiker. Kirchner, dışavurumculuğun ortaya çıkmasında büyük etkisi olmuş Die Brücke (Köprü) isimli ressamlar grubunun kurucularından biriydi. I. Dünya Savaşı'na gönüllü olarak katılan sanatçı sağlığının bozulması sebebiyle terhis edildi.

James Abbott McNeill Whistler, ABD doğumlu, Büyük Britanya kökenli ressam. Resimde aşırı duygusal ve ahlaksal konulara karşı çıkan sanatçı "sanat için sanat" anlayışını benimsedi. Kelebek biçimindeki imzasıyla tanındı. Resim ile müzik arasında bir paralellik olduğunu düşünen Whistler, pek çok tablosuna "düzenleme", "armoni", "gece melodisi" isimleri verdi. Ressamın en ünlü tablosu Whistler'ın Annesi'dir.

Lovis Corinth, çalışmaları izlenimcilik ve dışavurumculuğun bir sentezi kabul edilen Alman ressam ve grafiker.

<i>Deniz Kenarında Keşiş</i>

Deniz Kenarında Keşiş, Alman romantik ressam Caspar David Friedrich'in yağlı boya tablosu. Tablo 1808 ile 1810 yılları arasında Dresden'de çizildi ve ilk olarak ressamın Meşe Ormanında Manastır isimli tablosuyla birlikte Berlin Akademisi'nin 1810 sergisinde sergilendi. Bu sergide Friedrich'in talebi doğrultusunda Deniz Kenarında Keşiş, diğer tablonun üstüne asılmıştı.

<span class="mw-page-title-main">Charlotte Berend-Corinth</span>

Charlotte Berend-Corinth Alman kadın ressam ve Berlin Ayrılıkçıları'nın üyesi. Alman ressam Lovis Corinth ile evliydi.

<span class="mw-page-title-main">Musée National d'Art Moderne</span>

Musée National d'Art Moderne Fransa'daki bir modern sanat müzesidir. Müze Paris'teki Centre Pompidou'da, 4.arrondissement'ında bulunur. 1947 yılında aslen Palais de Tokyo'da kurulmuştur ama 1977 yılında müze şu anki yerine taşınmıştır. Müze dünyadaki çağdaş ve modern sanat müzelerindeki ikinci en büyük koleksiyona sahiptir. En büyük modern ve çağdaş sanat koleksiyonu ise New York'ta bulunan MoMa'dadır. Müzenin koleksiyonunda 70,000'den fazla sanat eseri vardır. Bu koleksiyon resim, mimari, fotoğrafçılık, sinema, yeni medya, heykel ve tasarım gibi birçok alandaki eserlerin derlenmesi sonucu oluşmuştur. Bu koleksiyonun bir kısmı iki kattan oluşan 14,000 metre karelik bir alanda sergilenmektedir. Bu sergi alanı Centre Pompidou'nun 4. ve 5. katlarında bulunur. Bu iki kattan biri modern sanat(1905'ten 1960'a kadar, 5. kat)'a ayrılmıştır. Diğerinde ise çağdaş sanat(1960'tan beri, 4.kat) eserleri yer alır. Koleksiyonda yer alan daha değerli çağdaş ve modern sanat eserleri ise binanın 6.katında sergilenir.

<span class="mw-page-title-main">Erol Akyavaş</span> Türk ressam

Erol Hakkı Akyavaş, Türk ressam.

Bernard Buffet Fransız dışavurumcu ressam ve soyut karşıtı bir hareket olan L'homme Témoin sanat grubu üyesi

<span class="mw-page-title-main">Adolf Ziegler</span>

Adolf Ziegler, Alman ressam ve politikacıydı. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi tarafından, Partinin Alman modern sanatçılarının çoğu tarafından "yozlaşmış sanat" olarak tanımladığı yapıtların tasfiyesini denetlemekle görevlendirildi. Hitler'in en sevdiği ressamdı.

<span class="mw-page-title-main">Marie-Louise von Motesiczky</span>

Marie-Louise von Motesiczky, Avusturya doğumlu İngiliz ressam. 1939'dan itibaren Britanya'da yaşadı ve 1948'de İngiliz vatandaşı oldu.