Mısır tanrıları Mısır mitolojisinde adı geçen tanrılardır.

On İki Olimposlular ya da sadece Olimposlular (Olimpiyan), Yunan mitolojisinde dünyayı yöneten tanrılar grubudur. Kendilerinden önceki tanrı grubu olan Titanları, Titanlar Savaşı'nda yenerek yönetimi ele geçirmişlerdir. "Tanrıların Kralı" sıfatıyla Zeus, Olimposluların lideridir. Kraliçe sıfatı ise Zeus'un eşi Hera'ya aittir. Olimpos adı Yunanistan'ın en yüksek dağı olan Olimpos Dağı'ndan gelir. Tanrıların dağın zirvesinde bulutların arasında sarayları olduğuna inanılır. On iki sayısı ise karşımıza birçok mitte çıkan bir sayıdır; Yahudilikte On iki İsrail kabilesi, Çerkeslerde 12 büyük kabile, Hristiyanlıkta İsa'nın 12 Havarisi; Şiilikte On İki İmam, Zodyak'taki 12 burç gibi. Sayıya yüklenen bu bakış açısından dolayı Yunan tanrıları da 12 tanedir ve 13 sayısının uğursuzluğuna inanılır. Örneğin İskandinav mitolojisinde tanrıların yemek masasına oturan 13. tanrı Loki, iyilik tanrısı Balder'in ölümüne neden olur. Bu açıdan önceden On İki Olimposlu arasında gösterilen Hestia, Dionisos Olimpos'a gelince 13 tanrı olmasın diye yerini ona bırakıp insanların arasına karışır.

Mısır mitolojisinde tanrıça Nuit, Şu ve Tefnut'un kızları, Geb'in eşi, yeryüzünün tanrısıdır. Gündüz gökyüzünün ve bulutların yaratıldığı yerin tanrıçasıdır. Daha sonraki dönemlerde, yalnızca gündüz değil genel olarak gökyüzünün tanrıçası oldu. Güneş ve Ay onun vücudu etrafında dolaşarak, gündüz ve geceyi meydana getirirlerdi. Nut'u gökyüzünde Hava Tanrısı olan Shu tutuyordu. Nut'un kocası olan Tanrı Geb ise dünyaya hükmediyordu. Nut'un piramitlerde ki kazı çalışmalarında çıkartılmış olan heykeli Louvre Müzesi'ndedir.

Hera, Yunan mitolojisinde Zeus'un eşi ve ablası olan tanrıçadır. Roma'da Juno olarak bilinir. Babası Titanlardan Kronos, annesi Rhea'dır. Olympos tanrıları arasında kraliçe vasfına sahiptir ve Evlilik Kraliçesi olarak anılır.

Vudu, Batı Afrika kökenli ruhçu-animist bir din. Haiti'nin resmi dinlerinden biridir. Başta Kongo, Yoruba ve Dahomeanlar olmak üzere, Avrupalılar tarafından köleleştirilerek Saint-Domingue'ye getirilen çeşitli Afrikalı etnik gruplar tarafından oluşturulmuş, Avrupa dini gelenekleri ile sentezlenmiştir. 16. ve 17. yüzyıllarda Katolik misyonerler tarafından Hristiyanlaştırılmıştır. Fon dilinde vodou sözcüğü "ruh" veya "ilah" anlamına gelir.

Nana Buluku, Dahomey'deki (Benin) Fon halkının ve dolayısıyla Vodun inancının en önemli tanrısı.
Utu, Akadca Şamaş adıyla da bilinen eski Mezopotamya Güneş tanrısıdır. Her gün dünyada olan biten her şeyi gördüğüne inanıldı ve adaletten ve gezginlerin korunmasından sorumluydu. İlahi bir yargıç olarak, yeraltı dünyasıyla ilişkilendirilebilirdi. Ek olarak, tipik olarak hava tanrısı Adad ile birlikte kehanet tanrısı olarak hizmet edebilirdi. Evrensel olarak birincil tanrılardan biri olarak kabul edilirken, özellikle Sippar ve Larsa'da saygı görüyordu.

Tanrıça, dişi ya da dişil ilah anlamlarına gelebilir. Soyut bir ilahi varlıktır. Birçok kültürde tanrıçalardan bahsedilir. Bazen tek başına, ama çoğunlukla bir panteonun üyesi olarak tanrıça inanışı özellikle paganizmde yaygındır.

Yunan mitolojisinde Artemis (Yunanca: Ἄρτεμις) av, vahşi doğa, vahşi hayvanlar, doğa, bitki örtüsü, doğum, çocuk bakımı ve iffet tanrıçasıdır. Ay tanrıçası Selene ve başka bir Ay tanrıçası olan Hekate ile yoğun bir şekilde özdeşleştirilmiştir bu nedenle yukarıda belirtilen ikisinin yanı sıra mitolojideki en önemli ay tanrılarından biri olarak kabul edilir. Çoğunlukla su perileri, bazı ölümlüler ve avcılardan oluşan geniş çevresiyle Yunanistan ormanlarında sık sık dolaşırken betimlenmiştir. Tanrıça Diana Roma mitolojisindeki eşdeğeridir.

Aztek mitolojisi veya Aztek dini, Tolteklerin çöküşünün ardından 13-16. yüzyıllar arasında Meksika Vadisi'nde önemli bir uygarlık olarak ortaya çıkan Aztekler tarafından geliştirilmiş bir inanç, efsane ve gelenekler bütünüdür. 100'den fazla tanrısıyla çok tanrılı pantheona sahip sahip Aztek dini, gerek kendisinden eski gerekse kendisiyle eş zamanlı olarak aynı coğrafi bölgede ortaya çıkmış inançlar, mitler, kültürel ve kozmik imgelerden yoğun oranda etkilenmiştir. Ayrıca Aztek dini çok önemli ve sıkı bir mistik karaktere sahiptir ve liturjik açıdan çok gelişmiştir. Seremoniler ve ritüeller büyük bir titizlikle, belirli takvimleri çok sıkı bir şekilde takip ederek gerçekleştirilir ve dinî olduğu kadar siyasi ve toplumsal açıdan da önem arz ederdi. Ayrıca uzun yıllar boyunca kurgu eserlerinde yer almış antik ritüellerde insan kurban edilmesi anlayışı da Aztek inancında yer etmiş, ritüellerde gerçekten insan kurban edilmiştir.
Çin mitolojisi, Çin halk ve kültürünün biriktirdiği mitolojik ve efsanevi söylence, inanç ve tarih anlayışın bütününü tanımlar. Oxford'un Asya Mitolojisi Sözlüğü Çin mitolojisini tanımlarken şu ifadeye yer verir:
Çin mitolojisi, ..., tarih, efsane ve mitin bir karışımıdır.
Hitit mitolojisi, Mezopotamya kaynaklarından esinlenmiş olmakla beraber, Hatti ve Hurri etkisinde de kalmıştır. Hititler, ele geçirdikleri bölgelerde tapınılan tanrı ve tanrıçalara gösterdikleri saygıdan ve onları yerel ölçekte de olsa tanımalarından dolayı "Bin Tanrılı Halk" adını almıştır.

Nü Wa veya Nü Gua, Çin mitolojisindeki bir yaratıcı tanrıça. İnsanlığın yaratılışına ilişkin bir mite konu olmuştur. Bu mite göre yalnızlıktan sıkılan tanrıça Nü Wa yeni bir yaratık olarak insanı sarı topraktan, kendi elleriyle şekillendirerek yaratır. Bununla birlikte zaman içinde bu işlemin çok uzun sürdüğünün ve eğer tüm Dünya'yı insanlarla kaplamak istiyorsa çok uzun bir süre bu işle uğraşması gerektiğinin farkına varır. Bunun üzerine bir ip alır ve ipi çamura batırır; daha sonra da bu ipi etrafında sallar. Etrafa saçılan çamur damlalarından insanlar oluşur. Mitlere göre bu işlem sonucu oluşan insanlar fakir insanların atası olurken, başta kendi elleriyle yaptığı insanlar zengin insanların atası olurlar. Nü Wa'nın eşi ve/veya kardeşi olarak geçen bir tanrı da mevcuttur ve ismi Fu Xi'dir. Fu Xi ile birlikte tanrıça Nü Wa sıklıkla beline kadar insan vücuduna veya boynuna kadar insan vücuduna, daha sonrasında ise yılan vücuduna sahip bir şekilde betimlenir.

Antik Mısır tanrıları, Antik Mısır'da kendilerine tapınılan tanrı ve tanrıçalardır. Bu tanrılar çevresinde oluşan inançlar ve ritüeller tarihöncesi dönemde ortaya çıkmış ve Antik Mısır dininin özü hâline gelmiştir. Tanrı ve tanrıçalar doğa olaylarının ve fenomenlerinin simgesi olarak görülüyordu ve Mısırlılar doğa olaylarının ma'at'a yani ilahî düzene göre devam edebilmesi için ritüeller ve sunularla tanrı ve tanrıçaları yatıştırıyorlardı. Mısır devletinin MÖ 3100 yılı civarında kurulmasından sonra bu görevleri uygulama yetkisi, kendini tanrıların temsilcisi ilan eden ve ritüellerin yapıldığı tapınakları idare eden firavun tarafından kontrol edilmeye başlandı.

Avustralya ve Tazmanya’ya 40 bin ile 60 bin yıl önce gelen ve günümüzde bile avcı toplayıcı olarak yaşayan Aborijinler, pek çok klan ve dil grubuna ayrıldığından bir bütün olarak Aborijin mitolojisinden söz etmek zordur. Buna rağmen sözlü geleneğe dayanan yaratılış ile insan-doğa ilişkisini açıklamaya yoğunlaşan söylence ve mitolojiler arasında benzerlikler bulmak mümkündür. Aborijinler yeryüzü üzerinde mevcut canlı ve cansız tüm varlıkları kutsal olarak kabul etmekte, ata totemi kültüne dayanan bir inanç sistemi geliştirmiş olup, Rüya Zamanı adını verdikleri bir dönemde ata ruhlarının yeryüzü üzerinde dolaşarak dağ, dere, göl, deniz, bitki, hayvan ve insanları yarattığına inanmaktadırlar. Aborijin mitolojisinde en önemli tanrısal varlık her şeyden ve atalardan önce var olduğuna inanılan ‘Her şeyin Babası’ olup, çeşitli kabilelerde Baiame, Biame’, ‘Nooralie’ ve Mungan Ngour bu ruhun oğlu ise ‘Daramulun’, ‘Gayundi’, ‘Gnawdenoorte’ ve ‘Tun-dun’ adlarıyla bilinmektedir. İnanışa göre Baiame hayvanları yarattıktan sonra önce erkek ardından kadını yaratırken diğer hayvanların şikayetlerini dikkate alarak mükemmelleştirmiş, insanların uyması gereken dini kuralları ve tören geleneklerini oluştururken, Aborijin dini törenlerinde özellikle inisiasyon sırasında kullanılan 'boğa gümbürtüsü' çalgısı tjuringa veya inma'yı da insana hediye etmiştir.

Marvel Comics'in Cermen mitolojisinden uyarladığı Thor çizgi romanında birçok yardımcı karakter bulunmaktadır. Bu karakterlerin de çoğunun Cermen mitolojisi ve diğer mitolojilerden alınmış olduğu gibi Marvel'in kendi yarattığı kurgusal karakterleri de mevcuttur. Bu karakterler başta süper kahramanlar olmak üzere dünyalı insan ve mutantlardan Elf, Troll, Dev ve Ejderha gibi sihirli yaratıklara ve uzaylılardan tanrılar ve diğer kozmik varlıklara kadar çok geniş bir yelpazede yer almaktadır. Diğer Marvel kahramanları önemli karakterlerdir. En önemli karakterler Thor'un ailesi ve halkı olan Asgard tanrılarıdır. Ayrıca, bu çizgi romanda görünen mitolojik tanrılar arasında en önemli tanrılar da onlardır. Elf Faradei, Troll Ulik, Kara Elf Malekith gibi pek çok dost ve düşmanı da bu panteonla bağlantılı sihirli yaratıklardır. İkinci en önemli tanrı grubuysa Thor'un dostu Herkül'ün de mensubu olduğu Olympos tanrılarıdır. Vişnu, Manitu, Horus ve Leir gibi diğer panteonların tanrıları da sık sık bu çizgi romanda yer almıştır. Galactus, Celestialler,Eternaller gibi kozmik varlıklar ve Skrull, Kree, Korbinite gibi uzaylı ırklar da önemli yer tutar.

Antik Mezopotamya dini, Antik Mezopotamya medeniyetlerinin, özellikle yaklaşık MÖ 3500 ve 400 yılları arasında Sümer, Akad, Asur ve Babil medeniyetlerinin dinî inançlarına ve uygulamalarına atıfta bulunur. Antik Mezopotamya dininin temelleri Erken Sümer Hanedanları tarafından atılmış, daha sonra oluşan uygarlıklar ve bölgeye yerleşen kavimler bu dinî yapıyı benimsemiştirler. Her ne kadar bölgenin bölümleri arasında farklılık gözlense de temel dinî figürler, destanlar ve inanışlar aynı kalmıştır. Politeistik bir din olan Mezopotamya dininin tanrı ve tanrıçaları zaman içinde isim değiştirse de özellikleri genelde aynı kalmıştır fakat dinler tinsel olarak nitelik kazanmıştır.
Dahomey dini, Dahomey Krallığı'nın Fon halkı tarafından uygulandı. Krallık, şimdi Benin'nin içindedir, 1898'e kadar vardı. Dahomey'den Karayipler'e götürülen insanlar, Vodou'yu ve Afro-Karayip diasporasının diğer dinlerini oluşturmak için dinin unsurlarını kullandılar.

Mitolojide, bir ay tanrısı, bazen bir kişileştirme olarak, Ay tanrısı veya tanrıçasıdır. Bu tanrılar kültüre bağlı olarak çeşitli işlevlere ve geleneklere sahip olabilirler, ancak bunlar genellikle birbirleriyle ilişkilidir. Çoğu eski dinlerde bir tür Ay ibadeti bulunabilir.

Mezopotamya tanrıları, bölge halkları tarafından tapınım gören tanrılardır.