İçeriğe atla

Matematiksel safsata

Matematiksel safsata, aslında ilk bakışta ispatlanmış gibi görünmesine rağmen incelendiğinde hatalı şekilde ispatlandığı ve aslında doğru olmadığı görülen yanılgılardır.

Rastlantılar

Bazı örneklerde hatalı muhakeme yapıldığı halde doğru sonuca ulaşıldığı durumlar olabilir.[1] Lakin bu rastlantıların, matematiksel bir geçerliliği yoktur.

Yanlışlar

Her iki örnekte de, paydaki sayının birler basamağı ile paydadaki sayının onlar basamağı sadeleştirilmiş ve rastlantısal olarak doğru sonuca varılmıştır. Lakin bu işlemin herhangi bir matematiksel dayanağı ya da mantıklı bir izahı yoktur.

Sıfıra bölme

Örneğin denklemi, matematiksel bir denklem bozukluğudur. Buna göre ve adlı iki notasyon birbirine eşitlenir. Eşitliğin her iki tarafı a ile çarpılırken, b'nin karesi çıkarılır. Denklemde iki kare farkı ve ortak paranteze alma uygulanır; böylelikle en büyük ortak bölenler sadeleştirilmek istenir. Sadeleştirme sırasında sıfıra bölme kuralı ihlal edilince yanılgısı oluşur. Denklem şu şekilde gösterilir:

Daha basit bir anlatımla, aşağıdaki varsayım üzerinden hareket edilir:

Ardından şöyle bir eşitlik kurulur:

Sadeleştirme için eşitliğin her iki tarafı 0'a bölünmek istendiğinde matematiksel bir yanılgı ortaya çıkar:

Çünkü 0'ın 0'a bölümünün tanımsız olduğu gerçeği atlanmıştır. Doğrusu:

Yanlışlar

Öncelikle, bu denklemin zaman içinde çoğu matematikçi tarafından değeri kaybettirilmiştir ve bu denklem kesinlikle doğru bilgiler içermez. Bu denklem bazı matematiksel sabitler ile de sağlanmaktadır; ancak doğruluğu kanıtlanmamıştır. Denklemde ifadesi her iki tarafta sadeleştirilirken bu ifadenin sıfıra eşit olduğu ihmal edilmektedir. Mesela, eşitliğinde bir yanlışlık olmamasına karşın, 0'ların sadeleştirilmesi ile eşitliği elde edilse de bu hatalıdır. Denklemlerde çarpanı sadeleştirilmez. Çünkü, bir sayının sıfıra bölümü tanımsız olduğundan ve eşitliğin her iki tarafı, olduğundan, çarpanına bölünemez.

Notasyon Değişimi

Eğer bu denklemde ise buraya her türlü tam sayı konulabilir. Bu da eğer ve notasyonlarına sayısı konursa denklemin tamamen bozulacağını kanıtlamaz.

Denklemsel Devam Yanlışlığı

Bir denklem eğerki hiçbir veri olmadan başlatılırsa (örneğin: ) denkleme sayı geldiği dizede eğer matematiksel bir yanlış var ise bu denkleme devam edilemez. Buradaki denklem de sayısal veri olmadan başlatılmaktadır. Yine ve bilinmezlerine (sıfır) konduğunda denklik sağlanıyorsa da 3. dizeden itibaren denklem bozulmaktadır.

Köklü sayılar

Örneğin denklem bozukluğunun, basit bir kural göz ardı edildiğinde şu şekilde ispatlanabileceği düşünülebilir:[2]

Doğrusu:

Yanlışlar

ifadesi yalnızca ve notasyonlarının reel sayı olduğu durumlarda geçerlidir. Notasyonlar negatif olduğunda denklem işlemez hale gelmektedir.

Kaynakça

  1. ^ Maxwell, E. A. (1959). Fallacies in Mathematics. Cambridge University Press. ISBN 0-521-05700-0. 3 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2015. 
  2. ^ "MATEMATİK YANILTMACALARI". TÜBİTAK. 14 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Elips</span>

Geometride, elips bir koninin bir düzlem tarafından kesilmesi ile elde edilen düzlemsel, ikinci dereceden, kapalı eğridir.

<span class="mw-page-title-main">Logaritma</span> özel tanımlı bir fonksiyon türü

Matematikte logaritma, üstel işlevlerin tersi olan bir matematiksel fonksiyondur. Mesela, 1000'in 10 tabanına göre logaritması 3'tür çünkü 1000, 10'un 3. kuvvetidir,1000 = 10 × 10 × 10 = 103. Daha genel bir ifadeyle:

<span class="mw-page-title-main">Parabol</span> ikinci dereceden olan fonksiyonların grafiği

Parabol, bir düzlemde alınan sabit bir "d" doğrusu ile sabit bir "F" noktasından eşit uzaklıktaki noktaların geometrik yerleştirilmesidir. Cebirde ise y=ax2+bx+c şeklindeki ikinci derece fonksiyonları grafiği olarak bilinir.

Matematikte karmaşık sayı, bir gerçel bir de sanal kısımdan oluşan bir nesnedir. a ve b sayıları gerçek olursa karmaşık sayılar şu biçimde gösterilirler:

<span class="mw-page-title-main">Üs</span> matematik terimi

Üs, bazen kuvvet, b taban, n üs veya kuvvet olmak üzere, bn olarak gösterilen ve "b üssü n", "b üzeri n" veya "b'nin n'inci kuvveti" olarak telaffuz edilen matematiksel işlem. Eğer n pozitif bir tam sayıysa, tabanın tekrarlanan çarpımına karşılık gelir:

<span class="mw-page-title-main">Doğrusal denklem</span>

Doğrusal ya da lineer denklem terimlerinin her biri ya birinci dereceden değişken ya da bir sabit olan denklemlerdir. Böyle denklemlere "doğrusal" denmesinin nedeni içerdikleri terim ve değişkenlerin sayısına bağlı olarak (n) düzlemde ya da uzayda bir doğru belirtmesindendir. Doğrusal denklemlerin en yaygını bir ve değişkeni içeren aşağıdaki formdur:

Birinci dereceden bir bilinmeyenli denklemler; a sıfırdan farklı, b ise herhangi bir gerçel veya karmaşık sayı olmak üzere,

<span class="mw-page-title-main">Üstel fonksiyon</span>

Üstel işlev veya üstel fonksiyon, matematikte kullanılan işlevlerden biridir. Genel tanımı ax şeklindedir, burada taban a artı değere sahip bir sabittir ve üst x değişkendir. Çoğunlukla

sembolüyle gösterilir. Kimi kitaplarda ise;
sembolü kullanılır.
<span class="mw-page-title-main">Hiperbolik spiral</span>

Hiperbolik spiral, kutupsal koordinat sisteminde

<span class="mw-page-title-main">İkinci dereceden denklemler</span>

İkinci dereceden denklemler, derecesi 2 olan polinomların oluşturduğu denklemlerdir. Bu denklemlerin genel formu aşağıdaki gibidir

Merkezi limit teoremi büyük bir sayıda olan bağımsız ve aynı dağılım gösteren rassal değişkenlerin aritmetik ortalamasının, yaklaşık olarak normal dağılım göstereceğini ifade eden bir teoremdir. Matematiksel bir ifadeyle, bir merkezi limit teoremi olasılık kuramı içinde bulunan bir zayıf yakınsama sonucu setidir. Bunların hepsi, birçok bağımsız aynı dağılım gösteren rassal değişkenlerin herhangi bir toplam değerinin limitte belirli bir "çekim gücü gösteren dağılıma" göre dağılım gösterme eğiliminde olduğu gerçeğini önerir.

<span class="mw-page-title-main">Diskriminant</span>

Diskriminant matematik biliminde bir cebirsel kavramdır. Gerçel katsayılı ikinci derece polinom denklemlerin çözümü için kullanılır. İkinci dereceden büyük herhangi bir polinomun köklerinin bulunması için de bu kavram, köklerin toplamı için gereken ifadenin ve köklerin çarpımı için gereken ifadenin bulunması suretiyle genişletilmiştir. Bir polinom için çoklu köklerin varlığı veya yokluğu için gereken koşul da diskriminantın varlığı ve yokluğu ile bulunabilmektedir.

Matematikte, Poisson denklemi elektrostatik, makine mühendisliği ve teorik fizik'de geniş kullanım alanına sahip eliptik türdeki Kısmi diferansiyel denklemlerdir. Fransız matematikçi, geometrici ve fizikçi olan Siméon Denis Poisson'dan sonra isimlendirilmiştir. Poisson denklemi

<span class="mw-page-title-main">Eğim</span>

Matematikte bir doğrunun eğimi ya da gradyanı o doğrunun dikliğini, eğimliliğini belirtir. Daha büyük eğim, daha dik bir doğru demektir.

Matematikte, Lambert W fonksiyonu, aynı zamanda Omega fonksiyonu veya çarpım logaritması olarak da bilinen bir fonksiyon kümesidir.

Matematikte Bernoulli diferansiyel denklemi, birinci mertebeden bir adi diferansiyel denklemin açık biçimi şöyledir:

,

Değişken değiştirme, İntegral, çarpanlara ayırma, denklemler, üslü denklemler, trigonometri ve diferansiyel denklemler başta olmak üzere matematiğin her alanında işlemi basitleştirmek için kullanılan matematiksel bir yöntemdir.

Üçüncü dereceden denklemler, derecesi 3 olan polinomların oluşturduğu denklemlerdir. Bu denklemlerin genel formu aşağıdaki gibidir

Matematikte iç içe kökler kök içinde köklü ifadelerin bulunması durumudur.

<span class="mw-page-title-main">Kuadratik formül</span>

Temel cebirde, kuadratik formül, bir ikinci dereceden denklemin köklerini (çözümlerini) bulan bir formüldür. İkinci dereceden bir denklemi çözmek için ikinci dereceden formülü kullanmak yerine çarpanlara ayırma, tam kareye tamamlama, grafik çizme ve diğerleri gibi başka yollar da vardır.