İçeriğe atla

Mata Hari

Kontrol Edilmiş
Mata Hari
DoğumMargaretha Geertruida Zelle
7 Ağustos 1876
Leeuwarden, Hollanda
Ölüm15 Ekim 1917 (41 yaşında)
Vincennes, Fransa
Ölüm sebebiKurşuna dizilme
MilliyetFelemenk
MeslekCasus, Dansöz, Fahişe
Boy1,73 m (5 ft 8 in)
Çocuk(lar)Norman-John MacLeod (oğlu) (30 Ocak 1897 - 27 Haziran 1899)
Louise Jeanne MacLeod (kızı) (2 Mayıs 1898-10 Ağustos 1919)
Ebeveyn(ler)Adam Zelle (baba)
Antje van der Meulen (anne)
İmza
Mata Hari dansçı kıyafetiyle

Mata Hari (d. 7 Ağustos 1876, Leeuwarden, Hollanda - ö. 15 Ekim 1917, Vincennes, Fransa), I. Dünya Savaşı yıllarında dansçı kimliği altında Alman devleti için çalıştığı iddia edilen casustur.

Aslen Hollandalı olan Mata Hari'nin gerçek adı Margaretha Geertruida Zelle'dir. Mata Hari ismi Malay dilinde "şafağın gözü", Hint dilinde "şafağın göz bebeği" anlamına gelmektedir.

Fransız, İngiliz, Rus subay ve devlet adamlarından topladığı çok gizli askerî bilgileri kızına yazılmış masum mektuplar halinde özel diplomatik kurye ile Paris'ten Almanlara ulaştırmıştır. Alman askerî ve denizcilik istihbarat başkanlarıyla toplantılara katıldığı Madrid'den Paris'e döndükten sonra 13 Şubat 1917'de tutuklandı. Yıllardır hakkında toplanan belgelerin en önemlisi, son Madrid seyahatinde, Madrid elçiliğinden Alman askerî merkezine kendi kodu (H21) ile gönderdiği ve yolda ele geçirilen telgraftı. Madrid dönüşü alacağı 15.000 İspanyol pesetası tutarındaki çek, tutuklandığı zaman Mata Hari'nin üzerinde bulundu. Bir diğer delil ise 1915'te Fransa'ya dönmesinden önce, Alman Gizli Servisi'nden aldığı 30.000 marklık senetti. Mahkemenin söz konusu paralarla ilgili suçlamasını, "Hediye aldım" diyerek reddeden Mata Hari, kuvvetli delil bulunamamasına rağmen idama mahkûm edildi ve 15 Ekim 1917'de kurşuna dizildi.

Ayrıca Samira Efendi isimli şarkıcı "Eurovision - 2021 Şarkı Yarışması"nda Azerbaycan'ı "Mata Hari" adlı şarkıyla temsil etmiştir. Azerbaycan'ı en büyük müzik arenasında temsil eden "Mata Hari" şarkısı hem Azerbaycan'a hem de Samira Efendi'ye büyük ün kazandırdı. Şarkı, Eurovision Şarkı Yarışması'nda final aşamasına geldi. Samira Efendi, Eurovision Şarkı Yarışması'nın ardından birçok uluslararası etkinlikte, Avrupa festivallerinde ve diğer yarışmalarda Azerbaycan'ı "Mata Hari" şarkısıyla yeniden temsil etti.

Hayatı

Zamanın yüksek sosyetesinde söylenenlere göre Mata Hari, Hindistan'ın güneyinde, Malabar sahilinde doğmuştu. Babası Brahman sınıfından bir din adamı, annesi de bir rakkaseydi. Kanda-Swany tapınağının mahzenlerinde küçük yaşından itibaren kendisine kutsal danslar ve usuller öğretilmişti. Başrakkase, Mata Hari'de olağanüstü yetenekler sezdiği için onu Tanrı Siva'nın hizmetine adamayı kararlaştırmıştı.[]

Bütün Parisliler bu efsaneye az çok inanıyordu ama Mata Hari'nin böyle bir iddiası yoktu. Yakınlarının söylediğine göre o, 7 Ağustos 1876 tarihinde Hollanda'nın Frizya eyaletinin merkezi olan Leeuwarden'de doğmuştu. Babası tanınmış tüccarlardandı; annesi de zengin, güzel ve kibar bir kadındı. Margaretha'nın babasının küçük bir kasketçi dükkânı vardı. Günün birinde iflas ettiğinden simsarlık yapmaya başlamıştı.

Margaretha, 18 yaşına gelince Leiden şehrinde öğretmen okuluna gitti. Çok geçmeden okul müdürü, güzel öğrencisine âşık oldu. Fakat Margaretha'nın, yaşlı müdürün masallarını dinleyecek zamanı yoktu. Bir süre sonra okulu bırakarak Lahey'de oturan amcasının yanına gitti. Burada bir subayla evlenmeyi istiyordu.

1895 yılının başlarında, gazetede kalbini çarptıran bir ilan okudu. Hollanda'nın sömürgesi olan Endonezya'da (Hollanda Hindistan'ı) görevli olan ve iznini Lahey'de geçiren bir yüzbaşı evlenmek istiyordu.

Kızı Louise Jeanne ve oğlu, babasının kucağında, Norman John.

Aslında ilan, bir şakadan ibaretti. Yüzbaşı Rudolf Mac Leod arkadaşlarıyla konuşurken son derece sıkıntılı bir hayat geçirdiğini söylemiş, onlar da gülerek evlenmesini tavsiye etmişti. Yüzbaşının dostlarından bir gazeteci de bu evlenme ilanını uydurarak gazetesine koyuvermişti.

Yüzbaşının aldığı on beş mektuptan yalnız biri dikkatini çekti. O mektubu gönderen de Margaretha idi. İçine resmini de koymuştu. İlk görüşmeleri 24 Mart 1895'te Amsterdam'da gerçekleşti. İki genç birbirlerini görür görmez âşık olmuşlardı. Aynı yılın 11 Temmuz'unda evlendiler. 30 Ocak 1896'da Norman adını verdikleri bir oğulları oldu.

1 Mayıs 1897'de Rudolf ile Margaretha "Princesse Aurelia" gemisiyle Cava'ya hareket ettiler. O andan itibaren Mata Hari'nin gerçek şahsiyetinin kavranmasını imkânsız kılan, karışık bir devre başladı. Hâlbuki olaylar gayet normal seyrediyordu. Marie Jeanne adını verdikleri bir kızları olmuştu. Fakat çok geçmeden küçük Norman, zehirlenerek öldü. Bu olaydan sonra çiftin hayatı cehennemi andırmaya başladı.

1902 yılında, Hollanda'ya dönerek boşandılar. Rudolf, Greta'ya ayda 100 florin nafaka veriyordu. Fakat bu para Cava'da geçen mahrumiyetlerin acısını çıkarmak isteyen genç Mata-Hari için yeterli gelecek gibi değildi.

Mata Hari dans ederken (1905)

1903 sonlarına doğru Paris'e geldi. Artık kararını vermişti: Hayatı aşkla dans etmekten ibaret olacaktı. 13 Mart 1905'te Mata Hari, Guimet Müzesi'nde düzenlenen ve seçkin davetlilerin hazır bulunduğu bir topluluk karşısında Hintlerin mukaddes danslarını canlandırdı. Gösterinin sonunda vecde gelip bayılması üzerine, aslında çok takdir edilen dansı herkesi teshir etmiş (büyülemiş) oldu. Hazır bulunanlar yalnız güzelliğine karşı hayran olmakla kalmayıp derin bilgisini de hayretle karşıladı.

1912 yılında Fransa intikam arzusu ile kıvranıyordu. Vatanseverlik bir mezhep hâline gelmişti. Herkes, her yerde casuslar görür gibi oluyordu. Bu bakımdan casusluk ve istihbarat işleriyle uğraşan 2. Şube, Mata Hari'yi gözaltına alarak Harbiye Nezaretinde adına bir dosya açtı.

Dikkatli müşahitler, Mata Hari'nin Guimet Müzesi'nde ilk dans ettiği sırada Alman Sefiri Prens Radolin'in kendisine fazla iltifatta bulunduğunu gözden kaçırmamışlardı. Antonie de onun, bale üstadı casus Sarocco ile sıkı fıkı olduğunu biliyordu. Neuilly'deki villasında hüviyeti pek iyi anlaşılamayan bir Alman subayı ile uzun süre yaşadığı da malûmdu.

2 Eylül ile 2 Kasım 1916 tarihleri arası, şüpheleri üzerinde toplayan bu kadının genç havacılarla düşüp kalktığı tespit edildi. Fakat aleyhine en ufak bir delil elde etmek mümkün değildi. Bu durumda, Mata Hari'nin sınır dışı edilmesi kararlaştırıldı ve Yüzbaşı Ladoux emri iletmekle görevlendirildi.

Mara Hari bu emir üzerine derin bir hayrete düşerek Fransa'ya bağlı olduğunu söyledi, hatta bu iddiasını ispatlamak için çok samimi olduğu Alman Veliahdı ve Brunsvik Dukası'ndan bir hayli bilgi edinerek Fransızlara aktarabileceğini ileri sürdü.

Ladoux, bu teklifi derhâl kabul etti ve Mata Hari'nin İspanya'ya giderek, oradan İngiltere'ye geçmesi kararlaştı.

Fakat Mata Hari İngiltere'ye ayak basınca Gizli Haberalma Servisi onu tekrar İspanya'ya iade etti. Anlaşılan bütün bu mizansen Mata Hari'ye kurulan bir tuzaktan başka bir şey değildi. Sonuç çıkmayınca geri gönderildi. Yalnız, Mata Hari'nin Fransız emniyet servisleri talimatıyla Brüksel'de temas kuracağı altı ajandan biri tam o günlerde Almanlar tarafından yakalanarak kurşuna dizilmişti. Bunun üzerine Gizli Haberalma Servisi, Fransız ikinci şubesine yazdığı bir yazıda, Mata Hari'yi Brüksel'deki bir ajanın idamından sorumlu tutmak gerektiğini bildirdi. Ancak Fransızların elinde hâlâ Mata Hari'yi yakalamak için yeterli delil yoktu.

Mata Hari'nin idamı

Madrid'te de Mata Hari'nin davranışları şüpheyi davet etmekten geri kalmıyordu. Hari, Alman kara ve deniz ataşelerine metreslik ediyordu. Tuhaf bir tesadüf eseri olarak tam o günlerde Alman denizaltılarının batırdıkları müttefik gemilerinin tonajı da birdenbire müthiş bir yekünü buluyordu.

Mata Hari, 2 Mayıs 1917'de, Paris'e dönmeye karar verdi. Onun bu kararı vicdan huzuru içinde bulunduğunu ispat edecek nitelikteydi. Fakat dostları yine de ona zan altında bulunduğunu hatırlatarak, kararından vazgeçmesini tavsiye ettiler. O, bu uyarılardan hiçbirine kulak asmadı. Kendini suçsuz görüyordu. Neden korkacaktı?

Fakat Mata Hari'nin Paris'e hareket ettiği sıralarda Madrid Alman Ataşemiliteri von Kalle, Hollanda'daki Alman casusluk teşkilatı şefine bir telsiz göndererek H21 rumuzlu bir ajana Paris'te Comptoir National d'Escompte aracılığıyla 15 bin pesetalık bir havale göndermesini bildiriyordu.

Eyfel Kulesi tarafından zapt edilen bu mesaj açılınca havale lehtarının Mata Hari olduğu hayretle görüldü ve bunun üzerine Hari, 13 Şubat 1917'de yakalandı. 24 Temmuz 1917'de 3 numaralı divan-ı harbe verildi ve 15 Ekim 1917'de kurşuna dizilerek idam edildi.

İlgili Araştırma Makaleleri

26 Haziran, Miladi takvime göre yılın 177. günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 188 gün vardır.

10 Şubat, Miladi takvime göre yılın 41. günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 324 gün vardır.

26 Mart, Miladi takvime göre yılın 85. günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 280 gün vardır.

25 Ağustos, Miladi takvime göre yılın 237. günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 128 gün vardır.

15 Ekim, Miladi takvime göre yılın 288. günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 77 gün vardır.

<span class="mw-page-title-main">Endonezya</span> Güneydoğu Asya ve Okyanusyada yer alan bir ada ülkesi

Endonezya, resmî adıyla Endonezya Cumhuriyeti, Hint ve Pasifik okyanusları arasında, Güneydoğu Asya ve Okyanusya'da toprakları bulunan bir ülkedir. 17 binden fazla adadan oluşur. Bu adaların en büyükleri Sumatra, Cava ve Sulavesi ile kısmen Borneo ve Yeni Gine'dir. Endonezya dünyanın en büyük ada ülkesidir, 1.904.569 km²'lik yüzölçümüyle dünyada 14. sıradadır. 280 milyon civarında nüfusuyla dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi ve aynı zamanda en kalabalık Müslüman ülkesidir. Cava dünyanın en kalabalık adasıdır ve nüfusun yarıdan fazlasına ev sahipliği yapar.

<span class="mw-page-title-main">Sevr Antlaşması</span> Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan ve Ankara Hükûmetince fiilen ve hukuken geçersiz kılınan barış antlaşması

Sevr Antlaşması, I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükûmeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde imzalanmış antlaşmadır. Antlaşma imzalandığı dönemde devam eden Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonucunda Türklerin galibiyetiyle, bu antlaşma yerine 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalanıp uygulamaya konulduğundan Sevr Antlaşması geçerliliğini kaybetmiştir. Sevr Antlaşması 433 maddeden oluşmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Otto Skorzeny</span> Waffen-SS komandosu

Otto Skorzeny, II. Dünya Savaşı sırasında Alman Waffen-SS komandosu. Budapeşte başkanlık sarayının basılmasını da yönetmiş ve bu sayede Macaristan'ın Almanlara karşı saf değiştirmesini önlemiş Hitler'in meşhur askerlerinden biriydi. II. Dünya Savaşı'nın ardından kurulan gizli Nazi iş birliği örgütü Odessa üyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Ernst Busch (oyuncu)</span>

Friedrich Wilhelm Ernst Busch, Alman şarkıcı, kabaretist, oyuncu ve yönetmen.

<span class="mw-page-title-main">Sol komünizm</span> Siyasi fikir

Komünist sol olarak da bilinen sol komünizm, Komünist Enternasyonal'in sol kanadını teşkil eden ve Komünist Enternasyonal'den 1920'lerden ayrılmış akımlardan gelen siyasi geleneğin ismidir. Komünist Enternasyonal'in dünyanın pek çok yerindeki partilerinde, oportünizme karşı, devrimci görüşleri savunan sol kanatlar gelişmiş olsa da, bu akımlar en net biçimde Almanya-Hollanda komünist solu ve İtalyan komünist solu tarafından ifade edilmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Don Carlos</span>

Don Carlos İtalyan besteci Guiseppe Verdi tarafından, "Camille du Locle" ve "Joseph Mery"'nin hazırladıkları Fransızca libereto kullanılarak bestelenen 5-perdelik bir grand operadır. Liberetto Friedrich Schiller tarafından Almanca yazılan "Don Carlos, Infant von Spanien" dramatik oyunundan uyarlanmıştır. Operanın ilk prömiyeri 11 Mart, 1867'de Paris, Fransa'da Théâtre Impérial de l’Opéra sahnelenmiştir. Ondan sonraki yirmi yılda operaya ekler ve değişiklikler yapılarak birkaç versiyonu geliştirilmiş ve böylece opera evi idarecileri, yapımcıları ve orkestra şefleri için hangi versiyonu seçecekleri hakkında bir seçim imkânı ortaya çıkmıştır. Verdi'nin opera eserleri arasında başka hiçbirinin bu kadar çok çeşit versiyonu bulunmamaktadır. Bu opera eserinin özel baleyi ve ilk sahnelenmeden önceki kesintileri de içine alan tüm uzunluktaki versiyonu 4 saat süreli müzik gerektirmektedir ve bu şekliyle bu eser Verdi'nin en uzun opera eseri olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Aleksandr Orlov</span> Sovyet casus (1895 – 1973)

Aleksandr Mihailoviç Orlov Sovyet istihbarat yöneticisiydi. 1938 yılında ABD'ye iltica etti. Leon Troçki'yi kendisine karşı yapılacak olan suikast girişiminden haberdar etti.

<span class="mw-page-title-main">Maurice Chevalier</span> Fransız sinema oyuncusu, şarkıcı ve vodvil sanatçısı

Maurice Chevalier Augustesöylenişi, Fransız sinema oyuncusu, şarkıcı, vodvil sanatçısı. "Mimi", "Valentine", "Louise" gibi şarkıları, sürekli giydiği smokini ve hasır şapkasıyla özdeşleşmiştir.

Rudolf Freiherr von Sebottendorf, gerçek adıyla Adam Alfred Rudolf Glauer, tüm Nazilerin ve beyaz ırk üstünlükçülerinin başöğretmen olarak gördüğü Alman okültist ve siyaset adamı. Üstün ırk düşüncesinin ve neo-paganizmin fikir babası olan Guido von List'in öğrencisi ve aynı zamanda Guido von List'in bir diğer öğrencisi olan ve Nazilerin okültik lider olarak kabul ettikleri Adolf Josef Lanz'ın dava arkadaşı.

<span class="mw-page-title-main">Klaus Fuchs</span> Alman teorik fizikçi ve atom casusu

Emil Julius Klaus Fuchs 1950 yılında II. Dünya Savaşı ve kısa bir süre sonrasında Amerikan, İngiliz ve Kanada Manhattan Projesi’nden elde ettiği bilgileri Sovyetler Birliği’ne iletmesinden dolayı mahkûm edilen Alman teorik fizikçi ve atom casusudur. Los Alamos Laboratuvarında iken Fuchs ilk olarak nükleer silahlarla ilgili birçok teorik hesaplamadan ve sonrasında hidrojen bombası modellerinden sorumluydu.

<span class="mw-page-title-main">Dreyfus Olayı kronolojisi</span>

Dreyfus Olayı kronolojisi Dreyfus Olayı kapsamındaki gelişmeleri sıralar.

Azerbaycan, 2021 Eurovision Şarkı Yarışması 'na katıılmıştır. Azeri yayıncı Içtimai tv (ITV) tarafından Hollanda'nın Rotterdam şehrinde yapılacak 2021 yarışması'nda Azerbaycan'ı Görevlendirme yöntemi sonucunda Efendi'nin "Mata Hari" adlı şarkısıyla temsil edeceği belirlenmiştir. Daha önce Çin'deki 2019 koronavirüs hastalığı (COVID-19) salgını ve diğer ülkelere yayılması nedeniyle etkinlik iptal edilmeden önce Efendi'nin 2020 yılında "Cleopatra" şarkısı ile yarışması planlanmıştı.

Azerbaycan, 2022 Eurovision Şarkı Yarışması 'na katılmıştır. Azeri yayıncı İctimai TV tarafından İtalya'nın Torino kentinde yapılan 2022 yarışması'nda Azerbaycan'ı temsil eden katılımcı Görevlendirme yöntemi ile belirlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Casus filmi</span> film türü

Casus filmi türü, casusluk konusunu kurgusal anlamda ya gerçekçi bir şekilde ya da bir fanteziyi temel alarak ele alır. John Buchan, le Carré, Ian Fleming (Bond) ve Len Deighton gibi yazarların eserleri de dahil olmak üzere casus kurgu türündeki birçok roman, film olarak uyarlandı. Alfred Hitchcock ve Carol Reed gibi önde gelen İngiliz yönetmenlerin kayda değer katkılarda bulunmaları ve İngiliz Gizli Servisi'nde geçen birçok film ile bu tür İngiliz sinemasının önemli koludur.

<span class="mw-page-title-main">Despina Storch</span>

Despina Davidoviç veya Despina Storch, Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu için casusluk yaptığı iddia edilen bir Osmanlı Rum kadınıydı. Storch daha sonra casus literatüründe "Türk Lokumu" (Turkish Delight), "Türk güzeli" ve "modern Kleopatra" olarak ölümsüzleştirildi.