Meme kanseri, meme hücrelerinde başlayan kanser türüdür. Akciğer kanserinden sonra, dünyada görülme sıklığı en yüksek olan kanser türüdür. Her 8 kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanacağı bildirilmektedir. Erkeklerde de görülmekle beraber, kadın vakaları erkek vakalarından 100 kat daha fazladır. 1970'lerden bu yana meme kanserinin görülme sıklığında artış yaşanmaktadır ve bu artışa modern, Batılı yaşam tarzı sebep olarak gösterilmektedir. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde görülme sıklığı, dünyanın diğer bölgelerinde görülme sıklığından daha fazladır.
Veba, Yersinia pestis adındaki bakteri tarafından oluşturulan enfeksiyon hastalıklarına verilen genel isimdir.
Lenfatik sistem veya lenfoid sistem, omurgalılarda dolaşım sistemi ve bağışıklık sistemi'nin bir parçası olan bir organ sistemi'dir. Geniş bir lenf ağından, lenfatik damarlardan, lenf düğümlerinden, lenfatik veya lenfoid organlardan ve lenfoid dokulardan oluşur. Damarlar lenf adlı berrak bir sıvıyı kalbe doğru taşır.
Plastik cerrahi veya tam adıyla plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, vücut üzerindeki çeşitli yapıların yeniden yapılması, şekillendirilmesi, ciddi doku kayıplarının giderilmesini ve her türlü estetik girişimi kapsayan cerrahi bir disiplindir. Pediatrik plastik cerrahi türü de vardır. Kozmetik, estetik tıp, estetik cerrahi plastik cerrahinin en bilinen kısımlarıdır. Bilinenin aksine plastik cerrahi alanının büyük kısmını estetik cerrahi dışında rekonstüktif cerrahi, kraniyofasiyal cerrahi, el cerrahisi, el nakli, mikrocerrahi ve yanık tedavisi oluşturmaktadır. Rekonstrüktif ve estetik cerrahi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmıştır.
Lenfomalar bağışıklık sisteminin urlarıdır. Lenf düğümlerinde çıkan ve lenfositlerden oluşan urların tümüne lenfoma denir. Son geçen yüzyılda ve günümüzde bağışıklık sistemi üzerine süren çalışmalar bu kötücül urların daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Lenfomaların yalnızca altında yatan nedenleri ve oluşma süreçleri değil, aynı zamanda sağaltımları konusunda da önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Günümüzde Hodgkin dışı lenfoma olan her hasta için uygun bir sağaltım yöntemi bulunmaktadır.
Gırtlak veya larinks kanserleri çoğunlukla skuamöz hücreli karsinomlardır ve gırtlak epitelinden kaynaklandıklarını gösterirler.
Lenfadenopati' veya adenopati, lenf düğüm'lerinin büyüklük veya kıvam açısından anormal olduğu bir lenfatik hastalık tır. İltihaplanma tipi lenfadenopatisi şişmiş veya genişlemiş lenf düğümleri üretiği lenfadenittir. Klinik uygulamada, lenfadenopati ve lenfadenit arasındaki ayrım nadiren yapılır ve kelimeler genellikle eş anlamlıdır. Lenfatik damarların iltihaplanmasına lenfanjit denir.
Nöroblastom, sinir hücrelerinden çıkan tümördür.
Hodgkin hastalığı, Hodgkin lenfoma ya da Hoçkin lenfoma, lenf nodüllerinde tümöral büyüme biçiminde başlayarak gelişen hastalık. 1832'de Thomas Hodgkin tarafından tanımlandığı için onun adıyla anılır. Ayrıca lenfogranülamatoz; lenfadenom, malin granuloma gibi adlarla da tanımlanır. Nedeni bilinmemektedir. En sık genç erişkinlerde ve 55 yaş üzerinde görülür. Hodgkin lenfomada hastanın yaşı, cinsiyeti ve hastalığın evresi, tümör yükü, histopatolojik alt tipine bağlı olarak radyoterapi, kemoterapi ya da hematopoietik kök hücre nakli tedavi için uygulanabilir. Hodgkin lenfoma, bir lenf nodu grubundan diğerine sırayla yayılır ve sistemik belirtilerin gelişmesiyle hastalık ilerler. Hodgkin hücreleri mikroskopla incelendiğinde, histopatolojik bulgu olarak karakteristik çok çekirdekli Reed-Sternberg hücreleri görülür. Geçmişinde, Epstein-Barr virüsünün neden olduğu Enfeksiyöz Mononükleoz hastalığı bulunanların Hodgkin lenfomaya yakalanma riski artmıştır.
Lenf nodu diseksiyonu lenf düğümlerinin kanserli olup olmadığını anlamak veya kanserliyse onları ortadan kaldırmak üzere uygulanan bir cerrahi yöntemdir. Hemen hemen tümüyle kanser cerrahisi alanında uygulanmaktadır. Ünlü İngiliz cerrah Sir Berkeley Moynihan "kanser cerrahisi"nin organlar cerrahisi olmadığını, lenfatik sistem cerrahisi olduğunu vurgulamıştır.
Lenf düğümü, lenf nodu veya lenf bezi, lenfatik sistemin ve adaptif bağışıklık sistemi'nin böbrek şeklinde bir ikincil lenfoid organ'ıdır.
Koltuk altı veya aksilla, kolun omuzla birleştiği yerin altındaki çukurluk. Koltuk altı, insan vücudundaki ateşin ölçüldüğü dört yerden biridir. Diğer yerler ise rektum, ağız ve kulak kanalıdır.
Melanom,, melanositlerden kaynaklanan malign bir kanser türüdür. Melanositler koyu renkli bir pigment olan melanin üreten hücrelerdir ve cilt renginden sorumludurlar. Genellikle deride bulunurlar ancak bağırsaklar ve göz gibi vücudun diğer bölgelerinde de bulunabilirler. Bu yüzden Malign Melanom, melanosit içeren vücudun herhangi bir bölümünden kaynaklanabilir.
Lenfödem, lenf yollarının daralması ya da tıkanması sonucunda drene olması gereken sıvı taşınamazsa doku aralıklarına birikir ve lenfödem oluşur. Lenf akımının normal debisi o bölgenin fizyolojik doku aktivitesine ve venöz basınç değişikliklerine bağlı olarak belirlenir. Lenf sıvısı proteinlerden çok zengindir. Bu nedenle intersellüler sıvının kolloidal osmotik basıncı hızla artar ve ödem giderek güçlenir. Parmakla basıldığında iz bırakır. İnatçı ve yineleyen ödemlerde dokuda fibrozis oluşur.
Hematopoez (Antik Yunanca: αἷμα, "kan"; ποιεῖν "yapmak" sözcüklerinden) kan hücrelerinin oluşumudur. Kan hücrelerinin bütün bileşenleri hematopoetik kök hücrelerinden kaynaklanır. Sağlıklı bir insanda, çevresel dolaşımı sağlayabilmek için günde yaklaşık olarak 1011-1012 yeni kan hücresi üretilir.
Serbest flep ya da serbest otolog doku transferi veya mikrovasküler serbest doku transferi olarak da adlandırılan cerrahi terimler, mevcut bir doku kaybını onarmak için belli bir dokunun vücudun bir bölgesinden diğerine "transplantasyonunu" tanımlar. "Serbest", dokunun kan dolaşımından tamamen ayrıldığı bölgeye ve daha sonra kan damarlayıla beraber aktarılarak bağlandığı bölgeye denmektedir. Serbest flepler kısmen kan dolaşımının bırakıldığı "pediküllü" fleplerin aksine tamamen alıcı alandan kan damarlarıyla beraber ayrılarak yeni yerinde alıcı alandaki kan damarlarına bağlanmaktadır.
Flep cerrahisi, plastik ve rekonstrüktif cerrahide, herhangi bir doku tipinin donör bölgeden kaldırıldığı ve sağlam bir kan kaynağı ile alıcı bölgeye taşındığı cerrahi bir tekniktir. Fleplerin greftlerden farklı olarak kendilerine ait kan dolaşımı sistemi bulunmaktadır. Greftler adapte edildikleri bölgede yeni kan damarı oluşumuyla o bölgede yaşamaktadır. Flepler, greftlerden daha karmaşıktır ve ciddi doku kayıplarında, hacim gerektiren doku onarımlarında, alıcı yatağın besleyici özelliğinin olmadığı gibi greftlerin kullanılamayacağı durumlarda kullanılmaktadırlar.
Lenf düğümü stromal hücreleri, işlevleri aşağıdakileri içeren lenf düğümünün yapısı ve işlevi için esastır : hematopoietik hücrelerin desteği için bir iç doku iskelesi oluşturmak; hematopoietik hücreler arasındaki etkileşimleri kolaylaştıran küçük moleküllü kimyasal habercilerin salınımı; hematopoietik hücrelerin göçünün kolaylaştırılması; adaptif bağışıklık sisteminin başlangıcında antijenlerin bağışıklık hücrelerine sunulması; ve lenfosit sayılarının homeostazı. Stromal hücreler, multipotent mezenkimal kök hücrelerden kaynaklanır.
İnsanlarda koltuk altlarında, kasıklarda, boyunda, göğüste ve karında kümeler bulunan, vücudun her yerine dağılmış yaklaşık 500-600 lenf düğümü vardır.
Meme ameliyatı, meme, meme başı, meme bezi, süt kanalı üzerinde yapılan bir ameliyat şeklidir.