İçeriğe atla

Maryannu

Bir Hitit savaş arabası (Antik Mısır duvar kabartmasından)

Maryannu, Orta Doğu’da Bronz Çağı’na özgü savaşçı bir kastdır. Bu aristokrat sınıf, hükümdar tarafından verilen ve miras bırakılan bir toprak mülkiyetine dayanırdı.[1][not 1]

Orta Doğu'nun birçok toplumunda aristokrat sınıflar savaşlara savaş arabası üzerinde katılmaktaydı. Çünkü bu arabaların teçhiz edilmesinde atlar, ahşap, deri kayışlar ve tunç kullanılıyordu ve yapımı özel maharet gerektirmekteydi. Sonuç olarak pahalı olan bu silahlar ancak zengin aristokrat sınıf tarafından alınabilmekteydi.

Maryannu sözcüğü Amarna Mektupları'nda geçmektedir. Tarihçi Robert Drews’e göre Sanskritçe “genç savaşçı” anlamına gelen “marya”nın, bir Hurri sonekiyle çoğuludur.[2]

Maryannu, aynı zamanda Mısır'daki Mitanni krallığını tanımlamak için kullanılan bir sözcüktür.

Maryannu terimi Alalah ve Ugarit metinlerinde de geçer. Burada, bir kölenin serbest bırakılması durumunda kavuştuğu statüyü anlatmak için kullanıldığı görülür. Örneğin Alalah metinlerinde kralın bir Qabia'yı özgürlüğüne kavuşturması için "onu Alalah'ın maryannu çocukları gibi yaptı" şeklinde bir ifade kullanılır. Maryannu'nun doğuştan özgür olan kişileri tanımlamak için kullanıldığı görülmektedir.[3]

Notlar

  1. ^ Ugarit metinlerinde "ayrıcalıklı", "seçkin kişi" anlamında na'arun olarak geçmektedir. Richarda A. Gabriel, age.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

Türk sözcüğünün köken bilimini, sözcüğün geçirdiği düşünülen süreçleri ve bu ismi kullanan halkları ifade eder.

Terörizm, terör ya da yıldırıcılık, siyasal, dinsel ve/veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere, belirlenen hedef gruplara veya resmî, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımını ifade eden terim. Hükûmetlere veya kuruluşlara göre değişmekle birlikte, terör uygulayan organize çeşitli gruplara terör örgütü; terör uygulayan şahıslara ise terörist ya da yıldırıcı denilmektedir. Bununla birlikte bu ifade oldukça tartışmalı bir kavram olup üzerinde akademik ya da uluslararası fikir birliği yoktur. Gücünü ve yetkilerini bu yönde kullanan devletler de devlet terörizmi kapsamında, savaş suçları ya da insan hakları ihlalleri nedeniyle bu kavramla yargılanabilmektedir. Buna benzer olarak; devlet organlarını direkt olarak kullanmayıp, iktidarlardaki grubun veya partinin desteklediği örgütlere verilen desteği tanımlayan devlet destekli terörizm sonucu da benzer yargılamalar olabilmektedir. Birçok akademisyen çeşitli hükûmetlerin eylemlerinin de "terörizm" olarak damgalanabileceğini belirtmiştir. Bir ülkede veya bölgede gücü elinden bulunduran iktidarlar veya hükûmetler gerçekleşen bir direniş hareketini "terörizm" ile etiketleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Aristokrasi</span> siyasi hükûmet şekli

Aristokrasi ya da soylu erki, iktidarın imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğu siyasi hükûmet şeklidir. Ekonomik, toplumsal ve siyasi gücün soylular sınıfının elinde bulunduğu tarihi yönetim biçimidir. Sözcük "soylular sınıfı" anlamında da kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Burjuvazi</span> kentli kişi

Burjuva; köylü, işçi ya da soylu sınıfına dahil olmayıp, sosyal statüsünü ve gücünü, eğitiminden, işveren konumundan ve zenginliğinden alan kentli kişi. Bu kimselerin oluşturduğu sosyal sınıfa burjuvazi denir. Bu kavram Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından yazılan Komünist Manifesto'da "kapitalist orta sınıf" anlamında kullanılmıştır. Zaman zaman eleştirel olarak "materyalist veya basmakalıp uygulamalara sadık" anlamında kullanılır.

Ronin, 12-19. yüzyıl Japonya'sında efendisiz kalmış savaşçı (samuray) aristokratlar. Kelime anlamına bakıldığında ro+nin Japoncada "dalga+adam" anlamına gelir ve muhtemelen oradan oraya başsız bir şekilde savrulmaları kastedilir. Roninler genellikle asi ve huzur bozucu kimselerdi.

<span class="mw-page-title-main">Tugay</span> alaydan büyük, tümenden küçük olan askeri taktik birliği

Tugay, alaydan büyük, tümenden küçük askeri taktik birim. Personel sayısı ihtiyaçlara göre değişmekle beraber 5.000 askerden oluşan askerî birliklerdir. Organizasyonunda piyade bölüklerinden, tank gücüne, istihkâm bölüğüne her türlü ikmal ve muhabere birimine sahiptir. Tugayın en önemli özelliği, kendi kendine yetebilen en küçük askerî birlik olmasıdır. Komutanı Tuğgeneral'dir.

<span class="mw-page-title-main">Basarab Hanedanı</span> Kıpçak kökenli bir Eflak hanedanı.

Basarab Hanedanı. Eflak Prensliği'nin Peçenek ya da Kıpçak kökenli ilk hanedanlığı. 1330'lu yıllarda ortaya çıkan ilk Romen devleti olan Eflak'ın kurulmasında ve yönetiminde etkili rol oynamışlardır.

Hadad, Haddad, Adad ; Kenan ve eski Mezopotamya dinlerinde fırtına ve yağmur tanrısıydı. Ebla'da MÖ 2500'de "Hadda" olarak tasdik edildi. Haddad Levant'tan Amoritler tarafından Mezopotamya'ya tanıtıldı ve burada Akad tanrısı Adad olarak tanındı. Adad ve Iškur genellikle Hurri tanrısı Teshub için kullanılan sembolün aynısı olan logogram 𒀭𒅎 dIM ile yazılır. Hadad ayrıca Pidar, Rapiu, Baal-Zephon veya genellikle basitçe Ba'al olarak da adlandırılırdı, ancak bu unvan diğer tanrılar için de kullanılıyordu. Boğa, Hadad'ın sembolik hayvanıydı. Sakallı görünüyordu, "boğa boynuzlu" bir başlık takarken sık sık bir sopa ve şimşek tutuyordu. Hadad, Yunan Zeus, Roma tanrısı Jüpiter ve Hitit fırtına tanrısı Teshub ile eşitlendi.

<span class="mw-page-title-main">Levant</span> Akdenizin doğu sahillerinde bulunan coğrafi bölge

Levant, Akdeniz'in doğu sahillerinde bulunan geniş bir araziyi tanımlamak için kullanılan, sınırları kesin olmayan, coğrafî, tarihî ve kültürel bir adlandırma. Genel olarak tarih süreci içerisinde Toros Dağları'nın güneyinde,Orta Doğu'da geniş bir alanı belirtmektedir. Batısında Akdeniz, güneyinde Arabistan Çölü ve doğusunda Mezopotamya ile sınırlanmıştır. Levant Kafkasya Dağları'nı, Arap Yarımadası'nın belirli bir parçasını ve -her ne kadar kimi kaynaklarda Kilikya dahil edilse de- Hatay ili haricinde Anadolu'yu içermez. Sina Yarımadası, Levant ile Mısır arasında bir kara köprüsü oluşturduğundan dışarıda tutulabilir. Zamanla Levant insanı ve kültürü Sina ve Nil Nehri arasındaki bölgeye egemen olmuş olsa da, bu bölge coğrafi Levant'ı tam olarak karşılamaz.

Judeo-Paganizm Yahudiler için dünya elementlerine bağlı bir din yaratma amaçlı başlatılan bir akımdır. Yahudilik, Neopaganizm ve Kabbala ilkelerinin karışımıyla oluşturulmuştur. Yahudi Paganistler Yahudiliğin kökenini ve eski çağlardaki komşularının inançlarını araştırırlar. Fikir alışverişinde bulunma amaçlı toplanırlar. Bu felsefenin merkezini İbrani tanrıçalar, Lilith, Panteizm gibi konular oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Deniz Kavimleri</span>

Deniz Kavimleri ya da Deniz Halkları Tunç Çağı’nın sonlarına doğru, özellikle MÖ 13. yüzyılda, MÖ 1276 – 1178 yılları arasında Anadolu, Suriye, Filistin, Kıbrıs ve Mısır'a yönelen istila hareketlerinden sorumlu görülen, savaşçı ve denizci halklardır. Bu yıkıcı saldırılar, Bronz Çağı Çöküşü’ne yol açan istilaların bir bölümü olarak Doğu Akdeniz’de tüm krallıkların ve Anadolu’da Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasında belirleyici olmuştur. Antik Mısır ise hem denizde, hem de karada verdiği savaşlarla bu saldırıları püskürtmeyi başarmıştır. Bu istilalar sonucu konuya ilişkin kayıtlar yok olduğundan, olayların kesin kapsamı ve istilacıların kimlikleri, geldikleri bölgeler halen kesin bir biçimde belirlenememiştir. Günümüze ulaşabilen belgeler, Mısır yazıtları ve kabartmaları, Hitit belgeleri, Ugarit belge ve mektupları ile arkeolojik buluntulardır.

Mórrígan veya Morrígan, Morrígu, Morríghan veya Mor-Ríoghain olarak, zaman zamansa çoğul bir şekilde Morrígna olarak da anılan İrlanda mitolojisi figürü. Her ne kadar metinlerde açık bir şekilde bir tanrıça olarak tanımlanmasa da, önceleri bir tanrıçaymış gibi gözükmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bronz Çağı Çöküşü</span> Güneybatı Asya’da ve Doğu Akdeniz’de, Bronz Çağı sonları, Demir Çağı başlarında yaşanan hızlı, yıkıcı ve kültürel dağılmalara, çözülmelere yol açan bir dizi toplumsal çöküş

Bronz Çağı Çöküşü Güneybatı Asya’da ve Doğu Akdeniz’de, Bronz Çağı sonları, Demir Çağı başlarında yaşanan hızlı, yıkıcı ve kültürel dağılmalara, çözülmelere yol açan bir dizi toplumsal çöküştür. Doğu Akdeniz’deki Bronz Çağının yüzyıllar içinde oluşan tüm kurumları yerle bir olmuştur, şehir hayatı çok büyük ölçüde gerilemiştir, geriye yalıtılmış köy toplumları kalmıştır. Miken Yunanistanı’nda saray ekonomileri çökmüştür. Yıkımların ardından Kıta Yunanistan’ı, Ege Adaları ve Anadolu 400 yıl sürecek bir karanlık çağa girecektir. Bu dönemden günümüze Mısır kaynakları hariç hiçbir yazılı belge kalmamıştır. Akdeniz’in tüm doğu yarısında, Antik Mısır hariç, neredeyse tüm büyük ve orta ölçekli kentler, çoğunlukla yağmalanıp ateşe verilmiş, diğerleri bu akıbete uğramamak için boşaltılmıştır. Bronz Çağı boyunca gelişip serpilen tüm krallıklar, yine Mısır hariç yıkılmış ve bir daha varlık gösterememiştir.

<span class="mw-page-title-main">El (tanrı)</span>

ʼĒl, "tanrı" veya "ilah" anlamına gelen, birçok büyük antik Yakın Doğu tanrısından herhangi birine atıfta bulunan Kuzeybatı Semitik bir kelimedir. Daha nadir bir biçim olan ila, esk, Akad ve Amoricedeki biçimini temsil eder. Kelime, "tanrı" anlamına gelen Proto-Semitik *ʔil-'den türetilmiştir.

Ugaritçe veya Ugarit dili, 1929'da Fransız arkeologlar tarafından keşfedilmiş Ugarit metinleri ile tasdik edilmiş, Amorice'nin nesli tükenmiş bir lehçesidir. Neredeyse sadece Ugarit şehrinde bulunmuş Ugarit metinlerinde kullanılmış dil aynı zamanda Amori dilinin yazıya geçirilmiş tek lehçesidir.

<span class="mw-page-title-main">Kahraman</span>

Kahraman, tehlike karşısında ustalık, cesaret veya güç özellikleriyle zorluklarla mücadele eden gerçek bir insan veya edebi eserin ana karakteridir. Klasik destanlara ait özgün kahraman tipleri, şan ve şeref adına böyle şeyler yapmaktadır. Öte yandan gurur ve şöhret gibi klasik hedefler yerine sıradan iyilik için büyük işler yapan Orta Çağ kahramanlarıyla modern kahramanlar da mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Alaşya</span>

Alaşya, Alasiya/Alaşiya olarak da yazılır ve Alaşya Krallığı olarak da bilinir, Orta ve Geç Tunç Çağlarında var olan ve Doğu Akdeniz bölgesinde yer alan bir devletti. Eski Mısır ve Eski Yakın Doğu'daki diğer devletler için başta bakır olmak üzere önemli bir maden ihracatçısıydı. Günümüze ulaşan birçok metinde adı geçmektedir ve günümüzde Kıbrıs'ın eski adı veya bir bölgesi olduğu düşünülmektedir. Bu varsayım, Tel Aviv Üniversitesi'nde Alaşya'dan diğer hükümdarlara gönderilen kil tabletler üzerine yapılan bilimsel analizlerle doğrulanmıştır.

Yamhad; Halep, Suriye merkezli eski bir Sami krallığıdır. Krallık, MÖ 19. yüzyılın sonunda ortaya çıkmış ve sınırlarını genişletmek için hem askeri hem de diplomasi gücüne güvenen Yamhad Hanedanı kralları tarafından yönetilmiştir. Krallık, kuruluşundan itibaren sınır komşuları Mari, Qatna ile Asur'un saldırılarına direnmiş ve I. Yarim-Lim'in eylemleriyle döneminin en güçlü Suriye krallığına dönüşmüştür. MÖ 18. yüzyılın ortalarında, güneyi hariç Suriye'nin çoğu, ya doğrudan mülk olarak ya da vassallık yoluyla Yamhad'ın yetkisi altına girmiştir. Yaklaşık bir buçuk yüzyıl boyunca Yamhad; Kuzey, Kuzeybatı ve Doğu Suriye'ye egemen ve Mezopotamya'da Elam sınırındaki küçük krallıklar üzerinde nüfuz sahibi olmuştur. Krallık, Hititler tarafından yok edilmiş ve ardından MÖ 16. yüzyılda Mitanni tarafından ilhak edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Thegn</span>

Anglosakson İngiltere'de bir thegn, bir veya daha fazla kontlukta dikkate değer miktarda toprağa sahip olan bir aristokrattı. Toplumda kralın ve ealdormanin altında, yani üçüncü seviyede yer alırdı.

<span class="mw-page-title-main">İdrimi Heykeli</span>

İdrimi Heykeli, 1939 yılında İngiliz arkeolog Sir Leonard Woolley tarafından Alalah bölgesinde bulunan, MÖ 15. yüzyıldan kalma önemli bir antik Orta Doğu heykelidir. Heykel, Kral İdrimi'nin Akad dilinde yazılmış uzun biyografik yazıtıyla ünlüdür. Keşfedildiği yıldan bu yana British Museum'un koleksiyonunun bir parçası olmuştur. Yazıt, Kenan'a "ilk belirli çivi yazısı referansını" içermektedir.