
Reinhard Tristan Eugen Heydrich, Alman asker ve siyasetçi. SS-Obergruppenführer. Sicherheitspolizei ve Sicherheitsdienst 'nin birleşme sonucu kurulan Reichssicherheitshauptamt başkanı. Reichsprotektorat Böhmen und Mähren Genel Vali Vekili. Holokost'un başmimarlarından biriydi.

Adolf Hitler (Almanca telaffuz: [ˈadɔlf ˈhɪtlɐ],
Nasyonal sosyalizm ya da Nazizm, kökten Yahudi aleyhtarı, ırkçı, aşırı milliyetçi, völkisch, sosyal Darwinist, anti-komünist, anti-liberal ve anti-demokratik bir ideolojidir. İtalya'da Benito Mussolini önderliğinde kurulan faşizm akımından etkilenerek ortaya çıkmıştır. Meydana gelişi Almanya'da gerçekleşen ve temel ilkeleri Adolf Hitler tarafından ortaya konan nasyonal sosyalizm, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin 30 Ocak 1933'ten Almanya'nın II. Dünya Savaşı'nda teslim olduğu 8 Mayıs 1945 tarihine kadar, 12 yıl 3 ay iktidarda olduğu dönem boyunca Almanya'nın resmî ideolojisi olarak uygulanmıştır.

Sachsenhausen, Almanya'nın başkenti Berlin'e yaklaşık 35 km uzaklıktaki Oranienburg bölgesinde 1936-1945 yılları arasında faaliyet göstermiş bir Nazi toplama kampıdır.

Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi veya yaygın kısa adıyla Nazi Partisi, Weimar Cumhuriyeti döneminde kurulmuş ve Weimar Cumhuriyeti'ni Nazi Almanyası'na dönüştürüp 1933-1945 yılları arasında yönetmiş olan bir Alman siyasi partisidir. Yirminci yüzyılın ilk yarısında Alman siyasetinde önemli bir yere sahip olmuş partinin programı ve ideolojisi olan nasyonal sosyalizm, radikal antisemitizm ile birlikte etnik milliyetçiliğe dayanan antiliberal ve antikomünist bir görüşteydi. 1921 senesinden itibaren parti başkanlığını sürdürmüş Adolf Hitler'in 1933 senesinde şansölye olmasının ardından 1945 senesine kadar nasyonal sosyalizm döneminde Almanya'nın tek yasal partisi olmuştur.

Faşizm, ilk olarak İtalya'da Benito Mussolini tarafından oluşturulan, otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir aşırı milliyetçi politik ideolojidir. İlkeleri ve öğretileri, La dottrina del fascismo adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. Benito Mussolini'nin kurucusu olduğu Ulusal Faşist Parti'nin İtalya'da iktidara gelmesinin ardından, faşizm birçok milliyetçi ideolojiye örnek olmuştur. Hitler'in nasyonal sosyalizmi ve Franco'nun falanjizmi, faşizmden çok etkilenmişlerdir.

Sturmabteilung, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin, Weimar Cumhuriyeti zamanında nasyonal sosyalistlerin yükselişinde önemli rol oynamış yarı askerî örgütü. Mensupları kahverengi gömlekler giydiği için Kahverengi Gömlekliler adıyla da anılır oldu. Ernst Röhm en bilinen Sturmabteilung lideri olarak "Stabschef" ünvanına sahipti ve Ocak 1931'den, Temmuz 1934'e kadar SA operasyonlarını yöneten kişiydi.

Nazi Almanyası, Almanya’nın 1933 ile 1945 yılları arasında, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) idaresi altında, tek parti rejimine dayalı yönetim sistemiyle “Führer” unvanlı hükûmet (1933-1945) ve devlet başkanı (1934-1945) Adolf Hitler’in liderliğinde egemenlik sürdüğü döneme verilen isim. Alman tarihi içerisinde “Reich”ların üçüncüsüdür; bundan dolayı Üçüncü Reich ismiyle de nitelendirilir.

Walter Ulbricht, Alman komünist devlet adamı. Almanya Sosyalist Birlik Partisinin 1950-1971 yılları arasındaki ilk başkanıdır.

Almanya Komünist Partisi, 1918-1933 yılları arasında önde gelen Alman siyasi parti. KPD, 1918'in sonunda Spartakusbund'un daha küçük radikal sol gruplarla birleşmesinden ortaya çıktı. Bu birleşmenin amacı, Almanya'da komünizmin hakim rejim hâline getirilmesiydi. 30 Aralık 1918'den 1 Ocak 1919'a kadar aşırı solcuların hakim olduğu kurucu parti kongresi, partinin Alman Ulusal Meclisi seçimlerine katılmasını reddetti. 1919'daki ocak ayaklanmasının ardından rejim güçleri, önce KPD liderleri Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg'u, kısa bir süre sonra da kurucu üye Leo Jogiches'i öldürdü. Aralık 1920'de KPD, Almanya Bağımsız Sosyal Demokrat Partisi' nin sol çoğunluğuyla birleşti ve geçici olarak Birleşik KPD adını aldı. KPD, kuruluşundan itibaren SPD'nin devrimci alternatifi olarak görüldü. Weimar Cumhuriyeti döneminde sosyalist üretim koşulları ve Sovyetler Birliği'ni model alan bir proletarya diktatörlüğünü savundu. Parlamentarizm ve demokrasi hakkındaki görüşleri, “burjuva demokrasisini” parti liderliğinde bir sosyalist konsey cumhuriyeti ile değiştirmek istedikleri için bölünmüştü, ancak yine de seçimlere katıldılar. 1919'dan itibaren Lenin'in ve daha sonra Stalin'in egemen olduğu Komünist Enternasyonal'in bir üyesiydi. KPD, işçi hareketinde sosyal demokrasiye karşı mücadele etmek için, 1928'den itibaren SPD'yi sosyal faşist ve baş düşman ilan ederek Nasyonal Sosyalizm'e karşı ortak bir mücadeleyi engelledi. 1929'dan itibaren KPD, otoriterleşti. Parti, Stalin ve Ernst Thälmann etrafında giderek bir şahıs kültü hâline geldi.

Neo-Nazizm veya yeni Nazizm, II. Dünya Savaşı'ndan sonra nasyonal sosyalizmi yeniden canlandırmak ve bu amaçla nasyonal sosyalist yönetimleri demokratik veya silahlı yollarla başa geçirmeyi hedefleyen veya nasyonal sosyalizmi savunan tüm siyasi hareket ve düşüncelere verilen ortak isimdir.

Nazilerden arındırma veya denazifikasyon, II. Dünya Savaşı'nın ardından Müttefik Devletler tarafından Alman ve Avusturya toplumlarında uygulanan ve nasyonal sosyalizmin etkisini kültür, toplum, ekonomi, basın, hukuk ve siyaset alanlarından silmek için uygulanan politikaları anlatır. Politika kapsamında sorumlu örgüt liderleri görevden alınmış, ilgili kurumlar kapatılmıştır. Politika, savaşın hemen ardından toplanan Potsdam Konferansı'nda kararlaştırılmıştır. Politika kapsamındaki uygulamalar Soğuk Savaş'ın başlamasıyla beraber fiilen sona erdirilmiştir.

Otto Wels, 1919-1939 yılları arasında Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) başkanlığını yapmış Alman politikacı. 1873'te Berlin'de doğdu. 1891'de SPD'ye katıldı. 1912'de Reichstag'a girdi ve milletvekilliği yapmaya başladı. 14 Haziran 1919'da SPD'nin lideri oldu. Wels önderliğindeki Almanya Sosyal Demokrat Partisi; Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) ve Almanya Komünist Partisi (KPD) ile beraber Weimar Cumhuriyeti dönemi Almanya'sının en önemli 3 partisinden biri olmuştu. Wels, komünistlere ve nasyonal sosyalistlere karşı bir propaganda yürütmekteydi, çünkü ona göre fazlasıyla radikal olan komünistler ve nasyonal sosyalistler cumhuriyetin varlığı için birer tehlikeydi. SPD Temmuz 1932, Kasım 1932 ve Mart 1933 seçimlerinde sırasıyla % 21.58, % 20.43 ve % 18.25 oranında oy alarak ana muhalefet konumunda yer aldı. 1933'te NSDAP'nin iktidara gelmesiyle çıkan Yetki Yasası'na karşı konuşma yapan tek Reichstag üyesiydi.

Otto Johann Maximilian Strasser, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin bir Alman politikacısı ve üyesiydi.

Karl-August Fagerholm, Parlamento Başkanı ve üç kez Finlandiya Başbakanı idi. Fagerholm, Devam Savaşı'ndaki ateşkesin ardından Sosyal Demokratların önde gelen siyasetçilerinden biri oldu. Ancak Fagerholm'un savaş sonrası kariyeri hem Kremlin hem de yerli komünistlerin şiddetli muhalefetiyle karşılandı. 1956'da Başkanlık seçimlerinde Urho Kekkonen'e karşı kaybetti.

Nihai Çözüm veya Yahudi Problemine Nihai Çözüm, II. Dünya Savaşı'nda Yahudileri yok etmek için yapılan Nazi planıdır. 1942'nin ocak ayında Berlin'in yanında Wannsee Konferansı'nda Nazilerin liderliğinde sistematik ve kasten yapılacak soykırımın prosedürleri kesinleşmiştir.

Nazi Almanyası'nda propaganda, NSDAP'nin iktidara gelmeden önce çoğunlukla Joseph Goebbels'in ve Adolf Hitler'in yürüttüğü II. Dünya Savaşı'nın öncesinde ve savaştaki zaman zarfını teşkil eden dönemde nasyonal sosyalizm öğütleri doğrultusunda yapılan antisemitik, antikapitalist ve antikomünist konuşmalar ve propagandalardır.

Friedrich "Fritz" Thyssen, Almanya'nın önde gelen sanayici ailelerinden biri olarak dünyaya gelen bir Alman iş insanıydı.

Ok Haç Partisi, Macaristan'da II. Dünya Savaşı öncesi ve sırasında etkili olmuş, Ferenc Szálasi önderliğinde aşırı sağcı bir partiydi. 15 Ekim 1944 - 28 Mart 1945 arasında iktidarda olan hareket Nazilerle iş birliği halinde oldu. İktidarı sırasında özellikle solcular, Yahudiler ve Romanlara karşı işledikleri yargısız infazlarda binlerce kişiyi katletmiştir. Ayrıca yaklaşık 80 bin Macar vatandaşı da Nazi toplama kamplarına gönderilmiştir. Savaşın ardından parti ve lider kadrosu Macar mahkemelerinde savaş suçlusu olarak yargılanmış ve hüküm giymiştir.
Nasyonal sosyalizm ideolojisinde sosyalizmin ne anlama geldiği veya neden bu ismin tercih edildiği, Naziler hakkında yapılan tartışmalara konu olmuştur. Sık görülen bir düşünceye göre; amaç sadece o dönem sosyalizm sözcüğünün popülerliğinden, işçi sınıfını olumlu biçimde etkilemesinden ve alt sınıfı partiye kazandırma isteğinden dolayı ideolojiye ve partinin ismine sosyalizmin entegre edildiğidir.