
James Cook İngiliz denizci ve kâşif. Özellikle Büyük Okyanus'ta yaptığı seyirleri ve bu seyirlerde yaptığı ada keşifleri ile ünlüdür. Yeğeni Tahora, Osmanlılı din alimi Ebubekir Efendi ile evliydi.

Bartolomeu Dias, Portekizli denizci ve kâşif. Afrika kıtasının güney ucu olan Ümit Burnu'nu ilk kez gemiyle keşfedip, yerleşen Avrupa'lıdır.

Kitâb-ı Bahriye, Osmanlı Kaptan-ı Deryası (amirali) Piri Reis'in hazırladığı Akdeniz kıyılarına ait ayrıntılı bir harita-kılavuzdur. Kitap, denizcilere Akdeniz kıyıları, adaları, geçitleri, boğazları, körfezleri, fırtına halinde nereye sığınılacağı, limanlara nasıl yaklaşılacağı hakkında bilgiler, ayrıca limanlar arasında gitmek için kesin rotalar verir.

Ferdinand Macellan, 1519'dan 1522'ye kadar Doğu Hint Adaları'na beraber sefer düzenlediği dostu Juan Sebastián Elcano ile birlikte, dünyanın çevresini dolaşan ilk insan olan Portekizli kaptan ve kâşiftir. İspanyol İmparatorluğu'nun desteğiyle denize açıldı. Hikâyesi, bu seyahate eşlik eden Antonio Pigafetta'nın anılarını yazması sayesinde günümüze ulaşmıştır.

William Baffin, İngiliz seyrüseferci.

Henry Hudson (1565–1611), bir İngiliz kâşif ve denizcidir. Nerede doğduğu, öldüğü ve yaşamı hakkında fazla bilgi yoktur. En büyük keşfi Kanada'daki Hudson Körfezi'dir. Körfezin ismi, Hudson'ın soyadından gelmektedir.

Ejnar Mikkelsen, Danimarkalı kutup kâşifi.
Kâşif ya da bulucu, var olan ancak bilinmeyen bir şeyi bulan, ortaya çıkaran, keşfeden kimsedir. Daha çok coğrafi keşifleri yapan kişiler için kullanılmaktadır.

John Franklin, Britanyalı gezgin, kâşif.

Louis Antoine de Bougainville, Fransız asker, diplomat, matematikçi, denizci ve kâşif.

Sir Ernest Henry Shackleton 20. yüzyılın başlarında yaptığı Antarktika keşifleriyle tanınan İrlandalı-İngiliz kâşif.
John Hanning Speke İngiliz kâşif Afrika ve Nil Nehrinin kaynağını araştırdı. Nehrin kaynağını bulmuştur.

Halkett botu, Teğmen Peter Halkett tarafından 1840'larda tasarlanan bir tür hafif şişme bottur. Halkett, Kuzey Kanada'da seyahat etmenin güçlükleri ve engebeli arazilerde taşınabilecek kadar hafif, ancak zorlu hava koşullarında kullanılabilecek kadar sağlam botlar tasarlamanın getirdiği sorunlarla uzun süredir ilgileniyordu.

Coppermine keşif gezisi, 1819-1822 yıllarında Hudson Körfezi'nden Kanada'nın kuzey kıyısına, Coppermine Nehri'nin ağzından doğuya doğru olan bölgeyi araştırmak ve haritalamak için yapılan bir İngiliz kara girişimiydi. Sefer, Kraliyet Donanması tarafından Kuzeybatı Geçidi'ni keşfetme ve haritalama girişiminin bir parçası olarak düzenlenmiştir. John Franklin tarafından yönetilen üç Arktika seferinden ilkiydi ve her ikisi de kendi başlarına önemli Arktika kaşifleri olacak olan George Back ve John Richardson'ı da bu keşifte yer alıyordu.

George Francis Lyon, bir İngiliz deniz subayı ve Afrika ve Kuzey Kutbu kaşifiydi. Pek seçkin bir kariyeri olmasa da, tuttuğu eğlenceli günlükler ve Kuzey Kutbu'nda yaptığı eskizlerle hatırlanır; bu bilgi daha sonraki seferler için yararlıydı.

Vasily Yakovleviç Çiçagov, Rus Donanması'nda bir amiral ve bir kaşifti. Reval Muharebesi gibi İsveç'e karşı kazanılan zaferler, onun denizcilik meselelerindeki yüksek yeteneğini gösterdi. Napolyon Savaşları sırasında bir Rus amiral olan Pavel Çiçagov'un babasıydı.

John Davis, İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth'in başdenizcilerinden biriydi. Kuzeybatı Geçidi'ni keşfetmek için birkaç sefer yönetti ve Doğu Hint Adaları'na giden hem Hollanda hem de İngiliz seferlerinde dümenci ve kaptan olarak hizmet etti. Ağustos 1592'de Falkland Adaları'nı keşfetti.

McClure Boğazı, Kanada'nın Kuzeybatı Toprakları'nın kenarında bir boğazdır. Doğuda Baffin Körfezi'ne kadar uzanan Parry Kanalı'nın kuzeybatı ucunu oluşturur ve dolayısıyla Kuzeybatı Geçidi için olası bir rotadır. Boğaz, adını Kraliyet Donanması'nda görev yapan İrlandalı Arktik kâşif Robert McClure'dan almıştır. McClure, Kuzey-Batı Geçidi'ni geçen ilk kişi olmuştur.
1492 ve 1504 yılları arasında İtalyan denizci ve kâşif Kristof Kolomb, İspanya'nın Katolik Hükümdarları adına Karayipler'e ve Orta ve Güney Amerika'ya dört transatlantik deniz seferi düzenledi. Bu yolculuklar Yeni Dünya'nın geniş kitlelerce bilinmesine yol açtı. Bu atılım, Keşifler Çağı olarak bilinen dönemi başlatarak Amerika kıtasının sömürgeleştirilmesini, bununla bağlantılı biyolojik alışverişi ve Atlantik ötesi ticaretin de başlangıcı oldu. Etkileri ve sonuçları günümüze kadar devam eden bu olaylar, sıklıkla modern çağın başlangıcı olarak anılır.
Kuzey Amerika'nın Avrupalı denizciler ve coğrafyacılar tarafından keşfedilmesi, büyük Avrupa güçlerinin ekonomik, dini ve askeri genişleme amacıyla kıtayı haritalandırma ve keşfetme çabasıydı. Bu keşfin savaşçı ve hızlı doğası, komşu Avrupa ülkelerinin hiçbir ülkenin Amerika'dan yeterli zenginlik ve güç elde etmemesini ve Avrupa kıtasında askeri açıdan dengeleri bozmasını sağlamak için bir dizi karşı eylemin sonucudur. 15. yüzyılın sonlarından 17. yüzyılın başlarına kadar sürdü ve esas olarak İspanya, İngiltere, Fransa ve Portekiz tarafından finanse edilen keşiflerden oluşuyordu. Ayrıca Amerika'nın Avrupa tarafından sömürgeleştirilmesi için Amerikan kolonileri maddesine bakın.