İçeriğe atla

Martin Eden

Martin Eden
YazarJack London
TürRoman
Yayım1909 (1. Basım)
ISBN975-9099-12-8

Martin Eden, 1909'da Amerikalı yazar Jack London tarafından yazılan ve yazar olmanın mücadelesini veren genç işçi Martin Eden'i konu edinen romandır. Kitabın yazarı olan London'ın aksine protagonist Eden, sosyalizmi "köle ahlakı" olarak niteleyerek reddetmekte ve onun yerine Nietzsche'nin bireyciliğine (individualizm) inanmaktadır. Jack London, romanının motiflerinden birinin de Eden'in inandığı individualizmi eleştirmek olduğunu belirtmiştir.

Ana karakterler

Martin Eden

Kitabın başkarakteri Martin; önceleri işçi sınıfına mensup, Ruth Morse'a aşık olduktan sonra ise hayatı değişen ve ona layık olmak için kendini geliştirip yazar olan bir denizcidir. Bilgi öğrenme arzusu bir süre sonra onu farklı türlerde onlarca yapıt veren bir yazar yapacaktır. Önceleri yayınevleri ve dergiler Martin'in çalışmalarını ısrarla sürekli olarak reddedecek ancak Martin'in ışığı okurlar tarafından keşfedildiğinde Martin bir hayli zengin olacak ve etrafındaki herkes birden ona ilgi göstermeye başlayacaktır. Çok zorlu yollardan geçerek sonunda istediğine, hedefine ulaşmıştır ama artık hiçbir şey hissetmemeye başlamıştır. Burjuvazinin gerçek yüzünü görmüş, henüz yontulmamış biriyken gözünde yücelttiği insanların gerçekte ne olduklarını anlamıştır. İnsanların sadece içinde bulunulan zamana ve duruma bağlı olarak kendisine ilgi gösterdiğini gördükten sonra geldiği yerdeki, işçi sınıfındaki insanların onu sadece o olduğu için sevdiğini hatırlamış ancak ulaştığı farkındalık seviyesiyle kendine işçi sınıfında da yer bulamamıştır. Bu düşünceler onu ait olduğu yere, denizlere götürerek hayattan koparacaktır.

Ruth Morse

Burjuva bir aileye mensup, üniversite öğrencisi, Martin'e İngilizce konusunda yardım eden ve bir süre sonra ona aşık olan bir genç kız. Bir süre sonra Martin ile nişanlanacak ancak ailesi, Martin'in ekonomik durumundan ve sosyal statüsünden dolayı, evliliklerine izin vermeyecektir. Bir süre sonra Martin bardağın son damlasını taşıracak ve Ruth ona olan inancını tamamen kaybedip ondan ayrılacaktır. Martin şöhret sahibi ve burjuvazide sözü geçen biri olduğunda ise ona tekrar dönmek isteyecek ancak bu mümkün olmayacaktır.

Arka plan

Jack London 33 yaşında Martin Eden’i yazdığında Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş ve Deniz Kurdu ile uluslararası başarısını kanıtlamıştı. Fakat London ünlü olunca birden hayal kırıklığına uğradı ve Güney Pasifik'te bir deniz yolculuğuna çıktı. İki yıllık zorlu yolculuğunda, yorgunluk ve bağırsak hastalıklarıyla mücadele ederken, içinde düş kırıklıklarını, ergenlik çağında yaptığı çete kavgalarını ve yazar olmak için verdiği mücadeleyi anlattığı Martin Eden'i yazdı. Kitaptaki Ruth Morse adlı karakter Jack London'un aşkı Mabel Applegarth'tır.

Konusu

20. yüzyılın başlarında Oakland'da yaşayan Martin Eden, kendini geliştirme ve eğitmeye dönük tutkusuyla okumuş, elit kesim arasına girmeye ve işçi sınıfının yaşam şartlarından/kısıtlamalarından kurtulmaya çalışmaktadır. Bu arzusundaki temel motivasyonu ise bir burjuva ailesinden olan Ruth Morse'a olan aşkıdır. Eden işçi sınıfından kaba ve eğitimsiz bir denizci olduğundan, eğitimli bir burjuva aileden gelen Ruth ile birlikte olması, aile ile eş değer bir eğitim düzeyi ve zenginliğe erişmeden imkânsızdır.

İki yıldan uzun bir süre boyunca Eden, sevdiği kız Ruth'a başarmasına az kaldığını söyler ve bu başarı gerçekleşmeden çok kısa bir süre önce de artık sabrı kalmayan Ruth tarafından reddedilir. Öncesinde kendisini dışlayan yayınevleri ve burjuvanın ilgisini çekmeye başlamış olsa da Eden artık onlara kin beslemeye başlamış ve tüm bu mücadelesi ve karşılıksız aşkı nedeniyle bitap düşmüştür. Başarısının keyfini çıkarmak yerine sessiz bir umursamazlığa bürünen Eden, insanların kendisine verdiği değerin kendisi ya da yaptığı işten değil, kazandığı şöhretten kaynaklandığını düşünmektedir.

Roman, başkahraman Eden'in boğularak intihar etmesiyle son bulur. Roman otobiyografik özellik taşıdığından dolayı kimileri, Jack London'ın ölümünün de aslında bir intihar olduğunu düşünmektedir.

Ana temalar

Sosyal sınıf

Roman kahramanı Martin Eden'in bakış açısından görülen sosyal sınıf, romanda oldukça önemli bir temadır.Eden işçi sınıfından gelen bir denizciyken burjuva Morse ailesiyle tanıştıktan sonra onlardan ilham almıştır. Eden kendisini geliştirdikçe, kendi sosyal sınıfı olan işçi sınıfından uzaklaşmaktadır. Sonrasında eğitimi ve bilgisi, içine girmek istediği burjuva çevresinin de üstüne çıkınca kendisini tamamen yalnız hisseder. Paul Berman'a göre baş kahraman, "temiz ve modern Eden" ile geçmişindeki "kavgacı barbar Eden"i bağdaştıramamakta ve bu durum da onu hezeyanlarla dolu bir ikileme mahkûm etmektedir.[1]

Makineleşme/makineler

London romanında makineler ve makineleşmeye de pek çok kez gönderme yapmıştır. Örneğin çamaşırhanede çalışan Eden, çamaşır makineleriyle uğraşırken kendisini de daha büyük bir makinenin dişlilerinden biri gibi hissetmektedir.

Bireyciliğe karşı sosyalizm

Jack London bir sosyalist olmasına rağmen, yarattığı yarı-otobiyografik özellikteki Martin Eden karakteri oldukça bireycidir. İşçi sınıfından gelen Eden, sınıfının refahı ve gelişimi için çabalamak yerine kendi refahı ve gelişimi için çaba sarf eder. Sosyalist buluşmalarda/etkinliklerde dahi Nietzsche ve Herbert Spencer'dan alıntılar yaparak sosyalizmin "köle ahlakı"nı reddeder. Fakat London, sonunda Eden'i intihara götüren şeyin, bu bireycilik olduğunu vurgulamaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Berman, P. "Introduction" to Martin Eden (2002): xv. New York: Random House.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Friedrich Nietzsche</span> Alman filozof, filolog ve şair (1844–1900)

Friedrich Wilhelm Nietzsche, Alman klasik filolog ve filozoftur. Nietzsche'nin fikirleri ve üslubu, yerleşik düşünce kalıplarını kırmıştır, bu nedenle yaşadığı dönemde var olan bir klasik disipline sokulamamıştır. Nietzsche, günümüzde yepyeni bir felsefi ekol olarak yaşam felsefesi disiplininin kurucusu olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sanayi Devrimi</span> 1760–1840 yılları arasındaki hızlı teknolojik değişim dönemi

Sanayi Devrimi ya da Endüstri Devrimi, bazen Birinci Sanayi Devrimi ve İkinci Sanayi Devrimi olarak ayrılan ve insan ekonomisinin Tarım Devrimi'ni takip eden daha yaygın, verimli ve istikrarlı üretim süreçlerine doğru küresel bir geçiş dönemidir. Büyük Britanya'da başlayan Sanayi Devrimi, yaklaşık 1760'tan yaklaşık 1820-1840 yılları arasındaki dönemde Kıta Avrupasına ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yayıldı. Bu geçiş, elle üretim yöntemlerinden makinelere geçişi; yeni kimyasal üretim ve demir üretim süreçlerini; su gücü ve buhar gücünün artan kullanımını; takım tezgâhlarının geliştirilmesini ve makineleşmiş fabrika sisteminin yükselişini içeriyordu. Üretim büyük ölçüde arttı ve bunun sonucunda nüfusta ve nüfus artış hızında benzeri görülmemiş bir artış yaşandı. Tekstil endüstrisi modern üretim yöntemlerini ilk kullanan sektör oldu ve tekstil istihdam, çıktı değeri ve yatırılan sermaye açısından baskın sektör haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Hermann Hesse</span> İsviçreli yazar ve ressam

Hermann Karl Hesse, İsviçreli yazar ve ressamdır.

<span class="mw-page-title-main">Jack London</span> Amerikalı gazeteci ve yazar (1876 – 1916)

John Griffith London, Amerikalı gazeteci ve roman yazarı. Vahşetin Çağrısı, Martin Eden, Demir Ökçe, Beyaz Diş ve Deniz Kurdu başta olmak üzere elliden fazla kitabın yazarı olan Jack London, Dünya ticari dergi romanının öncüsü ve yazarlıktan yüksek gelir elde edebilen Amerikalıların ilklerindendir.

<span class="mw-page-title-main">F. Scott Fitzgerald</span> Amerikalı yazar (1896 – 1940)

Francis Scott Key Fitzgerald İrlanda asıllı Amerikalı romancı, deneme yazarı, senarist ve kısa öykü yazarı. Kendisinin popüler hale getirdiği Caz Çağı'nın ihtişamını ve aşırılığını anlatan romanlarıyla tanındı.

<span class="mw-page-title-main">Burjuvazi</span> kentli kişi

Burjuva; köylü, işçi ya da soylu sınıfına dahil olmayıp, sosyal statüsünü ve gücünü, eğitiminden, işveren konumundan ve zenginliğinden alan kentli kişi. Bu kimselerin oluşturduğu sosyal sınıfa burjuvazi denir. Bu kavram Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından yazılan Komünist Manifesto'da "kapitalist orta sınıf" anlamında kullanılmıştır. Zaman zaman eleştirel olarak "materyalist veya basmakalıp uygulamalara sadık" anlamında kullanılır.

<i>Genç Wertherin Acıları</i> Johann Wolfgang von Goethenin Yazdığı Roman

Genç Werther'in Acıları, Johann Wolfgang von Goethe tarafından 1774 yılında ve iki haftada yazılmış mektup romandır. Goethe, bu romanı yazdığında 25 yaşındaydı. Romanın piyasaya çıkmasının ardından hem pek çok intihar vakası ile karşılaşılmış, Almanya sokakları bir "Werther salgınına" uğramış, ortalığı mavi ceket, sarı pantolon giyen duygulu gençler istila etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sinclair Lewis</span> Amerikalı yazar (1885 – 1951)

Sinclair Lewis. Amerikalı yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Thomas Mann</span> Roman Yazarı

Paul Thomas Mann, Alman yazar ve 20'inci yüzyılın en önemli hikâye anlatıcılarından biriydi. 1929 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.

<span class="mw-page-title-main">D. H. Lawrence</span> İngiliz, romancı, şair ve deneme yazarı (1885–1930)

David Herbert Richards Lawrence, İngiliz, romancı, şair ve deneme yazarıdır.

<i>Harold ve Maude</i>

Harold ve Maude 1971 ABD yapımı kara komedi filmidir. Özgün adı Harold and Maude dir. Özgün senaryosunu Colin Higgins'in yazdığı filmi Hal Ashby yönetmiş, başrollerinde Ruth Gordon ve Bud Cort oynamışlardır. Filmin senaryosundan oluşturulan romanı da filmle aynı yıl piyasaya verilmiştir. Bu roman 1975 yılında Türkiye'de Doğum Günüm Kutlu Olsun adıyla yayımlanmıştır. Filmin bir tiyatro uyarlaması da Broadway sahnelerinde ve Türkiye'de bir süre sahnelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Küçük Adam Ne Oldu Sana (oyun)</span>

Küçük Adam Ne Oldu Sana, Hans Fallada tarafından yazılmış aynı isimli romandan Yılmaz Onay tarafından sahneye uyarlanmış seyirlik müzikli oyun (kabare).

<span class="mw-page-title-main">Franz Mehring</span>

Franz Mehring Wilhelm dönemi Almanyası'nın önde gelen Marksist politikacısı, tarihçisi ve edebiyat eleştirmeniydi. Eserleriyle, tarihsel maddeciliği sosyal demokrat edebiyat ve tarih eleştirisinin yöntemi haline getirdi. Karl Liebknecht ile Rosa Luxemburg’un yakın çalışma arkadaşı olan Mehring’in siyasi çalışmalarına, neredeyse tümüyle, II. Enternasyonal’de ve Alman Sosyal Demokrat Partisi’nde ortaya çıkan oportünizme karşı mücadelede Marksizmin savunusu damgasını vurdu.

<i>Demir Ökçe</i>

Demir Ökçe Amerikalı yazar Jack London tarafından yeni bir distopya olarak ilk kez 1908'de yayınlandı.

<span class="mw-page-title-main">Sol komünizm</span> Siyasi fikir

Komünist sol olarak da bilinen sol komünizm, Komünist Enternasyonal'in sol kanadını teşkil eden ve Komünist Enternasyonal'den 1920'lerden ayrılmış akımlardan gelen siyasi geleneğin ismidir. Komünist Enternasyonal'in dünyanın pek çok yerindeki partilerinde, oportünizme karşı, devrimci görüşleri savunan sol kanatlar gelişmiş olsa da, bu akımlar en net biçimde Almanya-Hollanda komünist solu ve İtalyan komünist solu tarafından ifade edilmişlerdir.

Küçük Bahçe 1978 yılında Çetin Altan tarafından yazılmış bir romandır.

<i>Teorema</i> (roman) Pier Paolo Pasolininin 1968 yılında yayımladığı romanı

Teorema, İtalyan film yönetmeni, şair ve yazar Pier Paolo Pasolini'nin 1968 yılında yayımladığı romanının adıdır. "Teorema", Pasolini'nin senaryosunu yazıp yönettiği aynı adlı filminin romanıdır, ama birçok sinema uyarlamasının aksine film romandan uyarlanmamıştır. Film ve roman hemen hemen aynı zamanlarda seyirciye/okuyucuya ulaşmıştır.

<i>Leopar</i> (film)

Leopar, 1963 İtalya - Fransa ortak yapımı dönemsel tarihi filmdir. Özgün adı Il gattopardo olan ve ortak yapımcı ülke Fransa'da Le guépard adıyla gösterilen film Türkiye'de ilk kez Ocak 1965'te sinemalarda gösterime girmiştir.

<i>Leopar</i> (senaryo)

Leopar, Luchino Visconti'nin yönettiği 1963 tarihli aynı adlı filmin Türkiye'de 1972 yılında yayımlanmış senaryo kitabıdır.

Sol milliyetçilik, eşitliğe, halk egemenliğine ve self determinasyona dayalı bir milliyetçilik akımıdır. Kökleri Fransız Devrimi'ndeki jakobenizme dayanır. Sol milliyetçilik anti emperyalizmi benimser. Sol milliyetçilik, etnik milliyetçiliği ve faşizmi reddeder; buna rağmen sol milliyetçiliğin bazı minör formları tahammülsüzlük ve ırksal önyargıyı içerisinde barındırır.