İçeriğe atla

Mart 2006 Diyarbakır olayları

Mart 2006 Diyarbakır olayları
Kürt siyasi hareketi
Serhildan
Türkiye üzerinde Mart 2006 Diyarbakır olayları
Mart 2006 Diyarbakır olayları
Mart 2006 Diyarbakır olayları
Mart 2006 Diyarbakır olayları
Mart 2006 Diyarbakır olayları
Mart 2006 Diyarbakır olayları
Mart 2006 Diyarbakır olayları
Mart 2006 Diyarbakır olayları
Mart 2006 Diyarbakır olayları
Mart 2006 Diyarbakır olayları (Türkiye)
Olayların yoğun yaşandığı bölgeler
Tarih 28-31 Mart 2006
Yer  • Ana olaylar Diyarbakır
 • Protesto gösterileri Batman, Mardin, Şanlıurfa, Siirt, Şırnak, Tunceli, Van
Sebep HPG mensuplarına kimyasal silah kullanıldığı iddiası
Sonuç  • 6'sı çocuk 14 kişi öldü.[1]
 • 161'i sivil, 199'u polis olmak üzere toplam 360 kişi yaralandı.[1]
 • 200'ü çocuk 563 kişi gözaltına alındı, bunlardan 91'i çocuk 291'i tutuklandı.[1]
Taraflar
 • HPG'lilerin cenaze törenlerine katılan gruplar
 • Büyüyen olaylar sonucunda gösterilere katılan protestocular
 • Türkiye'deki kolluk kuvvetleri
Öne çıkan kişiler
 • Recep Tayyip Erdoğan (Başbakan)

 • Efkan Ala (Vali)

Sayı
 • 2500-3000 kişi[2][3] (Diyarbakır)

Mart 2006 Diyarbakır olayları, 28-31 Mart 2006 tarihleri arasında Diyarbakır'da yaşanan protestolar ve sonrasında gerçekleşen toplumsal olaylardır.

24 Mart 2006 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Muş kırsalında gerçekleştirilen askerî operasyonda 14 HPG mensubunun kimyasal silah ile öldürüldüğü iddiası olayları başlatan etken oldu.[4] Operasyonun ardından ölen 6 HPG'li için Diyarbakır'da cenaze töreni düzenlendi, törene polis ekipleri müdahale etti. Kısa sürede tüm kentte ve bölge kentlerine yayılan olayların ardından Diyarbakır'da 5'i çocuk 10, Mardin'de 2 ve Batman'da 1 kişi, polisin kullandığı mermi ve gaz bombalarından dolayı öldü.

Yaşanan çatışmaların 1980'den bu yana kent merkezinde yaşanan en büyük toplumsal olay olduğu ifade edildi.[5] Olayların serhildan örneği olduğu iddia edildi.[][5][6][7]

Olaylar

İlk gün

Operasyon sonucunda ölen HPG mensuplarının cenazelerini teslim almak için Malatya'ya giden ailelerin naaşların yanmış olduğunu görmesiyle olaylar patlak verdi. Cenazelerini almaya giden ailelerin bir kısmı çocuklarını teşhis edemediklerini ve bedenlerinin tanınamayacak derecede yanmış olduklarını söyledi.[6] Demokratik Toplum Partisi öldürülen HPG'lilerin kimyasal silahlarla öldürüldüğünü iddia etti, hükûmet ise bu yönde çıkan haberleri reddetti.[6] Tartışmalar devam devam ederken cenazelerden 6'sı aileleri tarafından teslim alınarak Diyarbakır'a getirildi ve kentte yer alan Medine Bulvarı üzerinde bekletildi. Civar esnafın kepenk kapattığı bölgede ve Şefik Efendi Camisi önünde çok sayıda kişi toplandı. Cenaze töreni sırasında F-16 savaş uçakları Diyarbakır semalarında alçak uçuş yaptı.[7][8] Törende konuşma yapan Hatip Dicle; "Newroz'da halk barışı haykırdı. Ama barışa 24 Mart'ta operasyonla cevap verildi. Bu Kürt halkına saygısızlıktır" ifadelerini kullandı.[6]

Cenaze töreninin ardından çok sayıda kişi mezarlıktan slogan atarak yürüyüşe geçti. Geçiş güzergahında bulunan 10 Nisan Polis Karakolu önünde yoğun önlemler alan polis ekipleri, TOMA ve zırhlı araçlar ile birlikte göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile gruba müdahalede bulundu. Kitlenin polise molotofkokteyli ve taşlarla karşılık vermesiyle birlikte çatışmalar başladı. Olaylar kısa sürede Bağlar başta olmak üzere birçok ilçeye yayıldı. Özellikle Kuruçeşme, Dörtyol ve Emek Caddesi üzerinde yoğun çatışmalar yaşandı ve barikatlar kuruldu.[9] Birçok kişi polisin müdahalesiyle yaralanırken birçok kişi de gözaltına alındı. Olayların kentin en işlek semti olan Ofis'e taşması üzerine olaylar daha da büyüdü. Ofis'e giren yaklaşık bin kişilik bir grup kepenklerini kapatmayan iş yerlerini, bankaları ve büyük mağazalarının camlarını kırarak, barikatlar kurdu.[10] Emek Caddesi üzerinde yer alan Emniyet Müdürlüğü taş ve molotofkokteyllerinin hedefi oldu. Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi Diyarbakır il binaları tahrip edildi, sokaklardaki bazı kaldırım taşları söküldü, otobüs duraklarının camları kırıldı.[11]

Ardından polis ekipleri göstericilere müdahalelerde bulundu. Olaylar sırasında Mehmet Akbulut adlı 17 yaşındaki genç ağır yaralanırken, çok sayıda kişi de çeşitli yerlerinden hafif yaralandı. Kentin birçok noktasına zırhlı araçlar ve askerî birlikler sevk edildi, resmî dairelerin çevresindeki önlemler üst düzeye çıkarıldı. Kentteki tüm polis ve asker aileleri, güvenlik için lojmanlardan alınarak, Emniyet Müdürlüğü binasındaki spor salonuna götürüldü. Olayların yaşandığı ilk gün İnsan Hakları Derneği kayıtlarına göre, 29 kişi yaralanırken, yüzü aşkın kişi de gözaltına alındı.[11] Olaylar sırasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sarf ettiği "Kadın da olsa çocuk da olsa gereğini yapın" açıklaması kamuoyunda sıkça tartışıldı.[6][12][13]

Olayların sona ermesi için Belediye yetkilileri, Demokratik Toplum Partisi yetkilileri ve dönemin Diyarbakır Valisi Efkan Âlâ arasında yapılan görüşmeler sonrasında, Vali yardımcısı Ahmet Aydın'ın katılımı ile birlikte çeşitli noktalardaki göstericilerle görüşüldü ve saat 22.00 dolaylarında olaylar durma noktasına geldi.[11] Efkan Ala, saat 23.00'de düzenlediği basın toplantısında; olaylarda 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 200 kişinin gözaltına alındığını ve 130'u güvenlik görevlisi olmak üzere 250 kişinin yaralandığını açıkladı.[6]

29 Mart ve sonrası

Ertesi gün kenttin birçok noktasında polis ekipleri yığınaklar yaptı, birçok cadde ve sokak ablukaya alındı. Çatışmalar yeniden başladı, çok sayıda kişi karakollara ve polis merkezlerine saldırı düzenledi. 23 yaşındaki Tarık Atakaya isimli yurttaş, Bağlar Sağlık Ocağı'ndaki gösterilerde açılan ateş sonucu öldü, Onur Kaya isimli yurttaş ise ensesinden aldığı kurşunla ağır yaralanarak Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Sakarya Caddesi üzerinde evinin damından gösterileri izleyen 9 yaşındaki Abdullah Duran isimli çocuk, kurşun isabet etmesi sonucu öldü. Olaylar esnasında yaralanarak Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Mehmet Işıkçı isimli yurttaş hastanede öldü. 29 Mart 2006 tarihinde olaylar sonucu ölen kişi sayısı 3, yaralı sayısı ise 106 olarak kayıtlara geçti.

Olayların üçüncü günü olan 30 Mart 2006 tarihinde Diyarbakır'da yaşanan çatışmalarda ölen Abdullah Duran, Tarık Atakaya ve Mehmet Işıkçı'nın cenaze töreni için Şefik Efendi Camisi önünde binlerce kişi toplanmaya başladı. PKK'yı temsil eden bayrak ve flamaların örtüldüğü tabutlarla birlikte birçok kişi tören için yürüyüşe geçti. Bağlar 10 Nisan Polis Karakolu önünde konumlanan yüzlerce polis ve özel harekât timi, mezarlığa yaklaşıldığı sırada gruba müdahalede bulundu. Bu sırada kaldırım üzerinde olayları izleyen 8 yaşındaki Enes Ata sırtından aldığı kurşunun kalbine saplanması sonucu öldü.[14] Aynı gün çıkan olaylarca gazeteci İlyas Aktaş başından vurularak öldü.[6] Yürüyüşe müdahale ile başlayan olaylar cenazede görev alan yetkililerin girişimleriyle yatıştırıldı. Cenazeye katılan kitle ilerleyerek Yeniköy Mezarlığı'na ulaştı. İnsan Hakları Derneği'nin raporuna göre; Bağlar, Balıkçılarbaşı, Huzurevleri bölgelerinde kepenkler kapalı iken, çocukların öldürüldüğünün duyulması ve çıkan olayların büyümesi üzerine kepenk kapatma tüm kente yayıldı ve olaylar tekrar diğer semtlere sıçradı.[6][11]

Cenazelerin defnedilmesinin ardından aralarında Demokratik Toplum Partisi Eş Başkanı Ahmet Türk, belediye başkanları ve çeşitli yerel kitle örgütü temsilcilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi taziye evine doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş kortejinin 10 Nisan Polis Karakolu'nun bulunduğu caddeye ulaşmasıyla polis yine silah ve gaz bombalarıyla kitleye müdahale etti. Medine Bulvarı, Emek Caddesi, Hatboyu Caddesi, Sakarya Caddesi, Cezaevi mevkisi, Urfakapı, Sunay Caddesi, Mardinkapı, Koşuyolu Parkı civarlarında şiddetli çatışmalar başladı. Emek Caddesi üzerindeki çatışmalarda Emniyet Müdürlüğü binası kitlenin taş yağmuruna maruz kalırken, çatışmaların yoğun yaşandığı bölgelerde grupların üzerine helikopterden gaz bombaları atıldı. Bu müdahale sırasında İsmail Erkek isimli yurttaş ölürken ağır yaralanan Mustafa Eryılmaz da kaldırıldığı hastanede öldü. Ölen bu iki kişiye ait otopsi raporlarında kurşunların göğüs ve başa isabet ettiği rapor edilmiştir.[15]

31 Mart günü şehrin birçok noktasına polis, asker ve özel harekat timleri konumlandırıldı, birçok yerde askerî birlikler yürüyüş yaptı. Polis Okulu, Emek Caddesi, Bağlar'ın çeşitli mahalleleri başta olmak üzere birçok noktaya polis ve askerler tarafından barikatlar kuruldu. Kentin üzerinde F-16 uçakları ve askeri helikopter uçuş yaptı. Olaylar esnasında veya yaralı halde kaldırıldıkları hastanelerde ölen Enes Ata, İsmail Erkek, Halit Söğüt, Mehmet Akbulut ve Emrah Fidan'ın cenazeleri "Cenaze töreni yasağı" nedeniyle sabaha karşı 05.00 sularında köylerinde sessizce toprağa verdi.[6] Olaylarda gözaltına alınanlardan 47'si tutuklandı.

Diğer şehirlere etkileri

Diyarbakır'da başlayan olayların ardından Batman'da da protesto gösterileri yaşandı. 14 HPG'liden Batman'a gelen cenazenin defin törenine katılan çok sayıda kişi yürüyüşe geçti. Kentin birçok noktasına askerî birlikler yerleştirildi. Bankalar Caddesi'nde bulunan çok sayıda banka şubesinin camları kırılırken, 4 katlı bir banka binası ateşe verildi. Olaylarda 20 kişi yaralanırken, 41 kişi gözaltına alındı. Batman'daki gösteriler sırasında 3 yaşındaki Fatih Tekin boğaza kurşun isabet etmesi sonucu öldü.[11]

Diğer bir cenaze ise ise Siirt'in Gökçebağ beldesinde toprağa verildi, tören esnasında 16 yaşındaki Muhlis Ete açılan ateşle vurularak yaralandı. Bunun üzerine protesto gösterileri başladı, bir sonraki gün işyerleri kepenkleri açılmadı.

Şırnak, Cizre, Urfa, Mardin ve ilçelerinde de kitlesel protestolar gerçekleşti. İstanbul'da Ümraniye'ye bağlı 1 Mayıs Mahallesi'nde, protestolara destek için 29 Mart'ta düzenlenen eylemde Vahdettin Toprak biber gazı nedeniyle kalp krizi geçirerek öldü. 30 Mart 2006 günü Antalya'da Aynur Yaşlı olayları protesto etmek için kendisini yaktı. Yaşlı 8 Nisan günü tedavi gördüğü hastanede öldü.[6]

Olayların başlamasıyla birlikte, Diyarbakırspor ile Fenerbahçe arasında Diyarbakır'da oynanması planlanan Süper Lig maçı güvenlik gerekçesiyle Malatya'ya alındı ve 1-2 Nisan 2006 tarihlerinde ülke genelinde yapılacak Açıköğretim Sınavı da ertelendi.

Sonrası

Diyarbakır'da yaşanılanların ardından dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ile Diyarbakır milletvekili ve Tarım Bakanı Mehdi Eker kentte gelerek incelemelerde bulundu. Eker "Güvenlik güçlerimiz, huzur ve asayişin sağlanması için her türlü tedbiri almıştır, almaya devam edecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Mazlum-Der'in raporuna göre; olaylara 2500-3000 arasında kişi katıldı. Rapora göre toplam 4 gün süren olaylarda 13 kişi öldü, 161'i sivil, 199'u polis olmak üzere toplam 360 kişi yaralandı ve 543 kişi gözaltına alındı, bunlardan 365'i tutuklandı.[2] The Guardian yaralanan kişi sayısının yaklaşık 500 olduğunu duyurdu.[10]

Dava süreçleri

Yakınları ölen aileler, olaylarda yetkilerini kötüye kullandıkları suçlamasıyla devlet yetkililerine karşı çeşitli davalar açtı. Ancak yerel mahkemelerde bir sonuç alınmaması üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bireysel başvuru gerçekleştirildi. Abdullah Duran ve Tarık Ataykaya davalarında AİHM yaşam hakkı ihlaline karar verdi ve dönemin Türkiye hükûmetini mahkûm etti.[6]

Diyarbakır'da polisin attığı gaz fişeğinin isabet etmesi sonucu iki çocuğun hayatını kaybetmesine ilişkin 3 polis "olası kasıt sonucu ölüme neden olmak" suçundan yargılandı.[16]

Kaynakça

  1. ^ a b c Tanrıkulu: 28 Mart politikası devam ediyor 28 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Evrensel, 28 Mart 2017, Erişim tarihi: 28 Mart 2017.
  2. ^ a b 28-31 Mart 2006 Tarihlerinde Diyarbakır'da Yaşanan Şiddet Olaylarını Araştırma-İnceleme Raporu 16 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Mazlum-Der, 6 Nisan 2016, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
  3. ^ "Diyarbakır'da tansiyon yüksek". Deutsche Welle. 30 Mart 2006. 18 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2018. 
  4. ^ Kerim Yildiz; Susan Breau (2010). The Kurdish Conflict International Humanitarian Law and Post-Conflict Mechanisms. Routledge. s. 21. ISBN 1136954627. 16 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018. 
  5. ^ a b Azizoğlru, Rezan (2013). "Kürtlerin Yoğunlukta Olduğu Kentlerde Çatışmanın Dinamikleri: Diyarbakır-Bağlar İlçesi Örneği" (PDF). Mülkiye Dergisi. 37 (1). s. 193. 16 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 16 Ekim 2018. 
  6. ^ a b c d e f g h i j k "2006 Mart Olayları". Hafızakaydı.org. 2 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018. 
  7. ^ a b Kürt tarihinin serhildanı: 28 Mart, 27 Mart 2013, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
  8. ^ Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu. Terörün Ekonomik Maliyeti: Diyarbakır Olayları Örneği 4 Mart 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. USAK Raporları No: 10-01, Şubat 2010, Ankara, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
  9. ^ Akyol, Meltem (28 Mart 2016). "2006 olaylarını konuştuğumuz Osman Baydemir: Bir demokrasi ve barış cephesi kurmalıyız". Evrensel. 20 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018. 
  10. ^ a b Research Directorate, Immigration and Refugee Board of Canada, Ottawa (6 Haziran 2007). "Turkey: Status of the Kurdistan Workers' Party (PKK) and Turkish Hezbollah; situation and treatment of members, supporters and sympathizers of these parties (2006-2007)" (İngilizce). Immigration and Refugee Board of Canada. 16 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018. 
  11. ^ a b c d e 28 Mart 2006 Diyarbakır Olaylarına İlişkin İnceleme Raporu 17 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., İnsan Hakları Derneği, 6 Nisan 2006, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
  12. ^ 'Çocuk da, kadın da olsa gereken müdahale yapılır' 7 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Radikal, 1 Nisan 2006, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
  13. ^ 'Kadın da olsa çocuk da olsa' katliamının 7. yılı 19 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Evrensel, 28 Mart 2013, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
  14. ^ "Enes Ata mezarı başında anıldı". Evrensel. 28 Mart 2014. 17 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018. 
  15. ^ Diyarbakırda 10 Ölüm Var; Hâlâ İşlem Yok 2 Haziran 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Bianet, 7 Nisan 2006, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
  16. ^ "Katil zanlısı polis hakkında yakalama kararı çıkarıldı". Evrensel. 14 Ocak 2015. 26 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Gazi Mahallesi olayları ya da Gazi Katliamı 12 Mart 1995 tarihinde Gazi Mahallesi'nde bulunan Alevilerin çoğunlukta olduğu bir kahvehaneye, durdurdukları bir taksi şoförünü öldürerek aynı taksiyle kahvehanedeki sivillere yönelik kimliği belirsiz kişilerce gerçekleştirilen silahlı provokatif saldırı sonucu başlayan ve şehrin diğer bölgelerine yayılan olaylar. 15 Mart 1995'e dek kent geneline yayılan olaylar sonucunda 22 kişi ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmış ve tutuklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">2010-2012 Yunanistan protestoları</span>

2011-2012 Yunanistan protestoları, 2010 yılında Yunanistan'da başlamış, halk protestoları. Ekonomik kriz nedeniyle geçimsizlik ve işsizlik ortaya çıkmış, bunun üzerine halk çeşitli miting ve yürüyüşler yapmıştır.

Ethem Sarısülük, 2013 yılında Gezi Parkı protestoları sırasında Ankara'da Polis tarafından vurularak öldürülen eylemci. Ankara'daki Gezi Parkı eylemi sırasında Polis memuru Ahmet Şahbaz tarafından başından ağır yaralanan Sarısülük, 14 gün yoğun bakımda kaldı. 12 Haziran 2013 tarihinde beyin ölümü gerçekleşen Ethem Sarısülük, 14 Haziran 2013 tarihinde saat 15.15'te Ankara Numune Hastanesi'nde öldü. Yapılan otopside mermi çekirdeğinin beynin içinde olduğu rapor edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gezi Parkı olayları zaman çizelgesi</span> Vikimedya liste makalesi

Aşağıdaki zaman çizelgesi Gezi Parkı olayları sırasında ve sonrasında yaşanan olayları kronojik sıralamasını içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Berkin Elvan'ın ölümü</span> 16 Haziran 2013 tarihinde Taksim Gezi Parkı protestoları sırasında girdiği koma sonucu ölen çocuk

Berkin Elvan, 5 Ocak 1999'da İstanbul'da doğmuştur. 16 Haziran 2013 tarihinde, Taksim Gezi Parkı protestoları sırasında polis tarafından atılan göz yaşartıcı gaz kapsülünün başına isabet etmesi üzerine aylarca komada kaldıktan sonra ölmüştür. Ölümünün ardından Türkiye'nin çeşitli illerinde protesto gösterileri düzenlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kobani Olayları</span> 7-12 Ekim 2014 tarihinde Türkiyede çıkan eylemler

Kobani Olayları veya 6-7 Ekim Olayları, IŞİD'in Kobani'yi kuşatmasına karşılık YPG militanlarının Türkiye sınırları üzerinden silah nakli yapmasına izin vermeyen 62. Türkiye Hükûmeti'ne tepki olarak HDP Merkez Yürütme Kurulunun 6 Ekim'de aldığı kararla ve sokağa çıkma çağrısıyla başlayan protesto eylemleri ve silahlı çatışmalar bütünü. Silahlı çatışmalar, YDG-H üyelerinin öncülüğünde başlatıldı ve daha sonra HÜDA-PAR taraftarlarının ve ülkücülerin de çatışmalara katılımıyla ve ardından polis güçlerinin müdahaleleriyle büyüdü. Olaylar sırasında güneydoğu Anadolu'da Türk güvenlik güçleri ile PKK militanları arasında meydana gelen ve can kayıplarıyla sonuçlanan çatışmalar da gerginliğin tırmanmasına katkıda bulundu.

<span class="mw-page-title-main">2015 Suruç saldırısı</span>

2015 Suruç saldırısı, diğer adıyla Suruç Katliamı, 20 Temmuz 2015'te yerel saatte 12.00 civarında Şanlıurfa ilinin Suruç ilçesinde düzenlenen bombalı intihar saldırısı. Saldırıda, saldırgan dâhil 34 kişi öldü, 100'den fazla kişi yaralandı. Saldırı; aralarında Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin (ESP) gençlik kolu Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin de bulunduğu 300 kişinin Amara Kültür Merkezi bahçesinde Irak ve Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Kobani Kuşatması sonrası, Kobani'nin yeniden inşa çalışmaları konusunda basın açıklaması yaptığı sırada meydana geldi. Saldırıyı IŞİD üstlendi. Canlı bombanın da IŞİD ile ilişkisi olan Dokumacılar grubu mensubu Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu belirlendi.

1996 Sivas saldırısı, 29 Ekim 1996'da Türkiye'nin Sivas şehrinde, PKK mensubu Güler Otaş'ın polis aracı ile nakledilmesi sırasında üzerindeki bombayı patlatmasıyla gerçekleştirilen intihar saldırısı. Patlama sonucunda Güler Otaş'ın yanı sıra PKK mensubu Hacı Can ile 3'ü polis 1'i sivil olmak üzere toplam 6 kişi öldü; 10 kişi ise saldırıdan yaralı olarak kurtuldu.

<span class="mw-page-title-main">Hendek operasyonları</span> TSK ve Türk Emniyetinin bölücü terör örgütü PKKya karşı Güneydoğu Anadoluda düzenlediği operasyonlar

Hendek operasyonları; Türk Güvenlik Güçlerince, PKK militanlarına karşı ortak olarak gerçekleştirilen Sur, Cizre ve Nusaybin merkezli askerî operasyonlardır. Bu operasyonların gerçekleştirildiği bölgelerin bazılarında sokağa çıkma yasakları uygulanmış ve bazıları geçici süreyle askerî güvenlik bölgesi ilan edilmiş; PKK militanlarının etkisiz hâle getirildiği, hendeklerin kapatıldığı, barikatların kaldırıldığı ve güvenliğin sağlandığı bölgelerde sokağa çıkma yasakları kaldırılmıştır.

2008 Diyarbakır saldırısı, 3 Ocak 2008 tarihinde 16:50'de Diyarbakır şehir merkezi Dağkapı semtinde PKK tarafından askerî servis otobüsünün geçişi sırasında önceden patlayıcı yükleyip caddeye park edilen araç PKK'lılarca infilak ettirilmiş, patlamada aralarında sivillerin olduğu 2'si ağır 5 kişi yaşamını yitirmiş, 30'u asker 67 kişi yaralanmıştır. Daha sonra ölü sayısı 7'ye yükselmiştir. Saldırının gerçekleştirildiği yer özel bir dershanenin yakınında, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Adliye Sarayı binasının hemen arkasından geçen ve kentin en kalabalık yerlerinden biri olan Selahattin Yazıcıoğlu Caddesi olduğu için sivil ölümleri daha da artmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ocak 2016 Diyarbakır saldırısı</span> Diyarbakırda gerçekleşen bir terör saldırısı

2016 Diyarbakır saldırısı ya da Çınar saldırısı, 13 Ocak 2016 tarihinde Türkiye'nin Diyarbakır ilinin Çınar ilçesinde PKK tarafından Çınar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bombalı araç, roketatar ve uzun namlulu silahlarla gerçekleştirilen saldırı. Emniyet Müdürlüğü binası içerisinde polis lojmanları da bulunuyordu. Binada ağır hasar oluştu. Diyarbakır Valiliği'nin yaptığı ilk açıklamaya göre 5 kişi öldü, 39 kişi yaralandı. BBC'nin geçtiği habere göre enkaza dönen hizmet binası içerisinde hayatını kaybedenler arasında bir çocuk ve bir kadınının da olduğu belirtildi. Olay sonrasında PKK ile Türk emniyet güçleri arasında çıkan çatışmada 8 PKK'lı öldürüldü. Daha sonradan bir kişinin daha cansız bedeni bulundu.

<span class="mw-page-title-main">Mart 2016 Diyarbakır saldırısı</span>

Mart 2016 Diyarbakır saldırısı veya Diyarbakır Bağlar saldırısı, 31 Mart 2016 tarihinde Diyarbakır ile Şanlıurfa kara yolu üzerinde bulunan otogar mevkiinde bomba yüklü aracın, seyir halindeki görevli emniyet personelini taşıyan aracın geçişi sırasında uzaktan kumanda ile infilak ettirilmesi ile gerçekleştirilen bombalı saldırı. Saldırı sonucunda 7 polis öldü, 14'ü sivil 27 kişi yaralandı.

<i>Serhildan</i>

Serhildan, Kürt siyasi hareketi kapsamında 1990'dan beri Türkiye'de meydana gelen Kürt siyasi isyanlarını tanımlayan politik terim.

<span class="mw-page-title-main">2016 Midyat saldırısı</span>

2016 Midyat saldırısı, Mardin'in Midyat ilçesindeki emniyet müdürlüğüne PKK mensuplarınca bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıdır.

<span class="mw-page-title-main">2017 Diyarbakır saldırısı</span> Suikast

2017 Diyarbakır saldırısı, 11 Nisan 2017 tarihinde Türkiye'nin Diyarbakır ilinin Bağlar ilçesinde İl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün de bulunduğu emniyet kampüsü içerisinde gerçekleştirilen bombalı saldırı. Saldırı sonucunda 1'i polis memuru, 2'si sivil 3 kişi öldü, 10'dan fazla kişi ise yaralandı. PKK saldırıyı bir gün sonra üstlendi.

2015 Ceylanpınar saldırısı, 22 Temmuz 2015 günü Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde gerçekleşen 2 polisin ölümüyle sonuçlanan saldırı.

<span class="mw-page-title-main">İbrahim Gökçek</span> Türk müzisyen

İbrahim Gökçek,, Türk müzisyen, Grup Yorum üyesi bas gitarist ve bağlamacıdır. Yıldızlar Kuşandık (2006), Başeğmeden (2008), Halkın Elleri (2013), İlle Kavga (2017) gibi Grup Yorum albümlerinde bas gitarist olarak yer aldı. DHKP-C üyesi olduğu öne sürülen Gökçek, 2018'de İçişleri Bakanlığı'nın “aranan teröristler” listesininin "gri" kategorisinde yer almaktaydı. 26 Şubat 2019'da İstanbul Okmeydanı'nda Türk güvenlik güçlerince düzenlenen operasyon sonucu, DHKP-C'ye mensup olduğu iddia edilen kişilerle beraber yakalanıp, cezaevine gönderildi. Konser yasakları ve ''baskılara'' karşı ölüm orucuna girdi. Sağlığı bozulan Gökçek için Adli Tıp Kurumu hakkında 'Cezaevinde kalamaz' raporu verdi ve 24 Şubat 2020'de tahliye edildi. Ölüm orucuna bağlı sağlık sorunlarından dolayı 7 Mayıs 2020 tarihinde öldü.

<span class="mw-page-title-main">Mayıs 2016 Diyarbakır bombalı saldırısı</span>

Mayıs 2016 Diyarbakır bombalı saldırısı Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 10 Mayıs 2016 Salı günü yerel saatle 10: 50'de zırhlı bir polis aracını hedef alan bombalı saldırı. Yakın zamanda tutuklanmış yedi PKK şüphelisi polis aracında bulunmaktaydı. PKK'nın silahlı kanadı olan HPG tarafından gerçekleştirilen saldırı sonucu 3 kişi öldü, 12'si polis olmak üzere en az 45 kişi yaraladı. Araç, PKK'lı olduğu iddiası ile gözaltına alınan 7 şüpheliyi rutin sağlık kontrolüne götürüyordu.

Türkiye'deki 2011–2012 Kürt protestoları, ülkedeki Kürt azınlık haklarının kısıtlanmasına karşı BDP liderliğinde Türkiye'de yapılan protestolardır. Türkiye'deki Kürtlerin uzun protesto eylemlerin sonucu olarak, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da da protestolar olmuştur. Hürriyet gazetesi, Mısır ve Tunus'ta devrimlere neden olan ve "Arap Baharı" olarak adlandırılanın kalkınmanın, Ortadoğu'nun kuzey kesimlerinde bir "Kürt Yazı"na yol açabileceğini öne sürdü. Protestocular hem İstanbul'da hem de Türkiye'nin güneydoğusunda sokaklara döküldü. Bazı gösteriler de Anadolu ve İzmir'de yapıldı.

Bu maddede, Türkiye'de gerçekleştirilen gösteriler ve protestolar listelenmektedir. Liste, Osmanlı dönemindeki protestoları da kapsamaktadır.