
Satürn veya Eski Türkçedeki adıyla Sekentir ya da Sekendiz, Güneş'e en yakın altıncı gezegen ve Jüpiter'den sonra Güneş Sistemi'ndeki en büyük ikinci gezegendir. Ortalama yarıçapı Dünya'nın yaklaşık dokuz buçuk katı olan bir gaz devidir. Dünya'nın ortalama yoğunluğunun yalnızca sekizde birine sahiptir, ancak Dünya'dan 95 kat daha büyüktür. Satürn, neredeyse Jüpiter büyüklüğünde olmasına rağmen, Jüpiter'in kütlesinin üçte birinden daha azına sahiptir. Satürn, Güneş'in etrafında 9,59 AU (1.434 milyon km) mesafede 29,45 yıllık bir yörünge periyoduyla dolanır.

Neptün, Güneş Sistemi'nin sekizinci, Güneş'e en uzak ve katı yüzeyi bulunmayan gezegenidir. Gaz gezegenler sınıfında yer alan Neptün, Jüpiter ve Satürn'e kıyasla farklı yapısından ötürü buz devi olarak da sınıflandırılır. Güneş sisteminin Uranüs ile beraber en soğuk iki gezegeninden biridir. Katı yüzeye sahip olmamakla birlikte gezegenin dış katmanı genel olarak hidrojen ve helyumdan oluşur. İç katmanında ise gezegenin kütlesinin çoğu kayalık bir çekirdeğin üzerindeki sıcak ve yoğun maddelerden oluşur. Adını Roma deniz tanrısı Neptunus'ten alan gezegen, Güneş Sistemi'nde çapına göre en büyük dördüncü, kütlesine göre ise en büyük üçüncü gezegendir. Dünya'dan 17 kat fazla kütlesiyle, ikizi sayılabilecek Uranüs'ten biraz daha büyük ve daha yoğundur. Güneş'e olan uzaklığı ortalama 30 Astronomik birimdir.

Iapetus, tahmini 1469 km çap ile Satürn'ün üçüncü, Güneş Sistemi'nin 11. büyük uydusudur. İsmini Yunan Mitolojisi'nde bir Titan olan Iapetos'tan alır. Giovanni Domenico Cassini tarafından 1671 yılında keşfedildi.

Charon, cüce gezegen Plüton'un bilinen beş doğal uydusunun en büyüğüdür. Ortalama yarıçapı 606 km (377 mi) olan Charon, Plüton, Eris, Haumea, Makemake ve Gonggong'dan sonra bilinen altıncı büyük Neptün ötesi cisimdir. 1978 yılında James Christy tarafından Washington, DC'deki Amerika Birleşik Devletleri Deniz Gözlemevi'nin Flagstaff İstasyonu'nda (NOFS) çekilen fotoğraf plakaları kullanılarak keşfedildi. Plüton'un diğer uyduları Nix ve Hydra'nın 2005 yılında, Kerberos'un 2011 yılında ve Styx'in ise 2012 yılında keşfinden sonra (134340) Pluto I olarak da tanımlanmaktadır.

Kerberos, en uzun ekseninde yaklaşık 19 kilometre boyunda olan Plüton'un küçük bir doğal uydusudur. Plüton'un keşfedilen dördüncü doğal uydusuydu ve varlığı 20 Temmuz 2011'de ilan edildi. Temmuz 2015'te New Horizons uzay aracı tarafından Plüton ve diğer dört uydusuyla birlikte görüntülendi. Kerberos'un New Horizons görevinde elde edilen ilk görüntüsü 22 Ekim 2015'te kamuoyuna açıklandı.

Plüton, 5 uyduya sahiptir. En büyüğü Charon'dur. Charon ve Plüton arasındaki mesafe, Güneş Sistemi'nde bilinen bütün gezegen-uydu ya da cüce gezegen-uydu arasındaki mesafeden çok daha küçüktür. Diğer uyduları Nix, Hydra, Kerberos ve Styx'tir. Bunlar, Charon'a göre daha küçüktür.

Styx, Plüton'un en küçük doğal uydusudur. Keşfiyle 11 Temmuz 2012'de açıklanan Styx, New Horizons uzay aracı tarafından Temmuz 2015'te, Plüton ve gezegenin diğer uydularıyla birlikte görüntülenerek tek bir fotoğrafı çekildi. Gezegene en yakın ikinci uydu olup keşfi Temmuz 2011'de açıklanan Kerberos'un ardından gezegenin keşfedilen beşinci uydusudur. En uzun ekseninin uzunluğu yaklaşık 16 km olan Styx'in yörünge periyodu 20,1 gündür.

Cassini–Huygens, doğal uyduları ve halkaları da dahil olmak üzere Satürn sistemini incelemek amacıyla 15 Ekim 1997'de başlatılan NASA, ESA ve ASI ortaklığında gezegenler arası uzay araştırma göreviydi.

Epimetheus, Satürn'ün düzensiz uydularından biridir ve çapı 119 km genişliğindedir. Satürn XI olarak da bilinir. Satürn'ün en büyük 11'inci uydusudur. Adını bir mitolojik karakter olan Prometheus'un kardeşi Epimetheus'dan almıştır.

Ophelia Uranüs'ün düzensiz bir uydusudur. Voyager 2 tarafından 20 Ocak 1986'da çekilen görüntülerden keşfedildi ve geçici olarak S/1986 U8 olarak adlandırıldı. Hubble Uzay Teleskobu 2003 yılında düzeltilinceye kadar görülmedi. Ophelia adını, William Shakespeare'in Hamlet oyunundaki Polonius'un kızı Ophelia'dan aldı. Ayrıca Uranüs VII olarak adlandırılmıştır.

Naiad, Neptün'ün en içteki uydusu ve gezegenin merkezinden 48.224 km uzaklıktaki uydularla herhangi bir gaz devinin merkezine en yakın olanıdır. Adını Yunan mitolojisinin naiadlarından almıştır. Uydu, kütle çekimsel etkiyle Neptün'e kilitlidir ve yedi saat dört dakikanın biraz altında, Güneş Sistemindeki bir gezegensel uydunun en kısa yörünge zamanına sahiptir.

Thalassa, Neptün'ün en içteki ikinci uydusudur. Thalassa, Yunan mitolojisinde Aether ve Hemera'nın kızı olan deniz tanrıçası Thalassa'nın adını almıştır. "Thalassa", aynı zamanda "deniz" anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.

Uranüs gezegeni Satürn, Jüpiter ve Neptün gibi diğer gaz devleri gibi halkalara sahiptir. Uranüs'ün halkaları 10 Mart 1977 tarihinde James L. Elliot, Edward W. Dunham ve Jessica Mink tarafından keşfedilmiştir. Ancak 200 yıl önce 1789'da William Herschel de halkaları gözlemlemiş olup bazı modern astronomlar tarafından şüpheyle karşılanmıştır.

Dawn, asteroit kuşağının bilinen üç proto-gezegeninden ikisi olan Vesta ve Ceres'i inceleme göreviyle NASA tarafından 2007 yılının Eylül ayında fırlatılan uzay sondasıydı. NASA'nın Discovery programı'nın dokuzuncu göreviyle Dawn uzay aracı, 16 Temmuz 2011'de Vesta yörüngesine girdi ve 2012'nin sonlarında Ceres'e hareket etmeden önce 14 aylık bir araştırma görevini tamamladı. 6 Mart 2015 tarihinde Ceres'in yörüngesine girdi. 2017 yılında NASA planlanan dokuz yıllık görevin, sondanın hidrazin yakıt kaynağı tükenene kadar uzatılacağını duyurdu. NASA 1 Kasım 2018 tarihinde Dawn'ın hidrazin yakıtını tükettiğini ve görevin sona erdiğini duyurdu. Uzay aracı halen Ceres'in etrafında kontrolsüz bir şekilde, fakat kararlı bir yörüngede dolanmaktadır.

Enceladus Satürn'ün en büyük altıncı uydusudur. Yaklaşık 500 kilometre çapında olan Enceladus Satürn'ün en büyük uydusu olan Titan'ın onda biri büyüklüğündedir. Yüzeyinin büyük oranda temiz buzla kaplı olması sonucunda Enceladus güneş sisteminde ışığı en fazla yansıtan gök cisimlerinden biri konumundadır. Doğal olarak ışığı tutan tüm gök cisimlerinden daha soğuk olan Enceladus'un yüzeyi öğle vakitlerinde en yüksek -198 °C dereceye ulaşmaktadır. Enceladus'un yüzeyi yoğun yaşlı kraterlerle kaplı bölgeleri ve 100 milyon yıla kadar yakın geçmişte oluşmuş genç tektonik deformasyon alanları gibi pek çok farklı yüzey özelliğini barındırmaktadır.

Neptün, beş ana halkadan oluşan bir sisteme sahiptir. Başta "yaylar" olarak adlandırılan halkalar, 22 Temmuz 1984'te Patrice Bouchet, Reinhold Häfner ve Jean Manfroid'dan oluşan ekip tarafından Şili'deki La Silla Gözlemevi'nde ve William Hubbard liderliğindeki bir program kapsamında F. Vilas ve L. R. Elicer tarafından Cerro Tololo Amerikan Gözlemevi'nde keşfedildi. Halkalar, 1989'da Voyager 2 uzay aracı tarafından fotoğraflandı. Halkaların en yoğun kısımları, Satürn'ün ana halkalarının yoğunluğu nispeten az kısımlarıyla karşılaştırılabilir; ancak Neptün'ün halka sisteminin çoğu görece zayıf, soluk ve tozlu olup Jüpiter'in halkalarına daha çok benzemektedir. Neptün'ün halkalarına, gezegenle ilgili önemli çalışmalara katkıda bulunan gök bilimcilerin adları verilmiştir: Galle, Le Verrier, Lassell, Arago ve Adams. Neptün, uydularından Galatea'nın yörüngesine denk gelen ve isim verilmemiş soluk bir halkaya daha sahiptir. Diğer üç uydusu olan Naiad, Thalassa ve Despina halkalar arasındaki yörüngelerde dönmektedirler.

Çoban uydu, gezegen halkası malzemesindeki bir boşluğu temizleyen veya parçacıkları içerdiği bir halka içinde tutan küçük bir doğal uydudur. Bu isim, çoban olarak halka parçacıklarının "sürüsünü" sınırlandırmalarının bir sonucudur.

Jüpiter'in halkaları ya da Jüpiter halka sistemi, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gezegen olan Jüpiter'in çevresinde bulunan halka sistemidir. Satürn ve Uranüs sistemlerinden sonra Güneş Sistemi'nde keşfedilen üçüncü halka sistemiydi. İlk olarak 1979'da Voyager 1 uzay aracı tarafından gözlemlendi ve 1990'larda Jüpiter yörüngesine giren Galileo uzay aracı tarafından araştırıldı. Hubble Uzay Teleskobu ve Dünya'dan da uzun süre gözlemlenmiştir. Halkaların Dünya'dan gözlemlenmesi, mevcut en büyük teleskopları gerektirir.

Halka sistemi, bir astronomik cismin yörüngesinde toz veya uyducuk gibi katı malzemelerden meydana gelmiş bir disk veya halka şeklinde olan, Satürn'de olduğu gibi dev gezegenlerin çevresindeki uydu sistemlerinde sıklıkla görülen bir bileşendir. Bir gezegen çevresindeki halka sistemi gezegensel haka sistemi olarak da bilinir.

Kepler-11, Kuğu takımyıldızında Dünya'dan yaklaşık 2.110 ışık yılı uzaklıkta bulunan, Güneş'ten biraz daha büyük Güneş benzeri bir yıldızdır. NASA'nın Kepler Görevi kapsamında, yıldızlarının önünden geçiş yapan gezegenleri tespit etmek için kullandığı Kepler uzay aracının görüş alanı içinde yer almaktadır. 2 Şubat 2011'de keşfedildiği duyurulan yıldız sistemi, şimdiye kadar keşfedilen en kompakt ve en düz sistemler arasında yer almaktadır. Altı gezegenin geçiş yaptığı ilk keşfedilen yıldız sistemidir. Sistemde keşfedilen tüm gezegenler Dünya'dan daha büyüktür ve en büyükleri yaklaşık Neptün boyutlarındadır.