Dünyanın Uzak Ucu 2003 yılında çekilmiş Peter Weir'in yönettiği Russell Crowe'un Jack Aubrey rolünde, Paul Bettany'nin de Stephen Maturin rolünde oynadığı bir filmdir.
Gemi dünya denizlerini, okyanuslarını, nehir, göl ve diğer yeterince derin su yollarını dolaşan, mal ve yolcu taşıyan veya savunma, araştırma ve balıkçılık gibi özel görevleri yapan büyük bir deniz taşıtı’dır. Gemiler genellikle boyut, şekil, yük kapasitesi ve amaca göre teknelerden ayrılır. Yelken çağı'nda "gemi", en az üç Kabasorta arma‘lı direkleri ve tam cıvadra yelken planıyla yelkenli gemi olarak tanımlanır.
Deniz ticareti hukuku, deniz üzerinde yürütülen ticari ilişkileri düzenleyen hukuk dalıdır. 29/06/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda deniz ticaretini konu alan bazı başlıklar şunlardır:
Turgut Reis veya SMS Weißenburg, Alman İmparatorluğu Donanması'nın ilk okyanus ötesi savaş gemilerinden biridir. Alman İmparatorluğu Donanması'nın ardından son olarak Osmanlı donanmasında görev yapmıştır. Alman İmparatorluğu'nda 1890'larda yapılan Brandenburg sınıfı dört ön-dretnot zırhlısından üçüncüsüdür. 1890 yılında AG Vulcan firmasının Stettin tersanesinde inşası başlamış, 1891'de denize indirilmiş, 1894 yılında tamamlanmıştı. Brandenburg sınıfı zırhlılar, üç adet ikiz tarette taşıdıkları altı büyük kalibre top ile, dönemin standardı olan iki adet ikiz taret taşıyan zırhlılardan farklıydılar. İngiliz Kraliyet Donanması, bu gemilere "whaler" adını vermişti. Turgut Reis, kendisiyle aynı sınıftan gemiler olan SMS Brandenburg, SMS Wörth ve SMS Kurfürst Friedrich Wilhelm ile aynı yıllarda suya indi.
USS Pueblo (AGER-2), Amerika Birleşik Devletleri'ne ait istihbarat gemisi, 23 Ocak 1968 günü Pueblo Olayı olarak da bilinen operasyonla Kuzey Kore deniz kuvvetleri tarafından ele geçirilmiştir. Olay sırasında Kuzey Kore yetkililerinin açıklamalarına göre gemi ülke sularına girmiş, ABD yetkililerine göre gemi uluslararası sularda bulunmaktaydı. Pueblo gemisi hâlen Kuzey Kore’nin elindedir ve sergilenmektedir.
HMS Hawke, 1891 yılında ilk seferine çıkan iki bacalı, iki direkli İngiliz gemisiydi. Gemi 1897-1898 yılında, asker taşıma gemisi olarak kullanıldı. 20 Eylül 1911'de, White Star Line şirketine ait, Edward J. Smith'in yönetimi altındaki RMS Olympic, Solent'de Komutan W.F Blunt yönetimindeki HMS Hawke ile çarpıştı. Hawke, bu çarpışma sonucu pruvasını kaybetti, aynı şekilde Olympic'in omurgasına doğru, su yüzeyinin biraz üstünde yaklaşık on iki metre uzunluğunda delik açtı. Her iki gemi, yardım isteyerek limana ulaştılar. İlk duruşmada HMS Hawke suçsuz bulundu. Böylece Olympic'in sahibi White Star Line tazminat alamadı.(Bu konu hakkında bir teori ileri sürülmüştür) Gemi tamirata uğradıktan sonra, Yüzbaşı Hugh P.E.T Williams komutasında I. Dünya Savaşı'na çıktı. 15 Ekim günü Alman denizaltı U-9 gemiyi vurdu. HMS Hawke, geminin kaptanı ve 26 çalışan, 500 asker ile dakikalar içinde battı. Kazada sadece 4 çalışan 60 asker kurtuldu.
Alternatif Titanic teorileri, 15 Nisan 1912 gecesi daha ilk seferinde bir buzdağına çarpmış ve yaklaşık iki saat kırk dakika içinde Kuzey Atlantik'in buzlu sularına gömülmüş RMS Titanic isimli White Star Line şirketine ait Olympic sınıfı bir yolcu gemisinin batışı ile ilgili alternatif teorilerdir.
RMS Lusitania, Leonard Peskett tarafından tasarlanan, John Brown & Company tarafından inşa edilen Britanyalı yolcu gemisidir. Yolcuların hizmetine 26 Ağustos 1907'de açılan geminin ismi bugün Portekiz topraklarında olan eski Roma ili Lusitania'dan gelmektedir. Gemi 7 Mayıs 1915'te Almanya tarafından 18 dakikada batırıldı. Old Head of Kinsale, İrlanda'ya 19 km uzakta batan gemi, gemide bulunan 1959 kişiden 1198'ini öldürdü. 761 kişi kurtulurken, bu olay Birleşik Devletler'in I. Dünya Savaşı'na girmesindeki nedenlerden biridir. Çünkü gemide bulunan 139 Birleşik Devletler vatandaşının 128'i ölmüştür. Birleşik Devletler'de orduya çağrı kampanyalarının simgesi olmuştur.
Müze gemi, eğitim veya tarihi önemini anma amacıyla korunarak müze haline getirilmiş, ziyarete açık gemilere verilen addır. Bazı müze gemiler eğitim ve gösteri amacıyla kullanılmaktadır. Müze gemilerin çok azı çalışır halde bulunmaktadır. Dünyada birkaç yüz adet müze gemi bulunmakta, bunlar uluslararası olarak kayıt altına alınmaktadır. Müze gemilerin savaş gemisi veya denizaltı gemisi olma zorunluluğu bulunmamaktadır, yolcu gemileri ve römorkör gibi araçlar da müze olarak hizmet verebilmektedir. Müze gemilerin çoğu bir denizcilik müzesinin parçası olarak hizmet vermektedir.
Vasa veya Wasa, 1626-1628 yılları arasında yapılmış olan bir İsveç İmparatorluğu kalyonudur. Gemi 10 Ağustos 1628 tarihindeki ilk yolculuğunda limandan ayrıldıktan hemen sonra henüz 1 deniz mili bile gitmeden su alarak batmıştır. Gemideki en değerli olarak değerlendirilen bronz toplar kurtarıldığı için unutulan geminin batığı 1950’li yıllarda yeniden keşfedilmiştir. Stockholm limanının giriş ağzında yoğun deniz trafiğinin olduğu bölgedeki batık 24 Nisan 1961 tarihinde neredeyse hiç yıpranmamış olarak kurtarılmış ve su yüzeyine çıkartılmıştır. Önce geçici bir müzeye konan gemi daha sonra Stockholm’deki gemiyle aynı adla anılan Vasa Müzesine aktarılmıştır. İsveç’in en önemli turist çeken merkezlerinden birisi haline gelen müze 1961 yılından günümüze kadar 28 milyon kişi tarafından ziyaret edilmiştir.
Brandenburg sınıfı, Alman İmparatorluğu'nun okyanus ötesi ilk dört ön dretnot zırhlının dahil olduğu sınıf. Bu gemiler aynı zamanda kablosuz iletişim yapabilen ilk Alman savaş gemileridir. Bu sınıfta üretilen savaş gemilerinin adları SMS Brandenburg, SMS Kurfürst Friedrich Wilhelm, SMS Weißenburg ve SMS Wörth'tür. Dört geminin inşasına 1890 yılında başlandı, üçü 1893'te tamamlanırken SMS Weißenburg 1894'te bitirildi. Öncü gemi olan Brandenburg 9,3 milyon marka, Kurfürst Friedrich Wilhelm ise 11,23 milyon marka mal oldu. Birleşik Krallık Kraliyet Donanması, bu gemileri alaya alarak "balina avcıları" olarak nitelendirmiştir.
Deutschland sınıfı, Alman İmparatorluk Donanması için inşa edilen beş ön dretnot savaş gemisinden oluşan gemi sınıfıdır. Sınıf Deutschland, Hannover, Pommern, Schlesien ve Schleswig-Holstein gemilerinden oluşmaktaydı. 1903-1908 arasında inşa edilen gemiler, daha önceki Braunschweig sınıfı zırhlılara çok benzerdi; ancak daha iyi koruma sağlayan zırhları vardı. İngiliz Kraliyet Donanması'nın devrimci gemisi HMS Dreadnought'un hizmete girişiyle daha inşaları tamamlanamadan teknolojinin gerisinde kalan Deutschland sınıfı, Alman donanmasına katılan son ön dretnot gemiler oldular. Deutschland sınıfının ardından inşa edilen Nassau sınıfı zırhlılar ise Almanya'nın ilk dretnot sınıfı oldu.
Üç köşeli ticaret veya üç kenarlı ticaret veya üçgen ticaret bir birinci bölgeden ihraç edilebilen mallar için ikinci bir bölgede (limanda) ithal için talep olmadığı, ama aynı zamanda bu ikinci bölgenin ihraç edebileciği mallar için birinci bölgede ithal talebi olduğu hallerde ortaya çıkar. Üç köşeli ticaret sisteminde üçüncü bir bölge bulunur ve bu bölgede gereken nitelik birinci bölgenin ihraç mallarına talep olması ve aynı zamanda ikinci bölgeye ihraç edebileceği mallar olmasıdir. Üç köşeli ticaret sistemi genel bir ticaret şekli olmakla beraber, pratikte bu tip ticarete en bariz örnek 16. yüzyıllar sonlarından 19. yüzyıl başlarına kadar olan dönemde Avrupa, Batı-Afrika, Kuzey Amerika üçgeni üzerinde olan ve Batı Afrika-Kuzey Amerika "orta pasajı"'nda ticari malın "Afrikalı köleler" olduğu ticaret sistemidir.
Öncü gemi, isim gemisi veya sınıf lideri, hepsi aynı genel tasarıma göre inşa edilmiş bir seri veya gemi sınıfının ilk gemisidir. Terim askeri gemiler ve daha büyük sivil gemiler için geçerlidir.
Hamidiye, 1885'te tamamlanan, Osmanlı donanması için inşa edilmiş sınıfının tek örneği zırhlı savaş gemisidir. Silahlarının çoğu merkezi bir kazamata monte edilmiş merkezi bataryalı bir gemiydi. Tersane-i Amire tarafından inşa edilen geminin tamamlanması yaklaşık yirmi yıl sürdü. Aralık 1874'te kızağa kondu, 1885'te denize indirildi ve 1894'te inşası tamamlandı. İnşasının görece uzun sürmesi nedeniyle hizmete girdiğinde modası geçmişti. Kötü dinamik karakteristikleri ve düşük kaliteli zırhı, neredeyse tamamını sabit bir eğitim gemisi olarak geçirdiği görece kısa bir kariyere yol açtı. 1897'deki Osmanlı-Yunan Savaşı sırasında bir süre kullanılsa da, eski Osmanlı filosunun geri kalanı gibi hizmete gireli sadece üç yıl olmasına rağmen kötü durumdaydı. Osmanlılar, savaşta donanmanın başarısızlığının ardından bir yeniden yapılanma programına başladı; ancak Hamidiye, 1903 yılında çok kötü bir durumdaydı; yeniden inşası mantıklı olmadığı için o yıl hizmetten çıkarıldı, 1909'da satışa çıktı ve 1913'te sökülmek üzere satıldı.
Aziziye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Robert Napier and Sons tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin ikincisi olan zırhlı savaş gemisiydi. İnşasına 1863'te başladı, Ocak 1865'te denize indirildi ve aynı yılın Ağustos ayında hizmete girdi. Adını Padişah Abdülaziz'den alan gemi, bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında "riske atmak için çok değerli olması" sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbet gemiye dönüştürüldü. Bununla birlikte, 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı ve bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı, savaştan sonra ise silahsızlandırıldı. 1904'ten 1909'a kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1923 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.
Mahmudiye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin sonuncusu olan zırhlı savaş gemisiydi. Geminin inşaatı 1863'te başladı, Aralık 1864'te denize indirildi. Osmaniye sınıfında Thames Ironworks and Shipbuilding Company'de inşa edilen tek gemi olan Mahmudiye, adını Sultan II. Mahmud'dan alıyordu. Gemi bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36-libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Gemi kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında riske atmak için çok değerli olması sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. Gemi 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbetli gemiye dönüştürüldü; ancak yeniden inşasının hemen ardından başlayan 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı. Bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı ve savaştan sonra silahsızlandırıldı. 1909'dan 1913'e kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1913 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.
Stepan Osipoviç Makarov Rus İmparatorluk Donanması'nda son derece başarılı Rus koramiral ve okyanus bilimcici. Rusya Bilimler Akademisi tarafından yazmış olduğu birçok kitap nedeniyle ödüllendirildi. Batmazlık teorisinin yazarı ve Kiril tabanlı semafor alfabesinin geliştiricisidir. Buzkıran gemilerin kullanımı konusunda ısrarcıydı ve onun tasarladığı ilk buzkıran olan Yermak inşa edildi. Sahalin adasındaki Shiritoru kasabası, 1946'da onuruna Makarov olarak yeniden adlandırıldı.
HMHS Britannic, White Star Line'ın Olympic sınıfı buharlı gemilerinin üçüncü ve sonuncusu ve Britannic adını taşıyan ikinci White Star gemisiydi. RMS Olympic ve RMS Titanic'in en küçük kardeşiydi ve transatlantik yolcu gemisi olarak hizmete girmesi planlanmıştı. Kasım 1916'da Ege Denizi'ndeki Yunan adası Kea yakınlarında batana kadar 1915'ten itibaren hastane gemisi olarak işletildi. O dönemde dünyanın en büyük hastane gemisiydi.
Dimitrios Papanikolis (1790-1855), 1821 Yunan İsyanı sırasında büyük bir Yunan savaşçısı ve ünlü bir gemi kundakçısıydı.