İçeriğe atla

Margaret Floy Washburn

Margaret Floy Washburn
Born (1871-07-25)July 25, 1871

Died October 29, 1939(1939-10-29) (aged 68)

Poughkeepsie, New York, ABD
Alma mater Vassar College (graduated in absentia in 1893), Cornell University
Known for Past president, American Psychological Association
Scientific career
Doctoral advisorEdward B. Titchener

Margaret Floy Washburn (Temmuz 25 1871- Kasım 29 1939), 20. yüzyılın başlarında öne çıkan psikologlarından biri olarak en çok hayvan davranışı ve motor teori geliştirme alanındaki deneysel çalışmaları ile tanınıyordu. Psikoloji branşında doktoraya sahip olan ilk kadın (1894), Mary Whiton Calkins ardından APA'da başkan olarak görev alan ikinci kadındı (1921) ve de Deneysel Psikologlar Derneği'ne seçilen ilk kadındı. 2002 yılında yayımlanan “A Review of General Psychology” anketi; Washburn'ü John Garcia, James J. Gibson, David Rumelhart, Louis Leon Thurstone ve Robert S. WoodWorth ile birlikte 20. yüzyıldaki en çok araştırılan psikologlarda 88. sıraya getirdi.

Biyografi

25 Temmuz 1871'de New York'ta doğdu, Harlem'de piskoposluk rahibi babası Francis ve New York'taki zengin bir aileden gelen annesi Elizabeth Floy tarafından büyütüldü. Ataları Hollanda ve İngiliz kökenliydi ve hepsi 1720 öncesi ABD'de yaşamıştı. Tek çocuktu ve görünüşe bakılırsa çocukken arkadaşı yoktu, zamanının çoğunu yetişkinlerle veya kitap okumakla geçiriyordu. Okumayı okula gitmeden önce öğrendi, bu 7 yaşında okula başladığında hızlıca gelişmesini sağladı. Okulda Almanca ve Fransızca öğrendi. 11 yaşında ilk defa devlet okuluna başladı. 15 yaşında 1886 yılında liseden mezun oldu ve o yılın sonbaharında New York, Poughkeepsie'deki Vassar Üniversitesi'ne hazırlık öğrencisi olarak girdi. Latince ve Fransızcası yeterli olmadığı için hazırlık okudu. Vassar'da lisans yaptığı yıllarda Washburn, felsefeye şiir ve diğer edebi eserlere ilgi duymaya başladı. Ayrıca Kappa Alfa Teta kız öğrenci yurdunun bir üyesi oldu ve ilk olarak psikolojiyle tanıştı. 1891'de Vassar'dan mezun olduktan sonra James Mckeen Cattell ile birlikte, Columbia Üniversitesi'nde yeni açılmış bir psikoloji laboratuvarında çalışmakta karar aldı. Columbia henüz kadın bir yüksek lisans öğrencisini kabul etmediği için yalnızca denetçi olarak kabul edildi. Eğitim gören kadınlara olan aşağılayıcı duygulara rağmen, Cattell ona normal bir öğrenci gibi davrandı ve onun ilk akıl hocası oldu. Hocasının seminerlerine ve derslerine katıldı, erkeklerle birlikte onun laboratuvarında çalıştı. Columbia'ya kabulünün ilk yılında Cattell onu doktorasını almak için yeni açılan Sage Felsefe Okulu'na gitmesine teşvik etti çünkü Columbia'da bir denetçi öğrenci olarak bu imkansızdı. 1891 yılında burs ile kabul edildi.

Cornell'de, E.B. Titchener ile ilk ve tek yüksek lisans öğrencisi olarak çalıştı. Bölümü psikolojiydi. Lisans öğrencisi olarak, Titchener'in önermesi üzerine dokunma algısındaki eşdeğerlik yöntemleri üzerine deneysel bir çalışma yürüttü. İki sömestır boyunca deneysel çalışma ardından, yaptığı çalışma için 1893 baharı sonlarında Vassar Üniversitesi'nden daha sonra yüksek lisans derecesini aldı. Eşdeğerler yöntemi üzerindeki çalışması sırasında, görsel imgelemenin dokunsal mesafe ve yön yargıları üzerindeki etkisi üzerine yaptığı yüksek lisans tezinin konusunu eş zamanlı olarak geliştirmişti. 1894 Haziran ayında sözlü bir sunum yaptı ve psikoloji alanında doktora yapan ilk kadın oldu. Ayrıca yeni kurulan Amerikan Psikoloji Derneği'ne seçildi. Titchener, Washburn'ün yüksek lisans tezini Wilhem Wundt'a gönderdi ve o da onu tercüme etti. 1895'te Philosophische Studien dergisinde yayımlandı.

Mezuniyeti ardından kendisine New York, Aurora'daki Wells Üniversitesi'nin Psikoloji, Felsefe ve Etik Kürsüsü'nde yer alma teklifi edildi. Teklifi kabul etti ve memnun bir şekilde 6 yılı orada geçirdi. Bu sırada arkadaşlarını ve laboratuvardaki çalışmaları görmek için Cornell'e ziyarete gitti. Ancak orada olmaktan yorulduktan sonra bir değişiklik yapmayı düşündü. 1900 baharında Washburn, Cornell Üniversitesi Sage Koleji'ndeki müdürlük pozisyonunu öneren bir telgraf alfı. Pozisyonu kabul etti ve 2 yılını orada geçirdi. Daha sonra Ohio, Cincinatti'deki Cincinatti Üniversitesi'nde psikoloji alanında yardımcı doçentlik teklif edildi. Bu pozisyon aynı zamanda ona psikoloji bölümünün tüm sorumluluğunu verdi. İşi aldı ancak ev hasreti çekmeden anca 1 yıl dayandı. Fakültedeki tek kadın oydu.

1903 baharında mutlu bir şekilde Vassar Koleji'ne Felsefe Doçenti olarak döndü ve kalan yıllarını orada geçirdi. Orada çalışmaya başladığı zaman, yeni açılan psikoloji bölümünün başına geçti. Öğrencilerine iyi davrandı ve onlar da kendisini bir profesör olarak takdir etti. Çoğu öğrencisi mezun olduktan sonra psikoloji alanında çalışmaya devam etti. Washburn, birçok öğrencisinin çalışmalarını yayımladı. O, deneylerini yazıp yayınlarken öğrencileri de bu verileri toplayıp çalışırlardı. 1950 ve 1938 arasında Vassar Lisans Laboratuvarı'nde 68 çalışma yayınladı. Bu çalışmalar, o dönemde herhangi bir Amerikan Üniversitesinden alınan en geniş araştırma serisiydi. Öğrencileri ona, eğlenceye harcaması için büyük miktarda para verdiler ancak o, psikoloji bölümündeki öğrencilere burs kaynağı olarak kullandı.

1937'de bir felç sonrası emekli olmak zorunda kaldı. (Emeritus Psikoloji Profesörü olarak.) Tam olarak iyileşemeden 29 Ekim 1939'da New York, Poughskeep'teki evinde öldü. Hayatını evlenmek yerine ailesine bakmakla ve kariyerine odaklanmakla geçirdi.

Profesyonel kariyer

Washburn, 20. yüzyılın ilk on yıllarında Amerika Birleşik Devletleri'nde psikolojide önemli bir figürdü ve psikolojinin bir bilim ve bilimsel bir meslek olarak gelişimine önemli ölçüde katkıda bulundu. Wilhelm Wundt'un Etik Sistemlerini İngilizceye çevirdi . [1] Washburn; hayvan davranışı ve bilişsellik alanındaki deneysel çalışmalarını, The Animal Mind (1908) adlı kitabında zihinsel (sadece davranışsal değil) olayların çalışma için meşru ve önemli psikolojik alanlar olduğu fikrini sunmak için kullandı. Bu, elbette, zihin gözlemlenemediğinden ve ciddi bilimsel araştırmalar için uygun olmadığından akademik psikolojideki yerleşik doktrine aykırıydı.

Deneysel çalışmalarını bir yana, geniş çapta okumalar yaptı ve geçici fiziksel hareketlerle iç içe olduklarını belirten daha yüksek zihinsel süreçlerle ilgili Fransız ve Alman deneylerinden faydalandı. Bilince, motor deşarjının uyarılması ve inhibisyonu olan bir epifenomen olarak baktı. Movement and Mental Imagery (1916)' de bütün bir motor teorisi sundu. 1920'de, argümanlarını destkelemek adına dünyanın her tarafından bilgi toplamaya devam etti. Davranışçı ilkelere bağlı kalsa da zihindeki olayları savunmaya devam etti. Psikoloji, davranışçılık, yapısalcılık, işlevcilik ve Gestalt psikolojisine sahip olan büyük düşünce okullarından fikirler aldı ancak psikodinamiğin daha spekülatif teorilerinin çok geçici olduğu için reddetti. Şu anki psikolojik araştırmalarda, Washburn'ün davranışın düşünmenin bir parçası olduğu konusundaki ısrarın yankıları, Thelen and Smith'in (1994) insanlarda bilişin gelişimini açıklamak için kullandıkları dinamik sistemler yaklaşımında görülebilir.

Washburn'ün yayınlanmış yazıları otuz beş yılı kapsıyor ve içinde uzamsal algı, hafıza, deneysel estetik, bireysel farklılıklar, hayvan psikolojisi, duygu ve duygusal bilinç gibi pek çok konuda 127 kadar makale bulunmaktadır. Kariyerinin çeşitli zamanlarında American Journal of Psychology, Psychological Bulletin, Journal of Animal Behavior, Psychological Review ve Journal of Comparative Psychology'de editörlük yaptı. 1909'dan 1910'a ve daha sonra 1925'ten 1928'e kadar Ulusal Araştırma Psikoloji ve Antropoloji Bölümü'nde Psikoloji Temsilcisi olarak görev yaptı.[1] 1921'de Amerikan Psikoloji Derneği'nin 30. başkanı oldu, o zamanlar onurlu bir unvandı. Amerikan Psikoloji Derneği'nin başkanı olmak, büyürken hayallerinden biriydi.[1] 1927'de American Association for the Advancement of Science'ın 1. Bölümünün (Psikoloji) başkan yardımcısı ve başkanı seçildi.[1] 1929'da Uluslararası Psikoloji Komitesi'ne seçildi.[1] Washburn, 1931'de Ulusal Bilimler Akademisi'ne seçilen ilk kadın psikolog ve ikinci kadın bilim insanıydı [2] Aynı yıl, Kopenhag'daki Uluslararası Psikoloji Kongresi'nde Amerika Birleşik Devletleri Delegesi olarak görev yaptı.[1]

Psikolojiye katkılar

Washburn'ün en popüler eseri ve muhtemelen psikolojiye en çok katkı sağlayan ders kitabı The Animal Mind: A Textbook of Comparative Psychology'dir. İlk olarak 1908'de yayınlandı ve hayvan psikolojisindeki deneysel çalışmalar üzerine araştırmaların derlendiği bir kitaptı. Literatür yelpazesi hatırı sayılırdı ve 1. baskıda 476 başlıktan oluşan bir bibliyografyayla sonuçlandı ve sonunda 4. baskıda 1683 başlığa yükseldi. Hayvan Zihni, duyular ve algılardan başlayarak, işitme, görme, kinestetik ve dokunma hissi dahil olmak üzere bir dizi zihinsel aktiviteyi kapsıyordu. Kitapların sonraki bölümleri bilinç ve daha yüksek zihinsel süreçlere odaklandı. Bununla birlikte, kitabın baskın odak noktası hayvan davranışlarıdır.

Dikkate değer bir özellik, dikkate alınan hayvan türlerinin çeşitliliğidir. Washburn, hayvan araştırmalarına farelerin egemen olduğu bir çağda, "karıncalar, arılar, tırtıllar, kediler, tavuklar, kefaller, istiridyeler, hamamböcekleri, inekler, yengeçler, kerevitler, köpekler, yusufçuklar, solucanlar dahil olmak üzere en az 100 tür" diyor. filler, sinekler, kurbağalar, japon balıkları, çekirgeler, kobaylar, at nalı yengeçleri, denizanaları, neşterler, sülükler, fareler, minnows, maymunlar, güvercinler, turnalar, planaryalar, patates böcekleri, rakunlar, semenderler, deniz şakayıkları, deniz kestaneleri, karidesler, ipekböcekleri, salyangozlar, örümcekler, kaplumbağalar, eşek arıları, su böcekleri ve (evet) fareler." [3] Gerçekten de, bütün bir bölümü en basit hayvan olan amipin zihnine ayırıyor.

Hayvan araştırmalarının sonuçlarını yorumlama yöntemlerini ayrıntılarıyla anlatan giriş bölümleri de dikkate değerdir. Hayvan davranışına antropomorfik anlamlar atfetme konusunda temkinli olmasına ve hayvan bilincinin asla doğrudan ölçülemeyeceğini fark etmesine rağmen, katı davranışçılığın bilinci göz ardı etmesine karşı çıktı ve hayvan zihinsel fenomenleri hakkında mümkün olduğunca çok şey anlamaya çalıştı. Hayvan psişelerinin insanlarınkine benzer zihinsel yapılar içerdiğini öne sürdü ve bu nedenle hayvan bilincinin niteliksel olarak insan zihinsel yaşamından farklı olmadığını öne sürdü. Hayvanlar ve insanlar arasındaki nöroanatomik yapı ve davranış benzerliği ne kadar fazlaysa, o kadar fazla bilinç çıkarımı yapılabilir. Onun sözleriyle:

"Hayvanların zihnini tanımamız, hemcinslerimizin zihnini tanımamızla aynı temele dayanır: her ikisi de gözlemlenen davranıştan çıkarım yoluyla elde edilir. Hemcinslerimizin eylemleri bizimkine benzer ve bu nedenle onlardan bizimkine benzer öznel durumlar gibi çıkarımlarda bulunuruz: Hayvanların eylemleri bizimkine tamamen daha az benzer, ancak fark tür değil, derecedir. . . Hayvanlar aleminde bilincin nerede başladığını bilmiyoruz. Onun kesinlikle nerede olduğunu biliyoruz - kendi içimizde; makul bir şüphenin ötesinde nerede var olduğunu biliyoruz - bizimkine benzeyen yapılı hayvanlarda, kendilerini deneyim derslerine hızla adapte eden hayvanlarda. Bu noktanın ötesinde, bildiğimiz kadarıyla, canlı varlıkların en aşağısına varana kadar daha basit ve daha basit şekillerde var olabilir." [4]

Animal Mind, 1917, 1926 ve 1936'da birkaç eklemeden geçti ve ilk baskıdaki materyalin yaklaşık %80'i sonraki baskılarda muhafaza edilmesine rağmen, yaklaşık 25 yıl boyunca karşılaştırmalı psikolojinin standart ders kitabı olarak kaldı. Daha sonraki baskılarla karşılaştırıldığında, önceki baskılar kapsamlı bir şekilde anekdot niteliğinde kanıtlar içeriyordu. 4. baskıya duygularla ilgili bir bölüm eklendi.[5]

Washburn'ün motor teorisi, akıl hocası Titchener'ın yalnızca bilince odaklanan yapısalcı geleneği ile bilinci görünür eylemler lehine reddeden yükselen davranışçılık görüşü arasında ortak bir zemin bulmaya çalıştı. Washburn'ün motor teorisi, tüm düşüncelerin bedensel hareketlere kadar izlenebileceğini savundu. Teorisine göre bilinç, bir hareket veya harekete yönelik bir eğilim, başka bir harekete yönelik bir eğilim tarafından kısmen engellendiğinde ortaya çıkar. Bir nesnenin varlığında duyular, görme, görme, hissetme vb. dahil olmak üzere onun hakkında bir izlenim yaratır. Buna, nesneye doğru ya da nesneden hareket etmeye başlayan bir hareket duygusu eşlik eder. Farklı nesneler, farklı motor hazırlık duyumlarını uyandırır. Nesne mevcut olmadığında, bellek bu duyumları yeniden canlandırır. Öğrenme, hareketlerin bir dizi düzenli dizi ve kombinasyon halinde birleştirilmesinden oluşur. İki hareket hızlı bir şekilde art arda yakından bağlantılı hale geldiğinde, ilk hareketten gelen hareket duygusu bir dizi başlatarak bir sonrakini hazırlar. Fikirler aynı şekilde düzenlenir. Düşünme, ellerin, gözlerin, ses tellerinin ve gövde kaslarının hareketlerinin bir türevi haline gelir (düşünenin duruşunu hatırlayın). Özetle:

"Bilinç var olmasına ve bir hareket biçimi olmamasına rağmen, onun vazgeçilmez temeli olarak belirli motor süreçlere sahiptir ve ... bilinçli süreçleri açıklayabileceğimiz tek anlam, bu temel motor fenomenleri yöneten yasaları incelemektir".[6] '

Washburn, bu teoriyi ilk makaleleri de dahil olmak üzere birçok önemli eserinde sundu ve Duygular ve Duygular: Wittenberg Sempozyumu ve 1930 Psikolojisi dahil olmak üzere çeşitli koleksiyonlara katkıda bulunduğu bölümlerde.[7] Bununla birlikte, en büyük çalışması olarak gördüğü Hareket ve Zihinsel İmgeleme: Ana Hatlar Bir Motor Teorisinin Daha Karmaşık Mental Süreçler adlı eserinde en açık şekilde özetlenmiştir.[8]

notlar

^ Margaret Floy Washburn is not a partner in the famed Cannon-Washburn experiment (where a balloon is swallowed and then inflated to determine the effect of stomach size on the hunger drive). This was erroneously indicated in Haggbloom et al. (2002). The correct personage, A. L. Washburn, was a graduate student of W. B. Cannon. They published Cannon, W.B. (1912). "An explanation of hunger". American Journal of Physiology. 29 (5): 441-454. doi:10.1152/ajplegacy.1912.29.5.441. , reprinted in Cannon (Nov 1993). "An explanation of hunger. 1911". Obes Res. 1 (6): 494-500. doi:10.1002/j.1550-8528.1993.tb00033.x. PMID 16350324.  This error was uncovered by Black, S.L. (2003). "Cannonical [sic] confusions, an illusory allusion, and more: a critique of Haggbloom, et al.'s list of eminent psychologists". Psychological Reports. 92 (3): 853-857. doi:10.2466/pr0.2003.92.3.853. PMID 12841456. 

  1. ^ a b c d e f "Margaret Floy Washburn 1871-1939". The American Journal of Psychology. 53. 1940.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım) Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi: ":0" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: )
  2. ^ Women Scientists in America: Before Affirmative Action, 1940-1972. 29 Eylül 1998. ISBN 9780801857119. 
  3. ^ Washburn (2010). "The Animal Mind at 100". Psychological Record. 60 (2): 369-376. doi:10.1007/BF03395714. 
  4. ^ Washburn, M. F. (1908). The Animal Mind: a Text-Book of Comparative Psychology. New York: Macmillan Company. pg 34.
  5. ^ Washburn, M. F. (1936) The Animal Mind: A Text-Book of Comparative Psychology 4th Edition. New York: Macmillan Company
  6. ^ Washburn, M. F. (1928). Emotion and Thought: A Motor Theory of their Relations. In M. L. Reymert, Feelings and Emotions: The Wittenberg Symposium. Worcester, MA: Clark University Press. pp. 104-115
  7. ^ Washburn, M. F. (1930). A system of motor psychology. In C. Murchison, Psychologies of 1930. Worcester, MA: Clark University Press.
  8. ^ Washburn, M. F. (1916)Movement and Mental Imagery: Outlines of a Motor Theory of the Complexer Mental Processes. Boston, MA: Houghton Mifflin Company.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

Psikoloji veya Ruh bilimi, içgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen bilimdir. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar. Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.

<span class="mw-page-title-main">Wilhelm Wundt</span>

Wilhelm Maximilian Wundt, Alman fizyolog, psikolog, filozof, profesör, tıp doktoru ve modern psikolojinin kurucularındandır. Almanya'nın Leipzig şehrinde 1879 yılında ilk psikoloji laboratuvarını kurarak deneysel psikolojinin adımlarını atmıştır. Zihnin yapısını incelemeye alan yapısalcılık ekolünün kurucusu sayılır. Almanya'da Leipzig Üniversitesi'nde kurulan bu laboratuvar sayesinde insan davranışlarının sebepleri bilimsel ortamda araştırmaya tabi tutulmuştur. Wundt özellikle "KBY" olarak bilinen "konfüzyonel beden algısı" isimli konuda yaptığı çalışmaları ile kendisinden söz ettirmiştir. Halen bu çalışmaların psikolojik alanda geçerliliği bulunmamaktadır.

Okul psikolojisi, klinik psikoloji ve eğitsel psikolojinin ilkelerinin öğrencilerin davranış ve öğrenim sorunlarını tespit ve tedavisine yönelik kullanıldığı bir alandır. Okul psikologları çocuk ve ergen gelişimi, öğrenme teorileri, kişilik teorileri gibi alanlarda eğitim, mesleklerinin etik, hukuki ve idari kuralları hakkında da bilgi sahibidirler.

<span class="mw-page-title-main">Deneysel psikoloji</span>

Deneysel psikoloji, psikolojiye doğa bilimleri gözlüğüyle bakar ve onu bilimsel yöntem yardımıyla anlamaya çalışır. Deneysel psikolojinin odaklandığı konular davranışı belirleyen süreçler ve zihinsel yaşamın doğasıdır. Bu dal, psikolojik bilgi birikimini günlük yaşamda karşılaşılan sorunları çözmekte kullanan uygulamalı psikoloji ve zihinsel hastalıkları terapi yoluyla ortadan kaldırmayı amaçlayan klinik psikolojiden ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel psikoloji</span> evrim teorisinin sosyal ve doğa bilimlerinde uygulanması

Evrimsel psikoloji (EP), bellek, algı, dil gibi psikolojik özellikleri çağdaş evrimsel bir bakış açısıyla inceleyen bilim dalıdır. Evrimsel psikoloji, bunun yanında insanın hangi psikolojik özelliklerinin, ne tür bir uyarlanma geliştirdiğini, yani doğal seçilim veya cinsel seçilimin işlevsel sonuçlarını belirlemeye çalışır. Kalp, akciğer ve bağışıklık sistemi gibi fizyolojik mekanizmalar hakkındaki uyarlanımcı düşünce ile evrimsel biyolojideki düşünce ortaktır.

<span class="mw-page-title-main">John B. Watson</span> Amerikalı psikolog (1878 – 1958)

John Broadus Watson, psikolojide davranışçılık ekolüne yaptığı katkılarla tanınan Amerikalı psikologdur.

<span class="mw-page-title-main">Hermann Ebbinghaus</span> Alman psikolog

Hermann Ebbinghaus, unutma eğrisi ve aralık etkisinin keşfi ile tanınan, deneysel hafıza çalışmalarına öncülük eden Alman psikolog. Öğrenme eğrisini tanımlayan ilk kişidir. Ünlü yeni Kantçı filozof Julius Ebbinghaus'un babasıdır.

<span class="mw-page-title-main">William McDougall</span> İngiliz psikologu

William McDougall 20. yüzyıl erken dönem psikologlarındandır. 22 Haziran 1871 yılında İngiltere’de doğmuştur.

Lightner Witmer, klinik psikoloji hareketinin öncüsü Amerikalı psikologdur.

İçgözlem veya içebakış, psikolojide bir uyarıcı karşısında kişinin deneyimlediği algı, duyum, düşünce ve duygularındaki gözlem ve çıkarımlarını ifade etmesini içeren bir metottur. Bu metot: "Bir deneyimi onu yaşayan kişiden başkası gözlemleyemez." varsayımına dayanmaktadır. Yani gözleyen ve gözlenen aynı kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Edward Bradford Titchener</span> Amerikalı psikolog (1867 – 1927)

Edward Bradford Titchener, İngiliz psikolog. Psikolojinin ABD'de deneysel bir bilim olarak yerleşmesine katkıda bulunan kişilerden biridir. 1885'te girdiği Oxford Üniversitesi'nde klasik diller ve biyoloji üzerine bir süre eğitim gören Titchener daha sonra Psikoloji biliminde karar kıldı. 28 yaşında psikoloji profesörü olan Titchener, Wilhelm Wundt'un görüşlerinden etkilenip bu doğrultuda çalışmalar yaptı. Bu yöndeki çalışmalarında içgözlem metodunu kullandı ve bunun psikolojide bir gereklilik olmasını ifade etti.

<span class="mw-page-title-main">James McKeen Cattell</span> Amerikalı psikolog (1860 – 1944)

James Mckeen Cattell, (d. 25 Mayıs 1860 - ö. 20 Ocak 1944, Amerikalı psikolog ve Amerika Birleşik Devletleri'nde psikoloji profesörü unvanı almış ilk bilim insanı.

Bilişsel nörobilim, odak noktası mental süreçlerde görev alan beyindeki sinirsel bağlantılar olmak üzere, genel anlamda bilişin altında yatan biyolojik süreçleri inceleyen bilim alanıdır. Bilişsel aktivitelerin beyindeki sinirsel devreler tarafından nasıl etkiilendiği veya kontrol edildiği sorularını ele alır. Bilişsel nörobilim, hem nörobilim hem de psikolojinin bir dalıdır ve davranışsal nörobilim, bilişsel psikoloji, fizyolojik psikoloji ve duyuşsal nörobilim gibi disiplinlerle örtüşür. Bilişsel nörobilim, bilişsel bilimdeki teorilere, nörobiyoloji ve hesaplama modellemesine dayanan kanıtlara dayanır.

Anormal psikoloji, zihinsel bir bozukluğu tetikleyen veya anlaşılmayabilecek alışılmadık davranış, duygu ve düşünce kalıplarını inceleyen psikolojinin bir dalıdır. Birçok davranışın anormal olduğu düşünülse de, psikolojinin bu dalı tipik olarak klinik bağlamdaki davranışlarla ilgilenir. Anormal veya aykırı kabul edilen davranışları anlama ve kontrol etme konusunda uzun bir geçmiş tarihi vardır ve alınan yaklaşımda genellikle kültürel farklılıklar vardır. Anormal psikoloji alanı, farklı koşullar için birden fazla nedeni tanımlar, genel psikoloji alanından ve başka yerlerden çeşitli teoriler kullanır ve hala çok sayıda “anormal” ile kastedilene bağlıdır. Geleneksel olarak psikolojik ve biyolojik açıklamalar arasında, zihin-beden sorununa ilişkin felsefi bir düalizmi yansıtan bir ayrım vardır. Zihinsel bozuklukları sınıflandırmaya çalışırken farklı yaklaşımlar da vardır. Anormal üç farklı kategori içerir; subnormal, olağanüstü ve paranormaldirler.

Psikoloji, davranış ve zihinsel süreçlerin bilimidir. Öncelikli hedefi, hem genel prensipler oluşturarak hem de spesifik vakaları araştırarak bireyleri ve grupları anlamaktır.

Psikoloji temel bilimi, psikoloji alanında yapılan araştırmaların bazıları, uygulanan psikolojik disiplinlerde yapılan araştırmalardan daha "temel" dir ve doğrudan bir uygulaması yoktur. Psikoloji içerisindeki temel bilim yönelimini yansıttığı düşünülen alt disiplinler arasında biyolojik psikoloji, bilişsel psikoloji, nöropsikoloji vb. alt dallar sayılabilmektedir. Bu alt disiplinlerdeki araştırmalar, metodolojik titizlik ile karakterizedir. Psikolojinin temel bilim olarak kaygı, davranış, biliş ve duyguların altında yatan yasaları ve süreçleri anlamaktır. Temel bilim olarak psikoloji, uygulamalı psikoloji için bir temel sağlar. Uygulamalı psikoloji, aksine, temel psikolojik bilimlerin ortaya koyduğu psikolojik ilkelerin ve teorilerin uygulanmasını içerir; bu uygulamalar zihinsel ve fiziksel sağlık ayrıca eğitim gibi alanlarda sorunların üstesinden gelmeyi veya refahı artırmayı amaçlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Karşılaştırmalı psikoloji</span>

Karşılaştırmalı psikoloji, hayvanların davranışları ve zihinsel süreçleri, özellikle de filogenetik tarih, uyarlanabilir önem ve davranış gelişimi ile ilgili bilimsel çalışma anlamına gelir. Bu alandaki araştırmalar birçok farklı konuyu ele almaktadır, birçok farklı yöntem kullanılmakta ve böceklerden primatlara kadar birçok farklı türün davranışını araştırmaktadır. Karşılaştırmalı psikolojinin bazen insanlar ve hayvanlar arasındaki türler arası karşılaştırmaları vurguladığı varsayılmaktadır.Bununla birlikte, bazı araştırmacılar, doğrudan karşılaştırmanın karşılaştırmalı psikolojinin tek odak noktası olmaması gerektiğini ve davranışını anlamak için tek bir organizmaya yoğun bir şekilde odaklanmanın da arzu edilir olduğunu düşünmektedir. Donald Dewsbury çeşitli psikologların çalışmalarını ve tanımlarını gözden geçirmiş ve karşılaştırmalı psikolojinin amacının hem yakın hem de nihai nedenselliğe odaklanan genellik ilkeleri oluşturmak olduğu sonucuna varmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Psikoloji tarihi</span>

Psikolojinin tarihi, çok eski uygarlıklara uzanmaktadır. Psikoloji "davranış ve zihinsel süreçlerin bilimsel olarak incelenmesi" olarak tanımlanmaktadır. İnsan zihnine ve davranışına felsefi ilgi, Mısır, İran, Yunanistan, Çin ve Hindistan'ın eski uygarlıklarına dayanmaktadır.

Psikoloji felsefesi, modern psikolojinin teorik temellerinde yatan birçok konuyu ifade eder.

Leda Cosmides, antropolog olan eşi John Tooby ile birlikte evrimsel psikoloji alanının gelişmesine yardımcı olan Amerikalı bir psikologdur.