Marcus Tullius Cicero, Latin kökenli Romalı devlet adamı, bilgin, hatip ve yazar. Felsefe öğrenimini, Epikürcü Phaedros, Stoacı Diodotos ve Akademi'ye bağlı Philon'dan almış olan Cicero'nun önemi, Yunan düşüncesini daha sonraki kuşaklara aktarmasından oluşur. Bilgi kuramı açısından, kesinliğe bağlanmak yerine olasılıkların yolunu izlemeyi yeğleyen, buna karşın ahlak alanında, dogmatik bir tavır sergileyip Stoacılara ve bu arada Sokrates'e yönelen Cicero, Latincenin felsefe dili olarak gelişmesine katkı yapmış ve bu arada, bilgi görüşünde daima skeptik kalmıştır.
Jül Sezar, Romalı asker ve Roma Cumhuriyeti'nin son diktatörü olan politik liderdir. Aynı zamanda iyi bir hatip ve güçlü bir yazar olan Sezar, dünya tarihinin en etkili insanlarından birisi olarak kabul edilir. Eylemleriyle Roma Cumhuriyeti'nin Roma İmparatorluğu'na dönüşmesinde ve evlatlığı Augustus'un ilk Roma imparatoru olmasını sağlayacak olayların başlamasında kritik bir rol oynamıştır.
Augustus, Roma İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk imparatorudur. MÖ 27 - MS 14 yılları arasında hüküm sürmüş olan Augustus, Gaius Octavius Thurinus olarak doğmuş ve MÖ 44 yılında Jül Sezar tarafından evlatlık edinilmesinin ardından Gaius Julius Caesar Octavianus adını almıştır.
Marcus Antonius, Roma Cumhuriyeti'nin sona ermesinde ve Roma İmparatorluğu'nun yükselişinde önemli bir figür olan Romalı bir politikacı ve generaldi. Julius Caesar'ın yakın müttefikiydi ve daha sonra Octavian ve Lepidus ile birlikte Roma Cumhuriyeti'nin triumvirlerinden biri olarak görev yaptı. Antonius en çok Jül Sezar'la kurduğu siyasi ve askeri ittifaklar ve Mısır Ptolemaios Krallığı'nın son hükümdarı Kleopatra ile yaşadığı romantik ilişki ile tanınır.
Marcus Porcius Cato, Romalı devlet adamı, hukukçu ve hatip. Yaşlı Cato veya Bilge Cato diye de bilinir. Oldukça ahlakçı ve prensiplidir, bu yüzden Scipio ailesine tavırlı olmasıyla bilinir.
Roma Cumhuriyeti, Antik Roma uygarlığında hükûmetin cumhuriyet şeklinde işlediği dönem. Geleneksel olarak MÖ 509 yılında krallığın devrilmesiyle başlayan dönemdir. Bu dönemde ilk iki yüzyıl boyunca, Cumhuriyet toprakları İç İtalya'dan bütün Akdeniz dünyasına kadar genişledi. Sonraki yüzyılda Roma; Kuzey Afrika, İber Yarımadası, Yunanistan ve şu anki Güney Fransa'da egemenlik kurarak daha da büyüdü. Roma Cumhuriyeti, son iki yüzyılı sırasında, hem Fransa'nın kalanına hem de Makedonya ile Anadolu'nun büyük kısmına egemen oldu.
Diodoros, yaklaşık MÖ 90– MÖ 30, yılları arasında yaşamış Sicilya - Agyrium doğumlu Yunan tarihçidir. Bibliotheke Historike adlı eseriyle ünlüdür.
Gaius Cornelius Tacitus, MS 56-120 yılları arasında Roma'da yaşamış hatip, avukat, senatör ve tarihçidir. Roma senatosundaki görevleri, Roma tarihi ve imparatorluğun kuzeyindeki Cermenler üzerine yazdığı eserleriyle tanınır. Tacitus, modern akademisyenler tarafından en büyük Roma tarihçilerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Publius Terentius Afer, Roma Cumhuriyeti döneminde yaşamış bir oyun yazarıdır. Menandros veya Karystoslu Apollodoros'un Yunan kökenli eserlerine dayanan altı komedinin yazarıdır. Terentius'un oyunları ilk defa MÖ 166–160 yılları arasında sahnelenmiştir.
Julius Caesar, tanınmış İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tarafından 1599'da yazılmış beş perdelik bir trajedidir.
XV. Ptolemaios Caesar veya takma adıyla Caesarion, Antik Mısır tahtına çocuk yaşta çıkmış olan, Ptolemaios hanedanının son kralı. Tahta annesi VII. Kleopatra ile birlikte 2 Eylül MÖ 44 tarihinde çıkmış ve Octavian tarafından ölüm emri verildiği MÖ 30 tarihine kadar saltanat sürmüştür.
Marcus Porcius Catō Uticensis, büyük dedesi politikacı ve devlet sözcüsü Yaşlı Cato ile isim benzerliğinden dolayı Genç Cato olarak bilinir. Roma Cumhuriyeti'nin son dönemlerinde yaşamış olan Romalı politikacı ve devlet adamı Cato, aynı zamanda efsanevi inatçılığı ve bildiğinden şaşmaz kişiliği ile hatırlanır. Döneminde oldukça yaygın olan rüşvetle mücadele etmesi, ahlaki dürüstlüğü ve özellikle Jül Sezar ile olan uzun mücadelesi ile tanınır.
Marcus Antonius Gnipho, MÖ 1. yüzyıl'da Roma'da yaşamış olan Galya kökenli gramer ve retorik öğretmeni.
Üçüncü Köle Savaşı, Gladyatör Savaşı veya Spartaküs Savaşı olarak da bilinen savaştır. Roma Cumhuriyeti'ne karşı başarısız olmuş en önemli ve ilk köle ayaklanmasıdır.
Kilikya nın doğusundaki Kastabala/Hierapolis kentinin kralı, daima Roma İmparatorluğu 'nun uydusu olarak kalmak istedi. "Tarkondimotos I." ya da Tarkondimotus adıyla da anılmaktadır.Fırtına Tanrısı Tarhunt’tan gelen adıyla Luvi kökenli olduğu anlaşılan Tarkondimotos, aslında Roma'yı çok uğraştıran Kilikya korsanlarındandı. Sonradan Seleukoslar 'ın bölgeden çekilmesiyle oluşan boşluktan yararlanarak, Kastabala'nın kralı olup hakimiyet kurdu. Fakat hanedanlığı çok kısa sürdü. Belki nedenleri arasında biraz da şanssız olmasının rolü vardı. Çünkü bel bağladığı bütün Romalı hamileri, rakiplerine yenilmişti. Ancak o yılmamış, çeşitli manevralarla krallığını devam ettirmeye çalışmıştı. Tarkondimotos, Başkenti Kastabala olan Krallığı'nı bir uydu devlet olarak yönetmiş, doğuda Partlar batıda Roma İmparatorluğu arasında günümüz İsviçre ülkesi gibi uluslararası devamlılığını barışla sürdürmeye çalışmıştır. Tarkondimotos' un tarihteki önemi Roma İmparatorluğu nda üç imparatorun yaşadığı iç savaşa tanıklık etmesi, bizzat savaşların içinde yer almasıdır.
Lucius Livius Andronicus, Eski Latince döneminde eserler vermiş olan Greko-Romen dramatist, epos yazarı. Çalışmalarına Romalı soylu bir ailenin hizmetindeki bir eğitimci olarak, içlerinde Homeros'un Odysseia'sının da bulunduğu Yunanca eserleri Latinceye çevirerek başladı. Bunu yaparkenki amacı, derslerinde bu eserleri ders kitabı olarak kullanmaktı. Sahnelemek için yazdığı eserler, hem tragedya hem de komedya türünde, Antik Roma'da Latin diliyle yazılmış ilk dramatik eserler olarak bilinmektedir. Komedilerini Yunan Yeni Komedyası ve Yunan kostümleri giymiş belli başlı karakterler üzerine kurdu. Bundan dolayı Romalılar bu yeni türü comoedia palliata olarak adlandırdılar. Romalı biyografi yazarı Suetonius, daha sonraları Livius Andronicus ve Ennius için "yarı Yunan" terimini icat etti. Bu tür, gelecek kuşak dramatistleri tarafından Andronicus'un ayak izlerini takip etmek amacıyla taklit edildi. Bu yüzden Andronicus, Roma dramasının ve geniş çerçevede Latin edebiyatının babası sayıldı. Öyle ki Latince yazan ilk edebiyatçı odur. İleriki kuşağın edebiyatçıları olan Varro, Cicero ve Horatius, Livius Andronicus'u Latin edebiyatının kurucusu olarak takdîr etmişlerdir. Andronicus, ismi bilinen en eski Romalı şairdir.
Gadaralı Menippos MÖ 3. yüzyılda yaşamış Yunan filozof, Kinik satiristtir. Menippos yergisi adıyla bilinen yarı gülünç, yarı ciddi bir edebiyat türü geliştirmiştir. Çalışmaları Marcus Terentius Varro ve Lukianos'u önemli şekilde etkilemiştir.
Pharsalia ya da bir diğer adıyla Bellum Civile, Romalı şair Marcus Annaeus Lucanus'un başyapıtı olarak kabul edilen şiir. Bellum Civile adı eski çağdaki biyografilerden ve el yazmalarından elde edilmişken Lucanus ise yapıtından dokuzuncu kitabın 985. dizesinde Pharsalia diye söz etmektedir.
Gnaeus Tremellius Scrofa, Geç Cumhuriyet döneminin Romalı bir senatörüydü. Özellikle Marcus Terentius Varro'nun De re rustica adlı eserinde bahsi geçmektedir.
De Natura Deorum, Romalı akademik şüpheci filozof Cicero'nun MÖ 45 yılında yazdığı felsefi bir diyalogdur. Epikürcülük, Stoacılık ve akademik şüphecilik gibi Helenistik felsefelerin teolojik görüşlerini ele alan üç kitaptan oluşmaktadır.