İçeriğe atla

Maputo Protokolü

Maputo Protokolü

İmzalanma11 Temmuz 2003
YerMaputo, Mozambik
Yürürlük25 Kasım 2005
İmzacılar49
Onaylayanlar42
Dillerİngilizce, Fransızca


Maputo Protokolü ya da Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi'ne ek Afrika Kadın Hakları Protokolü, Afrika Birliği tarafından 2005 yılında yürürlüğe giren uluslararası bir insan hakları belgesidir.[1]

Bu protokol, kadınlara siyasi sürece katılma hakkı, erkeklerle sosyal ve siyasi eşitlik, üreme sağlığı kararlarında daha fazla özerklik ve kadın sünnetinin sona erdirilmesi dahil olmak üzere kadınlara kapsamlı hakları garanti eder. Afrika Birliği tarafından Maputo, Mozambik'te 2003 yılında Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesine'ne ek bir protokol şeklinde kabul edildi. 25 Kasım 2005 yılında yürürlüğe girmiştir.

Süreç

Mart 1995'te Togo, kadın haklarını ele almak için Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi'ne özel bir protokol geliştirilmesi çağrısında bulundu. Afrika Birliği meclisi, Afrika İnsan ve Halkların Hakları Komisyonu'nu (ACHPR), 1995 yılının Haziran ayında Addis Ababa'daki 31. Olağan Oturumu'nda böyle bir protokol geliştirmesi için görevlendirdi.[2]

Onaylanma

Protokol, Afrika Birliği tarafından 11 Temmuz 2003 tarihinde Maputo, Mozambik'teki ikinci zirvesinde kabul edildi. 25 Kasım 2005 tarihinde, protokol yürürlüğe girdi.

Temmuz 2020 itibarıyla Afrika Birliği'ndeki üye devletlerden 49'u protokolü imzaladı ve 42'si onaylayarak teslim etti. Protokolü henüz imzalamamış veya onaylamamış olan devletler Botsvana, Mısır ve Fas'tır.[3]

Protokol

Protokol 32 maddeden oluşmaktadır. Ana maddeler aşağıda listelenmiştir.[4]

Madde 1: Tanımlar

Madde 2: Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi

Madde 3: Onur Hakkı

Madde 4: Kişinin Yaşam, Bütünlük ve Güvenlik Hakları

Madde 5: Zararlı Uygulamaların Ortadan Kaldırılması

  • Bu madde kadın sünneti ve kadınlar için zararlı olan diğer geleneksel uygulamalarla ilgilidir.

Madde 6: Evlilik

Madde 7: Ayrılık, Boşanma ve Evliliğin İptali

Madde 8: Adalete Erişim ve Kanun Önünde Eşit Koruma

Madde 9: Siyasi ve Karar Alma Sürecine Katılım Hakkı

Madde 10: Barış Hakkı

Madde 11: Silahlı Çatışmalarda Kadınların Korunması

Madde 12: Eğitim ve Öğretim Hakkı

Madde 13: Ekonomik ve Sosyal Refah Hakları

Madde 14: Sağlık ve Üreme Hakları

Madde 15: Gıda Güvenliği Hakkı

Madde 16: Yeterli Barınma Hakkı

Madde 17: Pozitif Kültürel Bağlam Hakkı

Madde 18: Sağlıklı ve Sürdürülebilir Bir Çevre Hakkı

Madde 19: Sürdürülebilir Kalkınma Hakkı

Madde 20 Dulların Hakları

Madde 21: Miras Hakkı

Madde 22: Yaşlı Kadınların Korunması

Madde 23 Engelli Kadınların Korunması

Madde 24: Tehlike Altındaki Kadınların Korunması

Madde 25: Çözüm Yolları

Tartışmalar

Protokole karşı çıkanların üzerinde durduğu iki tartışmalı faktör vardır: Esas olarak katolikler üreme sağlığı ile ilgili maddeye, müslümanlar ise çok eşli evlilik ve diğer geleneksel uygulamalar hakkındaki bölümlere karşı çıkmaktadır. Papa XVI.Benedict, 2007'de Protokol'de kadınlara tanınan üreme haklarını "kürtajı gizlice önemsizleştirme girişimi" olarak nitelendirdi.[5]

Görüşler

Maputo Protokolü'nün Afrika'daki kadın haklarına önemli katkıları olduğu düşünülmektedir. Özellikle, gebeliğin ensest veya tecavüzden kaynaklanması halinde yahut annenin sağlığını tehlikeye atması durumda açıkça tıbbı kürtaj hakkı tanıyan bir antlaşmadır. Bölgesel nitelikteki bu belge kadınları olumsuz yönde etkileyen her türlü sosyal ve kültürel uygulamanın kaldırılmasına vurgu yapmaktadır.[6] Ayrıca dul, yaşlı ve engelli haklarının korunmasına yönelik maddeler Maputo Protokolü'nde güvence altına alınan konulardır.

Kaynakça

  1. ^ "Maputo Protocol" (PDF). 10 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). 
  2. ^ "Wayback Machine" (PDF). web.archive.org. 12 Ekim 2008. 6 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2020. 
  3. ^ "Maputo Protokolü Onay ve İmzalar" (PDF). 22 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). 
  4. ^ "reaty-charter_on_rights_of_women_in_africa.pdf" (PDF). 8 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). 
  5. ^ "Pope to diplomats: Respect for rights, desires is only path to peace". 21 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ GELETU, Foziya Feleke ((Ed.)). Etiyopya'da Kadın Haklarının Gelişim Süreci. s. 43. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mozambik</span> Güneydoğu Afrikada bulunan bir ülke

Mozambik, resmî adıyla Mozambik Cumhuriyeti, Afrika'nın güneydoğusunda yer alan bir ülkedir. Mozambik kuzeyde Tanzanya, Malavi, kuzeybatıda Zambiya, batıda Zimbabve, güneybatıda ise Güney Afrika Cumhuriyeti ve Esvatini ile komşudur. Doğudaki Mozambik Kanalı ülkeyi Madagaskar, Mayotte ve Komorlar'dan ayırır. Başkenti ve en büyük şehri Maputo'dur.

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de kadın hakları</span>

Türkiye'de kadın hakları konusu, Batı dünyasındaki gelişmelere paralel olarak 19. yüzyıl ortalarından itibaren gündeme gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi</span> Uluslararası bir antlaşma

Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi ya da CEDAW, 1979'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve taraf devletlere kadınlara karşı ayrımcılığın tüm biçimlerini ortadan kaldırma yükümlülüğü getiren uluslararası bir sözleşmedir.

<span class="mw-page-title-main">Kadın hakları</span>

Kadın hakları, kadınların erkeklerle eşit şekilde sahip olduğu sosyoekonomik, siyasi ve yasal hakların tamamına verilen isim.

Kadın sünneti ya da kadın genital mutilasyonu (KGM), tıbbi olmayan nedenlerle kadın üreme organlarının kısmen ya da tamamen çıkarılmasıdır. Ritüel olarak yapılan bu uygulama Afrika, Asya ve Orta Doğu'da bazı ülkelerde ya da ülke içindeki bazı topluluklarda görülür. UNICEF'in 2016 yılı tahminlerine göre 27 Afrika ülkesi, Endonezya, Irak Kürdistan Bölgesi ve Yemen olmak üzere 30 ülkede üreme organlarını sakatlayan bu uygulamanın yapıldığı 200 milyon kadın yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması</span> Atatürk devrimleri sonucu, yerel seçimlerde 1930, genel seçimlerde 1934ten beri kullanılan siyasi hak

Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, 1930’larda, Türkiye’de kadınların siyasi haklarını kazanması için gerekli yasaların çıkarılmasını ifade eder. Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk Devrimleri’nden birisidir.

İnsan haklarının bölgesel düzlemde tanınması, korunması ve uygulanmasına ilişkin düzenlenmiş üçüncü belge niteliğinde olan Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı, 27 Haziran 1981 tarihinde Afrika Birliği Organizasyonu tarafından kabul edilmiş olup, 21 Ekim 1986 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kadına yönelik şiddet</span> kadınlara yönelen cinsiyet temelli şiddet eylemleri

Kadına yönelik şiddet, kadınların cinsiyetleri nedeniyle maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, psikolojik acı veya ıstırap veren ya da verebilecek olan her türlü eylem, uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit edilme, zorlanma veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakılmalarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları</span> 2030 için Birleşmiş Milletlerin 17 küresel hedefi

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından 2030 sonuna kadar ulaşılması amaçlanan hedefleri içeren bir evrensel eylem çağrısıdır.

Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme veya 1951 Mülteci Sözleşmesi, çok uluslu bir Birleşmiş Milletler sözleşmesi olup mülteci statüsünü, sığınma hakkı almış şahısların haklarını ve sığınma hakkı veren ülkelerin sorumluluklarını tanımlar. Sözleşme aynı zamanda savaş suçluları gibi mülteci olarak nitelendirilmeyen şahısların statülerini de düzenler. Sözleşme ayrıca kendi altında basılan seyahat belgeleri aracılığıyla vizesiz seyahat imkânı sunar. Mülteci Sözleşmesi Cenevre'de imzalanmış olmasına rağmen, silahlı çatışmaları düzenleyen dört sözleşmenin Cenevre Sözleşmesi olarak bilinmesi nedeniyle, Mülteci Sözleşmesinden Cenevre sözleşmesi olarak bahsetmek yanlış olacaktır.

İran'da kadın hakları, devleti yöneten rejimin şekline göre değişmiştir. Her rejimin yükselişiyle birlikte, kadın haklarına yönelik bir dizi zorunluluk ortaya çıktı ve oy haklarından kıyafet kurallarına kadar geniş bir yelpazedeki sorunları etkiledi.

<span class="mw-page-title-main">Barselona Sözleşmesi</span>

Kısaca Barselona Sözleşmesi olarak bilinen Akdeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) 1974 yılında kurduğu “Bölgesel Denizler Programı” kapsamında Akdeniz'deki gemilerin, uçakların ve kara taşıtlarının yol açtığı kirlenmeyi önleyerek ve azaltarak Akdeniz'in korunması hedefini içeren sözleşmedir. Bölgesel Denizler Programı, Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler ve Avrupa Birliği’nin katılımıyla, Akdeniz Eylem Planı’nın (MAP) 1975 yılında oluşturulmasıyla sonuçlanmıştır. MAP ise daha sonra “Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi” 1976 yılında Barselona'da kabul edilmesine zemin olmuş, 1978 yılında BS yürürlüğe girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Üreme sağlığı</span>

Üreme sağlığı, bir araştırma, sağlık hizmetleri ve sosyal aktivizm alanıdır. Bir bireyin üreme sisteminin sağlığını ve yaşamının tüm aşamalarında cinsel refahını araştırır. Cinsel sağlık ve üreme sağlığı, daha yaygın olarak üreme tıbbı, cinsel sağlık, cinsel haklar ve üreme hakları olarak tanımlanır. Cinsel ve üreme yaşamları hakkında seçim yapma konusunda bireysel iradeyi kapsar. Üreme sağlığı aynı zamanda insanların tatmin edici ve güvenli bir cinsel yaşama, üreme kapasitesine ve üreme kapasitelerini kullanmaya karar verme özgürlüğüne sahip olmaları anlamına gelir.

Uluslararası Kadın Sünnetine Karşı Sıfır Tolerans Günü, BM'nin kadın sünnetini ortadan kaldırma çabalarının bir parçası olarak 6 Şubat'ta düzenlenen, Birleşmiş Milletler sponsorluğundaki yıllık farkındalık günüdür. İlk olarak 2003 yılında tanıtıldı.

Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Bildirgesi ya da DEDAW Birleşmiş Milletler'in kadın haklarına bakışını ana hatları ile çizen bir insan hakları bildirgesidir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 7 Kasım 1967'de kabul edilmiştir.

Cinsiyet suçlarının kovuşturulması, tecavüz ve diğer cinsel şiddet suçlarının kovuşturulmasına yönelik yasal işlemlerdir.

Kazakistan'da kürtaj, seçmeli bir prosedür olarak 12 haftaya kadar yasaldır ve sonrasında sadece özel durumlarda uygulanabilmektedir. İlgili mevzuat, gebelik önleyici olarak kürtaja yasal olarak izin verildiği ülkenin Sovyet geçmişinden miras kalan kanunlara dayanmaktadır.

Uluslararası insan hakları hukuku, insan haklarını sosyal, bölgesel ve yerel düzeylerde geliştirmek için tasarlanmış uluslararası hukuk bütünüdür. Bir uluslararası hukuk biçimi olarak, uluslararası insan hakları hukuku, öncelikle egemen devletler arasında, üzerinde anlaşmaya varan taraflar arasında bağlayıcı yasal etkiye sahip olmayı amaçlayan antlaşmalardan oluşur; ve geleneksel uluslararası hukuk kapsamındadır. Diğer uluslararası insan hakları belgeleri, yasal olarak bağlayıcı olmamakla birlikte, uluslararası insan hakları hukukunun uygulanmasına, anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunur ve bir siyasi yükümlülük kaynağı olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Gıda hakkı</span>

Gıda hakkı ve varyasyonları, insanların kendilerini onurlu bir şekilde besleme hakkını koruyan bir insan hakkı olup, yeterli gıdanın mevcut olmasını, insanların buna erişme imkanına sahip olmasını ve bireyin beslenme ihtiyaçlarını yeterince karşılamasını ifade eder. Gıda hakkı, tüm insanların açlık, gıda güvensizliği ve yetersiz beslenme'den uzak olma hakkını korur. Gıda hakkı, hükûmetlerin isteyen herkese ücretsiz gıda dağıtma yükümlülüğü ya da beslenmeye hakkı olduğu anlamına gelmez. Ancak, insanlar kendi kontrolleri dışındaki nedenlerle, örneğin gözaltında tutuldukları için, savaş zamanlarında veya doğal afetlerden sonra gıdaya erişimden mahrum kalırlarsa, bu hak hükûmetin doğrudan gıda sağlamasını gerektirir. Bu hak, Nisan 2020 itibarıyla 170 devletin taraf olduğu Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'den türetilmiştir. Sözleşmeyi imzalayan devletler, yeterli gıda hakkının hem ulusal hem de uluslararası düzeyde aşamalı olarak tam olarak hayata geçirilmesi için mevcut kaynaklarının azamisini kullanarak adım atmayı kabul etmektedir. Toplam 106 ülkede gıda hakkı ya çeşitli biçimlerde anayasal düzenlemeler yoluyla ya da gıda hakkının korunduğu çeşitli uluslararası anlaşmaların yasalarda doğrudan uygulanabilirliği yoluyla uygulanmaktadır. 1996 Dünya Gıda Zirvesi'nde hükûmetler gıda hakkını yeniden teyit etmiş ve 2015 yılına kadar 840 milyon olan aç ve yetersiz beslenen insan sayısını yarı yarıya azaltarak 420 milyona indirmeyi taahhüt etmişlerdir. Ancak bu sayı geçtiğimiz yıllarda artmış ve 2009 yılında dünya çapında 1 milyardan fazla yetersiz beslenen insanla kötü bir rekora ulaşmıştır. Ayrıca, gizli açlık - çocuklarda bodur bedensel ve zihinsel büyümeye neden olabilen mikro besin eksiklikleri - çekenlerin sayısı dünya çapında 2 milyardan fazladır. Uluslararası hukuka göre devletler gıda hakkına saygı göstermek, bu hakkı korumak ve yerine getirmekle yükümlü olsalar da, bu insan hakkına ulaşmadaki pratik zorluklar, dünya genelinde yaygın gıda güvensizliği ve Hindistan gibi ülkelerde devam eden davalar ile ortaya konmaktadır. Gıda ile ilgili en büyük sorunların yaşandığı kıtalarda - Afrika, Asya ve Güney Amerika'da sadece gıda kıtlığı ve altyapı eksikliği değil, aynı zamanda yanlış dağıtım ve gıdaya yetersiz erişim de söz konusudur. İnsan Hakları Ölçüm Girişimi dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin gıda hakkını gelir düzeylerine göre ölçmektedir.