
Gitar, bazı istisnalar dışında genellikle perdeli ve tipik olarak altı veya on iki teli olan telli bir müzik aletidir. Genellikle çalan kişinin vücuduna düz bir şekilde tutulur ve baskın el ile telleri tıngırdatarak veya kopararak çalınırken, aynı anda diğer elin parmaklarıyla seçilen telleri perdelere bastırarak çalınır. Tellere vurmak için bir gitar penası da kullanılabilir. Gitarın sesi ya akustik olarak, gitar üzerindeki rezonanslı bir oyuk oda aracılığıyla ya da elektronik bir pikap ve bir amplifikatör ile güçlendirilerek yansıtılır.

Cümbüş, Zeynel Abidin Cümbüş tarafından 20. yüzyıl başlarında geliştirilmiş olan telli bir müzik aletidir. Sap kısmı gövde ile bağlandığı noktadan ayrılabilmektedir. Bu şekilde yalnız telleri değiştirilerek mandolin, gitar gibi birçok enstrümana çevrilebilir. Genel yapısı banjoya ve uda benzer. Gövdesinin bazı kısımları alüminyumdan yapılır. Göğüs tahtası deriden bir sazla kaplıdır. Diğer telli sazlar gibi mızrapla çalınır.

Bas gitar, çoğunlukla dört teli olan ve kalın ses veren telli bir çalgıdır. Günümüz müziğinin vazgeçilmez enstrümanlarından biridir. Bas gitar yoğun olarak Rock, Metal, Caz, Blues, Funk, Punk ve R&B gibi müzik türlerinde kullanılır. İlk olarak Fender tarafından 1950'li yılların başlarında Fender Precision Bass modeliyle üretilmiştir.

Elektrik üretiminde jeneratör, harekete dayalı gücü veya yakıta dayalı gücü harici bir devrede kullanılmak üzere elektrik gücüne dönüştüren bir cihazdır. Mekanik enerji kaynakları arasında buhar türbinleri, gaz türbinleri, su türbinleri, içten yanmalı motorlar, rüzgar türbinleri ve hatta el krankları bulunur. İlk elektromanyetik jeneratör olan Faraday diski, 1831 yılında İngiliz bilim adamı Michael Faraday tarafından icat edildi. Jeneratörler elektrik şebekeleri için neredeyse tüm gücü sağlar.

İndüktans elektromanyetizma ve elektronikte bir indüktörün manyetik alan içerisinde enerji depolama kapasitesidir. İndüktörler, bir devrede akımın değişimiyle orantılı olarak karşı voltaj üretirler. Bu özelliğe, onu karşılıklı indüktanstan ayırmak için, aynı zamanda öz indüksiyon da denir. Karşılıklı indüktans, bir devredeki indüklenen voltajın başka bir devredeki akımın zamana göre değişiminin etkisiyle oluşur.

Elektromıknatıs, elektrik akımı kullanılarak demirden elde edilen mıknatıstır. Elektromıknatısın her iki ucu da manyetik maddeleri çeker. Elektromıknatısın kutupları sağ el kuralına göre bulunabilir. Bu kural, tel bobine alttan sarılıyorsa sağ elimizi bobini alttan kavrayarak tutarız. Sağ elimizin başparmağı elektromıknatısın 'N' kutbunu gösterir. Pil, ters çevrilirse elektromıknatısın her iki ucu da aynı şekilde çekme özelliği gösterir ama kutupları yer değiştirir. Ancak elektromıknatıslarda her zaman pil söz konusu değildir. Büyük elektromıknatıslarda gelişmiş akü, motor vb. güç kaynakları kullanılır.

İletken tel sarımlı bir bobin (solenoid) alıp içine bir mıknatıs sokup çıkarırsak bir manyetik alan oluşur. Bu durumda, solenoid, mıknatısın oluşturduğu manyetik alanı yok etmek üzere karşı tepki göstererek ters yönde bir manyetik alan meydana getirir. Sonuç olarak solenoid, mıknatısın müdahalesinin oluşturduğu manyetik alana karşılık manyetik alan üretecek bir elektrik akımı üretir. Bu, endüksiyon bobininin yaptığı akıma endüklenmiş akım denir. Bu akımın, kendisini oluşturan manyetik alana zıt yönde bir alan oluşturacak şekilde akacağını Heinrich Lenz bulduğundan LENZ kanunu olarak anılır.

Faraday'in indüksiyon kanunu, 1830'da Michael Faraday tarafından bulunan, manyetik alanın değişimiyle oluşan emk'yı tanımlayan indüktörlerin, elektrik motorlarının, jeneratörlerin, transformatörlerin gelişmesini sağlayan kanun.

Dinamo, hareket enerjisini içindeki mıknatıs ve bobin sayesinde elektrik enerjisine dönüştüren bir araçtır.

Manyeto, manyetik alanın sürekli mıknatıslarla sağlandığı, çıkış enerjisi çok küçük olan alternatif akım elektrik üreticisi. Daha çok uçak, deniz, çakmak, traktör ve motosiklet motoru gibi içten yanmalı motorlarda, ateşlenme gerilimi elde edilmesi amacıyla kullanılır. Manyetoda süreli mıknatıstan oluşan bir rotor ile iki sargılı bir armatür, kamlı bir devre açıcı ve bir sığaç bulunur.

Elektrik mühendisliği'nde, iki iletken'in bir telden geçen akımdaki değişimin, elektromanyetik indüksiyon yoluyla diğer telin uçları boyunca bir voltajı indükleyecek şekilde yapılandırıldıklarında, endüktif olarak bağlı veya manyetik olarak bağlı olduğu söylenir. İlk telden geçen değişen akım, Ampere'nin devre yasası'na göre etrafında değişen bir manyetik alan yaratır. Değişen manyetik alan, Faraday'ın indüksiyon yasası'na göre ikinci telde bir elektromotor kuvvet (EMF) voltajı'na neden olur. İki iletken arasındaki endüktif bağlantı miktarı, karşılıklı endüktans'larıyla ölçülür.

Ampermetre, bir elektrik devresinden geçen elektrik akımının şiddetini ölçen alet. Gösterge açısından, soldan sıfırlı ve orta sıfırlı olmak üzere başlıca iki tür ampermetre vardır. Soldan sıfırlı ampermetre sadece çıkışı gösterdiği için yükmetre olarak da bilinir.

Galvanometre, elektrik akımındaki değişimin manyetik alan oluşturması prensibiyle çalışan bir tür test cihazıdır.
Henri elektromanyetikte indüktans birimidir. Birim adını Amerikalı bilim insanı Joseph Henry'dan (1797-1878) almıştır. Birimin orijinal hali henry olup Türkiye'de telaffuz kolaylığı açısından henri olarak söylenmektedir. Birim küçük harfle yazılmakta, ancak H şeklindeki kısaltması büyük harfle yapılmaktadır. Ast katı ve üst katı açısından diğer birimlerin tabi olduğu kurallara tabidir. Uygulamada, özellikle ast katları kullanılmaktadır.

Müzik açısından tel; gitar, arp, piyano, keman ailesi gibi telli çalgılara takılan, doğal veya yapay liflerden ya da metalden üretilmiş ve gerildiğinde vurmak, çekmek ya da üzerinde yay gezdirmekle titreşerek ses çıkaran malzemedir.

Endüksiyon bobini ya da ateşleme bobini, benzinli motorlarda silindir içinde sıkıştırılan hava-yakıt karışımının ateşlenmesi için kullanılan mekanik parça. Ateşleme bobini birer uçları ortak iki sargıdan oluşur. Birincil (primer) sargıda 0.7-1,0 mm bakır telden 100-150 tur kullanılır. Yüksek gerilim çıkışı sağlayan ikincil (sekonder) sargı ise çok ince bakır telden 100.000 tur kadar sarılmış ve her iki bobin manyetik bir çekirdek üzerinde, yalıtım sağlayan trafo yağı ile dolu bir silindir içine yerleştirilerek kapatılmıştır.

Klasik gitar, klasik müzikte kullanılan gitar ailesinin bir üyesidir. Bağırsak veya naylondan yapılmış telleri olan bu akustik ahşap telli çalgı, metal telleri kullanan akustik ve elektro gitarın öncüsüdür. Klasik gitar on beşinci ve on altıncı yüzyılda İspanyol vihuela ve gittern'den türetilmiştir, daha sonra on yedinci ve on sekizinci yüzyıl Barok gitarına ve daha sonra on dokuzuncu yüzyılın ortalarında modern klasik gitara dönüşmüştür.

Bobin ya da makara, içinden elektrik akımı geçebilen, yalıtılmış tel ile bu telin sarılı bulunduğu silindirden oluşan aygıt.

Solenoid, sıkıştırılmış sarmal eğri şeklindeki sarılı bir bobindir. Bu terim Fransız fizikçi André-Marie Ampère tarafından sarmal bir bobin tasarlamak üzere bulunmuştur.

Akustik gitar, görünüş olarak klasik gitara benzeyen fakat tellerin cinsi bakımından klasik gitardan farklı olarak çelik tel kullanılan, belli bir elektronik sisteme gerek duymadan klasik gitara oranla daha yüksek ses çıkarabilen bir gitar türüdür. Amplifikatöre bağlanan elektro akustik gitarlar da vardır. Akustik gitarın başlıca kullanıldığı müzik türleri blues, rock, pop'dur.