
Anadolu, Anadolu Yarımadası veya coğrafi olarak Asya Kıtası'nın tüm özelliklerini içerdiğinden Küçük Asya, Asya kıtasının en batısında Karadeniz, Akdeniz ve Ege denizi arasında kalan yaklaşık 755.000 km²'lik bir alanı kaplayan dağlık bir yarımadadır.

Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.

Hint-Avrupa dil ailesi, yüzlerce dil ve lehçe içeren dünyanın en büyük dil ailesi. Dünyada 3,2 milyarı aşkın kişinin anadili bu aileye ait bir dil olup, bu değer dünya nüfusunun %46'sına tekabül etmektedir. Avrupa'nın en büyük dilleri, Güney ve Batı Asya dilleri, Kuzey ve Güney Amerika ve Okyanusya'da en çok konuşulan diller Hint-Avrupa dilleridir. Ethnologue'a göre yaşayan 445 Hint-Avrupa dili bulunmaktadır ve bu dillerin üçte ikisinden fazlası (313) Hint-İran koluna bağlıdır.
Kali Yuga, Hint Zaman Anlayışı'na göre maddi ve manevi yozlaşmanın doruğa çıktığı dördüncü zaman devresidir. Hindu metinlerinin çoğu yorumcusuna göre Kali Yuga Krişnanın ömrünün sona ermesinden itibaren başlayan –yaklaşık 5000 yıl önce MÖ 3102– ve 1200 yıl sürecek olan bu zaman döngüsü içinde Vişnunun son avatarı Kali, elinde kılıcı ve beyaz ata binmiş olarak ortaya çıkacak ve kötülüğü yok edecektir.

Teozofi, "tanrı" ve "bilgi" sözcükleri birleştirilerek türetilmiştir. Günümüzde teozofi denildiğinde, öncelikle, kaynağını esas olarak Hint mistisizminin insan ile evren ve Tanrı arasındaki ilişkileri açıklayan felsefî denebilecek Hint teozofisinden almış olmakla birlikte Batı teozofisi akla gelir. Batı teozofisi bir yandan okült gelenek, diğer yandan Doğu gelenekleri üzerine kurulmuş, ezoterik bilgilerden yararlanan felsefî bir sistemdir.

Şefkat sözlüklerde “acıyarak ve/veya koruyarak sevme, sevecenlik” olarak tanımlanır. Kökeninde sevgi, merhamet ve yardım duygularının bulunduğu şefkat, çeşitli felsefi görüşlerde ve inanç sistemlerinde farklı kavramlarla dile getirilmişse de hepsinde olumlu bir duygu ve davranış biçimi olarak dile getirilmiştir. Bazı hayvanların içgüdüsel denilen davranışlarda da şefkat yeteneği gözlemlenmekle birlikte, hayvanların bu davranışlarında bilinçlilik değil, otomatiklik söz konusudur.
Manu, Sanskrit dilinde “düşünmek” anlamına gelen “man” sözcüğünden türetilmiş olup, sözcük anlamıyla “insan” anlamına gelen ve farklı tradisyonlarda farklı anlamlarda kullanılan bir terimdir.

Düalite, Türkçede “ikilik”, “ikilem”, “ikileme”, “ikili denge” gibi çeşitli biçimlerde kullanılmakta olup, doğadaki, evrendeki karşıtlık ve birbirini tamamlayıcılık ilkesini ifade eden genel bir terimdir.

İlk madde Batı okültizminde materia prima (Latince) adıyla, çeşitli tradisyonlarda değişik adlar altında ifade edilmiş olup, genellikle madde evreninin yaratılmış ilk hali olarak betimlenir. Bu, kendisinde bütün biçimleri, bütün tohumları içeren bir cevherdir.

Göğün göbeği veya Altınkazık, Türk, Altay ve Moğol mitolojilerinde kutup yıldızı (Polaris).

Umman Denizi Hint Okyanusu'nun bir bölümüne verilen addır. Doğusunda Hindistan, kuzeyinde Pakistan ve batısında da Umman Körfezi, Arap Yarımadası ve Aden Körfezi, yer alır.

Hititçe veya Hitit dili, Tunç Çağı'nda Anadolu'da yaşamış Hititlerin veya dillerinde kendilerine verdikleri isimleri ile Neşalıların konuşmuş olduğu, Hint-Avrupa dillerinin Anadolu alt grubuna ait bir ölü dil. Dil, diğer Anadolu dilleri olan Luvice ve Palaca ile yakından ilişkilidir. Tarihte belgelenmiş en eski Hint-Avrupa dilidir.

Versay Sarayı ya da Versailles Sarayı, tarihi bir Fransız şatosudur. Sarayın ilk binasının yapımına 1661'de başlanmıştır, daha sonra değişik zamanlarda genişletilmiştir. Saray, günümüzde müze olarak kullanılır. Versailles sarayı çok geniş planlanmış olması yönüyle tipik Fransızdır. Roma İmparatorluğu'ndan sonra ilk kez bu sarayda büyük ölçüler kullanılmıştır. Bunun nedeni ise zengin ve merkezi krallık yönetimiydi. İtalya, Almanya ve İngiltere'de siyasi ortamlar farklı olduğu için Versailles sarayı gibi saraylar uzun süre yapılamadı.

Aryan, antik Hint-Avrupa dil ailesine bağlı Hint-İran dilleri konuşmuş halkların kendilerini tanımlamak ve bölgedeki diğer halklardan ayırt etmek için kullanmış oldukları bir terimdir. Vedik döneminde Hindistan’ın Āryāvarta olarak adlandırılan bölgesine yerleşmiş, Hint-Aryan dilleri koluna dahil diller konuşan Hint-Aryan etnik grubu ve bu bölgeyi tanımlamak için günümüzde kullanılan bir ifadedir. Bu topluluklar yüzyıllarca bölge toplumları üzerinde aristokratik bir sınıf olarak hüküm sürmüşlerdir. Etnik olarak yakın topluluklardan olan Antik İran halkları, Avesta’da kendilerini tanımlamak için bu etnik tanımı kullandılar. Günümüzde İran adının Aryan sözcüğünden türediği ileri sürülür.

Hint-İranlılar ya da kendi tarihsel adlandırmaları ile Arya veya Aryanlar Hint-Avrupa dil ailesinin önemli bir kolu olan, Hint-İran dillerinin, MÖ 3. binyılın ikinci yarısından sonra, Avrasya'nın geniş ve önemli bölgelerinde yayılmasına sebep olmuş olan bir grup Hint-Avrupa Halkıydı, zamansal süreçte İran ve Hint-Aryan halkları olarak bilinen, iki ayrı alt gruba bölündüler.

Hintler veya Hindistanlılar, geniş anlamda etnik vurgu yapmayan Hindistan vatandaşları, dar anlamda ise anadili Hintçe olan etnik grup. Türkçede Hint kelimesi esas olarak hem Hintler hem de Hint toprakları (Hindistan) için kullanılır. İngilizcede Hintler için kullanılan Indian kelimesi Yeni Dünya'nın keşfinden sonra Kızılderililer için de kullanılmaya başlanmış, son dönemlerde ise bu ikili karışık anlamı bertaraf etmek için Kızılderililer American Indian tamlamasından kısaltma Amerindian adıyla da anılmaktadır. 1 milyar 250 milyonluk nüfuslarıyla dünya nüfusunun %17,31 kadarını oluştururlar.

Hint (Hindu) Felsefesi Hindistan'ın eski çağlarında ortaya çıkmış, içinde felsefeleri, dünya görüşlerini, öğretileri barındıran kendilerinin ise Darşana dedikleri geniş bir yelpazeyi içine alır. Milattan önce 15. yüzyılda geç vedalar döneminde oluşturulan upanişadlar ilk yazılı ve hala önemsenen kaynaklardır. Radhakrishnan'a göre dünyanın en eski felsefi yapıtlarıdır. Modern yorumcular Hint Felsefesinde iki ana gelenek olduğunu öne sürerler. Veda'da söylenenleri kaynak olarak görüp kabul eden geleneğe Astika, Veda'lara mesafe koyan geleneklere de Nastika geleneği denir. Nastika akımından olan okullar arasında Budizm, Cainizm, Ajivika, Carvaka vs. bulunur. Hint felsefesinde Veda'ları kabul eden Astika akımında altı sistem bulunur. En eskisi Samkhya'dır ve ondan ortaya çıkan Yoga'dır. Diğer dördü Nyaya, Vaiseşika, Mimamsa, Vedanta'dır. Yoga adlı eserinde inançlar üzerine çalışan felsefeci Eliade'e göre Hindu düşünce sisteminin olmazsa olmaz dört temel kavramı karma, maya, nirvana ve yoga'dır. Karma, insanı kozmosa bağlayan evrensel nedensellik yasasıdır, "eden, ettiğini bulur" diye algılanır. Maya, kozmosu doğurur ve onun geri dönüşünü de yönetir. İnsanlar cehaletle körleştiği sürece bu kozmik yanılsamayı besler. Nirvana, Karma ve Maya'nın ötesinde konumlanmış asıl hakikat, koşullanmamış, aşkın bir hal, durumdur. Yoga ise varlığa erişmenin yollarıdır.

Yamnaya kültürü veya Yamna kültürü geç Bakır Çağı'ndan erken Tunç Çağı'na kadar var olmuş, Ural Nehri, Dinyester ve Güney Bug arasındaki bölgelerde yaşamış halkların oluşturduğu bir arkeolojik kültür. Arkeolojik mezar kazılarınca bulunan mezarların çukur şeklinde odalardan oluşmasından dolayı Çukur Mezar kültürü ve Aşıboyası Mezar kültürü olarak da adlandırılan kültür M.Ö. 3300 ve 2600 yılları arasında var olmuştur.

Tarihî mutfaklar listesi kıtalara göre antik mutfaklarından günümüze kadar gelen veya bilinen yemeklerin kolay bulunabilmesini sağlama amacındadır.

Komorlar-Türkiye ilişkileri, Komorlar ile Türkiye arasındaki dış ilişkilerdir. Büyükelçi düzeyindeki diplomatik ilişkiler 1979 yılında kurulmuştur.