İçeriğe atla

Mantarlar

Mantarlar
Yaşadığı dönem aralığı: 410,8-0 myö
Pragiyen-Günümüz 
Makroskobik ve mikroskobik mantarlar.
Biyolojik sınıflandırma Bu sınıflandırmayı düzenle
Üst âlem:Eukaryota
(sırasız):Unikonta
(sırasız):Obazoa
(sırasız):Opisthokonta
(sırasız):Holomycota
(sırasız):Zoosporia
Âlem:Fungi
Linnaeus, 1753
Bölümler

Mantarlar (Latincefungi, tekil hâli: fungus), çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli ökaryotik canlıyı kapsayan bir biyolojik âlemin adıdır. Maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan bu canlılar grubu, halk arasında genellikle sadece şapkalı mantarları tanımlamak için kullanılır. Biyoloji alanında mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir.

Mantarlar âlemine giren tüm canlılar belirli ortak özellikler gösterirler ve bu özelliklerinden ötürü ne hayvanlar ne de bitkiler âlemi içerisinde sınıflandırılabilirler.[1] Mantarlar grubuna giren tüm canlılar hayvanlar gibi heterotrofturlar, yani besinlerini dışarıdan almak zorundadırlar. Bu yönleriyle fotosentez yaparak kendi besinlerini üreten bitkilerden ayrılırlar. Fakat tıpkı bitki hücrelerinde olduğu gibi mantar hücrelerinde de hücre zarına ek olarak bir de hücre duvarı bulunur. Hücre duvarlarında bitkilerdeki hücre duvarı yapı maddesi olan selüloz yerine, kitin maddesi bulunur. Kitin hayvanlara özgü bir karbonhidrat olup böceklerin ve kabukluların dış iskeletlerinde yapı maddesi olarak kullanılır.

Mantarlar dünyanın hemen her yerinde bulunurlar. Nemli yerlerde daha çokturlar. Yeryüzünde 1,5 milyon kadar mantar türü olduğu düşünülmekte ise de günümüzde sadece 69.000 kadar türü tanımlanmıştır.[2] Mantarlar, doğada besin döngüsünü sağlayan önemli ayrıştırıcılar oldukları için ekolojik olarak önemli canlılardır. Ayrıca mayaların ekmek, bira ve şarap gibi ürünlerin fermentasyonundaki rolleri ve şapkalı mantarların besin maddesi olarak tüketilmesi bu canlıları ekonomik olarak da önemli bir yere koyar.

Tarihçe

Mantarlarla ilgili sistematik çalışmalar 250 yıllık bir geçmişe dayansa da bazılarının özellikleri yüzyıllardır bilinmektedir.[2] Bira üretiminde, ekmek hamurunun kabartılmasında, şarap yapımında insanlık tarihinde hep kullanılmışlardır. Meksika ve Guatemala halkları bazı halüsinojenik mantarları dinî ve mitolojik törenlerde kullanmışlardır.[2] Yine bazı mantarlar Kuzey Amerika yerlileri ve Çinliler tarafından tıbbî amaçla kullanılmışlardır.[2][3] Şapkalı mantarların ilk olarak Proterozoik Devir’de (4 milyar – 570 milyon yıl önce) ortaya çıktıkları düşünülüyor. İnsanların şapkalı mantarları kullanımıysa Paleolitik Devir'e (yontma taş devrine) kadar uzanır. Tarihsel kayıtlar, şapkalı mantarların pek de iyi niyetli olmayan amaçlar için kullanıldıklarını ortaya koymaktadır. II. Claudius ve Papa VII. Clement’in düşmanları tarafından zehirli bir mantar türü olan Amanita’yla zehirlendiği yazılmıştır. Bir efsaneye göre de Buddha, bir köylünün ona sunduğu toprak altında yetişen bir mantarı yediği için ölmüştür.

Üremeleri

Mantarlar eşeyli üreme ve eşeysiz üremeyle çoğalırlar.[4] Her iki durumda da spor oluştururlar. Sporlar "humenium" adı verilen yapılarda meydana gelir. Eşeyli üremeleri iki haploid hücrenin birleşmesini içerir. Toprağa dökülen sporlar rüzgarla ya da böceklerle çevreye dağılır ve toprakta yıllarca yaşayabilir. Mantarlar nemli ortamlarda gelişirler, bu nedenle yağmurlardan sonra topraktaki sporlar çimlenerek mantarları oluştururlar. Tek hücreli mantarlar ise tomurcuklanarak çoğalabilirler. Suda yaşayanlarda eşeysiz üreme daha çok hareket organeli (yani flagellum) bulunan zoosporlar ile olur.

Yaşam döngülerinde iki safha bulunmaktadır. Bunlar;

  • Somatik safha: Mantarın beslenme ve besinsel aktivitelerini yerine getirdiği safha,
  • Üreme safhası: Sporların üretimi, somatik yapıların diğer üreme yapılarında kullanıldığı safha.

Üç değişik somatik yapı görülebilir. Bunlar;

  • Plasmodium ya da pseudoplasmodium denilen çok nukleuslu bir yapı,
  • Bir hücreden ibaret bir yapı,
  • Hifsi bir yapıdadırlar.
  • Hifler, renksiz, ince, uzun iplikler olup yan yana gelerek miselyum adı verilen dokuyu, miselyumlar da tallus adı verilen yapıyı oluşturur.

Mantarların yaşam döngüsü her şekilde spor oluşumuyla sonuçlanan eşeyli ve eşeysiz üremeyi kapsamaktadır. Hem eşeyli hem eşeysiz üreme safhalarını içeren tüm yaşam döngüsü "holomorf" diye bilinir. Eşeysiz üreme sporları ve ilgili üreme yapılarının gözlendiği evre "anamorf" (imperfect) evredir. Eşeyli üreme yapılarının gözlendiği evre ise "telemorf" (perfect) evre adını alır.

Önemleri

Mantarlar insanlık tarihi açısından büyük öneme sahiptirler. Ekosistemin önemli parçalarıdır. Son iki milyar yıldır bitki ve hayvansal yapıları çürüttükleri bilinmektedir. Bu yapılardaki elementlerin serbest bırakılmaları mantarlar tarafından sağlanır. Orman ekosistemlerinde karbondioksit salınımı gerçekleştirmektedirler. Ayrıca toprağın yapısını bitki gelişimi için uygun hâle getirirler. "Mikoriza"[5] denilen ortaklıklar oluşturarak bitkilerin köklerine tutunurlar ve bitki köklerinden karbonhidrat alırlar, bu sırada bitki de mantarın hifleri yardımı ile topraktan su ve suda çözünen tuzları emer.[6] Bazı eklembacaklı türlerinde "mycangium" denen yapılar olarak bulunurlar ve selüloz sindirimine yardımcı olurlar.

Mantarlar nemli olan her yerde yetişebilirler.

Alglerle birleşerek ekosistem için çok önemli olan likenleri oluştururlar.[4] Bazı parazitik mantarlardan tarım zararlıları ve hastalıklarıyla biyolojik mücadelede yararlanılmaktadır. Bazı marketlerde "Collego" adıyla satılan ürün, yabancı otlarla mücadelede kullanılan Colletotrichum gloeosporoides türünden elde edilen bir mikoherbisitdir.

Gerçek mantarlardan olan mayalar, fırıncılık ve fermantasyon endüstrisinin temelini oluştururlar. Alkollü içki endüstrisinin temelini de mantarlar oluşturmaktadır. Bununla beraber, sitrik asidin endüstriyel olarak üretilmesinde ve bazı peynir tiplerinin hazırlanmasında da (rokfor, gorgonzola, kamembert gibi) kullanılırlar. Penisilin gibi birçok yararlı antibiyotiğin, thiamin, biyotin, riboflavin gibi bazı vitaminlerin; ergotamin, kortizon gibi önemli ilaçların kullanılmasında yine mantarlardan yararlanılmaktadır. Amilaz, pektolaz gibi enzimler; gibberellin gibi bazı hormonlar[7] da mantarlardan yararlanılarak üretilmektedir. Ayrıca genetik çalışmalarda kullanılan Neurospora cinsi yine bir mantardır.

Mantarlardan insanların çeşitli amaçlarla yararlandıkları cinslerden bazıları; fermantasyon yaparak alkollü içkilerin hazırlanmasında ve ekmek yapımında kullanılan Saccharomyces[5] türleri, antibiyotik eldesinde kullanılan Penicillium türleri ve ergot alkaloidlerinin elde edildiği Claviceps purpureadır.[5][8]

Yetiştiriciliği

Ustilago maydis mantarı Şili gibi bazı ülkelerde mısır bitkisinde yetiştirilir ve gıda olarak kullanılır.

Avrupa, Amerika, Çin ve Japonya'da gıda olarak mantar yetiştirme bir endüstri hâlini almıştır. Çin'de mantar yetiştiriciliği 600 yıl öncesine kadar dayanır. Avrupa'da ise 1650'li yıllarda Fransa'da kültür mantarı yetiştiriciliği başlamıştır. Şili gibi bazı Güney Amerika ülkelerinde Aztekler zamanından beri bilinen mısır rastığı (Ustilago maydis), bazı mısır tarlaları özellikle bu mantar ile enfekte edilerek üretimi yapılmakta ve yenilmektedir. Mantarlar gelişmek için; nem, sıcaklık, 4-7 arası pH, oksijen, az miktarda ışığa ihtiyaç duyarlar.

Zararları ve zehirlenme

Mantarlar bitkilerde çoğunlukla hastalığa neden olurlar.

Birçok yabani mantar doğadan toplanıp yenebilir ve çoğunun kültür türlerinden daha lezzetli olduğu söylenir. Fakat doğal yetişmiş mantarları toplayan kişi bu konuda uzman olmadığı takdirde zehirlenme ve ölümlerle karşılaşılabilir. Çünkü bazı mantarların çok küçük bir miktarı bile insanı öldürecek kadar zehirlidir. Zehirli mantarları zehirsizlerden ayırmak için genel bir kural yoktur.

Yenebilen ve zehirli mantarlar yan yana yetişebilirler. Bazı yenebilen ve zehirli türler birbirine o kadar benzer ki bunu ancak bir mantarbilimci ayırt edebilir. Zehirli mantarların tadı yenebilen mantarlarınkinden farklı değildir. Rengi, kokusu ve tadı ile bir mantarın zehirli olup olmadığı anlaşılamaz.

Mantarların insan ve hayvanlarda oluşturduğu hastalıklara genel anlamıyla "mikoz" denir. Tropikal ülkelerde mikozlar yaygındır.[2] AIDS, kanser, şeker hastalıkları, organ nakli gibi durumlarda doğal veya yapay olarak bağışıklık sistemi baskılandığı için mantar enfeksiyonları ortaya çıkabilir.[9] Mantar sporları havaya karışarak insanda alerji ve astıma sebep olabilirler. Bitkilerde parazitik mantarlar hastalıklara neden olurlar. Bazı mantar türleri bitkiler üstünde yaşar ve besinini bitkilerden sağlar. Bitki öldüğündeyse kendi besinini üreterek yaşamını sürdürür. Özellikle tek cins ürüne dayalı tarımda (patates, pirinç gibi) büyük kayıplara yol açabilirler. Örneğin 1840'lı yıllarda İrlanda'da baş gösteren kıtlığa patates mildiyösü (Phytophthora infestans) neden olmuştur. Bu felâketten dolayı bir milyondan fazla insan ölmüştür. 1943'te ise Bangladeş'te Helminthosporium oryzae diye bilinen tür, pirinç ürününü yok ederek kıtlığa neden olmuştur.[2]

Ayrıca, mantarlar hakkındaki yanlış inançlar da zehirlenme olaylarını arttırıcı etki yapar. Zehirli mantarları salyangozların yemediği, ağaçlarda yetişen mantarların zehirsiz olduğu, mantarı yoğurtla yemenin zehirlenmeyi önlediği, zehirli mantarların iç kısmının koparılınca mavileştiği ve kurutulmuş mantarların zehirlemediği gibi bilgiler yanlıştır. Bu bilgilere güvenerek mantar yemek kesinlikle doğru değildir.

Mantarlar, ılıman iklimlerde elbiselerin, kameraların, teleskopların, mikroskopların ve diğer optik malzemelerin küflenerek zarar görmesine neden olurlar. Petrol ürünleri, deri gibi organik maddeler de mantarların besin olarak kullandığı ürünlerdir. Çürükçül mantarlar aynı zamanda tomruk ve kerestelerin, ağaçtan yapılmış eşyaların çürüyerek kullanılamaz hale gelmesinden de sorumludurlar. Ayrıca evlerde, marketlerde besinleri bozarak milyarlarca dolarlık zarara neden olurlar. Gıdalarda oluşturdukları mikotoksinlerle[7] toksik zehirlenmelere yol açabilirler. Özellikle okratoksinler[8] ve aflatoksinler, böbreklerde ve karaciğerde hasarlara neden olurlar. "Çavdar mahmuzu" diye bilinen mantar, çavdarın ununa karışıp yenmesiyle ergotizm[10][11] denilen hastalığa neden olmaktadır. Bu hastalık hayvanlarda ve insanlarda yavru düşüklüğüne neden olmakta ve ölümlerede yol açabilmektedir. Bazı mikotoksik mantarlar Vietnam ve Afganistan'da biyolojik silah olarak kullanılmıştır.[2]

Su Mantarları

Suda yaşayan mantarlar eşeysiz olarak kamçılı zoosporlarla ve eşeyli üreme izogami, aniogami, oogami, gametagogami veya soma-togami ile olur.[12]

Sümüksü Mantarlar :

  • Myxomycetes
  • Labyrinthulales

Algsi Mantarlar :

  • Phycomycetes
  • Chytridales
  • Blastocladiales
  • Monoblepharidales
  • Hypochytriales
  • Saprolegniales
  • Peronoporales

Sınıflandırılmaları

Mikroskobik bir mantarın hifleri ve sporları

Sınıflandırmada bitkiler âlemi içinde ele alınmaları bilim adamları arasında uzun yıllar tartışma konusu olmuştur. Her ne kadar Uluslararası Botanik Nomenklatür Kodunun kurallarına göre adlandırılıp sınıflandırılsa da, bitkilerden farklı bir âlem olarak ele alınmışlardır. İlk taksonomik gruplandırılma eşeysel sporlarına göre yapılmıştır. Günümüze kadar mantarlar, gamet, gametangia, sporokarp ve sporlarının özelliklerine, hayat döngülerindeki sitolojik ve morfolojik özelliklerine göre sınıflandırılmıştır.

Mantarlara ait ilk sınıflandırma Linnaeus tarafından yapılmıştır. "Species Plantarum" adlı kitabında mantarları Cryptogamia Fungi sınıfında toplamıştır. İlk modern mikolog ve mikolojinin kurucusu olan Antonio Micheli, mantarları 1719'da yayımladığı "Nova Genera Plantarum" adlı eserinden toplamıştır.[13] Carl Woese (1981), sınıflandırmasını filogenetik kurallara göre yapılmıştır.[2] Monofiletik grup olarak düşünülmüş olan mantarlar, artık üç farklı grup olarak düşünülmektedir. Bu sınıflandırma fungi olarak bilinen organizmaların birbirleriyle sıkı bir ilişki içinde olmadıklarını kabul eder. Buna gore mantarlar;[2]

  • Âlem : Fungi
Bölüm : Chytridiomycota
Bölüm : Zygomycota
Bölüm : Ascomycota
Bölüm : Basidiomycota
  • Âlem : Stramenopila
Bölüm : Oomycota
Bölüm : Hypochytiridiomycota
Bölüm : Labyrinthulomycota
Bölüm : Plasmodiophora
Bölüm : Dictyosteliomycota
Bölüm : Acrasiomycota
Bölüm : Myxomycota

Yenilebilen mantarlar

Ölümcül seviyede zehirli olan mantar türlerinin sayısı tüm mantar türlerinin sayısına oranlandığında oldukça azdır. Diğer zehirli mantarların bir kısmı ise pişirildiklerinde bu niteliklerini kaybetmektedir. Doğadan toplanan yenilebilen mantar türlerinin sayısı ise hiç de az değildir. Bu türlere ekonomik değerleri ve lezzetleriyle köylülerin bütçelerine ciddi katkılar sağlayan Morchella (Kuzu Göbeği) Mantarları iyi bir örnek teşkil eder. Zehirli ve yenilebilen bazı mantar türlerinin ayırdedilmesindeki bazı zorluklar ve yaşanan ölüm olayları nedeniyle kültür mantarlarının yiyecek olarak tüketilmesi önerilmektedir. Mantarların yenilebilen bir türü olan parazitler bitkilerde de bulunur. Bu durumda ilişki tek yönlüdür. Bu parazit içine girdiği bitkiye anında bulaşır ve öldürür.

Yenilebilen mantar türleri

Boletus edulis
Coprinus comatus
Morchella esculenta
  • Agaricus campestris
  • Amanita caesarea
  • Armillaria mellea
  • Boletus badius
  • Boletus bovinus
  • Boletus edulis
  • Boletus elegans
  • Boletus luteus
  • Cantharellus cibarius
  • Chroogomphus rutilus
  • Coprinus comatus
  • Craterellus cornucopioides
  • Fistulina hepatica
  • Hydnum coralloides
  • Hydnum repandum
  • Hygrophorus chrysodon
  • Lactarius deliciosus
  • Lactarius salmonicolor
  • Lactarius volemus
  • Lepiota procera
  • Morchella conica var. deliciosa
  • Morchella esculanta var.
  • Phlegmacium variecolor
  • Pleurotus cornucopiae
  • Pleurotus ostreatus
  • Polyporus squamosus
  • Polyporus sulphureus
  • Russula delica
  • Sparassis crispa

Kaynakça

  1. ^ Deacon J (2005). Fungal Biology. Cambridge, Massachusetts: Blackwell Publishers. ss. 4 and passim. ISBN 978-1-4051-3066-0. 
  2. ^ a b c d e f g h i A. Usame Tamer, Mikolojiye Giriş
  3. ^ "Mantarlar". 3 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2007. 
  4. ^ a b "DİVİSİO: MYCOTA". 11 Şubat 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2007. 
  5. ^ a b c "Makromantar Nedir?". 20 Kasım 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2007. 
  6. ^ "Niçin Mantar Konusu?". 2 Aralık 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2007. 
  7. ^ a b "Mantarların Beslenmesi". 4 Ocak 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2007. 
  8. ^ a b "TIP MİKOLOJİSİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ, Ayhan YÜCEL" (PDF). 27 Haziran 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2008. 
  9. ^ "TIP MİKOLOJİSİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ, Ayhan YÜCEL". 31 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2008. 
  10. ^ "Serotonin Sendromuna Güncel Bir Yaklaşım". 27 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ocak 2008. 
  11. ^ "İlaç ve Zehir". 12 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ocak 2008. 
  12. ^ ARSLAN, Cihangir (3 Şubat 2013). "Su Mantarları". ETARIM.NET. 26 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ağustos 2023. 
  13. ^ "Mikrobiyolojinin Tarihçesi". 15 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2008. 

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sitoloji</span> Hücreleri inceleyen biyoloji dalı

Sitoloji veya hücre biyolojisi, kökü Yunancadaki kytos, barındırıcı kelimesidir), hücrelerin fizyolojisini, yapısını, içerdiği organelleri, bulunduğu ortamla olan ilişkisini, yaşam döngüsünü, bölünmesini ve ölümünü inceleyen bir bilim dalıdır. Bu işlem hem moleküler hem de mikroskobik ölçüde gerçekleştirilir. Sitoloji araştırmaları, bakteriler ve protozoa gibi tek hücreli organizmalardan, insan gibi çok hücreli organizmalara kadar büyük bir alana yayılır.

<span class="mw-page-title-main">Âlem (biyoloji)</span> taksonomik sıralama

Âlem, taksonomide organizmaların bilimsel sınıflandırmasında kullanılan en üst sınıflandırma taksonudur.

<span class="mw-page-title-main">Protistler</span> bitki, hayvan ve mantar olmayan tüm ökaryotlar

Protistler, ayrışık (heterojen) bir canlı grubudur ve hayvan, bitki ya da mantar olarak değerlendirilemeyen ökaryot canlılardan oluşur. Protistler bilimsel sınıflandırma açısından âlem olarak değerlendirilse de tek soylu (monophyletic) değil, kısmi soylu (paraphyletic) bir gruptur. Protistler içinde değerlendirilen canlıların da görece basit yapılı ya da ileri düzeyde özelleşmiş dokuları olmayan olmak dışında ortak özellikleri pek yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Ökaryot</span> hücrelerinde bir çekirdek ve genellikle organeller içeren canlılar

Ökaryotlar, hücrelerinde bir çekirdek ve –genellikle– organeller içeren bir canlılar grubu olup, bilimsel sınıflandırmada arkeler ve bakterilerle beraber tüm canlıları kapsayan üç ana gruptan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Zygomycota</span>

Zygomycota, gelişmiş mantar bölümlerinden biridir. Hifleri selüloz yapısındadır ve çok gelişmiştir. Yalnız, hiflerde bölmeler bulunmaz. Sitoplazmada çok sayıda çekirdek bulunmaktadır. Miselyumları aracılığıyla besin alırlar ve üremelerini gerçekleştirirler. Döl almaşı (metagenez) görülür. Eşeysiz üreme, eşeyli üremeyi takip eder.

<span class="mw-page-title-main">Eşeyli üreme</span> iki canlı organizma arasında genetik malzemelerin birleştirilmesi suretiyle yeni bir canlının oluşması

Eşeyli üreme, iki canlı organizma arasında genetik malzemelerin birleştirilmesi suretiyle yeni bir canlının oluşması olayıdır. Burada iki ana süreç vardır: kromozom sayısını yarıya indiren mayoz bölünme ile iki gametin birleştiği ve eski kromozom sayılarına ulaştığı döllenmedir. Mayoz bölünme sırasında, her bir çiftin kromozomları, homolog rekombinasyon elde etmek için krossing over yoluyla parça değişimi yaparlar.

<span class="mw-page-title-main">Eşeysiz üreme</span> Cinsel bir süreç olmadan üreme

Eşeysiz üreme tek bir organizmadan yalnızca bu organizmanın genlerini alarak yeni bir canlı üremesidir. Bu üreme yönteminde ploitlik görülmez. Otomiksis durumu dışında eşeysiz üreme sonucu oluşan organizma, ana organizmanın birebir genetik kopyasıdır. Daha dar bir tanımlama gametlerin birleşmesi dışında oluşan üreme yöntemi demek olan agamogenez terimidir. Eşeysiz üreme arkea, bakteri ve protistler gibi tek hücreli organizmalar için ana üreme yoludur. Birçok bitki ve mantar da eşeysiz ürer.

Çok hücrelilerde üreme, eşeyli ya da eşeysiz olarak gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Kara yosunları</span>

Kara yosunları (Bryophyta), ciğer otları, boynuz otları ve yapraklı kara yosunlarını kapsayan bitkiler bölümü.

<span class="mw-page-title-main">Protozoa</span> tek hücreli ökaryotik organizmalar takımı

Protozoa ya da tek hücreliler, genellikle mikroskobik, bir hücreli ve ökaryotik canlıları içeren bir Protista alt âlemidir.

<span class="mw-page-title-main">Bazitli mantarlar</span>

Bazitli mantarlar veya topuzlu mantarlar, mantar âleminin büyük bir bölümüdür. Topuz şekilli bazit adlı yapılar üzerinde spor oluşturan türlerden meydana gelir. Asklı mantarların kardeş grubu sayılır, tanımlanmış mantarların %37'sini oluşturan yaklaşık 22.300 farklı tür içerir. Bazidyumlu mantarlar geleneksel olarak Homobasidiomyctes ve Heterobasidiomycetes olarak ikiye ayrılmıştır. Günümüzde ise bazitli mantarların üç kladdan oluştukları düşünülür, bunlar Hymenomycotina, Ustilaginomycotina ve Teliomycotina.

<span class="mw-page-title-main">Denizanası</span> Beyni bulunmayan deniz canlısı

Denizanası veya medüz, Scyphozoa ve Cubozoa sınıflarında bulunan, serbestçe yüzen ve beyni, kalbi ve testisleri bulunmayan bir deniz canlısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Üreme</span> Bir veya daha fazla ana organizmadan yeni organizmaların üretildiği biyolojik süreç

Üreme, çoğalma olarak da bilinir, bir canlının neslini devam ettirmesi olayı. Büyüme ve gelişmesini tamamlayan her canlı üreme yeteneğine sahip olur. Üreme yeteneğine sahip canlılar kendilerine benzer bireyler oluştururlar ve bu sayede nesillerini devam ettirmiş olurlar.

<span class="mw-page-title-main">Mikoloji</span> mantarların incelenmesi ile ilgilenen biyoloji dalı

Mikoloji, taksonomileri, genetikleri, biyokimyasal özellikleri ve insanlar tarafından kullanımları da dahil olmak üzere mantarların incelenmesiyle ilgilenen biyoloji dalıdır. Mantarlar çıra, gıda, geleneksel ilaç kaynağı olabileceği gibi entojen, zehir ve enfeksiyon kaynağı da olabilir. Mikoloji, bitki hastalıklarının incelenmesi olan fitopatoloji alanına girer. İki disiplin birbiriyle yakından ilişkilidir, çünkü bitki patojenlerinin büyük çoğunluğu mantardır. Mikoloji alanında uzmanlaşmış bir biyoloğa mikolog denir.

<span class="mw-page-title-main">Sporla üreme</span>

Spor, döllenme özelliğinde olmayan, monoploit bir üreme hücresidir. Ancak her spor, başka bir hücre ile birleşmeden, tek başına yeni bir organizma oluşturabilir. Sporların dış yüzeyinde bulunan bir örtü, onları çevrenin olumsuz şartlarından koruma özelliği kazandırır. Uygun koşullara düşen her spordan, monoploit bir döl oluşur. Bazı tek hücrelilerde, mantarlarda, su yosunlarında, kara yosunu ve eğrelti otu gibi yerleşik bitkilerde görülür.

Eşeyli üremenin evrimi, şu an güncel olan birkaç farklı bilimsel hipotez tarafından açıklanmaktadır. Eşeyli yolla üreyen tüm organizmalar tek hücreli ökaryot bir türden türemiş olup tek bir ortak atadan gelmektedir. Birçok protist, çok hücreli bitkiler, hayvanlar ve mantarlar gibi eşeyli üreme yoluyla çoğalırlar. Bdelloidea veya herhangi bir döllenme meydana gelmeden meyve oluşturabilme özelliğine sahip bazı partenokarp bitkiler gibi, ikinci derecede bu özelliği kaybetmiş olan bazı türler de bulunmaktadır. Eşeyli üremenin evrimi birbirleriyle ilişkili ama birbirlerinden farklı olan iki değişik konuyu ele alır. Bunlardan birincisi eşeyli üremenin kökeni, diğeri ise eşeyli üremenin korunarak devamlılığın sağlanmasıdır. Ancak eşeyli üremenin kökenine dair hipotezlerin deneysel olarak test edilmeleri zor olduğundan, güncel araştırmalar daha ziyade eşeyli üremenin nasıl korunduğu ve sürdürüldüğüne odaklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mikroorganizma</span> mikroskobik bir organizma

Bir mikroorganizma veya mikrop mikroskobik bir organizmadır. Mikroorganizmaları inceleyen, Anton van Leeuwenhoek'un kendi tasarımı olan bir mikroskop kullanarak 1675'te mikroorganizmaları keşfetmesi ile başlayan bilim dalına mikrobiyoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Kök ayaklılar</span>

Kök ayaklılar Rhizopoda; Protistalar aleminden protozoa şubesine ait kök ayaklılar sınıfındaki canlılardır.

Homobasidiomycetes, mantarların sistematiğinde bir sınıfı ifade eder.