İçeriğe atla

Mansûr

Mansûr
Ebu Cafer Mansur Abdullah
Mansur halifelik döneminde (758'de) darp edilen altın 1 dinar sikkesi
Abbâsî Halifesi
Hüküm süresi754 - 7 Ekim 775
Önce gelenSeffah
Sonra gelenMehdi
Doğum23 Ağustos 714
Ölüm7 Ekim 775
Tam adı
Ebu Câ'fer 'Abd Allâh "el-Mansûr" bin Muhammed "el-İmâm"
HanedanAbbâsî Hanedanı
BabasıMuhammed bin Ali bin Abdullah bin Abbas bin Abdulmuttalib bin Haşim
DiniSünni İslâm

Mansûr (Arapçaأبو جعفر "المنصور" عبد الله بن محمد الإمام) (23 Ağustos 714 - 7 Ekim 775)[1] ikinci Abbasi halifesidir. 754 ile 775 yılları arasında halifelik yaptı.[2]

Yaşamı

Mansur, Hicaz göçü sonrası Humeyme kasabasında, Abbasi ailesinin evinde 714 tarihinde dünyaya geldi. 14. yüzyılda "Ravd el-Kurtas" adlı bir Faslı tarafından yazılmış bir tarihnameye göre annesi Seleme adlı Berberî asıllı bir kadın köle idi.[3][4]

Mansur Emevîler'e karşı yapılan savaşlarda isim yaptı. Son Emevî halifesi II. Mervan'ı sonuna kadar destekleyen Emevi generali İbn Hübeyre'nin kalesini pekiştirdiği Vasıt şehrinin Abbasi ordusu tarafından kuşatılması sırasında önemli rol oynadı. İbn Hübeyre'nin Abbasiler tarafından ödül ve af vaatleri ile kandırılan kendi adamları tarafından öldürülmesinde büyük katkısı olmuştu.

754'te ilk Abbasi halifesi olan kardeşi Ebu'l-Abbas Seffah öldüğünde, Hicaz'da iken Abbasi halifesi oldu ancak amcası Abdullah bin Ali hariç herkes ona biat etti.[5] Amcasını öldürttükten sonra 775'te ölümüne kadar halifelik yaptı.

Abdullah bin Ali'nin Öldürülmesi

Ebu'l-Abbas Seffah vefat etmeden bir süre önce Mansur'u veliaht ilân etti. Ancak öldüğü sırada Mansur Mekke'deydi. Mekke'de halk Mansur'a biat etse de Abdullah bin Ali Şam'da halkı toplayarak Seffah'ın II. Mervan'a sefer düzenlediği zamanlarda komutanlara "İçinizden kim sefere giderse onu kendime veliaht yapacağım." dediğini ve bu teklifi sadece kendisinin kabul ettiğini, bu yüzden de yeni halifenin kendisi olması gerektiğini anlattı. Yanındaki bazı kişiler de onu tasdik etti. Böylece Şam halkı ona biat etmiş oldu.

Abdullah bin Ali'nin Şam'da isyan etmesi üzerine Mansur, Ebu Müslim'i onun üzerine gönderdi. Abdullah'ın sağlam bir mevkiye konuşlandığını öğrenen Ebu Müslim, onu oradan çıkartmak için ona bir mektup yazdı. "Ben sizinle savaşmak için emir almadım. Halife beni Şam'a vali tayin etti. Bunun için gidiyorum." cümleleri yazılan mektubu öğrenen Suriyeli askerler, "Ebu Müslim Şam'a gidince bizim ailelerimize zarar verir. Burada durmak yerine Şam'a gidip kendimizi orada savunalım." düşüncesiyle bulundukları mevkiden çıktılar. Abdullah bunu kabul etmediyse de askerlerini ikna edemedi. Böylece, Abdullah'ın çıktığı mevkiye Ebu Müslim konuşlanmış oldu. 5 ay süren savaş sonunda Abdullah'ın ordusu yenildi ve kendisi de bir grup askeri ve kölesiyle Basra'da yaşayan kardeşlerinin yanına kaçtı.

Abdullah, kardeşlerinin yanına sığınınca, kardeşleri yeni Halifeye giderek onu bağışlaması için ricada bulundu. Mansur onların ricasını kabul etti ve Abdullah'ı affettiğine dair (İbni Mukaffa'ya yazdırdığı) bir fermanı imzaladı.- Ancak Abdullah'ı gözü önünde görmeden fermanın Abdullah'a verilmemesini söyledi. Kardeşleri, Abdullah'ı getirdi ancak Halife, sözünü tutmayıp onları hapsettirdi ve bir kısmını öldürttü. Ancak Abdullah'ı hapse attı.[6]

Abdullah'ı kesin olarak ortadan kaldırmak isteyen Halife Mansur, onu Ebü'l-Ezher Mühelleb'e teslim etti. Mühelleb, onu bir eve hapsettikten sonra boğdurdu, ardından da yanında getirdiği cariyesini onun yanına yatırttı ve ikisine zina etmiş gibi poz verdirdi. Bu=ir rivayet göre bunu ardından kadı İbn Allâm'ı çağırıp ve bu görüntüyü gösterdi. Kadı da recmedilmelerine hükmetti ve evin bu ikisinin üzerine yıkılmasına karar verdi. Diğer bir rivayete göre de Mühelleb, cariyesini yatağa yerleştirdikten sonra evi başlarına yıktırmıştı. Ardından şehrin kadısına olayı gösterip doğal bir afet sonucu öldükleri izlenimi verdi. Böylece Abdullah'ın bir başkasının cariyesi ile yatarken öldüğü imajı yaratıldı ve onun ölümü hak eden rezil bir kişi olduğu resmen tescil edildi. Mühelleb, yaşananları daha sonra itiraf etmiş ve öldürdüğü cariyesi için “Ondan başka öldürdüğüm hiç kimse için yüreğim sızlamamıştı." dediği bildirilmiştir.[7]

Hükümdarlığı

754-762 döneminde Dhu el-Hiccah'tan devleti idare ettirmiştir. 763'te Bağdat'ta "Medinet-as-Selam" adlı bir saray ve saray bölgesi inşa ettirdi. Bundan sonra Abbasi halifelerinin başkenti olduğu dönemlerde Bağdat'ta baş yerleşkeleri oldu.[8]

755'te Ebu Müslim Horasani öldürülmesine önayak olduğu iddia edilmektedir. Ebu Müslim Horasani, 749-750 döneminde Üçüncü Fitne yani İslam İç Savaşı'nda Emevîlere karşı Abbasi güçlerine liderlik etmiş, sadık bir kişiydi. Mansur'un sadık olarak emrinde olsa da İran ve Maverahünnehir'in şüphesiz gerçek tek hakimiydi. Ebu Müslim suikastı imparatorluğun bir iktidar mücadelesi engel olmak için yapılmış gibi görünüyordu.[9]

Seffah'ın vasiyetine göre halefi olması gereken İsa bin Musa bin Muhammed bin Ali yerine Mehdi'yi atadı ve onun için halktan güven istedi ve elde etti.

Çok cimri olduğu ve kardeşi gibi kan döktüğü iddia edilir. Bu yüzden Davaniki lakabı ile de bilinir.

Şii imamlarından olan İmam Cafer-i Sadık onun döneminde birkaç kez hapse atılmıştır ve sonra zehirlenerek öldürülmüştür. Birçok Şii de onun döneminde öldürüldüğü için Şiiler tarafından sevilmez. Öldürdüklerinin kafalarından müze yaptırdığı iddia edilir.[10]

Bazı kaynaklara göre ise fıkıh ilmi kurucularından Ebu Hanife'nin, Mansur tarafından hapse atıldığı ve işkence gördüğü bildirilir. İmam Malik, kuzeni olduğu halde onun tarafından kırbaçlatıldığı da rivayet edilir.[11]

Obur olduğundan ve çok yediği için öldüğünden bahsedilir.[12]

Döneminde, İslam edebiyatı çok gelişmiştir. Abbasiler İran halkı üzerinde Emevîler kadar baskıcı olmamıştır. Her ne kadar Emevi halifesi Hişam bin Abdülmelik, Fars pratiklerini benimsemiş olsa da Mansur döneminden önce Fars edebiyatına İslam dünyasında gerçek anlamıyla değer verilmemişti. Mansur'un Fars milliyetçiliği üzerindeki sansürü gevşetmesi Farsî akademisyenler arasında Shu'ubiya'nın ortaya çıkmasını sağladı. Shu'ubiya Araplar'dan daha üstün bir noktada olan Farsça sanat ve kültürü ile inançların ifade edildiği edebi bir akımdı ve bu hareket sekizinci yüzyılda Arap-Fars diyaloglarının ortaya çıkmasını hızlandırdı.[9]

Fars dönüşümünün en önemli faydası Arap olmayan birçok milletin Müslümanlığı kabul etmesi oldu. Emevîler Müslüman olmayanlardan cizye vergisi topluyordu, ama bu Müslüman sayısını artırmıyordu. Buna karşın Abbasiler döneminde bu sayı arttı ve El Mansur döneminde ülkedeki nüfusun 8%'i Müslüman iken bu oran Mansur döneminin sonuna kadar 15%'e çıktı. Mansur, ayrıca Bağdat'ta Hikmetler Evi'ni yaptırdı.[9]

Mansur 7 Ekim 775 yılında Mekke yolunda hacca giderken öldü. Emevîler mezarını bulamasın diye yol boyunca yüzlerce mezar arasında bir yere defnedildi. Yerine oğlu el-Mehdi geçti.[9]

Kaynakça

  1. ^ Al-Souyouti, Tarikh Al-Kholafa'a (The History of Caliphs)
  2. ^ Stanley Lane-Poole, The Coins of the Eastern Khaleefahs in the British Museum
  3. ^ "World's Great Men of Color vol. II". 3 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ocak 2014. 
  4. ^ Hawting, G.W. "Mansur" (2007) Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Mansur, al-. 29 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) Erişme:20.04.2007
  5. ^ Hakkı Dursun Yıldız, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi (Cilt III, say. 63)
  6. ^ Yildiz, Hakkı Dursun Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi Cilt:III, say.: 65, 66, 67, 68
  7. ^ Güneş, Hüseyin, Kutsal Değerlerin Siyasete Alet Edilmesi Bağlamında Abdullah b. Ali İsyanı (sayf. 99)
  8. ^ Charles Wendell (1971). "Baghdad: Imago Mundi, and Other Foundation-Lore". International Journal of Middle East Studies. Cilt 2. 
  9. ^ a b c d * Ingilizce Wikipedia "Al-Mansur" maddesi 8 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) (Erişme:19.6.2010)
  10. ^ Tarikh al-Tabari Cilt 10, say.446.
  11. ^ (Ya'qubi, Cilt.III, say.86; Muruj al-dhahab, Cilt.III, say.268-270.)
  12. ^ (The Political History of Islam, Cilt II, say.57)

Ayrıca bakınız

  • Abbasi Halifeleri soyağacı ve listeleri

Dış kaynaklar

  • Hitti, Philip H. (çev. Salih Tuğ), (1968) Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi (IV Cilt), İstanbul:Boğaziçi Yayınları.
  • Üçok, Bahriye (1979 1.Basım:1968) İslam Tarihi Emeviler-Abbasiler, Devlet Kitapları, Ankara: Milli Eğitim Basımevi.
  • Muir, William (1924), The Caliphate, Its Rise, Decline and Fall Chapter LXII, Abu Ja'far al-Mansur [1] 29 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.(İngilizce) (Erişim:19.6.2010)
  • al-Masudi (İng. çev. Paul Lunde ve Caroline Stone) (1989), The Meadows of Gold, The Abbasids, Londra:Kegan Paul (İngilizce)
  • Tabari (Farsca'dan Fransizca'ya eviren: Hermann Zotenberg), (2001), La Chronique. Histoire des prophètes et des rois, Cilt. II,, Paris: Actes Sud / Sindbad, coll. «Thésaurus»,‎ (ISBN 978-2-7427-3318-7) (Fransızca).
Mansûr
Doğumu: 712 Ölümü: 775
Sünni İslam unvanları
Önce gelen
Seffah
Abbâsî Halifesi
754–775
Sonra gelen
Mehdî


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Emevîler</span> İslam tarihinin ikinci hâlifeliği (661–750)

Emevîler ya da Emevîler Hilâfeti, Dört Halife Dönemi'nden (632-661) sonra kurulan Müslüman Arap devleti. Ali bin Ebu Talib'in 661'de öldürülmesinden sonra başa geçen Emevîler, 750'de Abbâsîler tarafından yıkılıncaya kadar hüküm sürdüler. Başkenti Şam olan devlet, en geniş sınırlarına Halife Hişâm bin Abdülmelik döneminde sahip oldu. Devletin sınırları Kuzey Afrika, Endülüs, Güney Galya, Mâverâünnehir ve Sind'in fethedilmesiyle doğuda Afganistan'a batıda ise Güney Fransa'ya kadar ulaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">I. Muâviye</span> İslam Devletinin Aliden sonraki halifesi ve Emevi Hanedanının kurucusu

Muaviye bin Ebu Süfyan, İslam Devleti'nin Hasan'dan sonraki halifesi ve Emevi Hanedanı'nın kurucusudur.

<span class="mw-page-title-main">Kufe</span> Güney Irakta Halife Ömerin emriyle Sa‘d b. Ebû Vakkas tarafından kurulan şehir

Kûfe, Irak'ın Necef ilinde (muhafaza) bir şehir.

<span class="mw-page-title-main">Harun Reşid</span> 5. ve en tanınmış Abbâsî hâlifesi (s. 786–809)

Harun Reşid, beşinci ve en tanınmış Abbasi halifesi. 763'te babası Mehdi'nin o zaman bulunduğu İran'da bulunan Rey şehrinde doğdu. 786'da halife olan kardeşi Hâdî'nin ölmesi üzerine halifeliğe geçti. Hayatının çoğunu Bağdat'ta ve hilafetinin sonlarında yerleştiği Rakka şehrinde geçirdi. 24 Mart 809'da Horasan'ın Tus şehrinde öldü ve orada toprağa verildi. Harun Reşid'in halifelik döneminde Abbasiler çok büyük askerî, siyasal, kültürel ve bilimsel gelişmeler kaydettiler.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin</span> Alinin oğlu, Şianın 3. imamı, sahabe

Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib, İslâm peygamberi Muhammed'in torunudur. Dördüncü Hâlife olan Ali bin Ebu Talib'in oğludur. Annesi, Muhammed'in kızı Fatıma Zehra’dır. On İki İmâmlar'ın üçüncüsü olan Hüseyin bin Ali, İslam Devleti’nin bir Emevî saltanatına dönüşmemesi için mücadele vermiş ve Emevîler tarafından öldürülmüştür. Soyundan gelenler Hüseynî ya da Seyyid olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Ömer bin Abdülazîz</span> 8. Emevi halifesi

II. Ömer veya Ömer bin Abdülaziz, Emevî halifelerinin sekizincisi ve Mervân’ın torunudur. 680'de yani Muâviye’nin vefâtı yılında Medine'de doğdu. Emevî Devleti'nde kendisinden önce Ömer isimli bir sultan olmamasına rağmen Ömer bin Hattab'ın ardından halife olan ilk Ömer isimli kişi olduğundan dolayı II. Ömer şeklinde anılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İbrahim bin Velîd</span> Emevi halifesi

İbrahim bin Velid, 13. Emevi halifesidir. I. Velîd 'in oğludur. Kardeşi III. Yezid'i takiben 744 yılında Emevi halifesi olmuş ama sadece iki ay bu görevde kalabilmiştir.

Emevî halifeleri listesi, Emevî Hanedanı'nın halifelik unvanına sahip olan hükümdarlarının yer aldığı liste. Emevî ismi Dört Halife döneminden (632-661) sonra İslam Devleti'ne egemen olan Emevî Hanedanı'nın kurucusu Muaviye'nin büyük-büyük-babası Ümeyye bin Abdişems'ten ve Mekkeli Kureyş kabilesine bağlı Ümeyye ailesinden gelmektedir. Muaviye, Ömer döneminin sürdüğü 641'de Şam valisi olarak atanmış ve Suriye'yi denetimi altına almıştı. 661'de kurduğu halifelik devletinin başkenti de Şam'dı. Emevîler, Muhammed'in ölümünden sonra kurulan dört Arap halifelik devletinin ikincisidir. Kurulmasından sonra oldukça büyüyen Emevî Devleti bir imparatorluk haline gelmiş ve arazi yüzölçümü bakımından birbirine bağlı arazilerden oluşan imparatorlukların en büyük dördüncüsü olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Süleyman bin Abdülmelik</span> 7.Emevi halifesi

Süleyman bin Abdülmelik, yedinci Emeviler devleti halifesidir. Kardeşi I. Velîd yerine halife olmuş ve sonra 715 ile 717de döneminde iki yıl beş ay süren halifelik yapmıştır. Yerine halife olarak kuzeni Ömer bin Abdülaziz gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">II. Yezîd</span> 9. Emevi halifesi

II. Yezîd, Yezîd bin Abdülmelik, dokuzuncu Emevî halifesidir. 720 yılında kuzeni olan halife Ömer bin Abdülaziz'in ölümü ile halife olmuş ve böylece kardeşlerinin halifelik üzerindeki haklarını tekrar ortaya çıkarmıştır. Daha önceki halifelerden Abdülmelik'in halifelik yapan üçüncü oğludur. Şam'dan uzakta Hazarlara karşı sefer yapmakta iken 724 yılında ölmüştür. Ancak ölüm haberi Şam'a geç ulaştığından kardeşi Hişâm bin Abdülmelik 724 yılında Emevî halifesi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">III. Yezîd</span>

III. Yezîd veya Yezid bin Velid, on ikinci Emeviler halifesi. Amcasının oğlu olan halife II. Velid'in, kendinin de liderlerden biri olarak katıldığı bir komplo ile öldürülmesi üzerine 15 Nisan 744'te halife oldu. Çok zayıf, naif ve hastalıklı bir tabiatlı olarak - El Nakıs (zayıf) - adıyla tarihlere geçmiştir. Altı ay iki gün süren halifelik yaptıktan sonra Ekim 744'te beyin tümörü dolayısıyla eceliyle öldü.

<span class="mw-page-title-main">Seffâh</span> İlk Abbasi halifesi

Seffah veya Ebü'l-Abbas Seffah, Emevî hanedanının yıkılmasına neden olup Abbâsîler devletinin kurulmasıyla 750-754 döneminde ilk Abbâsî hâlifesi olarak hüküm sürmüştür. "Seffah" kendine verilen bir lakap olup Arapçada "kan dökücü" anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ebû Müslim Horasânî</span> Abbasi ihtilâlinin komutanı

Ebû Müslim Abdurrahman bin Müslim El-Horasanî, asıl adı Abdurrahman'dır. Ebû Müslim künyesi ile tanınmış bir Müslüman siyasetçidir. Ebu Müslim, 718 veya 719 yılında, Kürt Rewandi aşiretinin yerleşim alanlarından olup Azerbaycan tarafında kalan Mawit köyünde dünyaya gelmiştir. İbnul Esîr, Ebû Müslim'in nazik, cesur, ileri görüşlü, akıllı, tedbirli, mahir kişilikli biri olduğunu belirtmiştir. İran araştırmacılarından Hüseyin Yûsufî, Ebû Müslim'in fizîkî özelliklerini; kısa boylu, esmer tenli, uzun saçlı; mizacını ise iyiliksever, hiçbir zaman şaka yapmayan biri olarak anlatır. Ebû Müslim'e, Emevî Devleti’nin devrilmesinde ve Abbasîlerin hilafetinin başlanmasında oynadığı rol nedeniyle “Nâkilü’d-devle, Sâhibü’d-devle ve Nafizü’d-devle, ” unvanları verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Memûn</span> 7. Abbâsî hâlifesi (s. 813–833)

Memun veya Abdullâh Memûn, Tam Adı: Ebû 'Abbâs el-Memûn Abdullâh bin Hârûn Reşîd, 813-833 arasında 7. Abbasi halifesi.

Muhammed bin Abdullah el-Mehdî veya Muhammed en-Nefsüzzekiyye, Abbasiler'e karşı Medine'de başlatılan isyanın lideridir.

Hasan bin Zeyyîd bin Hasan Tam adı: Hasan bin Zeyyîd bin Hasan el-Mûctebâ bin Ali bin Ebâ Tâlib Merkedî. Hasan el-Mûctebâ'nın oğullarından olan Zeyyîd'in oğlu ve Hasan el-Mûctebâ'nın da torunudur. Hâlife El-Mansûr döneminde Medine valiliği yapmıştır. Aynı zamanda Taberistan Zeydî-Alevîler Hanedanlığı'nın kurucusu olan El-Dâî’Kebîr Hâlife – İmâm Bil’Hâkk Hasan bin Zeyyid'in dedesi olan Muhammed ibn İsmâ‘il'in de dedesidir.

Bu, 701'den 800'e İslam dünyasında meydana gelen büyük olayların bir zaman çizelgesidir.

Ebû Süleymân Dâvûd b. Alî b. Abdillâh b. Abbâs b. Abdilmuttalib el-Hâşimî (700-750) Abbâsî hânedanına mensup devlet adamı ve hatip.

Bu sayfada, 740'larda Emevi Halifeliği'nde yaşanan olaylar yer alıyor.

Bu sayfada, 750'lerde Abbâsîler'de yaşanan olaylar yer alıyor.