İçeriğe atla

Mangrov

Bir mangrov fidesi - Rhizophora sp.
Cibuti'nin Moucha adasındaki mangrovlar

Mangrov, gelgit sonucu oluşan haliçlerde, tuzlu bataklıklarda ve çamurlu kıyılarda sık ormanlar oluşturan bazı ağaç ve çalı türlerine ve oluşturdukları ormanlara verilen addır.

Verbenaceae, Rhizophoraceae, Arecaceae (Palmae) ve Sonneratiaceae familyalarında yer alan bu bitkiler geliştirdikleri destek köklerle ayırt edilir. Ayrıca türleri çoğu tabandan yukarı doğru solunum kökleri uzatır. Bu kökler üzerindeki lentisel adı verilen küçük açıklıklar aracılığıyla çamur altında kalan bölümlerin havalanmasını sağlar.

Mangrov –genellikle– yarı tropik ve tropikal bölgelerde kıyısal habitatlarda tuzlu ya da acı sularda büyüyen ağaç ve çalıları ifade eder. Mangrov kelimesi 3 farklı ifadede kullanılabilmektedir.

Bunlar;

  1. Daha geniş olarak bütün bir bitki topluluğunu (mangal) ifade etmekte
  2. Mangal içindeki bütün ağaçlar ve büyük çalıları ifade etmekte mangrov bataklığı veya mangrov ormanı olarak (Hogarth, Peter J. 1999).
  3. Dar bir anlamda mangrov Rhizophoraceae familyasındaki bitkileri, hatta bazen sadece Rhizophora cinsinin ifadesinde kullanılır.

Mangallar (Mangrov ağaç toplulukları) genellikle yüksek organik içerikli ince sedimentin olduğu çöküntü topraklarda, yüksek dalga hareketlerinin olmadığı alanlarda toplanırlar.

Ekolojisi

Mangrov bir bitki, mangal bitki topluluğu ve habitat ise mangrovların geliştiği yerdir (Mazda 2005). Tropikal ve subtropikal bölgelerde tidal basinlerde (gel-git havzalarında) yüksek tuzluluğa sahip bölgelerde bulunur. Mangalların bulunduğu bölgeler haliç ve deniz kıyı şeritleridir.

Mangallarda bulunan bitki türleri çeşitlidir fakat hepsi anoxia yaratığı problemler, sık sık görülen su yükselmeleri ve yüksek tuzluluk gibi problemlerin üstesinden gelebilmek için fizyolojik adaptasyonlar geçirip habitatı sömürebilecek hale gelebilirler. Mangalla ait olan 110 tür tanımlanmıştır (Mazda 2005). Yukarıda belirtilen problemleri çözmede her türün kendine özgü yetenekleri bulunması bazı kıyı kesimlerinde bitki türlerinin ayrı ayrı bölgelerde gelişmesinin başlıca nedenidir. Mangal üzerinde etkili küçük değişimler, bütün çevredeki türlerin gelişimini etkilemekte ve bu nedenle farklı türlerin baskın hale gelmesini sağlayabilmektedir. Nevarki çoğu türlerin özellikle fiziksel toleranslarının benzer olması nedeniyle aynı çevrede görülmesi beklenirken, bazı türlerin çevrede görülmemesinin diğer sebeplerde vardır. Bu sebeplere örnek olarak (Predasyon) yengeçlerin mangrov fidelerini yemesi verilebilir.

Mangrovlar bulundukları bölgede kökleri sayesinde bazı türlere örnek olarak ıstakozlara yaşama alanı sağlamasının yanı sıra birçok ağır metallerin sedimentteki etkisinin azaltılmasında etkilidir. Mangrovların kaldırıldığı bölgelerde özellikte bu gibi (trace) ağır metallerin sediment ve canlı çevrede arttığı gözlemlenmektedir.

Mangrovlar kıyıları erozyon, kıyı taşmaları (özellikle fırtınaların sebep olduğu) ve tsunamiden korurlar. (Danielsen, F. ve arkadaşları 2005). Büyük kök yapıları dalga enerjisinin yayılmasında etkilidir (Massel, 1999).

Bu faydalarının yanı sıra çoğu zaman mangrovların yaraları abartılmaktadır. Çünkü mangrovların bulunduğu bölgeler zaten dalga enerjisinin az olduğu bölgelerde bulunmaktadır. Su taşkınları ve tsunamilerdeki önleme dereceleri tamamen fırtınaların derecesi ve tsunaminin büyüklüğüne göre değişmektedir (Dahdouh-Guebas 2005). Mangrovler özellikle karışık kök sistemleri sayesinde, özgün ekosistemleri desteklemektedir. Birçok genç deniz organizmaları için sakin bir ortam oluşturur. Bu organizmalara örnek olarak özellikle fitre ederek beslenme safhalarında sert bir substrata tutunma ihtiyaçı olan algler, kaya midyeleri, istakozlar, süngerler ve bryozoalar için bir substrat oluştururlar. Çamur ıstakozları ve karidesler ise köklerin altında sedimentte yaşama olanağı sağlarlar. Bazı durumlarda kıyısal alanlarda sınırlı da olsa yaptıkları karbon fiksasyonu sayesinde kıyı yiyecek ağlarında rol oynarlar. Ayrıca bir takım ekonomik değere sahip balık ve kabuklu türlerinin de gelişimini desteklemektedir.

Biyolojisi

Mangrov habitatlarında birçok tür bulunmasına karşın (110 tür), ama asıl “gerçek mangrov” olarak nitelendirilebilen türler 16 familya içinde bulunan 54 türle temsil edilebilir, çünkü bu türler sadece mangrov bölgelerinde bulunan ve başka habitatlarda çok nadir olarak görünen türlerdir. Mangalda görülen en büyük biyolojik çeşitlilik Papua Yeni Gine, Endonezya ve Malezya'dadır.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tsunami</span> doğal ya da yapay sebeplerden dolayı okyanus veya denizde meydana gelen ani kabarma

Tsunami [Japoncada liman dalgası anlamına gelen "津波" (つなみ) sözcüğünden] ya da dev dalga, okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, gök taşı düşmesi, deniz altındaki nükleer patlamalar, yanardağ patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgalarıdır. Ayrıca kasırgalar da tsunamiye neden olabilir. Önceleri tsunami dalgalarına gelgit dalgaları da denmiştir. Tsunamilerin %80'i Pasifik Okyanusu'nda gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Karaçam</span> Çamgiller familyasından bir bitki türü

Karaçam, çamgiller (Pinaceae) familyasından bir çam türüdür. Güney Avrupa, Kuzey İtalya, Avusturya İber yarım adasından Doğu Akdeniz'e kadar geniş bir alanda görülür.

<span class="mw-page-title-main">Servigiller</span>

Servigiller (Cupressaceae), Pinales takımından dünyada geniş yayılış gösteren kozalaklı ağaç türlerinden oluşan bitki familyası.

<span class="mw-page-title-main">Orman</span> büyük bir alandaki yoğun ağaç topluluğu

Orman, belirli yükseklikteki ve büyüklükteki çeşitli ağaçlar, çalılar, otsu bitkiler, mantarlar, mikroorganizmalar, böcekler ve hayvanlar bütününü içeren, topraklı alanda genellikle doğal yollardan oluşmuş bir kara ekosistemidir.

Mumcular Muğla'nın Bodrum ilçesinin bir beldesi iken 6360 Sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hakkında Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Bodrum Belediyesi'ne bağlı bir mahalleye dönüşmüştür. Bodrum Belediyesi'nin çalışmaları neticesinde de Mumcular Mahallesi, Karaova Mahallesi ve Gölbaşı Mahallesi olarak üç mahalleye bölünmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Lagün</span>

Lagün, Kıyı set gölü veya deniz kulağı dalgalar tarafından oluşturulan kıyı birikim şekillerindendir. Oluşumunda, kıyı akıntılarının da etkisi vardır. Kıyılardaki koyların ve girintilerin ağız kısımlarının dalga biriktirmesiyle oluşan kıyı kordonları ile kapanması sonucunda meydana gelirler. Lagünler genellikle kıyı lagünleri ve atol lagünleri olmak üzere iki gruba ayrılır. Karışık kum ve çakıl kıyılarında oluşur. Kıyı lagünleri olarak sınıflandırılan su kütleleri ile haliç olarak sınıflandırılmış su kütleleri arasında bir çakışma vardır. Lagünler dünyanın birçok yerinde ortak kıyı özellikleridir.

<span class="mw-page-title-main">Biyom</span> Bir çevre ile ilişkili organizmalar topluluğu

Biyom, bulundukları fiziksel çevreye ve ortak bir bölgesel iklime tepki olarak oluşmuş biyolojik bir topluluktan oluşan biyocoğrafik bir birimdir. Bir diğer tanıma göre, biyosferin aynı iklim koşullarında ve aynı bitki örtüsünün egemen olduğu çok geniş bölümlerini belirten çevrebilim terimidir. Yeryüzündeki birbirine bitişik, benzer yayılmış yaşam alanları olarak da tanımlanabilir. Biyomlar birden fazla kıtaya yayılabilir. Biyom, habitattan daha geniş bir terimdir ve çeşitli habitatları içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Karayip Denizi</span> Atlas Okyanusunun alt havzası

Karayip Denizi, Antil Denizi olarak da bilinir, Atlas Okyanusu'nun alt havzası. Batı Yarıküre'de, Ekvator çizgisinin kuzeyinde yer alır. Güney Amerika'nın kuzey, Orta Amerika'nın doğu kıyıları ile Meksika kıyılarının bir bölümü boyunca uzanır. Karayip Denizi, kapladığı yaklaşık 2,640,000 km²'lik alan ile dünyanın en geniş tuzlu su denizlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Tampon bölge</span> taraflar arasında bulunan tarafsız bölge

Tampon bölge, genellikle ülkelerle ilgili olan iki veya daha fazla arazi arasında yer alan nötr bir bölgesel alandır. Tampon bölgenin türüne bağlı olarak, bölgeleri ayırmak veya birleştirmek için kullanılabilir. Yaygın tampon bölge türleri arasında silahsızlandırılmış bölgeler, sınır bölgeleri ve belirli kısıtlayıcı izin bölgeleri ile yeşil kuşaklar bulunur. Bu tür bölgeler, bir egemen devlet tarafından oluşturulabilir veya bir tampon devlet tarafından da oluşturabilir.

<span class="mw-page-title-main">Plaj</span> bir göl veya deniz gibi su alanının başka bir karasal bölgeye yakın olduğu kumsal alan

Plaj; kıyı şeridinde denize girmek için düzenlenmiş, genellikle kumluk veya çakıl taşlı alan. Bir Plajı oluşturan parçacıklar tipik olarak kum, çakıl, zona, çakıl taşları gibi kayadan yapılır. Kumluk olanlarına kumsal denir. Azericede plaj anlamına gelen "çimerlik" sözcüğü de, yaygın olmamakla birlikte Türkçede de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Muson iklimi</span>

Muson iklimi, tropikal iklim özellikleri taşıyan Güney, Güneydoğu ve Doğu Asya'da etkilidir. Görkemli yağmur bulutları, aralıksız yağış ve güçlü rüzgârları başta gelen özelliğidir. En yağışlı iklim tipidir dolayısı ile sık sık sel felaketi görünür.

<span class="mw-page-title-main">Acı su</span>

Acı su, suyun tuzluluk oranının, tatlı suya nazaran biraz daha tuzlu olması; ancak deniz suyu kadar tuzlu olmaması halidir. Böyle bir durum nehir ağızları, haliçler gibi tatlı suyun, tuzlu su ile birleştiği yerlerde veya hafif tuzlu fosil akiferlerde oluşabilir. Ayrıca insanların faaliyetleri de acı su üretimine neden olabilir. Tatlı su karides yetiştiriciliği için acı su havuzları yapımı veya belirli bazı sivil mühendislik projeleri için su baskınlarına karşı sahillerde açılan hendekler buna örnek olarak verilebilir. Acı su aynı zamanda tuzluluğun, güç değişim derecesi işleminin başlıca atık ürünüdür. Acı su uygun bir yönetim olmadan, çoğu karasal bitki türlerinin büyümesine düşman olduğu için çevreye zarar vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Gelgit düzlüğü</span>

Gelgit daireler olarak bilinen gelgit düzlüğü veya çamur daireleri, gelgit ya da nehir tarafından depolanarak oluşturulan kıyı sulak alanlardır. Bunlar; koylar,lagünler,haliç gibi korunaklı alanlarda bulunurlar. Jeolojik katmanlar olarak gelgit düzlüğü nehir ağzında silt, kil ve deniz hayvanlarının tortu birikimi sonucunda çamura maruz kalarak katmanlar halinde görülebilirler. Bir gelgit düzlüğü içinde tortu çoğunlukla gelgit bölgesinin içindedir. Günde yaklaşık olarak iki kez çamura maruz kalırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı coğrafyası</span>

Kıyı coğrafyası, kıyıların ve kıyıdaki yer şekillerinin oluşumu, oluşum koşulları ve dağılımı ile ilgilenen Fiziki coğrafya bilim dalıdır.

Kızılırmak Deltası, diğer adıyla Bafra Ovası, Kızılırmak'ın Karadeniz'e döküldüğü yerde, taşıdığı alüvyonlarla oluşturduğu, delta ovası ve sulak alanlar kompleksidir. Samsun ilinde Ondokuzmayıs, Bafra ve Alaçam ilçeleri sınırlarındadır. 56.000 hektarlık alanıyla Türkiye'nin en büyük deltalarındandır.

<span class="mw-page-title-main">Sediment taşınması</span>

Sediment taşınımı; katı madde taşınımı, tortu taşıma, katı parçacıkların (tortu) hareketidir. Tipik olarak tortu üzerinde etkili olan yerçekimi kombinasyonu ve/veya tortunun sürüklendiği sıvının hareketi nedeniyle meydana gelir. Tortu taşınması, parçacıkların kırıntılı kayaçlar çamur veya kil; sıvı hava, su veya buzdur. Yerçekimi kuvveti, parçacıkları dinlenmekte oldukları eğimli yüzey boyunca hareket ettirir. Sıvı hareket nedeniyle tortu taşıma, nehirler, akıntılar ve gelgit nedeniyle su, okyanuslar, nehirler, denizler ve diğer organları oluşur. Ulaşım, buzulların akarken ve rüzgarın etkisi altındaki karasal yüzeylerden de kaynaklanır. Sadece yerçekimi nedeniyle tortu taşınması, genel olarak eğimli yüzeylerde, tepeler, eğilimli yüzeyler, uçurumlar ve kıta sahanlığı - kıta eğim sınırı dahil olmak üzere meydana gelebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sibirya karaağacı</span> bitki türü

Sibirya karaağacı, karaağaçgiller (Ulmaceae) familyasından yaprak döken bir karaağaç türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Divjaka-Karavasta Millî Parkı</span>

Divjaka-Karavasta Millî Parkı, Batı Arnavutluk'ta, Adriyatik Denizi'ne yakın bir konumdaki Myzeqe Ovası boyunca uzanan bir milli parktır. Park, 222,3 kilometrekare (22.230 ha) alan kaplamaktadır ve sulak alanlar, tuz bataklıkları, kıyı çayırları, taşkın yatakları, ağaçlık alanlar, sazlıklar, ormanlar ve haliçler gibi dikkat çekici özelliklere ev sahipliği yapmaktadır. Parkın önemi ve çeşitli kuş ve bitki türlerine ev sahipliği yapması nedeniyle, uluslararası öneme sahip önemli bir Kuş ve Bitki Alanı olarak tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Deniz habitatı</span>

Deniz habitatı, deniz yaşamına ev sahipliği yapan habitatlardır. Deniz yaşamı bazı yönlerden denizdeki tuzlu su içeriğine bağlıdır. Habitat, bir veya birden fazla canlı türünün yaşadığı ekolojik veya çevresel bölgedir. Denizler ve okyanuslar bu habitatların birçok türünü barındırır. Deniz habitatları kıyı ve açık okyanus habitatları olarak ikiye ayrılabilir. Kıyı habitatları, gelgitin kıyı şeridinde geldiği noktadan kıta sahanlığının sınırına kadar uzanan bölgede bulunur. Kıta sahanlıkları, toplam okyanus alanının yalnızca yaklaşık %7'lik kısmını kaplamalarına rağmen deniz yaşamının çoğu kıyı habitatlarında bulunur. Açık deniz habitatları, kıta sahanlığının sınırının ötesinde, derin denizlerde bulunur.

Su ekosistemi, karasal ekosistemlerin aksine, bir su kütlesinin çevrelenmesiyle oluşan bir ekosistemdir. Su ekosistemleri, birbirlerine ve çevrelerine bağımlı olan organizma topluluklarını içerir. İki ana su ekosistemi türü, tuzlu su ekosistemleri ve tatlı su ekosistemleridir.