İçeriğe atla

Mandragora

Mandragora
Korunma durumu
Değerlendirilmedi (IUCN 3.1)
Biyolojik sınıflandırma Bu sınıflandırmayı düzenle
Âlem:Plantae
Şube:Tracheophyta
Sınıf:Magnoliopsida
Takım:Solanales
Familya:Solanaceae
Cins:Mandragora

Mandragora (Adamotu), Solanaceae familyasına bağlı bir bitki cinsidir.[1]

Rozet yapraklı ve kazık köklü çok yıllık otsu bir bitki türüdür. Mor çiçekleri ve sarı meyveleri vardır. Kökleri insana benzediği için, bu isim verilmiştir.

Adamotu’nun mor renkli çiçekleri

Kökleri % 0,3 oranında hiyosiyaminlerle skopolamin alkaloidlerini taşır. Bundan dolayı zehirli bir bitkidir. Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı etkileri vardır. Hâlen tedavide çeşitli preparatların terkibinde kullanılmaktadır. Rastgele kullanıldığında büyük zararları vardır. Genellikle akdeniz ülkelerinde yetişir.

Mandrake, tarihsel olarak Akdeniz bölgesinde bulunan Mandragora cinsi bitkilerden veya benzer özelliklere sahip bitkilerden elde edilen bir bitkinin köküdür. Akdeniz adamotları, bir rozet içinde düzenlenmiş oval yaprakları, kalın dik bir kökü, genellikle dallı ve çan şeklindeki çiçekleri ve ardından sarı veya turuncu meyveleri olan çok yıllık otsu bir bitkidir. Uzun kalın kökleri (genellikle dallı) ve neredeyse hiç gövdesi olmayan oldukça değişken çok yıllık otsu bitkilerdir. Yapraklar bir bazal rozet içinde taşınır ve maksimum 45 cm uzunluğa sahip boyut ve şekil bakımından değişkendir. Genellikle ya eliptik şekildedirler ya da uçlara doğru daha geniştirler (obovat), değişen derecelerde tüylüdürler.

1583 resminden sözde "dişi" ve "erkek" adamotu

Adamotları çılgın halüsinojenik tropan alkaloidleri içerdiğinden ve köklerinin şekli genellikle insan figürlerine benzediğinden, tarih boyunca Wicca ve Osinizm gibi günümüzün çağdaş pagan gelenekleri de dahil olmak üzere sihir ritüelleriyle ilişkilendirilmiştir. Evinde Adamotu bulunduran tüm kadınlar cadı avı döneminde cadı olarak değerlendirilmiştir.

Ateşböceklerinin adamotu üzerinde toplanması onun geceleri yıldız gibi parlaması veya alev gibi görünmesine sebep olur. Bu durumlardan dolayı adamotu “Şeytan Mumu” gibi isimlerle de anılır.

Çoğu kültürde adamotunun sarı meyvesinin yenmesi hamile kalmanın bir garantisi olarak görülmüştür. Kökler ise, bilhassa doğurganlığı simgeleyen bir tılsım olarak vücut üzerinde taşınmıştır. Aşk, güzellik ve şehvet tanrıçası Afrodit’e “Mandragonitis” lakabı verilmiştir. Odysseus destanında, Kirke’nin Aiaie adasında argonotlara adamotu ile büyü yaptığından bahsedilir.

Halk arasındaki bazı inanışlara göre adamotu kökü topraktan sökülürken bir çığlık atar ve duyan herkesi ya delirtir ya da öldürürdü. Bu inanış yüzden eski zamanlarda köksökücüler adında kendi kulaklarını mumlarla tıkayıp, kara köpeklerin boyunlarından adamotlarına bir ip bağlayarak adamotunu dolunay gecelerinde söken bir meslek bile vardı. Bu insanlar, bahçelerinde istenmeyen adamotları çıkan insanlar için adamotlarını para karşılığı sökerek geçimlerini sağlıyorlardı. Aslında köksökücüler adamotu köklerinin topraktan ayrılırken zedelenirse zehirli bir gaz çıkardığını biliyorlardı ve adamotlarını nazikçe topraktan ayırarak söküyorlardı. Yani hem köpeklerine zarar vermiyor hem de geçimlerini sağlıyorlardı.

Başka bir inanca göre ise adamotu darağacının altında yetişirdi. Bunun sebebi, masumken asılan kişilerin toprağa düşen gözyaşlarından üremesiydi. Bazısına göre, darağacının altında adamotu yetişmesi için asılan kişinin bir hırsız veya bakir ya da bakire olması gerekirdi. İzlanda’da adamotu’na “Hırsızkökü” (Thjofarot) adı verilir. Zira, asılan hırsızın ağzından çıkıp toprağa düşen köpüklerden türediğine inanılır. Bu yüzden. adamotu’nun bir adı da “Little Gallows Man” (Küçük Darağacı Adamı)’dır. Adamotu ile ölüm arasındaki ilişki öylesine güçlü kurulmuştu ki bu esrarlı bitkinin intihar eden kişilerin öldüğü yerde yetiştiğine de inanılmaya başlandı.

Anibal, Kartaca’nın hükümranlığına karşı çıkan Afrika ordusunu; Sezar, Sicilyalı korsanları; Büyük İskender ise doğu seferi esnasında adamotu ve adamotundan yapılmış içkiler sayesinde yenmiştir. Hepsi zehirli ziyafetlerle ve hazinelerle dolu barınakları hazırlayıp sonrasında geri çekilir gibi yaparak düşmanlarının bu barınakları yağmalayıp yemekleri yemesi sonucu düşmanlarını zehirlemiş ve onları yenmiştir.

Etkileri

Tüm Adamotu türleri biyolojik olarak oldukça aktif alkaloidler, özellikle tropan alkaloidler içerir. Alkaloidler, antikolinerjik, halüsinojenik ve hipnotik etkiler yoluyla bitkiyi, özellikle kök ve yaprakları zehirli hale getirir.[2]

Antikolinerjik özellikler boğulmaya neden olabilir. Kaza sonucu zehirlenme nadir değildir. Mandrake kökünün yutulması, kusma ve ishal gibi başka olumsuz etkilere sahip olabilir. Alkaloit konsantrasyonu bitki örnekleri arasında değişir. Akdeniz mandrake tüketiminin etkilerine ilişkin klinik raporlar, bulanık görme, gözbebeklerinde genişleme (midriyazis), ağız kuruluğu, idrara çıkmada zorluk, baş dönmesi, baş ağrısı, kusma, kızarma ve atropin zehirlenmesine benzer şiddetli semptomları içerir. hızlı kalp atış hızı (taşikardi). Hastaların çoğunda hiperaktivite ve halüsinasyonlar meydana gelmiştir.

Ancak çoğu zehirli bitki gibi adamotu da uzmanlar tarafından şifa için kullanılır. Günümüzde kullanılan lokal anesteziklerin etkisinden farklı da olsa adamotu vücudu uyuşturur. Bu etki eski zamanlarda cerrahlar tarafından anestezi için kullanılırdı ancak bu sersemlik etkisi geçici bir deliliği sebep olabilmekle beraber yüksek dozlar ile kullanımı ölümle sonuçlanır. Yani kök halüsinojenik ve narkotiktir. Ayrıca eski zamanlarda romatizmal ağrıları gidermek için ince rendelenmiş kökün suyu haricen sürülürdü. Melankoli, kasılmalar ve maniyi tedavi etmek için dahili olarak kullanıldı. Dahili olarak büyük dozlarda alındığında da hezeyan ve deliliğe neden olduğu söyleniyordu.[3]

Taksonomi

Mandragora cinsine bağlı türler (2022):

  1. Mandragora officinarum - L.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ "ITIS". 30 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2022. 
  2. ^ Başer, Hüsnü Can (5 Şubat 2023). "KHCB Adamotunun büyüsü". Adamotu’nun Büyüsü. 19 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2022. 
  3. ^ "Hırt-Hışır: Adamotu". Manifold. Işıl Çokuğraş. 10 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Şubat 2023. 
  1. J. Whitman, The Psychic Power of Plants. Star Books, Londra (1974).
  2. B. L.Bolton, The Secret Power of Plants. Abacus, Londra (1974).
  3. L. Aikman, Nature’s Healing Arts, National Geographic Society, New York (1977).
  4. J. E. F.Reynolds (Ed.), Martindale – The Extra Pharmacopoeia, 30th Edn., ThePharmaceutical press, Londra (1993).
  5. D. Frohne and H. J. Pfaender, A Colour Atlas of Poisonous Plants. Wolfe, Londra(1984).
  6. J. A.Duke, CRC Handbook of Medicinal Herbs. CRC Press, Boca Raton (1986).
  7. T. Baytop, Türkiye'de Bitkiler ile Tedavi. İstanbul (1984).
  8. A. Baytop ve N.Tanker, Yalancı İki Adamotu. İstanbul Ecz. Fak. Mec. 1, 1 (1965).
  9. T. Baytop and N.Güner, Study on the Atropine and Scopolamine Contents in Turkish Solanaceae. Istanbul Univ.Ecz.Fak.Mec. 19, 47(1983).
  10. H. Staub, Chemical Investigation of Mandragora Root. 2. Alkaloids.Helv. Chim.Acta 45, 2297 (1962).
  11. J. Politis, Distribution of Chlorogenic Acid in Solanaceae and in the Organs of These Plants. Compt. Rend. 226, 692 (1948).
  12. E. Dölen, Binlerce Yıldır İlgi Duyulan bir Drog: Adamotu. Aktüel Eczacı, 1 (10), 25 (1994).
  13. Z.Fleisher and A. Fleisher, The Odoriferous Principles of Mandrake, Mandragora officinarum L., J. Essent.Oil.Res. 4, 187 (1992).

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mantarlar</span> ökaryot âlemi

Mantarlar, çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli ökaryotik canlıyı kapsayan bir biyolojik âlemin adıdır. Maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan bu canlılar grubu, halk arasında genellikle sadece şapkalı mantarları tanımlamak için kullanılır. Biyoloji alanında mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Patates</span> patlıcangiller familyasından yumruları yenen otsu bitki türü

Patates, patlıcangiller (Solanaceae) familyasından yumruları yenen otsu bitki türüdür. Patates sözcüğü Amerika yerlilerinin dilinden İspanyolca aracılığıyla çeşitli Avrupa dillerine geçmiş, Türkçeye İtalyanca ve Yunancadan girmiştir. Türkçe eş anlamlısı olarak çisil sözcüğü bulunmaktadır. Kıbrıs ağzında patatese badadez denilmektedir. Boyu 70–80 cm'ye varan, beyazımsı-pembemsi çiçekler açan, yumruları hariç zehirli köklü bir bitkidir. Patatesi diğer sebzelerden ayıran en büyük özelliği tohum ile üreme yerine Vejetatif üreme yapmasıdır. Yani patates ile geri dönüşüm kullanılarak elde edilmesidir. Örneğin: bir patates parçasını toprağın altına koyduğunuzda bu önce kendiliğinden patates bitkisi olur sonra patatesler toprağın altında çoğalırlar.

<span class="mw-page-title-main">Farmakognozi</span> Doğal kaynakları olası bir ilaç ham maddesi olarak inceleyen bilim dalı

Farmakognozi, tıbbi bitkilerin ve diğer doğal maddelerin olası bir ilaç kaynağı olarak incelenmesidir. Amerikan Farmakognozi Derneği, farmakognoziyi "doğal kaynaklı ilaçların, etkin maddelerin veya potansiyel ilaçların ya da potansiyel etkin maddelerin fiziksel, kimyasal, biyokimyasal ve biyolojik özelliklerinin incelenmesi ve bunun yanı sıra doğal kaynaklardan yeni ilaçların araştırılması" olarak tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Bakla</span> baklagiller (Fabaceae) familyasına adını veren, gıda ve yem bitkisi olarak tarımı yapılan tek yıllık bitki

Bakla, baklagiller (Fabaceae) familyasına adını veren, gıda ve yem bitkisi olarak tarımı yapılan tek yıllık bir bitkidir.

<span class="mw-page-title-main">Meyan</span>

Meyan, yaklaşık 120–150 cm'e kadar boylanabilen, Baklagiller ailesinden çok yıllık bir çalımsı bitkidir. Anavatanı Rusya ve Çin'dir.

<span class="mw-page-title-main">Orchidaceae</span> bitki familyası

Orkideler, Asparagales takımına bağlı Orchidaceae familyasına ait bitkilerdir. Orkideler, çiçekleri genellikle renkli ve hoş kokulu olan çeşitli ve yaygın çiçekli bir bitki grubudur. Orkideler, buzullar hariç Dünya'daki hemen hemen her yaşam alanında bulunan kozmopolit bitkilerdir. Dünyanın en zengin orkide cinsleri ve türleri tropiklerdedir.

<span class="mw-page-title-main">Güzelavrat otu</span>

Güzelavrat otu, patlıcangiller familyasına ait çok yıllık otsu bir bitkidir. "Atropin" maddesi bu bitkinin halüsinojenik özellikleri olan oldukça zehirli yemişleri boyunca olan yapraklarından elde edilir.

<span class="mw-page-title-main">Hayıt</span>

Hayıt, mine çiçeğigiller (Verbenaceae) familyasından çok yıllık tıbbi bitki türü.

<span class="mw-page-title-main">Gövde (botanik)</span> damarlı bir bitkinin yapısal ekseni

Gövde, bir vasküler bitkinin iki ana yapısal ekseninden biridir, diğeri ise kök'tür. Yaprakları, çiçekleri ve meyveleri destekler, ksilem ve floemde kökler ve sürgünler arasında su ve çözünmüş maddeleri taşır, besin maddelerini depolar ve yeni canlı doku üretir. Gövde normalde düğümlere ve ara düğümlere ayrılır:

İkincil metabolit, canlının normal büyüme, gelişme ve üremesinde doğrudan bulunmayan organik bileşik türüdür. Birincil metabolitten farklı olarak ikincil metabolit eksikliğinde ani ölüm gerekleşmez. İkincil metabolit sıklıkla filogenetik grubundan dar bir küme tarafında kısıtlanır. İkincil metabolit bitkinin otçulluğa karşı savunmasında ve türler arası savunmasında önemli bir rol oynar. İnsanlar ikincil metabolitleri ilaç, tatlandırıcı ve uyuşturucu olarak kullanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Convolvulaceae</span> Çiçekli bitkilerin Solanales takımına bağlı bir familyası

Convolvulaceae, Tarlasarmaşığıgiller, Çitsarmaşığıgiller, Kahkahaçiçeğigiller veya Gündüzsefasıgiller; Solanales takımına ait, yaklaşık 58 cins ve 1.880 tür ile temsil edilen, tropikler ve ılıman kuşak başta olmak üzere dünya çapında yayılış gösteren; tatlı patates, cinsaçı ve tarla sarmaşığı gibi bitkileri içeren, bir çiçekli bitki familyasıdır.

<i>Ipomoea cairica</i>

Ipomoea cairica, palmat yaprakları ve büyük, gösterişli beyaz ila lavanta çiçekleri ile sarmaşık, otsu, çok yıllık bir bitkidir. Kahkahaçiçeğigiller familyasındandır.

<span class="mw-page-title-main">Tropan alkaloidleri</span>

Tropan alkaloidleri, kimyasal yapılarında bir tropan halkası içeren bir bisiklik [3.2.1] alkaloidler ve ikincil metabolitler sınıfıdır. Tropan alkaloidleri, Solanaceae bitki ailesinin birçok üyesinde doğal olarak bulunur. Bazı tropan alkaloidleri farmakolojik özelliklere sahiptir ve antikolinerjik veya uyarıcı olarak işlev görebilir.

<i>Solanum americanum</i>

Solanum americanum, Solanum cinsine bağlı bir bitki türüdür. Doğal yaşam alanları arasında, Amerika, Melanezya, Yeni Gine ve Avustralya'nın tropik ve subtropik bölgeleri vardır.

<span class="mw-page-title-main">Asma</span> asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler.

Vitis, çiçekli bitki Vitaceae familyasındaki asma bitkilerinin kabul edilen 79 türünün bir cinsidir.

<i>Ariocarpus</i>

Ariocarpus, Cactaceae familyasının etli subtropikal bitkilerinin küçük bir cinsidir.

Antikolinerjikler, merkezi ve periferik sinir sistemindeki sinapslarda asetilkolin (ACh) adı verilen nörotransmitterin etkisini bloke eden bir madde grubudur.

<span class="mw-page-title-main">Saccharum spontaneum</span>

Saccharum spontaneum, Hindistan Yarımadası'na özgü bir ottur. Yayılan rizomatöz kökleri olan, yüksekliği üç metreye ulaşan çok yıllık otsu bir bitkidir.

<span class="mw-page-title-main">Stachys affinis</span> Stachys cinsine ait tür

.

<span class="mw-page-title-main">Deliriant</span>

Deliriantlar halüsinojen maddelerin bir alt sınıfıdır. Terim, 1980'lerin başında bu maddeleri LSD gibi psikedeliklerden ve ketamin gibi dissosiyatiflerden, deliryuma neden olan birincil etkilerinden dolayı ayırmak için icat edildi. Terim genel olarak nörotransmitter asetilkolinin fonksiyonunu inhibe eden maddeler olan antikolinerjik ilaçları ifade eder. Deliriantların yaygın örnekleri arasında Datura ve Brugmansia cinsi bitkilerin yanı sıra önerilenden daha yüksek dozlarda difenhidramin (Benadryl) yer alır. Solanaceae familyasınınki gibi bazı bitki deliriantları, özellikle Amerika'daki bazı yerli kültürler tarafından, geçiş törenleri, kehanet veya atalarla iletişim kurma gibi gelenekler veya ritüeller için değişik şuur hallerine ulaşmak için kullanılmıştır. Uzun kullanım geçmişine rağmen deliriantlar, davranışsal ve nörolojik etkileri açısından halüsinojenlerin hakkında en az çalışılan sınıfıdır.