
Yay, kirişi kol kuvvetiyle gerilip salıverildiğinde oku kontrollü bir şekilde çok uzaklardaki hedefe saplayabilen bir savaş, av ve okculuk sporu aletidir. Kavs veya kabza da denir.
Ateşli silahlar, barut gazının itici gücüyle mermi atan bütün silahların genel adıdır. Ateşli silah denince, genellikle bir kişi tarafından taşınabilen küçük çaplı silahlar akla gelse de ateşli silahlar kategorisi; büyük toplardan tüfeklere, av tüfeğine ve tabancaya kadar her türde ve boyuttaki silahları kapsar.
Orta Çağ'da savaş, genellikle Orta Çağ Avrupası'nda kullanılan savaş tarzını anlatmak için kullanılır.

Kule, boyu eninin en az iki katı olan, herhangi bir yapı malzemesinden yapılmış yapıdır. İlk ortaya çıkış nedenleri düşmanları önceden görüp, korunmak olan kuleler zamanla;
- alçakta bulunan yerler su dağıtımı,
- sanat eseri,
- yerleşim,
- gözetleme,
- turistik amaçlar ile de kullanılmıştır.

Tatar yayı, kundaklı yay veya kurmalı yay, ergonomik bir tahta gövdeye eklenmiş yaydan oluşan bir kısa mesafe silahıdır. Çalışma prensibi, yayı gergin tutan tetiğin çekilmesiyle tahta gövdenin (kundak) üzerinde bulunan okun ileri fırlatılmasıdır. Menzili kısadır. En büyük özelliği kısa okları ve enerjisi sayesinde bütün parça levha zırhları bile çok iyi delmesidir.

Balista "fırlatmak" anlamına gelen Yunanca "ballistra" kelimesinden türemiştir. Sicilya ve Batı Yunan Kolonilerinin Tiranı I. Dionysius tarafından kullanılmıştır. Yunanlar tarafından bir kuşatma makinesi olarak kullanıldı. Yunanların bölgedeki şehirleri Romalılara geçince balista Romalılar tarafından geliştirildi ve kullanıldı. Romalılar tarafından fırlatılan mızraklara düştüğü yeri yakacak, küçük ateş topları yerleştirilerek bir nevi ilkel bir füze olarak kullanıldı. Savaş meydanında yüksek menzili ile Romalılara askeri avantajlar sağladı. Orta çağ boyunca Avrupa ve Orta Doğu'da kullanılan bir savaş aleti oldu. Orta çağ'da genelde kule tepesine konur, yüksekliğin sağladığı yararla ateş gücü yüksek oluyordu.

Mızrak; tahta saplı, sivri uçlu, avcılıkta ve savaşta kullanılan antik bir silahtır. Ucundaki sivriltilmiş sert uç, tahta sapa eklenmiştir. En sık görülen mızrak başı bıçak şeklindedir. Uzun ince silahlar arasında en yaygını mızraktır ve uzun mızrak, kargı, teber gibi silahların da atası olarak nitelendirilir.
Atlatl, hedefe dart veya hafif bir mızrak atmak için Atlatl isimli bir fırlatma aletinin kullanıldığı hedef sporu ve eski bir Aztek silahı. Atlatl, ahşap sopadan yapılan bir fırlatma aletidir. Her türlü ahşap kullanılabilir. Bir uçta sap, diğer uçta dartı tutmaya yarayan bir bölüm bulunur. Dart büyük bir oka benzer ve en az 1.25 m. boyundadır. Dart bir kancaya mile veya oyuğa yerleştirilir. Oyunda, hedefler her şekilde ve büyüklükte olabilir. Ama genelde okçuluk hedeflerine benzerler. Bazıları vahşi hayvan şeklindedir. Hepsinde puanlamanın belirtildiği bölümler vardır.

Makineli silah, tam otomatik ve/veya portatif silahtır, genellikle şarjör, mermi kayışı veya büyük kapasiteli magazinlerden mermi alarak ve yine genellikle dakikada birkaç yüz mermi atma oranıyla tasarlanmışlardır. İlk makineli tüfekler bir el kolunun çevrilmesi gibi, manuel olarak kullanılıyordu. Birleşik Devletler kanunlarında terim olarak, özellik kullanılmamak suretiyle tam otomatik silahları tanımlar, örneğin medya haberlerinde veya yasal kodlarda.

Türk okçuluğu, Türklerde okçuluğun ve özellikle atlı okçuluğun önemi tarih öncesi zamanlara kadar uzanır. Yaklaşık MÖ 5000'den itibaren Altay ve Tanrı Dağları çevresinde ortaya çıkan, daha sonra da İç Asya’ya tamamen egemen olan "Atlı Bozkır Kültüründe" atlara ve okçuluğa büyük önem verilmektedir. Tarihteki Türk atlı okçuları, dört nala giderken eyer üstünde dönüp arkaya ok atarak hedefe tam isabet ettirme ustalıklarıyla tanınmışlardır. Uluslararası literatürde "Part Vuruşu" olarak isimlendirilen at üzerinde geriye doğru yapılan ok atışının en başarılı ve en ünlü uygulayıcıları Türkler olmuşlardır. Türk kahramanı Tarkanların tolgalarına şahin tüyü takma hakkı yalnızca Part atışını başarılı bir şekilde uygulayabilenlerine verilmiştir. Vur-kaç, sahte geri çekilme ve düşmanın etrafını sarma gibi taktikler Türk atlı okçularının kullandığı ve birçok zaferde kilit rol oynayan taktiklerdir. Türk destanlarından Oğuz Kağan Destanı'nda ok ve yay, sembolik anlamlarla yer almaktadır. Türk kültürünün geçmişinde okçuluk geniş bir alanda öneme sahip olmuştur. Orta Asya'da geçim kaynağı ve askerî tatbikat niteliği olan sürek avları, Türk atlı okçuluğunun gelişmesini sağlamış; Türkler bu becerilerini Orta Asya'dan Anadolu'ya taşımışlardır. Savaşçılık, avcılık, sporculuk gibi alanların dışında sosyal alanda da okçuluk önem teşkil etmiştir. Örneğin askeri bayramlarda, dinsel törenlerde çeşitli sportif okçuluk yarışmaları toplumsal hayatta yer almıştır. Avrasya coğrafyasında göçebe yaşayan Türklerin ok ve yay yapımında kullanılan özel malzeme ve teknikleri gizli bir şekilde usta-çırak yoluyla nesilden nesle aktarması, teknolojik fark sayesinde yerleşik halklara karşı Türklere üstünlük sağlamış ve silah üreticisiyle ailesine sosyal yaşamda seçkinlik kazandırmıştır.

Elektriksel yalıtkan, elektrik yükünün serbestçe akamadığı maddelerdir. Bu yüzden elektrik alanının etkisi altında kaldıklarında, elektrik akımını iletmeleri zordur. Mükemmel yalıtkanlar bulunmamaktadır. Ancak, cam kâğıt ve polietilen tabanlı vesaire gibi yüksek özdirence sahip bazı maddeler çok iyi elektrik yalıtkanlarıdır. Daha düşük özdirençleri olan maddeler hala elektrik kablolarında kullanılmak için yeterlidir. Kauçuk benzeri polimerler ve birçok plastik bu gruba dâhildir. Bu tür malzemeler düşükten orta dereceli gerilimleri güvenli bir şekilde yalıtılmasına hizmet eder.

El incesi cevizi, halatın ucundaki kollar ayrıştırılmadan yapılan, ceviz görünümlü, amacına hizmet edecek yuvarlak bir nesneyi de içine hapsederek yapılan bir düğümdür.

Top, çok uzağa atış yapabilen ve tahrip gücü yüksek ağır silahlardır. Topları kullanan askeri sınıf topçu birlikleri olarak adlandırılmıştır. Orta Çağ'da şehirleri korumak için inşa edilen büyük surları yıkmak insan gücüyle mümkün olmadığı için topçuluğun önemi artmış ve yüzyıllar boyu farklı devletler tarafından geliştirilerek kullanılmıştır. Tarihi kaynaklarda ilk topların Çin'de döküldüğü ve 13. yüzyılda önce Orta Doğu, daha sonra ise Avrupa'ya yayıldığı ifade edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nda topçu ocağı I. Murad zamanında kurulmuş, top dökümlerinin yapıldığı yer Tophane olarak adlandırılmıştır.

Askerî teknoloji, savaş hâlinde kullanılan teknoloji tatbikatı. İmkânı dahilinde uygulaması askerî olan ve sivil olmayan teknoloji türünü kapsar. Genellikle yararlı veya yasal sivil uygulamaların eksikliği nedeniyle askerî eğitim olmadan kullanılması tehlikelidir.
İngiliz Uzun Yayı, çekiş gücü 100 ile 180 arasında bir libre aralığına sahip olup, yaklaşık 180–200 cm uzunluğunda, Porsuk ağacından yapılan ve sağlam yapıya sahip bir yay türüdür. Bu yaylarda kullanılan oklar, diğer oklara oranla 1.5 kat daha uzun ve kalındır. Yayın yüksek gerilme oranı ve okların ağırlıkları sayesinde atılan oklar çok yüksek bir momentuma sahip olduğu için Orta Çağ'a hakim zincir zırhları delebilecek bir güce sahiptir. bütün bunların yanında çok dengeli tasarlanmış oklardan dolayı bu yayların menzilleri 250 ila 300 metre arasında değişebilir. Bu yayların en önemli dezavantajı ise, oku yaya yerleştirmesi uzun zaman aldığı için, klasik yaylara oranla atış hızının daha düşük olmasıdır.

Kuşatma makinesi kuşatmalarda ağır kale kapılarını, kalın şehir surlarını ve diğer tahkimatları yıkmak veya üzerinden atlamak için tasarlanmış bir cihazdır. Bazıları sabittir, uzaktan düşman tahkimatlarına saldırmak için inşa edilirken diğerleri düşman tahkimatına ilerlemek için tekerleklere sahiptir.

Trebüşe, tahkim edilmiş yerleşimlerin surlarında gedik açmak için kullanılan bir mancınık türü. Taş ya da madenler gibi hammaddelerin gülle formuna getirilmesiyle elde edilen ağır maddeleri fırlatmaya yarayan trebüşeler, barutun silah olarak kullanılmasına değin en etkili kuşatma makinelerinden biriydi.

Mikrolit, genellikle çakmaktaşı veya çörtten yapılmış ve tipik olarak bir santimetre uzunluğunda ve yarım santimetre genişliğinde küçük bir taş alettir. Avrupa, Afrika, Asya ve Avustralya'da yaklaşık 35.000 ila 3.000 yıl önce insanlar tarafından yapıldı. Mikrolitler mızrak uçlarında ve ok uçlarında kullanıldı.

Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri kuvvetleri yüzyıllar boyunca çeşitli silahlar kullandı. Topkapı Sarayı'nın cephaneliğinde seçkin eşyaların bulunduğu geniş bir koleksiyon vardır.