Manabendra Nath Roy
Manabendra Nath Roy (Bengalce: মানবেন্দ্র নাথ রায়) (d. 21 Mart 1887 – ö. 25 Ocak 1954) (gerçek adı: Narendra Nath Bhattacharya), bilinen adıyla M. N. Roy, Bengal kökenli Hint devrimci, teorist ve aktivist. Meksika ve Hindistan Komünist Partileri'nin kurucusu. Hayatına devrimci bir nasyonalist olarak başlamıştır. Daha sonra devrimci bir komünist oluyor. Hayatının son dönemlerinde de Radikal Hümanist olarak hayatına veda ediyor.[1]
İlk dönemleri
Roy 21 Mart 1887 tarihinde, Parganas-Kalküta'da doğmuştur. Babası Dinabandhu Bhattacharya, Kheput Tapınağı'nda rahipti. İlk hanımının ölümünden sonra, Arbelia'da bir okulda Sanskritçe öğretmenliği yapmaya başladı. Burada Sanskritçe'yi öğrenen Roy, Sri Aurobindo Ulusal Koleji'ne devam etti ve ardından Bengal Teknik Enstitüsü'nün bazı kurslarına katıldı. Daha sonra kuzeni ve çocukluk arkadaşı Hari Kaya Chakravarti ile birlikte bir grup kurdular. Bu grupla -bazı arkadaşlarının ve akrabalarının katılımıyla nasyonalist hızlı ve şiddet eylemleri gerçekleştirirler. Bu nasyonalist eylemlerin sonucunda 6 Aralık 1907'de tutuklanırlar. Daha sonra kefaletle serbest bırakılırlar. Birinci Dünya Savaşı yaklaşırken Roy, Kalküta'da görüştüğü Alman subayları ve istihbarat örgütünden; muhtemel bir Alman-İngiliz Savaşı'nda, Hindistan'da İngilizlere karşı ayaklanmak için silah ve mühimmat sözü alır. Savaş başladıktan sonra da Avrupa Hint devrimciler Virendranath Chattopadhyay liderliğinde Alman İmparatorluğu ile işbirliği anlaşması imzaladılar. Fakat bu proje başarısız oldu. Bunun üzerine Roy Asya'da (Endonezya, Japonya, Çin) silah arayışına girdi ve İngiliz İstihbarat Servisi'nin kendisini tespit etmesi üzerine ABD'ne geçmek zorunda kaldı. Amacı, İngiliz emperyalizmine karşı aktivist bir örgütlenmeydi ve bunun için gereken unsurları tedarik etmek için,ne gerekirse yapıyordu.[1][2]
Uluslararası Devrimci
New York'a yerleşen Roy, burada gelecekteki eşi Evelyn Trent ile tanıştı. New York Halk Kütüphanesi'nde komünizm ile tanıştı. Evelyn bir sosyalistti ve Roy'a bu konuda etkisi büyük olmuştu.
ABD'nin I. Dünya Savaşı'na girmesi ve bütün Alman Dostları'nı casus sayması sonucunda, Roy'un New York Hayatı sıkıntıya girmiştir. Bunun yanında İngiliz İstihbaratı'ndan da rahatsızlığı iyice artan Roy; gidebileceği en yakın ve kolay yere, Meksika'ya geçer. Yanında kız arkadaşı Evelyn de vardır. (Temmuz 1917)[1]
Alman askeri yetkilileri ve istihbaratçıları Roy'a maddi destek veriyorlardı. Meksika'da El Pueblo Gazetesi için yazılar yazmaya başlayan Roy, Cumhurbaşkanı Venustiano Carranza ve diğer liberal düşünürler tarafından büyük takdir görmüştür. 1917'de Roy Meksika'dayken, Rusya'da Ekim Devrimi gerçekleşir. Bu devrim tüm geri kalmış toplumlarda büyük heyecan uyandırır. Nitekim Roy'da anılarında 'devrimci anti-emperyalist nasyonalizmle komünizm arasındaki mesafe kısadır'[3] demiştir.
Aralık 1917'de Meksika'da Sosyalist Parti'yi kuran Roy, daha sonra bunu Meksika Komünist Partisi'ne dönüştürmüştür. Bu parti, Rusya dışında kurulan ilk komünist parti olarak tarihe geçmiştir.[1]
Roy, Meksika'da Bolşevik lider Mihail Borodin ile tanışır. Daha sonra Borodin'in raporu sonucunda Lenin'in Roy'dan haberi olmuş ve onu Temmuz 1920'de Moskova'ya 2. Komintern Kongresi'ne davet etmiştir. Bu davet üzerine Roy, önce Avrupa'nın birçok ülkesine uğradıktan sonra -bu arada Almanya'da silah aramaya devam ediyor.- Moskova'ya geçer. Kongreden önce birkaç hafta Lenin ile birlikte olan Roy, Lenin'le olan ilişkisini geliştirir. Lenin'in güvenini kazanması ve fikri açılımları Lenin karşıtlarının ona 'Tatar'ın yeni müridi' yakıştırmalarına yol açar.[1] Bu arada,Lenin karşıtlarıyla da (Bernstein,Kautski) ilişkileri çok iyi düzeydedir. Bunda Roy'un güven veren bir kişiliğinin olması etken olabilir.
Lenin, Roy'un nasyonalistler ve sömürgeler konusundaki fikirlerini ve formüllerini temel alan çalışmalar yapmıştır. Roy, 2. Komintern'in en önemli figürlerinden birisidir.[1] 2.Komintern'in ana unsuru olan sömürgeler ve doğu halkları meselesi; o dönem için dünyada büyük heyecan uyandıran devrim fikrinin tartışıldığı bir nokta olmuştur.[1]
Lenin tarafından Doğu'da -özellikle Hindistan'da- devrim amacıyla görevlendirilen Roy, Hindistan Komünist Partisi'ni kurar. Burada çeşitli faaliyetler gerçekleştiren Roy, iki eserini de bu dönemde yazmıştır. Bu eserler Hindistan'ın Politik Geleceği (1926) ve Çin'de Devrim ve Karşı Devrim (1930)- büyük yankı uyandırmıştır.
1927 yılına gelinirken Rusya'da Stalin, kendi projesini uygulamaya koymuştu. Stalinizm politikalarıyla birçok devrimcinin olduğu gibi Roy da ters düşüyordu. Özellikle Çin-Rusya ayrışması bu konuda en önemli belirleyici unsur olmuştur. Troçki ve Zinovyev gibi Roy'da Stalinizm karşıtı cephede yer alıyorlar. Bu ayrışma, Aralık 1929 yılında Roy'un Komintern'den kovulması ile kopmaya dönüşüyor.
Yeni Arayışlar
Roy; Aralık 1930'da Mumbai'de, Jawaharlal Nehru ve Subhas Bose gibi liderler ile bir araya geldi. Nehru, Roy için 'Aramızdaki büyük fark beni ona doğru çekti, onun olağanüstü entelektüel kapasitesi ilgimi çekti...'[4] demiştir.
Roy,Temmuz 1931'de bir dizi komployla tutuklandı ve altı yıl hapis yattı. Hapishane döneminde yüzlerce makale, manifestolar ve kitaplar yazdı. Hapisten çıktıktan sonra Nehru'nun davetiyle (Aralık 1936) Nehru ile bir araya geldi. Daha sonra aynı birlikteliği Ghandi ile sürdürmeyerek; Nisan 1937'de koptu.
Radikal Hümanizm
Ellen Gottschalk ile evlenen Roy; fikri açıdan da bir dönüşüm içerisine girmiştir. Yerleştiği Dehra Du'da; demokrasi ve komünizmin hayal kırıklıklarıyla, alternatif bir felsefi hareketin çözüm olabileceğini -radikal hümanizm- ortaya koymuştur. Burada insan merkezli bir siyasi hareket olan 'Yeni Hümanizm' manifestosunu oluşturdu.
Roy, II. Dünya Savaşı dönemlerinde de 'Özgür bir Hindistan'ın ancak özgür bir dünyada olabileceğini' söylemiştir. Bu manifestosu ile ölümüne kadar İngiliz emperyalizmine karşı makaleler yazmaya devam etmiştir.
M. N. Roy 25 Ocak 1954 tarihinde öldü.