Mıknatıssal veya manyetik alan, bir mıknatısın mıknatıssal özelliklerini gösterebildiği alandır. Mıknatısın çevresinde oluşan çizgilere de, mıknatısın o bölgede oluşturduğu manyetik alan çizgileri denir. Manyetik alan çizgilerinin yönü kuzeyden (N) güneye (S) doğrudur. Manyetik alan hareket eden elektrik yükleri tarafından, zamanla değişen elektrik alanlardan veya temel parçacıklar tarafından içsel olarak üretilir. Manyetik alan vektörel bir büyüklüktür. Yani herhangi bir noktada yönü ve şiddeti ile tanımlanır. Manyetik alan B harfiyle temsil edilir. SI birimi Sırp bilim insanı Nikola Tesla'nın soyadı Tesladır. Manyetik alan Lorentz kuvveti kullanılarak ölçüldüğü için birimi coulumb-metre/saniye başına Newtondur. Saniye başına coulomba bir amper dendiği için T=N(Am)-1 olarak da geçer. Tesla günlük olaylar için çok büyük bir birim olduğundan pratikte, gauss (G) kullanılmaktadır. 1 T=104 G
Işık veya görünür ışık, elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon. Görünür ışık genellikle 400-700 nanometre (nm) aralığında ya da kızılötesi ve morötesi arasında 4.00 × 10−7 ile 7.00 × 10−7 m dalga boyları olarak tanımlanır. Bu dalga boyu yaklaşık 430-750 terahertz (THz) frekans aralığı anlamına gelir.
Ekinoks, Güneş ışınlarının Ekvator'a dik vurması sonucunda aydınlanma çemberinin kutuplardan geçtiği an. Gündüz ile gecenin eşit olması durumudur. İlkbahar ve sonbaharda olmak üzere yılda iki kez tekrarlanır.
Elektron, eksi bir temel elektrik yüküne sahip bir atomaltı parçacıktır. Lepton parçacık ailesinin ilk nesline aittir ve bileşenleri ya da bilinen bir alt yapıları olmadığından genellikle temel parçacıklar olarak düşünülürler. Kütleleri, protonların yaklaşık olarak 1/1836'sı kadardır. Kuantum mekaniği özellikleri arasında, indirgenmiş Planck sabiti (ħ) biriminde ifade edilen, yarım tam sayı değerinde içsel bir açısal momentum (spin) vardır. Fermiyon olmasından ötürü, Pauli dışarlama ilkesi gereğince iki elektron aynı kuantum durumunda bulunamaz. Temel parçacıkların tamamı gibi hem parçacık hem dalga özelliklerini gösterir ve bu sayede diğer parçacıklarla çarpışabilir ya da kırınabilirler.
Ernest Rutherford, Yeni Zelandalı-İngiliz deneysel fizikçidir. 1908 yılı Nobel Kimya Ödülü sahibi.
Dünya veya Yerküre, Güneş Sistemi'nde Güneş'e en yakın üçüncü gezegen olup şu an için üzerinde yaşam ve sıvı su barındırdığı kesin olarak bilinen tek astronomik cisimdir. Radyometrik tarihleme ve diğer kanıtlara göre 4,55 milyar yıldan fazla bir süre önce oluşmuştur. Dünya'nın yer çekimi, uzaydaki diğer nesnelerle, özellikle Güneş'le ve tek doğal uydusu Ay'la etkileşime girer. Dünya'nın Güneş'in etrafındaki yörüngesi, 365,256 güneş günü, yani bir yıldız yılı sürer. Bu süre içerisinde Dünya, kendi ekseni etrafında 366,265 kez döner.
Kutup Yıldızı ya da bilimsel adıyla Polaris, Küçükayı takımyıldızının en parlak yıldızı.
Işınlılar ya da Radiolaria; ameböid hareket eden Protozoa altaleminin bir sınıfı ya da Protista aleminin bir şubesidir.
Uzay aracı ya da uzay gemisi, Dünya'nın atmosferi dışında, özellikle dış uzayda çalışmak üzere tasarlanmış araç ya da makinedir. Uzay araçları insanlı ya da insansız olabilir. Bir uzay aracı telekomünikasyon, Dünya'nın gözlemlenmesi, meteoroloji, yolbul, uzay kolonizasyonu, gezegen keşfi, uzay turizmi, uzay savaşımı, uzay ortamında insan ve kargo taşınması gibi görevler için yapılmış olabilir. Bu tanım aynı zamanda yapay uyduları da kapsamaktadır.
Yer, güçlü bir manyetik alana ve bu alanın etkisi ile şekillenen önemli bir manyetosfere sahiptir.
Güneş rüzgârı, Güneş'in üst atmosferinden yayılan bir plazma dalgasıdır. Büyük çoğunluğu, enerjileri genellikle 1,5 ve 10 keV arası olan elektronlar, protonlar ve alfa parçacıklarından oluşur. Bu parçacık akımının yoğunluk, sıcaklık ve hız nicelikleri zamana ve Güneş'in boylamına göre değişkenlik gösterir. Bu parçacıklar, Güneş tacının yüksek sıcaklığından gelen yüksek enerjileri ve maruz kaldıkları manyetik, elektriksel ve elektromanyetik fenomen sayesinde Güneş'in kütleçekiminden kurtulabilirler.
İnsanlarda böbrekler, memeli böbreklerinin genellikle dış lobülasyon belirtileri göstermeyen, çok loblu, çok papiller şekilli, iki adet kırmızımsı kahverengi fasulye biçimli kan filtreleyen organlardır. Bunlar retroperitoneal boşlukta solda ve sağdadır ve yetişkin insanlarda yaklaşık 12 santimetre uzunluğundadır. Kanı eşleşmiş renal arterlerden alırlar; kan eşleşmiş renal venlere çıkar. Her böbrek, atılan idrarı mesaneye taşıyan bir tüp olan üretere bağlıdır.
Yerçekimi, yönetmenliğini Alfonso Cuarón'un yaptığı, bilimkurgu gerilim ve dram türündeki, 2013 ABD-Birleşik Krallık ortak yapımı üç boyutlu film. Senaryosunu Alfonso Cuarón ve oğlu Jonás Cuarón'un yazdığı filmin başrollerini Sandra Bullock ve George Clooney paylaşmaktadır. Uzaydaki görevleri esnasında, uzay gemilerinin hasar görmesi sonucu iki astronotun hayatta kalma mücadelesini konu alır.
Nefrit ya da nefritis böbreklerde oluşan, glomeruluslar ve tubulleri ya da glomerüller ve tübülleri çevreleyen interstisyel dokuyu kapsayabilen yangıdır.
Peritübüler kılcallar, boşaltım sisteminde götürücü arteriyol (atardamarcık) tarafından beslenen çok küçük kan damarlarıdır; bu damarlar, nefronlar boyunca ilerleyerek nefronun iç boşluğu ile kan arasında geri emilim ve salgılama (sekresyon) yapılmasını sağlar. Peritübüler kılcallar, proksimal ve distal tübüllerin kortikal parçalarını sararken; vasa recta, medullaya gider ve Henle kulbuna yaklaşır.
Getirici (afferent) arteriyoller, çok sayıda boşaltım sisteminde nefronları besleyen bir grup kan damarıdır. Bu damarlar, tubuloglomerüler geribildirim mekanizmasının bir parçası olarak kan basıncının düzenlenmesinde önemli bir rol oynar.
Glomerulus, böbrekte bir nefronun başlangıcında bulunan ve kılcal damarların yumak halinde bir araya gelmesiyle oluşan bir kılcal damar yumağıdır. Bowman kapsülü ile birlikte Malpighi cisimciği'ni oluşturur. Böbreğin korteks (kabuk) bölgesinde yer almaktadır.
Proksimal tüp veya proksimal tübül, böbreklerdeki nefronun Bowman kapsülünden Henle kulpunun başlangıcına kadar olan bölümüdür. Böbreğin korteks kısmında bulunur. Aynı zamanda Proksimal tübül Magnezyum hariç diğer tüm elektrolitlerin en çok emildiği yerdir. Magnezyum ise en çok distal tübülden emilir.
Renal diyet içeriğinde yüksek derecede sodyum, potasyum ve fosfor bulunan yiyeceklerin kullanımını kısıtlayan bir diyettir. Genellikle kronik böbrek rahatsızlıkları, böbrek hastalıkları ve böbrek hastalığında son aşamaya gelmiş kişiler için önerilir. Bu diyet, aritmileri, kemik bozukluklarını, aşırı sıvı yüklenmesini, vasküler kalsifikasyonu ve hipertansiyonu düzenlemek ve önlemek için kandaki mikro besinlerin birikimini azaltmaya çalışır.
Stenoz, bir kan damarında veya foramina ve kanallar gibi oluşuma sahip diğer tübüler organda veya yapılarda anormal bir daralmadır. Bazen darlık olarak da adlandırılır.