Vergi, ekonomik birimlerden siyasi cebir altında ve karşılıksız devlete kaynak (para) olarak aktarılmasıdır. Kamu hizmeti yapmak durumunda olan devlet, bunu yaparken mal ve hizmet üretiminde bulunur. Gerekli üretim faktörlerini sağlarken kamu fonlarını kullanır. Bu fonlar içerisinde vergi gelirlerinin oranı yüksektir. Sanayileşmiş toplumlarda %100'e ulaşmaktadır. Devlet, belirtilen temel amaç dışında kamu faaliyetlerine paralel diğer bazı fonksiyonları da vergilere yükleyebilir. Bu arada gelir dağılımının kontrolü, piyasada fiyat istikrarının sağlanması gibi fonksiyonlar da kısmen vergiye yüklenebilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), banknot ihraç eden, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'nin para ve kredi politikasını yürüten, veznedarlık görevini üstlenmiş ve devletin iktisadi ve mali danışmanlığını yapan yasal olarak bağımsız bir ekonomik kurumdur. Kâğıt para (banknot) basma tekelini elinde bulundurur ve bu yetkiye istinaden bağımsız olarak para politikasını belirler. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı olan Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünce basılan madeni paraların tedavülü de Merkez Bankasınca sağlanmaktadır.
Maliye bölümü, kökü Ankara Mülkiye'ye dayanan 1981 sonrası yükseköğretimin yeniden yapılanmasıyla diğer iktisadi fakültelerde de açılan ve ilgi alanı kamu kesimi ekonomisi olan bölüm.
Finans, para, döviz ve sermaye varlıklarının incelenmesi ve disiplinidir. Mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketiminin incelenmesi olan ekonomi ile ilgilidir ancak ondan farklıdır. Kapsama dayalı olarak Finansal sistemlerde finansal faaliyetlere ilişkin disiplin, kişisel, kurumsal ve kamu finansmanı olarak ayrılabilir.
22 Haziran 1993 tarihinde yapılan Kopenhag Zirvesi'nde, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği'nin genişlemesinin merkezi Doğu Avrupa ülkelerini kapsayacağını kabul etmiş ve aynı zamanda adaylık için başvuruda bulunan ülkelerin tam üyeliğe kabul edilmeden önce karşılaması gereken kriterleri de belirtmiştir. Bu kriterler siyasi, ekonomik ve topluluk mevzuatının benimsenmesi olmak üzere üç grupta toplanmıştır.
İktisat politikası, bir ekonominin büyüme, istikrar, adil gelir dağılımı gibi hedefler doğrultusunda optimal düzeye erişmesi için merkezi devlet organları tarafından yönetilmesidir. Devlet yönetimli ekonomilerde, bu doğrultuda karar alma ve uygulama süreçlerinde hedef sapmalarını minimize etmek için emredici ve otoriterdir.
Richard Abel Musgrave, Alman kökenli Amerikalı ekonomisttir. Kamu maliyesi teorisinin önemli profesörlerindendir.
Merkez bankası, bir ülkenin ya da ülkeler grubunun para politikasından sorumlu kurumdur. Merkez bankasının temel amacı para biriminin ve para arzının istikrarının sürdürülmesidir. Fakat merkez bankalarının bunun dışında bankacılık sektörünün son kredi mercii olmak, faiz haddinin kontrolü gibi görevleri de vardır. Bunun yanında merkez bankasının, bankalar ve diğer finansal kurumları, tedbirsizlik ve dolandırıcılığa karşı denetlemek gibi yetkileri de olabilir.
Devlet bütçesi, kamu gelir ve giderlerinin, yasama organı tarafından onaylanarak, hükûmet tarafından yürütülüp uygulanmasına izin veren bir kanun, bir hukuki belgedir. Bir başka deyişle kamu kaynaklarının toplanması ve harcamaların yapılması için hükûmetin, ulusal egemenliği temsil eden parlamentodan aldığı bir yetkidir; bu bağlamda toplum ile siyasi iktidar arasında kaynakların kullanımı konusunda yapılan bir sözleşme olarak görülebilir.
Resesyon ya da durgunluk, ekonomik faaliyetlerde genel bir düşüş olduğunda ortaya çıkan bir iş döngüsü daralmasıdır. Durgunluklar genellikle harcamalarda yaygın bir düşüş olduğunda ortaya çıkar. Bu durum finansal kriz, dış ticaret şoku, olumsuz arz şoku, ekonomik balonun patlaması veya büyük ölçekli insan kaynaklı veya doğal afet gibi çeşitli olaylar tarafından tetiklenebilir.
Maliye politikası, devletin maliye politikası araçlarını kullanarak ekonominin tam istihdama ulaşmasını sağlamak, ekonomik dalgalanmaları en aza indirgemek, adil bir servet ve gelir dağılımını oluşturmak için uyguladığı politikalardır. Para politikası ile birlikte iktisat politikasını oluşturmaktadır. Para politikasının araçları faiz haddi ve para arzıyken, maliye politikasının kamu gelirleri ve kamu giderleri üstünden yürütüldüğü söylenebilir. Bununla birlikte kamu borçlanması da maliye politikası araçları arasında gösterilebilir. Maliye politikası araçlarının kullanım şekilleri özellikle bankacılık sektörüne zarar vermeyecek türde olmalıdır. Esasında maliye politikası genel olarak reel sektörü etkiler. Ancak reel sektör üzerindeki politika etkisi de belli bir gecikme ile yine bankacılık sektörüne yansımaktadır. Devletin kendi gelir-gider kalemlerini yönetmek amacı taşıyarak Merkez Bankası aracılığıyla uyguladığı bu ekonomik enstrümanlar, özellikle cari dönem beklentilerindeki "arzulanır büyüme" hedefleri tarafından güdülenmektedir.
Keynesyen iktisat veya Keynesçilik, adını İngiliz ekonomist John Maynard Keynes'ten alır), toplam talebin ekonomik çıktı ve enflasyonu nasıl güçlü bir şekilde etkilediğine dair çeşitli makroekonomik teori ve modellerdir. Keynesyen görüşe göre, toplam talep ekonominin üretken kapasitesine eşit olmak zorunda değildir. Bunun yerine, üretimi, istihdamı ve enflasyonu etkileyen - bazen düzensiz davranan - bir dizi faktörden etkilenir.
Refah devleti veya sosyal devlet, minimum düzey ötesinde vatandaşlarının refahı için birincil sorumluluk kabul eden devlet kavramı olup devletin vatandaşlarının iktisadi ve sosyal esenliklerinin korunması ve teşvik edilmesinde ana rol oynamasını önerir. Müdahaleci, düzenleyici, yeniden dağıtıcı, girişimci ve bireylere hak ve özgürlüklerin sağlanması bakımından pozitif bir devlet anlayışıdır. Bu şekil devlet kavramı fırsat eşitliği, servetin eşit şekilde dağılması ve nispeten rahat bir hayat sağlamak için gerekli asgari şartlara yetişemeyen kişiler için kamu mesuliyeti prensiplerine dayanır. Bu genel yaklaşım bir ülkenin çok değişik şekilde iktisaden ve sosyal bakımdan organize edilmesini mümkün kılar.
Ekonomik dengenin sağlanması ve sürdürülmesinde kendiliğinden fonksiyon gören, denge sağlayıcı etkiler yaratan mali ya da sosyoekonomik kurumlardır. Örneğin; mali sistemde var olan artan oranlı vergiler, işsizlik sigortası ödemeleri, bütçe açık ve fazlaları, birey-aile ve kurum tasarrufları ile toprak mahsullerine ödenen mali yardımlar (sübvansiyon) otomatik stabilizatör niteliğindedir.
Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışan, hazine ve maliye işlerinden sorumlu olan bakanlıktır.
Mali hukuk ya da maliye hukuku gelir hukuku ve gider hukuku olmak üzere temelde ikiye ayrılırken, bütçe hukukunu da mali hukukun üçüncü alt dalı olarak nitelendirmek mümkündür.
Azerbaycan Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı, Azerbaycan Cumhuriyeti'nde finans sektörünü düzenlemekten sorumlu, Azerbaycan Kabinesi'ne bağlı bir devlet kurumu. Bakanlığa Samir Şerifov başkanlık etmektedir.
Türkiye'de enflasyon, Türkiye ekonomi tarihinde sürekli yapısal problemlerden birisidir. Yakın dönem Türkiye tarihinde yıllık enflasyonda 1971'den başlayarak 34 yıl süren çift haneli verilerin görüldüğü enflasyonist bir süreç yaşandı. 2000'li yıllarda tek haneli oranlara düşse de 2010'lu yılların sonunda döviz kuru ve pahalılık nedeniyle enflasyon yeniden ciddi problemlerden biri halinde geldi.
Devlet harcamaları veya Hükûmet harcamaları, devletin kamusal görevini yerine getirmek üzere yaptığı tüm tüketim, yatırım ve transfer ödemeleridir. Milli gelir muhasebesinde, toplumun bireysel veya toplumsal ihtiyaçlarını doğrudan karşılamak için üzere mal ve hizmetlerin hükûmetler tarafından satın alınması, hükûmetin nihai tüketim harcaması olarak sınıflandırılır. Altyapı yatırımı veya araştırma harcamaları gibi gelecekte fayda yaratması amaçlanan mal ve hizmetlerin devlet tarafından satın alınması, devlet yatırımı olarak sınıflandırılır. Nihai tüketim ve gayri safi sermaye oluşumuna ilişkin bu iki tür hükûmet harcaması, birlikte gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) ana bileşenlerinden birini oluşturur.
Reel (Gerçek) harcama, bir ekonomide devletin mal ve hizmetlere veya üretim faktörlerine doğrudan talebiyle oluşan bir tür kamu gideridir. Devletler bu harcama türü ile kamu hizmetlerini görmek üzere personel istihdamı veya üretim faaliyetlerinde bulunur. Bu harcama ile üretim faktörü söz konusu olduğundan ötürü milli gelirde yükseliş olur, bu sebeple transfer harcamalarının tam tersi olarak nitelendirilebilir.