İçeriğe atla

Maliye

Maliye, kamu maliyesi veya kamu ekonomisi, devletin mali faaliyetlerini inceleyen ve bu faaliyetlerin neden ve sonuçlarını araştıran bilim dalıdır. Kamu maliyesi, devletin gelirlerinin ve harcamalarının ekonomik faaliyetler üzerindeki etkilerini incelemektedir.[1]

Etimoloji

Maliye, kavramsal olarak finansla aynı anlamda olmasına rağmen, amaç ve uygulama yönünden kazandığı anlam itibarıyla farklı kullanılmaktadır. Maliye; İngilizcede "public finance", Fransızcada ise "finance publique" olarak kullanılmaktadır. Maliye kelimesi ise dilimize Tanzimattan önceki yıllarda girmiştir. Kelimenin kökü ise "mal" teriminden kaynaklanmaktadır. 1837 yılında kurulan Umur-ı Maliye Nezareti(Maliye Bakanlığı) ile "maliye" kelimesi Türkçeye yerleşmiş ve yaygınlaşmıştır.

Tarihçe

Maliye'nin bir bilim olarak ortaya çıkışı, insanlık tarihi açısından yeni sayılır.[2] 17. ve 18. yüzyılda Avrupa'daki gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan "maliye", özellikle 1929 ekonomik buhranı ile önemi artarak ekonomi ve hukuku da içinde barındıran bir disiplin halini aldı. Klasik liberal politikalardaki piyasalara devlet müdahalesinin olmaması anlayışı -özellikle 1929 yılında yaşanan ekonomik buhranla birlikte- ekonomik sorunların maliye politikaları ile çözülmesi gerekliliği fikri nedeniyle etkinliğini yitirdi.[2] Bu gelişmeler maliye biliminin önemini arttırdı.

Maliye'ye yönelik en ayrıntılı tanımlama Henry Carter Adams'a aittir. Bu tanıma göre, kamu maliyesinin mali mevzuat ve mali yönetim ilkeleri ile kamu gelir kaynaklarını ilgilendirdiğini, kamu harcamalarını, bütçeyi, mali kuruluşları, devlet mallarını, vergilemeyi ve devlet borçlanmasını kapsadığını ortaya koymaktadır.

Maliye, gelişim süreci içerisinde pek çok bilim insanı tarafından bağımsız bir disiplin olarak ele alınmış olmasına rağmen, Louis Trotabas gibi bazı bilim adamlarınca maliye kamu hukuku içerisinde ele alınmıştır.

Türk Tarihinde

Türklerin İslamiyet'e ilk geçişleri döneminde Müslüman ülkelerde devletin malî işlerini göre "Beyt-ül mal" bulunmaktaydı. Devletin görevlerini icra edbilmesi için gerekli olan gelirleri toplayan ve giderlerin yapılmasını sağlayan Beytülmal'ın gelir ve giderleri devlet yönetiminin başı tarafından kontrol edilmekteydi. Osmanlı Devleti döneminde devletin tüm malî işlemlerinin görüldüğü bir kuruma dönüşen malîye teşkilatı 1442 yılında ilk defa kuruluşundan bu yana kurumsal yapısı ile devlet kurumları arasında önemli bir yere oturmuştur. 1837 yılında ise Umur-ı Maliye Nezareti olarak ilk Maliye Bakanlığı kurulmuştur.

Kamu Maliyesinin Amaçları

  • Kaynak dağılımında etkinliğin sağlanması
  • İktisadi istikrarın sağlanması
  • Bölüşümde etkinliğin sağlanması
  • İktisadi kalkınmanın sağlanması
  • Regülasyon fonksiyonu
  • Ekonomik istikrarın (tam istihdam + enflasyon) sağlanması

Kamu Maliyesinin Araçları

  • Maliye politikası
  • Borç politikası
  • Borç yönetimi politikası araçları
  • İktisadi araçlar (dış ticaret, istihdam, ücret politikaları)

İç bağlantılar

  • Maliye bölümü

Konuyla ilgili yayınlar

Kaynakça

  1. ^ Jain, P C (1974). The Economics of Public Finance. 
  2. ^ a b "23. MALİYE SEMPOZYUMU". Maliye Bakanlığı. Erişim tarihi: 2 Temmuz 2013. []

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Vergi</span>

Vergi, ekonomik birimlerden siyasi cebir altında ve karşılıksız devlete kaynak (para) olarak aktarılmasıdır. Kamu hizmeti yapmak durumunda olan devlet, bunu yaparken mal ve hizmet üretiminde bulunur. Gerekli üretim faktörlerini sağlarken kamu fonlarını kullanır. Bu fonlar içerisinde vergi gelirlerinin oranı yüksektir. Sanayileşmiş toplumlarda %100'e ulaşmaktadır. Devlet, belirtilen temel amaç dışında kamu faaliyetlerine paralel diğer bazı fonksiyonları da vergilere yükleyebilir. Bu arada gelir dağılımının kontrolü, piyasada fiyat istikrarının sağlanması gibi fonksiyonlar da kısmen vergiye yüklenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası</span> Türkiyenin merkez bankası

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), banknot ihraç eden, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'nin para ve kredi politikasını yürüten, veznedarlık görevini üstlenmiş ve devletin iktisadi ve mali danışmanlığını yapan yasal olarak bağımsız bir ekonomik kurumdur. Kâğıt para (banknot) basma tekelini elinde bulundurur ve bu yetkiye istinaden bağımsız olarak para politikasını belirler. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı olan Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünce basılan madeni paraların tedavülü de Merkez Bankasınca sağlanmaktadır.

Maliye bölümü, kökü Ankara Mülkiye'ye dayanan 1981 sonrası yükseköğretimin yeniden yapılanmasıyla diğer iktisadi fakültelerde de açılan ve ilgi alanı kamu kesimi ekonomisi olan bölüm.

<span class="mw-page-title-main">Finans</span> Akademik disiplin

Finans, para, döviz ve sermaye varlıklarının incelenmesi ve disiplinidir. Mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketiminin incelenmesi olan ekonomi ile ilgilidir ancak ondan farklıdır. Kapsama dayalı olarak Finansal sistemlerde finansal faaliyetlere ilişkin disiplin, kişisel, kurumsal ve kamu finansmanı olarak ayrılabilir.

22 Haziran 1993 tarihinde yapılan Kopenhag Zirvesi'nde, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği'nin genişlemesinin merkezi Doğu Avrupa ülkelerini kapsayacağını kabul etmiş ve aynı zamanda adaylık için başvuruda bulunan ülkelerin tam üyeliğe kabul edilmeden önce karşılaması gereken kriterleri de belirtmiştir. Bu kriterler siyasi, ekonomik ve topluluk mevzuatının benimsenmesi olmak üzere üç grupta toplanmıştır.

İktisat politikası, bir ekonominin büyüme, istikrar, adil gelir dağılımı gibi hedefler doğrultusunda optimal düzeye erişmesi için merkezi devlet organları tarafından yönetilmesidir. Devlet yönetimli ekonomilerde, bu doğrultuda karar alma ve uygulama süreçlerinde hedef sapmalarını minimize etmek için emredici ve otoriterdir.

Richard Abel Musgrave, Alman kökenli Amerikalı ekonomisttir. Kamu maliyesi teorisinin önemli profesörlerindendir.

Merkez bankası, bir ülkenin ya da ülkeler grubunun para politikasından sorumlu kurumdur. Merkez bankasının temel amacı para biriminin ve para arzının istikrarının sürdürülmesidir. Fakat merkez bankalarının bunun dışında bankacılık sektörünün son kredi mercii olmak, faiz haddinin kontrolü gibi görevleri de vardır. Bunun yanında merkez bankasının, bankalar ve diğer finansal kurumları, tedbirsizlik ve dolandırıcılığa karşı denetlemek gibi yetkileri de olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Devlet bütçesi</span> kamu gelir ve giderlerinin, yasama organı tarafından onaylanarak, hükûmet tarafından yürütülüp uygulanmasına izin veren bir kanun, bir hukuki belge

Devlet bütçesi, kamu gelir ve giderlerinin, yasama organı tarafından onaylanarak, hükûmet tarafından yürütülüp uygulanmasına izin veren bir kanun, bir hukuki belgedir. Bir başka deyişle kamu kaynaklarının toplanması ve harcamaların yapılması için hükûmetin, ulusal egemenliği temsil eden parlamentodan aldığı bir yetkidir; bu bağlamda toplum ile siyasi iktidar arasında kaynakların kullanımı konusunda yapılan bir sözleşme olarak görülebilir.

Resesyon ya da durgunluk, ekonomik faaliyetlerde genel bir düşüş olduğunda ortaya çıkan bir iş döngüsü daralmasıdır. Durgunluklar genellikle harcamalarda yaygın bir düşüş olduğunda ortaya çıkar. Bu durum finansal kriz, dış ticaret şoku, olumsuz arz şoku, ekonomik balonun patlaması veya büyük ölçekli insan kaynaklı veya doğal afet gibi çeşitli olaylar tarafından tetiklenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Maliye politikası</span>

Maliye politikası, devletin maliye politikası araçlarını kullanarak ekonominin tam istihdama ulaşmasını sağlamak, ekonomik dalgalanmaları en aza indirgemek, adil bir servet ve gelir dağılımını oluşturmak için uyguladığı politikalardır. Para politikası ile birlikte iktisat politikasını oluşturmaktadır. Para politikasının araçları faiz haddi ve para arzıyken, maliye politikasının kamu gelirleri ve kamu giderleri üstünden yürütüldüğü söylenebilir. Bununla birlikte kamu borçlanması da maliye politikası araçları arasında gösterilebilir. Maliye politikası araçlarının kullanım şekilleri özellikle bankacılık sektörüne zarar vermeyecek türde olmalıdır. Esasında maliye politikası genel olarak reel sektörü etkiler. Ancak reel sektör üzerindeki politika etkisi de belli bir gecikme ile yine bankacılık sektörüne yansımaktadır. Devletin kendi gelir-gider kalemlerini yönetmek amacı taşıyarak Merkez Bankası aracılığıyla uyguladığı bu ekonomik enstrümanlar, özellikle cari dönem beklentilerindeki "arzulanır büyüme" hedefleri tarafından güdülenmektedir.

Keynesyen iktisat veya Keynesçilik, adını İngiliz ekonomist John Maynard Keynes'ten alır), toplam talebin ekonomik çıktı ve enflasyonu nasıl güçlü bir şekilde etkilediğine dair çeşitli makroekonomik teori ve modellerdir. Keynesyen görüşe göre, toplam talep ekonominin üretken kapasitesine eşit olmak zorunda değildir. Bunun yerine, üretimi, istihdamı ve enflasyonu etkileyen - bazen düzensiz davranan - bir dizi faktörden etkilenir.

<span class="mw-page-title-main">Refah devleti</span>

Refah devleti veya sosyal devlet, minimum düzey ötesinde vatandaşlarının refahı için birincil sorumluluk kabul eden devlet kavramı olup devletin vatandaşlarının iktisadi ve sosyal esenliklerinin korunması ve teşvik edilmesinde ana rol oynamasını önerir. Müdahaleci, düzenleyici, yeniden dağıtıcı, girişimci ve bireylere hak ve özgürlüklerin sağlanması bakımından pozitif bir devlet anlayışıdır. Bu şekil devlet kavramı fırsat eşitliği, servetin eşit şekilde dağılması ve nispeten rahat bir hayat sağlamak için gerekli asgari şartlara yetişemeyen kişiler için kamu mesuliyeti prensiplerine dayanır. Bu genel yaklaşım bir ülkenin çok değişik şekilde iktisaden ve sosyal bakımdan organize edilmesini mümkün kılar.

<span class="mw-page-title-main">Otomatik stabilizatör</span>

Ekonomik dengenin sağlanması ve sürdürülmesinde kendiliğinden fonksiyon gören, denge sağlayıcı etkiler yaratan mali ya da sosyoekonomik kurumlardır. Örneğin; mali sistemde var olan artan oranlı vergiler, işsizlik sigortası ödemeleri, bütçe açık ve fazlaları, birey-aile ve kurum tasarrufları ile toprak mahsullerine ödenen mali yardımlar (sübvansiyon) otomatik stabilizatör niteliğindedir.

<span class="mw-page-title-main">Hazine ve Maliye Bakanlığı (Türkiye)</span> hazine ve maliye işlerinden sorumlu olan bakanlık

Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışan, hazine ve maliye işlerinden sorumlu olan bakanlıktır.

Mali hukuk ya da maliye hukuku gelir hukuku ve gider hukuku olmak üzere temelde ikiye ayrılırken, bütçe hukukunu da mali hukukun üçüncü alt dalı olarak nitelendirmek mümkündür.

<span class="mw-page-title-main">Maliye Bakanlığı (Azerbaycan)</span> Azerbaycan Hükûmetine bağlı bir bakanlık

Azerbaycan Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı, Azerbaycan Cumhuriyeti'nde finans sektörünü düzenlemekten sorumlu, Azerbaycan Kabinesi'ne bağlı bir devlet kurumu. Bakanlığa Samir Şerifov başkanlık etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de enflasyon</span> Türkiyenin kuruluşundan bugüne kadar olan enflasyon ve enflasyona etki eden olaylar

Türkiye'de enflasyon, Türkiye ekonomi tarihinde sürekli yapısal problemlerden birisidir. Yakın dönem Türkiye tarihinde yıllık enflasyonda 1971'den başlayarak 34 yıl süren çift haneli verilerin görüldüğü enflasyonist bir süreç yaşandı. 2000'li yıllarda tek haneli oranlara düşse de 2010'lu yılların sonunda döviz kuru ve pahalılık nedeniyle enflasyon yeniden ciddi problemlerden biri halinde geldi.

Devlet harcamaları veya Hükûmet harcamaları, devletin kamusal görevini yerine getirmek üzere yaptığı tüm tüketim, yatırım ve transfer ödemeleridir. Milli gelir muhasebesinde, toplumun bireysel veya toplumsal ihtiyaçlarını doğrudan karşılamak için üzere mal ve hizmetlerin hükûmetler tarafından satın alınması, hükûmetin nihai tüketim harcaması olarak sınıflandırılır. Altyapı yatırımı veya araştırma harcamaları gibi gelecekte fayda yaratması amaçlanan mal ve hizmetlerin devlet tarafından satın alınması, devlet yatırımı olarak sınıflandırılır. Nihai tüketim ve gayri safi sermaye oluşumuna ilişkin bu iki tür hükûmet harcaması, birlikte gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) ana bileşenlerinden birini oluşturur.

Reel (Gerçek) harcama, bir ekonomide devletin mal ve hizmetlere veya üretim faktörlerine doğrudan talebiyle oluşan bir tür kamu gideridir. Devletler bu harcama türü ile kamu hizmetlerini görmek üzere personel istihdamı veya üretim faaliyetlerinde bulunur. Bu harcama ile üretim faktörü söz konusu olduğundan ötürü milli gelirde yükseliş olur, bu sebeple transfer harcamalarının tam tersi olarak nitelendirilebilir.