İçeriğe atla

Malezya'da İslam

Ubudiah Camii, Malezya

Malezya'da İslam, Malezya nüfusunun yüzde 61,3'ünü oluşturmaktadır.[1] Malezya'da en kalabalık etnik kitle ülke nüfusunun yüzde 50'sinden fazlasını oluşturan Malaylardır. Malaylar Müslüman olarak tanımlanmakta ve gruba kamu görevleri, iş dünyası ve eğitim alanında birçok ayrıcalık tanınmaktadır. Malaylar din değiştirmeleri halinde bu ayrıcalıklarını kaybetmektedirler. İkinci en büyük etnik grup ise yüzde 35'lik nüfus yoğunluğuna sahip olan Çinlilerdir. Çinlilerin tamamına yakınını Budistler oluşturmaktadır. İçlerinde Müslüman olanları da vardır. Malezya'da yüzde 5 oranında ise Cavalılar, Minangkabululular, Samalar, Melunlar ve Güney Asyalılar yaşar. Bunların büyük bir bölümü İslam dinine mensuptur.

Şeriat mahkemeleri

Malezya, 31 Ağustos 1957'de yürürlüğe giren anayasaya göre resmî dini İslam, Sultan'ın aynı zamanda dinî lider ve başkomutan olduğu, sivil mahkemelerin yanı sıra şeriat mahkemelerinin de hukuk sistemi içinde yer aldığı anayasal monarşiyle yönetiliyor. Konfederasyonu oluşturan diğer federal eyaletler de krallıkla yönetiliyor. Ülkenin kralı da bu 13 eyaletin oluşturduğu sultanlar konseyi tarafından 5 yıllığına kral olarak seçiyor. Birinci meclis kralın atadığı 69 kişiden, diğer meclis ise halkın seçtiği 180 kişiden oluşuyor.

Çok hukukluluk

Malezya'nın yargı sistemi çok hukukluluğa dayanıyor. Malaylar ve diğer Müslümanların aile ve din ile ilgili davalarına şeriat mahkemeleri bakıyor. Evlenme ve boşanmada da şeriat mahkemeleri geçerli sayılıyor. Bu mahkemelerin kararı için sivil mahkemelerde temyize gidilmiyor. Çinli ve Hintlerin tüm davalarına ise kamu mahkemeleri bakıyor. Malezya'da sadece Malaylar arasından çıkan ve birinci sınıf vatandaş anlamına gelen Bumi Putralar bulunuyor. Eyalet sultanları ve üst düzey din adamlarından oluşan bu kişiler vergi ödemiyor. Çocukları ise üniversiteye sınavsız giriyor. Ancak ülkede yaşayan azınlıklar Bumi Putra olamıyor. Bumi Putralar sadece Malaylar arasından çıkabiliyor.

Laiklik

Ülkenin ilk başbakanlarından Tunku Abdulrahman 1980'lerde yaptığı bir açıklamada İslami devlet isteği boş bir hayaldir. Malezya gibi çok etnik gruplu ve çok dinli bir ülkede İslami devletin yeri yoktur demiştir. 1988'de ülke yargıtayının bir mahkeme kararıyla ülkenin teokratik yapıda olmadığı karara bağlanmıştır. Laiklik tartışmaları 1988'den sonra nisan ayında başladı. Mizan Zeynel Abidin'in krallığa seçilmesiyle birlikte baş örtülü eşi Nur Zahire de saray protokolüne girdi. Bunu protesto eden muhalefetteki Halkın Adaleti Partisi ve Liberal Demokrat Hareket, baş örtülü kraliçeyi protesto ederek yemin törenine katılmadı. LDH, baş örtülü kraliçenin toplumun tüm kesimlerini temsil etmediği vurgulandı. Bunun üzerine Kral Zeynel Abidin ülkede laikliğin tartışılmasını yasakladı. Başbakan Yardımcısı Necib Razak'ın da İslam resmî dindir ve biz İslamî bir devletiz. Asla laik olmadık, çünkü Batı tanımıyla laik olmak, ülke yönetimiyle İslamî ilkelerin birbirinden ayrılması anlamına gelir açıklamasını yapmıştır.

İslami partiler

Eğitimde İslam

1977 yılında Mekke'de toplanan Uluslararası İslami Eğitim ve Öğretim Sempozyumu'nda, modern olanaklardan yararlanan bir üniversitenin açılması düşüncesi ortaya çıkmıştır. Daha sonra ülkesinde başbakanlık da yapan dönemin Malezya Eğitim ve Öğretim Bakanı Dr. Muhammed Mehatir de üniversitenin Kuala Lampur'da kurulmasını istedi. 1983 yılında ise Mekke'de yapılan bir sempozyumda, uluslararası bir üniversite kurma hazırlıkları başlatıldı. Esaslar belirtildi. Üniversitede İslami ilimlerin yanı sıra pozitif bilimler de öğretilecekti. Ancak İslam üniversitesi olması nedeniyle sosyalbilimler bölümlerinde okuyan öğrencilere zorunlu ilahiyat dersleri de getirildi. İslam üniversitesinde bütün Müslüman kızlar, İslam imajını yansıttığı gerekçesiyle örtünmek zorundadırlar. Gayrimüslim kızlar da üniversitenin bu kuralına saygı duymak zorundadırlar. Üniversitede peçeye, güvenlik nedeniyle izin verilmiyor.

Ayrıca bakınız

  • Malezya'daki camilerin listesi

Kaynakça

  1. ^ "Malezya'da gayrimüslimlerin Allah kelimesini kullanma yasağına iptal". euronews. 10 Mart 2021. 10 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ağustos 2022. 
  • Cumhuriyet "Malezya Gerçeği" yazı dizisi Mahmut Gürer 25-30 Eylül 2007
  • Milliyet "İşte Malezya" yazı dizisi Ece Temelkuran 25-29 Eylül 2007

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Malezya</span> Güneydoğu Asyada bir ülke

Malezya, Güneydoğu Asya’da yer alan, doğu ve batı olarak iki kara parçasına ayrılmış, 13 eyaletten oluşan ve parlamenter monarşi ile yönetilen bir ülkedir. Malezya'da toplam 878 adet ada bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Güneydoğu Asya</span> Asya kıtasının doğu kısmının güneyinde yer alan bölge

Güneydoğu Asya, Asya kıtasının bir parçasıdır ve Hindistan'ın doğusunda ve Çin'in güneyinde yer almaktadır. Güneydoğu Asya, Asya kıtasıyla Okyanusya arasında bulunan bölgeye verilen isimdir. Kesin sınırlarını çizmek oldukça zordur. Politik olarak batıya doğru Hint alt kıtası, kuzeye doğru Çin arasında uzanan bir kara parçası olarak görünür.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de laiklik</span> Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması

Türkiye'de laiklik, Osmanlı İmparatorluğu zamanında yargı ve devlet yönetiminde kısmen kendini göstermeye başlamış, Cumhuriyet devrimi ile anayasanın temel unsurlarından biri haline gelmiş, din ve siyasetin birbirine karışmaması ilkesidir. Laiklik terimi Fransızcadaki karşılığı Laïcité kelimesinden Türkçeye uyarlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Brunei</span> Güneydoğu Asyada Bir Ülke

Brunei, resmî adıyla Brunei Ülkesi, Barışın Ülkesi veya Bruney Darüsselam, Güneydoğu Asya'daki Borneo adasında yer alan sultanlık. Ülkenin tek komşusu Malezya'dır. Başkenti Bandar Seri Begavan'dır. İslami monarşi ile yönetilen ülkenin resmî dili Malaycadır. Ülkenin gelir kaynaklarının başında doğal gaz ve petrol vardır. Ülke ekonomisi Sultan'ın ve Shell'in elindedir. Katar'dan sonra GSMH ölçütüne göre dünyanın en zengin ikinci ülkesi olarak kabul edilmektedir.

Gayrimüslim, İslam hukuku ve dünya görüşünde Müslüman olmayanları tanımlamak için kullanılan terimdir. İslam esasıyla yönetilen devletlerin idaresi altında yaşayan ve İslam'dan başka bir inanca sahip kişi ve topluluklar ayrıca zimmî olarak sınıflanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Millet (Osmanlı İmparatorluğu)</span>

Millet, Osmanlı Türkçesinde dini grupları belirtmek için kullanılan terimdir. 19. yüzyılda Tanzimat reformlarıyla, hakim sınıf olan Sünniler dışındaki, kanunen korunan dini azınlıkları ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tüm Sünni gruplar bir millet kabul edilirken, azınlıklar yani gayrimüslimler sadece dine veya mezhebe göre değil aynı zamanda etnik gruplarına göre de ayrı milletler oluştururlardı. Örneğin Ermeniler tek bir millet olmayıp Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan milletlerine ayrılırlardı. Millet kelimesi Arapça bir kelime olan mille (ملة)'den gelmektedir. Millet kelimesi günümüzde, Osmanlı'da kullanılandan farklı olarak, dinsel bir anlam değil dilsel bir anlam ifade etmektedir.

Türkiye'de nüfusun %95'e yakını İslam dinine mensuptur. Ülkedeki Müslümanların çoğunluğu Sünniliğin Hanefi mezhebine bağlıdır. Günümüzde modern Türkiye'yi oluşturan bölgede İslam'ın yerleşik varlığı, Selçukluların Doğu Anadolu'ya doğru genişlemeye başladığı 11. yüzyılın son yarısına kadar uzanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İslami demokrasi</span> seküler veya dini olabilen siyasi ideoloji

İslami demokrasi veya İslam ve demokrasi, 21. yüzyılda İslam dünyasında ortaya çıkan bir ideolojik akımdır. İslami demokrasi, "Müslüman ülkelerin, dinlerini kaybetmeden demokratik, özgür, çoğulcu ve çağdaş yaşaması" olarak özetlenebilir. İslam'ın demokrasiyle ikiz kardeş gibi tutulması akımın bir görüşüdür. İnsan haklarına saygı, özgürlükçülük, çoğulculuk gibi fikirler İslami demokrasiden beslenir.

Lâik devlet bir devletin dinî konularda resmen tarafsızlığını belirten, ne dini ne de dinsizliği desteklemediğini ifade eden lâiklik kavramıdır. Lâik bir devlet, aynı zamanda tüm yurttaşlarına dinsel inançlarına bakılmaksızın eşit uygulamada bulunmayı iddia ve taahhüt eden ve belirli bir din/dinsizliğin diğer din/dinsizlik görüşlerinden imtiyazlı bir ön tercihe göre herhangi bir muameleden kaçındığını iddia ve taahhüt eden devlettir.

<span class="mw-page-title-main">Hindistan'da laiklik</span>

Hindistan'da lâiklik veya sekülerizm Hindistan'da, devletin bütün dinlere eşit yaklaşması anlamında kullanılmaktadır. Lâiklik veya sekülerizmin batıda içerdiği din ve devletin ayrılığına yakın biçimde tanımlanan kavramsal ifadenin dışında yer alan bir anlam içererek, Hindistan'da dinsel hukuk; devlet yasal yapısına bütün dinler için eşit katılımlı olmak üzere eklemlendirilmiştir.

Suudi Arabistan'ın hukuk sistemi, hem Kur'an'dan hem de İslam peygamberi Muhammed'e atfedilmiş sünnetlerden türetilen İslamî Şeriat hukukuna dayanmaktadır. Muhammed'in ölümü sonrasında ortaya çıkan İslamî alim konsensüsleri ("icmâ") de Şeriat'ın kaynaklarından birini oluşturur. Suudi Arabistan'daki yargıçların yaptığı hukuksal yorumlar, İslam fıkhındaki literalist Hanbeli mezhebine ait Orta Çağ metinlerinden etkilenmektedir. Şeriat, Müslüman dünyasında eşsiz olarak kodifiye olmamış haliyle Suudi Arabistan'da kullanılmaktadır. Bununla birlikte hukuksal içtihatın yoksunluğu, ülkenin kanunlarının kapsamında ve içeriğinde büyük seviyede belirsizliklere neden olmuştur. Bu nedenle hükûmet, 2010'da Şeriat'ı kodifiye etmeye niyet ettiğini açıkladı; ancak bu konuda hâlâ bir ilerleme sağlanamamıştır. Şeriat ayrıca fikrî mülkiyet hukuku ve şirketler hukuku gibi modern sorunları kapsayan kraliyet kararnameleriyle dağıtılan düzenlemeler ile tamamlanmıştır. Buna rağmen Şeriat, özellikle ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve kontrat hukuku gibi dallarda hukukun ana kaynağını oluşturmaktadır ve Kur'an ile Sünnet ülkenin anayasası olarak ilan edilmiştir. Suudi devleti ne ait çok kapsamlı tescilli haklar, toprak hukuku ile enerji hukuku dallarının önemli bir özelliğini oluşturmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mısır'da peçe</span>

Mısır'da peçe, nüfusun büyük çoğunluğu Müslüman olan Mısır'da kullanılan İslâmî kıyafet olan peçenin giyinilmesidir. Kadınların %90'ı örtülü olan Mısır'da kullanılan bir örtü çeşididir.

Suriye'de lâiklik, 1920 yılında Suriye'yi işgal eden Fransızlar tarafından oluşturulan Manda yönetimi tarafından başlatıldı. Fransızlar tarafından bastırılan 1920 Halep İsyanı'nı başlatan İbrahim Hananu seküleristti. İbrahim Hananu, isyanın bastırılmasından sonra Suriye'nin bağımsızlığı için mücadele etmeye devam etmiş ve Ulusal Blok'u kurmuştur. Ulusal Blok, laik temelli bağımsız bir Suriye kurma hedefi ile hareket etmiş ve yapmış olduğu siyasi mücadele ile 1946 yılında Suriye'yi bağımsızlığa kavuşturmuştur. Lâik sistem, bağımsızlıktan sonra da devam etmiştir. Bu dönemde yükselişte olan Arap sosyalizmini benimseyen Baas Partisi 1963 yılında bir darbe ile iktidara gelmiştir. Arap sosyalizmi, milliyetçiliği ve lâikliği birleştirmiş bir düşünceydi.

<span class="mw-page-title-main">Malezya'da din</span>

Malezya, resmi dini İslam olan çok kültürlü ve çok dinli bir ülke. 2020 Nüfus ve Konaklama Sayımı'na göre nüfusun %63,5'ü İslam'a; %18,7'i Budizm'e; %9,1'si Hıristiyanlığa; %6,1'i Hinduizm'e; ve %1'i Çin geleneksel dinine mensuptur. Geri kalanları diğer dinler oluşturmaktadır, ör. Animizm, halk inançları, Sihizm, Bahailik ve diğer inanç sistemleri. Kendini ateist olarak tanımlayanların sayısı az; insan hakları örgütleri, devletin ateistlere karşı uyguladığı ayrımcılığı eleştirmektedir.

Nijerya'da din çeşitlidir. Ülke aynı anda dünyanın en büyük Hıristiyan ve Müslüman nüfuslarından bazılarına ev sahipliği yapıyor. Güvenilir güncel istatistikler mevcut değildir; ancak Nijerya, çoğunlukla kuzey bölgesinde yaşayan Müslümanlar ile çoğunlukla ülkenin güney bölgesinde yaşayan Hristiyanlar arasında kabaca ikiye bölünmüş durumda. Igbo ve Yoruba etnik kökenlerine özgü olanlar gibi yerli dinler onlarca yıldır azalıyor ve yerini Hristiyanlık veya İslam alıyor. Nijerya'nın nüfusunun Hıristiyan payı da,ülkedeki Müslüman nüfusa göre doğurganlık oranının daha düşük olması nedeniyle artık düşüşte.

Azerbaycan'da din özgürlüğü, anayasasının 18. maddesine göre laik bir ülkedir. Azerbaycan'da laiklik, özellikle Sovyetler Birliği döneminde yaygınlaşmış ve yerleşmiştir.

Hadari İslam veya "İslam Medeniyeti", Kuran'dan türetilen İslam ilkelerine dayanan bir yönetim teorisidir. Malezya'da ilk başbakanı Tunku Abdurrahman tarafından 1957'de kullanıldı .Malezya hükûmetleri, özellikle eski Başbakan Abdullah Ahmet Bedevi tarafından desteklenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Belçika'da İslam</span>

İslam, Hristiyanlıktan sonra Belçika'daki en büyük ikinci dindir. Belçika'daki Müslümanların kesin sayısı bilinmemektedir, ancak çeşitli kaynaklar ülke nüfusunun %4,0 ila %6,5'inin İslam'a inandığı tahmin etmektedir. Belçika'da İslam'ın ilk tescilli varlığı 1829'da gerçekleşmiştir, ancak Belçikalı Müslümanların çoğu 1960'lardan sonra gelen birinci, ikinci veya üçüncü nesil göçmenlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Suudi Arabistan tarihi</span>

Suudi Arabistan tarihi, Arabistan coğrafyası ve Suudi ailesinin tarihidir. Arabistan antik dönemlerden beri Arap kabilleleri varlık göstermiştir. Dinler tarihi açısındanda önemli bir yere sahiptir. İslami hanedanlıkların birçoğu Arabistan coğrafyasında varlık göstermiştir.

Kongo Cumhuriyeti, İslam'ın azınlık dini olduğu, ağırlıklı olarak Hristiyan bir ülkedir. Laikliği benimseyene ülke anayasası çerçevesinde Müslümanlar ülkede kendi dinlerini yaymakta ve ibadet yerleri inşa etmekte özgürdür.