Hareket iletim sistemleri, olan hareketin doğası değişmeden mekanik enerjinin, bir nesneden diğer bir nesneye aktarılması söz konusudur.
Dolaşım sistemi veya kardiyovasküler sistem maddelerin vücuttaki dolaşımını sağlayan organ sistemidir.
İnsan dişi, besinleri yutmaya ve sindirmeye hazırlık aşamasında keserek ve ezerek besinlerin mekanik olarak yıkımında görev yapar. İnsanlarda, her birinin belirli bir işlevinin olduğu kesici diş, köpek dişi, küçük azı dişi ve azı dişi olmak üzere dört tip diş vardır. Kesici dişler besini keser, köpek dişleri besini koparır ve küçük azı ve azı dişleri besini ezer. Dişlerin kökleri maksilla ya da mandibula içerisine yerleşmiş ve diş eti ile kaplanmıştır. Dişler yoğunluğu ve sertliği farklı çeşitli dokulardan yapılmıştır.
Matematikte işaret kavramı, sıfırdan farklı her bir reel sayının pozitif veya negatif olduğunu belirtir. Her ne kadar bazen işaretli sıfır kullanılsa bile, sıfırın kendisi işaretsizdir. Matematik ve fizikte kullanılan reel sayıların toplamaya göre tersini ifade etmek için işaret değiştirme işlemi yapılır.
Diş hekimliğinde, hipodonti edinsel ya da doğumsal diş eksiklikleri olgusu için kullanılan terimlerdendir; anodonti ve oligodonti kavramları da hipodonti başlığı altında yer alan diş eksikliği olgularıdır.
Diş uzmanları, yazarken ya da konuşurken, belirli bir diş hakkında bahsetmek için birkaç farklı diş numaralandırma sistemi kullanırlar. En yaygın olan sistemler ISO Sistemi, Üniversal Numaralandırma Sistemi ve Palmer numaralandırma yöntemi. ISO sistemi tüm dünya genelinde kullanılırken üniversal sistem Birleşik Devletler genelinde kullanılır. ISO sistem bilgisayarlı işlemlere kolayca adapte olabilir.
Üniversal Numaralandırma Sistemi belirli bir dişi belirtmek için kullanılan diş numaralandırma sistemidir. Yaygın olarak Birleşik Krallık'ta ve Birleşik Devletler'de kullanılır.
Palmer numaralandırma yöntemi belirli bir dişten bahsetmek için diş hekimlerince kullanılan bir sistemdir. Ayrıca Askeri Sistem olarak da bilinir. Her ne kadar FDI Dünya Diş Hekimleri Birliği numaralandırması yerini alsa da, Birleşik Krallık'ta diş hekimliği öğrencileri ve pratisyenler tarafından çoğunlukla tercih edilen yöntem olmaya devam ediyor.
Diş anatomisi, anatominin çalışma alanlarından biri olup insan dişi yapılarını inceler. Dişlerin gelişimi, görünüşü ve sınıflandırılması bu çalışma alanı içerisine girer. Diş oluşumu doğumdan önce başlar ve dişlerin doğal morfolojisi o sıralarda belirginleşir. Diş anatomisi aynı zamanda taksonomik bir bilimdir. Dişleri ve onları oluşturan yapıları isimlendirmek çalışma alanı içerisine girer ve bu bilgiler diş tedavilerinde pratik bir amaca hizmet eder.
Dentisyon, dişlerin gelişimi ve ağızdaki konumlanması ile alakalıdır. Daha teknik şekilde ifade edilirse, belirli bir yaşta belirli bir türün dişlerinin karakteristik düzeni, cinsi, sayısıdır. Başka bir deyişle, bir hayvanın dişlerinin sayısı, tipi ve morfo-fizyolojisi konularını ele alır.
Maksiller birinci küçük azı dişleri ya da maksiller ikinci premolarlar üst çenede maksiller kaninlerin distalinde, maksiller ikinci premolarların meziyaline yerleşmiştir. Bu premoların görevi kaninlere besini koparmak açısından benzer. Bu işlev mastikasyon ya da çiğneme esnasında büyük bir öneme sahiptir. Maksiller birinci premolarların iki adet tüberkülü bulunur. Bukkal tüberkül, etçil hayvanlardaki tutucu dişlere benzer şekilde keskindir. Süt maksiller premolar dişler bulunmaz. 10-11 yaşlarında, öncelikle molar dişler çıkar ardından kalıcı premolarlar sürer. Bir premoların köküyle birlikte tamamen kalsifiye olması 3 yılı bulabilir.
Maksiller ikinci küçük azı dişleri ya da maksiller ikinci premolarlar üst çenede maksiller birinci premolarların distalinde, maksiller birinci molarların meziyaline yerleşmiştir. Bu premoların görevi molarlara besini koparmak açısından benzer. Bu işlev mastikasyon ya da çiğneme esnasında büyük bir öneme sahiptir. Maksiller ikinci premolarların iki adet tüberkülü bulunur. Ancak bu iki tüberkül de maksiller birinci premolara kıyasla daha az keskindir. Süt maksiller premolar dişler bulunmaz. Onun yerine, kalıcı maksiller premolarların önünde süren dişler süt maksiller molar dişlerdir.
Maksiller birinci azı dişleri ya da maksiller birinci molarlar üst çenede maksiller ikinci premolarların distaline ve maksiller ikinci moların meziyaline yerleşmiştir.
Mandibular orta kesici diş ya da mandibular santral, çeneye yüzün orta hattına bitişik olacak şekilde yerleşmiştir. Mandibular laterallerin meziyalinde bulunur. Diğer kesici dişler gibi, işlevi mastikasyon ya da çiğneme esnasında besini kesmektir. tüberkülü bulunmaz. Onun yerine besini kesen yüzey alanına kesici kenar ya da insizal kenar denir. Benzer olsalar kalıcı ve süt mandibular santraller arasında küçük farklar bulunur. Mandibular santraller genelde ağızda görünen ilk diştir. Yaklaşık 6-8 yaşlarında görülmeye başlanır.
Mandibular yan kesici diş ya da mandibular lateral, mandibular santralin distaline ve mandibular kaninin meziyaline yerleşmiştir. Diğer kesici dişler gibi, bu dişin görevi de çiğneme veya mastikasyon sırasında besini kesmektir. tüberkülü bulunmaz. Onun yerine besini yerken kullanılan yüzey alanına kesici kenar veya insizal kenar denir. Neredeyse aynı olmalarına rağmen süt ve kalıcı mandibular lateraller arasında küçük farklar vardır.
Mandibular köpek dişi ya da mandibular kanin, mandibular yan kesici dişlerin distaline mandibular birinci küçük azı dişlerinin ise meziyaline yerleşmiştir. Maksiller ve mandibular kaninlere ağzın "köşetaşı" denir çünkü orta hattan üç diş uzağa yerleşirler ve küçük azıları kesicilerden ayırırlar. Kaninin konumu gereği kesici ve küçük azı dişleri ayırdığı gibi mastikasyon ya da çiğneme esnasında her iki dişin işlevini gerçekleştirir. Yine de, kaninlerin en çok görülen işlevi besinleri koparmaktır. Kanin dişler çiğneme esnasında meydana gelen muazzam lateral (yan) basınçlara dayanabilmektedir. Kaninlerin tek bir tüberkülü vardır ve etçillerde tutma-kavrama görevi görür. Görece aynı olsalar da, mandibular kaninlerin süt dişleri ile kalıcı dişleri arasında küçük farklar bulunur.
Mandibular ikinci küçük azı dişi, mandibular birinci premoların distalinde ve mandibular birinci moların mezialinde konumlanmıştır. Bu premoların görevi çiğneme esnasında mandibular birinci molara yardım etmektir. Mandibular ikinci premoların üç adet tüberkülü vardır. Bukkalde bir büyük tüberkül vardır ve lingualdeki iki tüberkül iyi gelişmiş ve fonksiyoneldir, bu bakımdan çiğnemeye yardımcıdır. Mandibular birinci premolar küçük bir kanine benzerken mandibular ikinci premolar daha çok bir birinci molara benzemektedir. Mandibular premolarlar süt dentisyonda bulunmazlar. Süt dentisyonda daimi premolarların yerini tutan dişler premolar değil süt molar dişlerdir.
Mandibular birinci küçük azı dişi, mandibular kaninin distalinde mandibular ikinci premoların mezialinde konumlanmıştır. Bu premoların işlevi kaninlere benzer şekilde çiğneme esnasında besinleri koparmaktır. Mandibular birinci premoların iki tüberkülü vardır. Bukkal taraftaki tüberkül büyük ve keskindir. Lingual taraftaki tüberkül küçük ve işlevsiz olduğunda mandibular birinci premolar küçük bir kanine benzer. Süt dişlenmede mandibular premolarlar bulunmaz. Onun yerine daimi premolarların yerini süt mandibular molarlar tutar.
Mandibular birinci azı dişi veya altı yaş dişi, mandibular ikinci premoların distalinde ve mandibular ikinci moların mezialinde konumlanmıştır. Alt çenede bulunur ve normal sınıf I oklüzyonda maksiller birinci molar ve maksiller ikinci moları karşılar. Bu moların işlevi çiğneme esnasında besini öğütmektir. Mandibular birinci molarların genellikle beş adet iyi gelişmiş tüberkülü bulunmaktadır. Bunlardan iki tanesi bukkalde iki tanesi lingualde ve bir tanesi de distaldedir. Gelişimsel ve ikincil olukların şekilleri "M" harfini andırır. İşlevleri benzer olsa da süt mandibular birinci molar ile daimi mandibular birinci molar arasında büyük farklar vardır. Süt dişlenmede mandibular molarların yerini tutan diş yoktur. Molar denmesine karşın süt molarların arkasından daimi premolarlar sürmektedir.
Mandibular ikinci azı dişi, mandibular birinci molarların distalinde ve mandibular üçüncü molarların mezialinde konumlanmıştır. Bu yalnızca daimi dişlerde geçerlidir. Bu moların işlevi çiğneme esnasında besinleri öğütmektir. Her ne kadar birinci mandibular molarlara kıyasla bireyler arasında daha fazla çeşitlilik olsa da mandibular ikinci molarların genellikle dört tüberkülü vardır: ikisi bukkalde ve ikisi lingualde. İşlevleri benzer olsa da süt ve daimi mandibular molarlar arasında büyük farklar vardır. Süt dentisyonda daimi molarların yerini tutan dişler yoktur. Molar denmelerine rağmen süt molarların arkasından daimi premolarlar sürmektedir.