İçeriğe atla

Majorana fermiyonu

Majorana fermiyonu veya diğer adıyla majorana parçacığı, kendi karşıt parçacığına sahip olan fermiondur. 1937 tarihinde Ettore Majorana tarafından hipotez edilmiştir. İsimlendirme bazen fermionların kendi karşıt parçacığı olmadığını savunan Dirac fermion'a karşı olarak kullanılır.

Bütün fermionların standart modelleri sıfır yüklü ve sıfır kütleli temel parçacığın düşük enerjide Dirac fermionlar gibi davrandığını Kabul eder. Fakat, sıfır yüklü ve sıfır kütleli temel parçacığın doğası gereği yerleşik değildir ve ne Dirac ne de Majorana olabilir. Yoğunlaştırılmış madde fiziğinde, Majorana fermionları süper iletkenler içinde yalancı parçacık exitasyonu, uyarımı, olarak var olabilir ve Majorana sıçrama seviyesi abelyen olmayan istatistiklere sahiptir.

Teori

Konsept Majorana'nın 1937 yılındaki dönebilen nötr (-1/2) parçacıkların gerçek dalga formülleriyle tanımlanabildiği ve Majorana denklemleri olarak bilinen önerisine dayanır. Dahası, parçacıkların ve karşıt parçacıkların dalga fonksiyonları kompleks konjugasyonuyla ilişkili olduğundan dolayı karşıt parçacıklar dönebilen nötr (-1/2) parçacıkların tamamıyla aynı olabilir. Majorana fermionlar ve Dirac fermionlar arasındaki fark matematiksel olarak ikinci nicelemeyi oluşturma ve ortadan kaldırma operatörü şeklinde ifade edilebilir. Operatör oluşturucusu, ortadan kaldırma operatörü karşılığı olan parçacıklar üretirken aynı zamanda gerçek dalga fonksiyonu olarak da bilinen kuantum düzeyi j'de fermion oluşturur. Majorana'ya göre fermionlar özdeşken, Dirac'e göre bu operatörler belirgindir.

Temel Parçacık

Parçacıklar ve karşıt parçacıklar korunan yüke sahiptir. Sadece yüksüz parcacıklar Majorana kütlesine sahip olabilir. Standart modeldeki elementer fermionların tümü ölçme yüküne sahiptir. Eğer sahipse, o zaman tahterevalli mekanizması tarafından düşük enerji düzeyinde, sıfır yüklü ve sıfır kütleli temel parçacık alanı doğal olarak altı Majorana alana sahip ve yüksek kütleye sahip üç Majorana alan gibi davranacaktır. Geri kalan üç Majorana alanın 1 eV'ye kıyasla çok düşük kütleli olması beklenir. Eğer, sağ taraftaki sıfır yüklü ve sıfır kütleli temel parçacık Majorana kütlesine sahip olmadan varsa, sıfır yüklü ve sıfır kütleli temel parçacık Dirac fermionları gibi davranırken sıfır yüklü ve sıfır kütleli temel parçacığın karşıt parçacıkları Higgs etkileşiminden gelen kütleyle diğer standart modeldeki fermionlar gibi davranır.

Tahterevalli mekanizması gözlenebilen sıfır yüklü ve sıfır kütleli temel parçacığın kütlesinin neden bu kadar küçük olduğunu açıklayabildiği için uygundur. Fakat, eğer sıfır yüklü ve sıfır kütleli temel parçacık Majorana ise, bu durum lepton sayısının korunumuna B-L olsa bile uymaz.

Nötrinosuz çift beta bozunumu kendi karşıt parçacığına sahip sıfır yüklü ve sıfır kütleli parçacık olması durumunda karşıt nötrinoların çift beta bozunumuyla aniden karşılaşması sonucu birbirlerini ortadan kaldırması olarak da görülebilir. Deneyler bu çürütmeleri ortadan kaldırmak için devam etmektedir.

Nötrinosuz çift beta bozunumu işleminin yüksek enerji benzeri, hadron çarpıştırıcısındaki aynı yüklü lepton çiftlerinin üretilmesinde görülür. Büyük hadron çarpıştırıcısında ATLAS ve CMS deneyleri araştırılmaya devam ediliyor. ATLAS ve CMS teorileri sağ-sol simetrisine dayalıdır. Bu süreçler arasında derin bir bağlantı vardır. En çok Kabul gören açıklama olarak nötrino kütlesinin küçüklüğü, tahterevalli mekanizması, sıfır yüklü ve sıfır kütleli temel parçacığın doğal bir Majorana fermionu olduğudur. Majorana fermionlar içsel elektrik veya manyetik anlara değil, halkasal anlara sahiptir. Bazı elektromanyetik alanla yaptığı minimal etkileşimler, Majorana fermionlarını soğuk ve karanlık madde olması için potansiyel aday olmasını sağlar.

Majorana Enerji Düzeyi

Süper iletken maddelerde, Majorana fermionlar yalancı parçacık olarak ortaya çıkabilirler. Süper iletkenlerdeki yalancı parçacıkların kendilerine özgün karşıt parçacıkları olduğu için bu mümkün hale gelir. Matematiksel olarak, süper iletken yalancı parçacıklar üzerinde elektron boşluğu oluştururken, operatör oluşturucusu ɤ(E) enerjisinde, ɤ(-E) enerjisindeki ortadan kaldırma operatörüyle ilişkilidir. Majorana fermionları sıfır enerji seviyesinden kaçmak için zıplayabilir ve daha sonra Majorana enerji düzeyi denilen nesnelerle birleşebilir. Bu isim nesnelerin istatistik verilerinin fermionik olmamasından ve ayrımın literatürde yapılmış olmamasına rağmen Majorana fermion'dan daha uygundur. Majorana enerji düzeyi bunun yerine abelyen olmayan anyonlara örnektir. Abelyen olmayan anyonların değişmesi sistemin enerji düzeyini abelyen anyonlarının değişimin sırasına bağlı olacak şekilde değiştirir.

Belli süper iletkenlerdeki ya da süper akışkanlardaki kuantum girdabı orta büyüklükle boşluk oluşturabilir ve bu boşluk Majorana enerji düzeyinin bir kaynağı haline gelir. Shockley süper iletken kabloların ve hat arızasının bitiş noktalarında tamamen alternatif ve doğal elektriksel kaynak olduğunu söyler. Farklı kaynaklar kısmi kuantum Hall Etkisini süper iletkenler için yedek bir kaynak olarak kullanır.

Süper İletken Deneyleri

2008 yılında Fu ve Kane Majorana enerji düzeylerinin arayüz olarak halkasal iletken ve süper iletken arasında belirdiğini kanıtlayarak çığır açan bir gelişime imza attılar. Sonraki benzer önerilerin çoğu Majorana enerji düzeylerinin halkasal iletken olmadan da varolabileceğini göstermiştir. 2012 yılında Majorana enerji düzeylerinin süper iletkenlerde varolduğu ilk kez kanıtlanmıştır. Hollanda'daki Nanoteknoloji Kavli Enstitüsü ve Delft Teknoloji Üniversitesi'nden bir ekip altın indiyum antimonit çok küçük kablonun altın bağlantıyla bir ucu devreye ve diğer ucu süperiletkene bağlı olduğunu içeren deneyi raporlamıştır. Düzenek orta derecede manyetik alana maruz kaldığında Majorana enerji düzeyi içeren elektriksel iletkenlik sıfır voltajda pik yapmıştır.

Delft bu deneyde mümkün bağımsız teoriksel önerileri yarı iletken kablolardaki Majorana enerji düzeyinin katı hal halinin belli olmasıyla iki gruba ayırmıştır.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

Parçacık fiziğinde, bozonlar Bose-Einstein yoğunlaşmasına uyan parçacıklardır; Satyendra Nath Bose ve Einstein'a atfen isimlendirilmişlerdir. Fermi-Dirac istatistiklerine uyan fermiyonların tersine, farklı bozonlar aynı kuantum konumunu işgal eder. Böylece, aynı enerjiye sahip bozonlar uzayda aynı mekânı işgal edebilirler. Bu nedenle her ne kadar parçacık fiziğinde her iki kavram arasındaki ayrım kesin belirgin değilse de, fermiyonlar genelde madde ile bileşikken, bozonlar sıklıkla güç taşıyıcı parçacıklardır.

<span class="mw-page-title-main">Atom</span> tüm maddelerin kimyasal ve fiziksel özelliklerini taşıyan en küçük yapıtaşı

Atom veya ögecik, bilinen evrendeki tüm maddenin kimyasal ve fiziksel niteliklerini taşıyan en küçük yapı taşıdır. Atom Yunancada "bölünemez" anlamına gelen "atomos"tan türemiştir. Atomus sözcüğünü ortaya atan ilk kişi MÖ 440'lı yıllarda yaşamış Demokritos'tur. Gözle görülmesi imkânsız, çok küçük bir parçacıktır ve sadece taramalı tünelleme mikroskobu vb. ile incelenebilir. Bir atomda, çekirdeği saran negatif yüklü bir elektron bulutu vardır. Çekirdek ise pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlardan oluşur. Atomdaki proton sayısı elektron sayısına eşit olduğunda atom elektriksel olarak yüksüzdür. Elektron ve proton sayıları eşit değilse bu parçacık iyon olarak adlandırılır. İyonlar oldukça kararsız yapılardır ve yüksek enerjilerinden kurtulmak için ortamdaki başka iyon ve atomlarla etkileşime girerler.

Fermiyon, parçacık fiziğinde, Fermi-Dirac istatistiğine uyan parçacıktır. Başka bir deyişle, Enrico Fermi ve Paul Dirac'ın gösterdiği üzere, Bose-Einstein istatistiğine sahip bozonların aksine fermiyonlar, belirtilen zamanda sadece bir kuantum durumuna karşılık gelebilen parçacıklardır. Eğer iki ayrı fermiyon uzayda aynı yerde tanımlanmışsa her bir fermiyonun özelliği birbirinden farklı olmak zorundadır. Örnek olarak, iki elektron bir çekirdeğin etrafında aynı orbitalde bulunacaklarsa, bu kez aynı spin durumunda olamazlar ve her orbitalde elektronun biri yukarı diğeri aşağı spin durumundadır.

<span class="mw-page-title-main">Yarı iletken</span> Normal şartlar altında yalıtkan iken belirli fiziksel etkilerde iletken duruma geçen madde

Yarı iletken üzerine yapılan mekanik işin etkisiyle iletken özelliği kazanabilen, normal şartlar altında yalıtkan olan maddelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Parçacık fiziği</span>

Parçacık fiziği, maddeyi ve ışınımı oluşturan parçacıkların doğasını araştıran bir fizik dalıdır. Parçacık kelimesi birçok küçük nesneyi andırsa da, parçacık fiziği genellikle gözlemlenebilen, indirgenemez en küçük parçacıkları ve onların davranışlarını anlamak için gerekli temel etkileşimleri araştırır. Şu anki anlayışımıza göre bu temel parçacıklar, onların etkileşimlerini de açıklayan kuantum alanlarının uyarımlarıdırlar. Günümüzde, bu temel parçacıkları ve alanları dinamikleriyle birlikte açıklayan en etkin teori Standart Model olarak adlandırılmaktadır. Bu yüzden günümüz parçacık fiziği genellikle Standart Modeli ve onun olası uzantılarını inceler.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik akımı</span> elektrik yükü akışı

Elektrik akımı, elektriksel akım veya cereyan, en kısa tanımıyla elektriksel yük taşıyan parçacıkların hareketidir. Bu yük genellikle elektrik devrelerindeki kabloların içerisinde hareket eden elektronlar tarafından taşınmaktadır. Ayrıca, elektrolit içerisindeki iyonlar tarafından ya da plazma içindeki hem iyonlar hem de elektronlar tarafından taşınabilmektedir.

Antimadde, karşı madde veya karşıt madde, maddenin ters ikizi. Paul Dirac denklemiyle ortaya çıkarılmış ve daha sonraki gözlemlerle de varlığı doğrulanmıştır. Antimadde en basit hâliyle normal maddenin zıddıdır. Antimaddenin atomaltı parçacıkları, normal maddeye göre zıt özellikler taşımaktadır. Bu atomaltı parçacıkların elektrik yükleri, normal maddenin atomaltı parçacıklarının tam tersidir. Antimadde, Büyük Patlama'dan sonra normal maddeyle birlikte oluşmuştur; fakat sebebinin ne olduğunu bilim insanları tam anlamıyla bilemeseler de evrende oldukça nadir bulunmaktadır.

Tau; tau leptonu, tau parçacığı veya tauon olarak adlandırılır. Tau negatif yüklü, elektron benzeri bir temel parçacıktır. Yarım spinlidir. Elektron, müon ve üç nötrinolara birlikte tau lepton kategorisindedir. Tau da tüm parçacıklar gibi, bir antimadde karşılığına sahiptir; Tau'nun bu durumuna "antitau" denir..

Lepton, temel parçacıklardan birisidir ve maddenin yapı taşıdır. En çok bilinen lepton, atomda bulunarak atomun kimyasal özelliklerini belirleyerek neredeyse tüm kimyayı oluşturan elektrondur. İki temel lepton sınıfı vardır: yüklü leptonlar ve nötr leptonlar. Yüklü leptonlar diğer parçacıklarla birleşerek atom ya da pozitronyum gibi bileşik parçacıklar meydana getirirken nötrinolar diğer parçacıklarla etkileşime girmezler ve bu sebepten algılanmaları çok zordur.

Antiparçacıklar her parçacığın karşı parçacığı vardır..

'Müon, elektron benzeri-1 e yük ve 1/2 spinli ancak daha yüksek kütleye sahip bir temel parçacık. Müon parçacığı, lepton olarak sınıflandırılmıştır. Diğer leptonlar gibi, Müonun da daha küçük parçacıklara indirgenemeyen bir parçacık olduğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Nötrino</span> atom altı ya da temel parçacıklardan biri

Nötrino, ışık hızına yakın hıza sahip olan, elektriksel yükü sıfır olan ve maddelerin içinden neredeyse hiç etkileşmeden geçebilen temel parçacıklardandır. Bu özellikleri nötrinoların algılanmasını oldukça zorlaştırmaktadır. Nötrinoların çok küçük, ancak sıfır olmayan durgun kütleleri vardır. Yunan alfabesindeki ν (nü) ile gösterilir.

<span class="mw-page-title-main">Kuantum mekaniği</span> atom altı seviyede çalışmalar yapan bilim dalı

Kuantum mekaniği veya kuantum fiziği, atom altı parçacıkları inceleyen bir temel fizik dalıdır. Nicem mekaniği veya dalga mekaniği adlarıyla da anılır. Kuantum mekaniği, moleküllerin, atomların ve bunları meydana getiren elektron, proton, nötron, kuark, gluon gibi parçacıkların özelliklerini açıklamaya çalışır. Çalışma alanı, parçacıkların birbirleriyle ve ışık, x ışını, gama ışını gibi elektromanyetik ışınımlarla olan etkileşimlerini de kapsar.

Üst kuark, parçacık fiziğinde Standart Model'de tanımlanan bir parçacık. +2/3 elektrik yüküne sahip üçüncü kuşak kuarktır. 171,2 GeV/c2 kütleye sahip temel parçacık.

Standart Model ötesi fizik ile Standart modeldeki kütlenin kökeni, güçlü CP problemi, nötrino salınımı, baryon asimetrisi ve karanlık madde ve karanlık enerjinin doğası gibi kuramsal olarak geliştirilmiş olayların açıklanmaya çalışılması kastedilir.Standart model’in matematiksel taslağında bulunan başka problem de genel görelilik ile olan tutarsızlığı ve iki kuramında kesin koşullarda geçerli çökmesidir.. Standart model’in ötesinde süper simetri sayesinde en düşük süper simetrik standart model (MSSM) ve hemen hemen en düşük süper simetrik standart model (NMSSM), yapılan değişik açıklamalar sayesinde de sicim kuramı, M-kuramı ve fazladan boyutlar gibi çeşitli uzantılar bulunur. Kuramların hepsi güncel olayın bütünlüğünü tekrar üretmeye yatkın olduğundan, Her şeyin Kuramı’na adım atmaya ya da bunu bulmaya en yakın kuram sadece deneyler vasıtayla bulunabileceğinden kuramsal ve deneysel fizikteki en aktif konulardan biri standart modelin ötesindeki fiziktir.

<span class="mw-page-title-main">Cooper çifti</span>

Yoğun madde fiziğinde, Cooper iletken çifti veya bina kontrol sistemi (BCS) iletken çiftinin belli koşullarda düşük sıcaklıkla sınırlanmasının elektron iletkeni olduğu ilk kez 1956 yılında Amerikalı fizikçi Leon Cooper tarafından tanımlanmıştır. Metal bir kapta elektronlar arasında rastgele küçük bir etkileşimin Fermi enerjiden daha düşük bir enerji imkânı sağlayan ikili elektronların durumuna sebep olduğunu ve bu ikililik durumunun sınırlı olduğunu gösterdi. Konvensiyonel süper iletkenlerde, bu etkileşim elektro-fonondan kaynaklı olmasıdır. Cooper çifti için süper iletkenlik, 1979 yılında Nobel ödülü alan John Bardeen, Leon Cooper ve John Schrieffer tarafından ilerletilmiş BCS teorisinde tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Elektriksel özdirenç ve iletkenlik</span> Wikimedia anlam ayrımı sayfası

Elektriksel öz direnç, belirli bir malzemenin elektrik akımının akışına karşı nicelleştiren bir özelliktir. Düşük bir direnç kolaylıkla elektrik akımının akışını sağlayan bir malzeme anlamına gelir. Karşıt değeri, elektrik akımının geçiş kolaylığını ölçen elektriksel iletkenliktir. Elektriksel direnç, mekanik sürtünme ile kavramsal paralelliklere sahiptir. Elektriksel direncin SI birimi ohm, elektriksel iletkenliğin birimi ise siemens (birim) (S)'dir.

<span class="mw-page-title-main">Durgun kütle</span>

Değişmez kütle, durgun kütle, gerçek kütle, tam kütle ya da sınır sistemleri durumunda basitce kütle, bir objenin veya Lorentz dönüşümlerine göre tüm referans çerçevelerinde aynı olan objelerin sisteminin toplam enerji ve momentum karakteridir. Eğer momentum çerçevesinin bir merkezi sistemde oluşuyorsa, sistemin değişmez kütlesi toplam enerjinin ışık hızının karesine bölümüyle bulunur. Diğer referans çerçevelerinde, sistemin enerjisi artar yalnız sistemin momentumu bundan çıkarılmıştır, yani değişmez kütle aynı kalır.

Parçacık fiziğinde, kuantum alan teorisinin tarihi, 1920’lerin sonlarında elektromanyetik alanın kuantizesiyle çalışan Paul Dirac tarafından oluşturulması ile başlar. Teorideki başlıca gelişmeler 1950’lerde gerçekleşti ve bu gelişmeler kuantum elektrodinamiğinin (KED) başlangıcına neden oldu. KED çok başarılıydı ve “doğaldı”, çünkü aynı temel kavramları doğanın diğer kuvvetlerinde kullanılabilmek için yapılan denemeleri içeriyordu. Bu denemeler, parçacık fiziğinin modern standart modelini üreten güçlü ve zayıf nükleer kuvvetleri ayar kuramının uygulamasında başarılı olmuştu.

Fizikte sanal parçacık, sıradan parçacıkların özelliklerini sergileyen fakat sınırlı bir süreliğine var olan geçici dalgalanma olarak tanımlanır. Sanal parçacık kavramı sıradan parçacıklar arasındaki etkileşimi sanal parçacıklar arasındaki değiş tokuş olarak tanımlayan kuantum alan teorisinin Pertürbasyon teorisi kısmında ortaya çıkar. Sanal parçacıkları içeren herhangi bir süreç sanal parçacıkları iç çizgilerle temsil eden ve Feynman diyagramı olarak bilinen şematik tasarımı doğrular.