
Şamanizm, bir şamanın çeşitli bilinç durumları aracılığıyla ruh dünyası ile etkileşime girdiği dini bir uygulamadır. Uygulama genelde kâhinlik ya da iyileştirme gibi amaçlarla yapılır.

Rum, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşamış ve Roma yurttaşı haklarına sahip olmuş halk veya kişidir. Bu kimselerin çeşitli etnisiteye sahip bireylerden oluşan bir topluluk olmalarına karşın ilerleyen zamanda bu kimselerin konuştukları Latinceyi bırakarak Yunancayı benimsemeleri ve çoğunluğun Müslümanlardan oluştuğu yerlerde yaşamaları nedeniyle daha sonradan bu kelime, Yunanistan dışında Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimseleri ifade etmek için kullanılmıştır.

Bronz ya da tunç, bakırın önemli bir alaşımıdır. Tarihi bağlamda bakır ile kalay ve/veya arsenik'den oluşan bakır alaşımlarına tunç denir. Bununla birlikte günümüzde bronz kavramı çağdaş kullanımda bakırın bakır-nikel, bakır-berilyum ve bakır-çinko (pirinç) alaşımı dışındaki bütün alaşımları için kullanılmaktadır. Pirinç bakırın çinkoyla yaptığı alaşımdır. %10 çinko bulunduran pirince ticari bronz da denilmektedir.

İki yaşamlılar ya da iki yaşayışlılar, amfibiler, amfibyumlar, amniyotik yumurtaya sahip olmayan, değişkensıcaklı, derisi çıplak ve nemli, göğüs kemiği hiçbir zaman kaburgalarla bağlanmamış, çoğu ses çıkarabilen, omurgalı hayvan sınıfı. Sınıf, Gymnophiona, Anura ve Caudata olmak üzere 3 takımdan oluşur.

Okültizm veya gizlicilik, genel anlamıyla, din ve bilimin kapsamı dışında kalan doğaüstü inançlar ve uygulamalar bütünüdür. Daha dar anlamıyla; geçmiş çağlarda doğa, evren, tesirler, insan ve evren ilişkileri ve gelecek hakkında gerek medyumnik yollarla gerekse aktarılagelen ezoterik gelenekler yoluyla edinilmiş derin bilgiler bütünü olarak tanımlanabilir. Okült, bilimsel yöntem dışındaki yollar ile "gizli" bilginin araştırılması demektir.
Vika, kendi içinde çeşitli kollara ayrılan, doğa tabanlı, dogmatik olmayan çağdaş bir pagan dinidir. Vika inanışına sahip olanlar, kendilerini Vikan olarak adlandırır. Hristiyanlık öncesi Batı ve Kuzey Avrupa geleneklerine dayanan Vika, 1950'lerde İngiltere'de yayılmaya başlamış ve zamanla özellikle Avrupa ve ABD'de taraftar bulmuştur.

Sezgi; felsefe, mistisizm, ezoterizm ve farklı öğreti sistemlerinde farklı anlamlarda kullanılan terim.

Büyü veya sihir, insanların doğaüstü, paranormal veya mistik yöntemlerle doğal dünyayı etkileyebildiğini öne süren uygulamalar ve bunların çevresinde oluşturulan kültürel sistem.

İnisiyasyon (Süluk) ya da kılavuzluk kimi ansiklopedilerde bireyin spiritüel gelişimi için, ‘spiritüel tesir’i alıp aktarabilen bir üstadın sert ve sürekli kontrolü altında, bir düzen ve disiplin içinde, sınavlara dayalı tarzda, metotlu olarak eğitimi şeklinde tanımlanmaktadır. İnisiyasyon sözcüğünün kökeni, Latincede “bir yere girme, iştirak etme, kabul edilme, başlama” anlamındaki “initium” sözcüğüdür. Osmanlı tarikat geleneğinde bulunan “süluk” kelimesi de, “iplik, sıra, dizi, yol, meslek, tutulan yol” anlamlarındaki Arapça “silk” sözcüğünden gelmektedir. Bir inisiyasyonda üstat tektir, öğrenci ancak inisiyasyonu tamamladığı zaman inisiye olur. İnisiyasyonu tamamlamamış olanlara inisiye denmez.

Alman Doğu Afrikası (Almanca: Deutsch-Ostafrika), Afrika'daki eski bir Alman sömürgesi. Ruanda'nın büyük bir kesimini, Burundi'yi, Tanzanya'yı ve Mozambik'in bir parçasını içeren sömürge, I. Dünya Savaşı'nın Almanya'nın yenilgisiyle sona ermesiyle büyük ölçüde İngiltere'nin himayesine girdi.

Dante’nin “İlâhî Komedya” eserinde, kahramanı İrlandalı keşiş Patrick olan “Patrizio’nun kuyusu” efsanesinde, çeşitli tradisyonlarda, mitolojilerde ve kimi masallarda işlenmiş bir semboldür. Istıraplı deneyimler geçirmek üzere “yeraltına iniş” olarak da ifade edilir. Sembolün ne anlama geldiğini büyük inisiyelerden Orfe ve Platon ifade etmişlerdir. İnisiyasyonlarda “küçük misterler aşaması”nın sonundaki inisiye adayının ikinci temel aşamaya devam edebilmesi için tümüyle arınması, saflaşması, yani tertemiz bir şuur halini edinmesi gerekliydi. Bunun için de “cehenneme iniş” denilen bir deneyim geçirmesi gerekiyordu. Buna “ölüm deneyimi” de denilir. Platon ve Orfe, “vicdani hesaplaşma” da denilen bu deneyimin ilk etabını, zaten her insanın öldükten sonra zaten yaşayacağı bir “kendi kendini yargılama” ve kefaretini ödeme olarak betimler.

Ankh, üst ucu bir ilmiği andıran bir haç. “T” harfinin üzerine oturtulmuş küçük bir daireden ibaret yaygın bir Antik Mısır sembolüdür. "Nil'in anahtarı" olarak da bilinir.

Misterler Sözcük anlamıyla "esrarengiz sırlar" ya da "gizemler" anlamına gelmekte olup, eski inisiyasyonlarda yalnızca inisiyelerin bilebileceği ilahi hakikatleri ifade etmek üzere kullanılırdı.

Hermes Trismegistus, Antik Mısır metinleri üzerinde çalışan araştırmacılara göre, hem bir tanrının, yaşamış bir bilgenin hem de bir rahip sınıfının adıdır. Hermetizm fikrinin temel taşı olan Hermetika'yı yazmıştır.

Orfe (Orpheus), kimilerince gerçekten yaşamamış efsanevi bir isim veya mitolojik bir şair olarak görülmesine karşın, ezoterizmde, Antik Yunan'a bilgeliği Pisagor ve Platon’dan önce getirmiş, en büyük inisiyelerden biri olarak kabul edilir.

Sembol veya simge, kavramın uzlaşımsal olarak betimlendiği gösterge türü. Bir düşüncenin, nesnenin, niteliğin, niceliğin vb. ruhbilimsel ve düşünbilimsel açıdan betimlenmesi simgesel anlam taşıyan yapay bir belirtidir. Tüm simgeler doğaları itibarıyla kavramsal olup, sözel, görsel ya da sayısal olabilirler.

Egzorsizm, görünmeyen bir varlığın etkisi altına girdiği sanılan kimseyi çeşitli yöntemlerle bu etkiden kurtarmaya çalışmak olarak tanımlanır.

Cinnî ya da demon, Hristiyan edebiyatında kötü niyetli doğaüstü varlık taifesidir. Terimin kökeni eski Yunancada tamamen farklı anlamlarda kullanılmış olan daimon sözcüğüdür.
Dayı, annenin erkek kardeşi. Anneden yaşça küçük veya büyük olabilir. Bir kişi herhangi bir dayısının yeğenidir. Dayı sözcüğü, aynı zamanda, bazı yörelerde bir kimsenin akrabalık bağı olmayan, kendisinden yaşça oldukça büyük erkeklere hitap ederken kullandığı bir hitap ve saygı sözüdür.
Teyze, annenin kız kardeşi. Anneden yaşça küçük veya büyük olabilir. Bir kişi herhangi bir teyzesinin yeğenidir. Teyze sözcüğü bazı yörelerde bir kimsenin akrabalık bağı olmayan, kendisinden yaşça oldukça büyük kadınlara hitap ederken kullandığı bir hitap ve saygı sözüdür.