İçeriğe atla

Mahasanghika

Mahasanghika (Büyük Cemaat), eski bir Budizm okulunun adıdır. Siddhartha Gautama’nın ölümünden 140 yıl sonra Pataliputra tarafından üçüncü konseyde (MS. 253) oluşturulmuştur. Bu konseyde Mâhadeva adlı keşiş diğer birçok keşişin de gözleminden kaçmayan bir gerçeği dile getirmiştir, bu gözleme göre bazı Arhat’lar ruhani bağlamda diğerlerine göre daha üstündü. Bu düşünceye keşişlerin çoğu katılmış; ama azınlık kabul etmemiş. Bu yüzden bu grup konseyden ayrılmış ve kendilerine Sthaviravadin (eski yol) adını vermişlerdir. Keşişlerin geri kalan kısmı ise; Büyük Sangha’nın bir teorisini öğrettikleri için Mahasanghika adını almışlardır.

Her iki okulun kuralları sonra değişmiştir. Bazı yazarlar bunu şu şekilde yorumlar: Okullarda yapılan bu değişiklik, aynı zamanda Laienler (herhangi bir manastır tarikatından olmayıp; ama Budizm’e inananlar) için çok büyük fırsatlar sunmuştur.

Daha sonra bu şekilde farklı fikirleri olan 18 okul daha oluşturulmuştur. Bugün bile bu okulların hangi gruba ait oldukları belli değildir. Mahasanghika, dört Shravaka okullarından biri olarak kabul edilmiştir (Sthaviravada, Mahasanghika, Sammitiya ve Sarvastivada).

Aradaki fark, somut hayatta belirgin sonuçlar doğurmamıştır, zira çeşitli gelenklerden gelen budist keşişler pekala birbiriyle görüşür, buluşurlardı. Örneğin Mahasanghika Atisha, başka bir çizgiye sahip olan Vikramalashila manastırının kütüphanecisiydi. Aynı kişi öğretiler arasında, yine başka bir ekole ve geleneğe ait olan Sumatra Guru’sunu (Suvarnadvipi) en çok benimserdi.

Mahasanghika Okulu

Mahasanghika (Büyük cemaat), Budizm’in eski bir okulunun adıdır. Siddharta Gautama’nın ölümünden (Nirvana’ya ulaşmasından) 140 yıl sonra Patliputra’daki 3. Konsey’de (MÖ 253) kurulmuştur. Bu konseyde keşiş Mahedeva, diğer pek çok keşişin de gözlemlediği gibi Bazi Arhatların ruhani anlamda diğerlerinden daha üstün olduğunu ortaya koymuştur. Pek çoğu bu gözleme katılmış; ancak bir kısmı bu ’yeniliği’ reddetmiştir. Bunun üzerine bir grup, keşiş konseyinden ayrılmış ve kendilerini Sthaviravadin (eski yolu benimseyenler) olarak tanıtmışlardır. Diğer keşişler Büyük Sangha'nın kuramlarını öğrettikleri için Mahasanghika adını almışlardır.

Her iki okul sırayla Kanon’larını değiştirmiştir. Bazı yazarlar, Mahasanghika’nın değiştirilmesinin uzman olmayanlar (manastırdan olmayanlar) için büyük olanaklar sağladığını vurgulamıştır.

Daha sonra, bugün nereye ait olduğu tam olarak bilinmeyen farklı düşünce sistemine sahip 18 okul yapılmıştır. Mahasanghika, dört Shravaka Okulu’ndan (sadık dinleyiciler) biri olarak kabul edilmiştir. Sthaviravada, Mahasanghika, Sammitiya, Sarvastivada.

Aradaki fark günlük hayatta mutlak bir sonuç doğurmamıştır. Budist keşişlerin farklı geleneklerle fazlasıyla ilşikisi olmuştur. Örneğin Mahasanghika Atisha, başka bir görüşe sahip olan Vikramalashila Manastırı’nın kütüphanecisidir. Başka bir okula ait olan Sumatra’nın (Suvarnadvipi) en büyük gurusu, onun öğretilerine saygı duymaktadır.

Theravada Okulu’nun (Sthaviravada) amacı ayrıca ’Arhatcılık’ diye bilinirken, bu değişimin sonucu olarak Mahasanghika Okulu Boddhisatva yolunun tasarımını geliştirmiştir. Kral Ashoka, Theravada Okulu'ndan bir öğretmen almıştır. Gerçi Mhasanghika manastırını da desteklemektedir, ama yine de bir Theravada keşişini Sri Lanka'ya göndermiştir. Bu gelenek Sri Lanka'dan Güney Asya'ya kadar yayılmıştır. Orada bu gelenek kısmen de olsa Mahasanghika geleneği ile (örneğin Tayland'da) iç içe girmiştir. Sarvastivada Okulu (Mahayana, tahminen Mahasanghika ekolü) ise kral tarafından hoş karşılanmamış ve sırayla kral sarayından uzak olan Kuzey Hindistan'a, Kaşmir'e ve batıya (Barmiyan) odaklanılmıştır. Bu sayede İpek Yolu (Hotan, Tunhuang) Çin'e, oradan Kore, Japonya ve Vietnam'a kadar ilerlemiştir. Kısa bir süre önce ve Müslüman fatihlerin Budizm kültürünü yıkması sonucunda Tibet, önce Orta Asyalı, sonra Kaşmir'li ve en sonunda da hepsi Mahasanghika Okulu'ndan (Sarvastivada) olan Kuzey Hindistanlı Budist'ler ile bağlantı kurmuştur.

Bu okullar, Sans. Hinayana ve Mahayana olan ’küçük yol’, ’büyük yol’ arasındaki farkı tespit etmiştir. Küçük yolun motivasyonu (kendi huzuru için aydınlanma) teoride kalırken, insanlar 'büyük yol'a (bütün canlıların huzuru için aydınlanma) motive olmaya çalışmaktadırlar. Bu fark, Theravada Okulu'na Hinayana demek için, daha sonra (Avrupalılar tarafından) benimsenmiştir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tibet Budizmi</span> Budizmin Vajrayana kolundan Budist inanış

Tibet Budizmi. Tibet, Moğolistan ve Bhutan başlıca olmak üzere Nepal, Hindistan, Çin, Rusya ve bazı Orta Asya Türklerinde takip edilen Budizm koludur. Kimi yerlerde Lamacılık olarak da adlandırılmaktadır. Tibetçe Lama den doğan bu kelime, aynı zamanda bir unvan olarak da kullanılmaktadır. Budizmin Vajrayana koluna aittir.

<span class="mw-page-title-main">Gotama Buda</span> Budizmin kurucusu olan dinî öğretmen

Sidarta Gotama, yaygın olarak Buda olarak bilinir, MÖ 6 veya 5. yüzyılda Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ve Budizm'in kurucusu olduğu düşünülen din adamı. "Buda" bir lakap olup kendisine ölümünden yüzyıllar sonra atfedilmiştir. Sanskritçede "uyanmış kişi" anlamına gelen Buda, peşine düştüğü yaşam ve ölümün ardındaki gerçeğin arayışı sonucu Sidarta Gotama'da oluşan ruhani aydınlanmayı anlatmak için kullanılan bir ünvandır.

Mahāyāna, Budizm’in üç ana kolundan biridir. Kaynağı Hint yarımadasıdır. Budizm’i Hinayana ve Mahayana olarak sınıflandırır. Vajrayana ise Mahayana Budizm’inin bir uzantısıdır. MS 1. yüzyılda Orta Asya ve Çin’e geçmiş, buradan da Doğu Asya’ya yayılmıştır. Günümüze hâlen uygulanmakta olduğu yerler Hindistan, Çin, Tibet, Japonya, Kore, Vietnam ve Tayvan’dır.

<span class="mw-page-title-main">Bodhisattva</span>

Bodhisattva, Budist düşüncede kendini tüm duyarlı canlıların Budalığa ulaşmasına yardımcı olmaya adamış kişidir. Sanskrit Bodhisattva kelimesi "aydınlanma ('bodhi') ve gerçek ('sattva')" kelimelerinden oluşmuştur.

Bodhi hem Pāli, hem de Sanskrit dillerinde "aydınlanma" anlamına gelen, ancak genellikle "uyanış" veya "bilmek" olarak çevrilen kavram. Budh kökü uyanmak, farkına varmak, bilmek, anlamak anlamına gelir; "Buddha" kelimesi ise "uyanmış olan" anlamında kullanılır. En yaygın olarak Budizm'de kullanılsa da, bodhi diğer Hint felsefelerinde de çeşitli bağlamlarda kullanılan bir kavramdır.

Maitreya, Budizm'de dünyanın sonu ve öbür dünya hakkındaki görüşlere göre bu dünyanın gelecek Buddhasıdır. Kimi zaman Geleceğin Budası olarak da adlandırılır.

Vajrayana Budizmi, farklı kaynaklarda Tantrik Budizm, Tantrayāna, Mantrayana, Mantranaya, Gizli Mantra, Ezoterik Budizm ve Elmas Taşıt adlarıyla da tanınır. Vajrayana Mahayana Budizminin bir uzantısıdır; felsefesinden çok benimsediği uygulamalarla ayrılır. Mahayana'da uygulamalar kabaca iki yola ayrılır: iyi niteliklerin mükemmelleştirilmesi metodu olan Sutrayana ve nihai Budalık hedefini yol olarak benimseyen Vajrayāna metodu. Vajrayana tam aydınlanmaya ulaşılmadan önce Buda-doğasının mistik tecrübe ile deneyimlenmesini gerektirir. Bu tecrübelerin aktarılması için, bir ezoterik bilgi kümesinin Budist tantrik yogiler tarafından toplanmış ve nesilden nesile aktarılmış olması gerekir. Uygulayıcı öncelikle yetkin bir ruhani öğretmen ya da guru tarafından kabul edilmelidir.

Üç Hazine, değişik kaynaklarda Üç değerli taş ya da Üç sığınak olarak da adlandırılır. Budistlerin bir tören ile rehberliğine sığındığı üç şeyi ifade eder. Bunlar:

Theravada ; kelime anlamı olarak, "Yaşlıların öğretisi" ya da "Eski öğreti") günümüze ulaşan en eski Budist okuldur. Kökeni, Buda’nın ilk mensubu olan keşişler (rahipler) topluluğuna dayanmaktadır. Mahayana (büyük taşıt) geleneğinden gelen Budistler tarafından küçük taşıt olarak da adlandırılır. Göreceli olarak daha tutucu ve genel olarak erken dönem Budizmine en yakınıdır. Yüzyıllardan beri Sri Lanka ve güneydoğu Asya'nın en yaygın dinidir. Aynı zamanda güneybatı Çin, Vietnam, Bangladeş, Malezya, Filipinler ve Endonezya'da kimi etnik gruplar tarafından izlenmektedir; Singapur ve Avustralya'da da gittikçe popülerlik kazanmaktadır. Günümüzde dünya çapında Theravada Budistlerin sayısı 100 milyonun üzerindedir. Ayrıca son yıllarda Theravada, Batı'da ve Hindistan'da da kök salmaya başlamıştır.

Mahayana sutraları geniş bir kapsamı olan, Mahayana Budistleri tarafından Buda'nın orijinal öğretisini temsil ettiği kabul edilen sutralar, yani yazılardır. "Mahayana"'dan bahseden ilk sutra, muhtemelen ilk defa 1. yüzyılda derlenen Lotus Sutra'dır.

Sangha Pali dilinde ve Sanskritçe'de ortak amaç veya vizyona sahip topluluk, dernek ya da cemiyet anlamında kullanılan bir kelimedir. Budist Keşişler Topluluğu da denir. Değişik anlamlarda Budist veya Jainist grupları tanımlamak amacıyla da kullanılmaktadır. Geleneksel olarak Sangha Budistlerde iki anlamda kullanılmaktadır: en yaygın olarak rahipler Sanghası, yani rahip ve rahibelerden oluşan topluluk anlamına gelir. Daha dar anlamda ise, Sangha, arya-sangha, "soylu Sangha" da denilen belli bir yüksek farkındalığa ulaşmış varlıkların oluşturduğu topluluk veya gerçeğin ne olduğunu arayanların oluşturduğu topluluk anlamında da kullanılmaktadır. Bu madde de öncelikle anlatılan rahipler Sanghasıdır. Budistler geleneksel olarak, aydınlanmaya giden yolda en uygun ortamı rahip yaşantısının sağladığını kabul eder. Ayrıca Sangha Buda'nın öğretilerinin korunması, çevrilmesi, ileriye taşınması ve yayılmasından sorumludur.

Vipassanā (Pāli) ya da vipaśyanā kelime anlamıyla içgörü demektir; Budizm'de gerçekliğin doğasının içgörü yöntemiyle sezilmesi anlamına gelir. Düzenli olarak Vipassana uygulayan kişiye Vipassi (vipasya) adı verilir.

Budizm okulları, Budizm'in tarih sahnesine çıktığı M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren farklı coğrafyalarda yayılma olanağı bulmuş, girdiği yörenin kültürüne uyum sağlamıştır. Bununla birlikte aynı kültürden gelen Budist gelenekler içindeki yorum ve metotlardaki farklılıkların zamanla derinleşmesi biribirinden bağımsız, çeşitli okulların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Budizm tarihi. Buda’nın ölümünden 3 ay sonra, öğrencileri Rajagarha’da bir araya gelerek Birinci Budist Konsey'ini düzenlemişlerdir. Buradaki amaç; Buda’nın öğretilerini (Dhamma) ve belirlediği keşiş kurallarını karşılıklı konuşup bir karara bağlamaktır. Sonraki görüşmeler ise yazılı bir kaynağa aktarılmamıştır. İkinci Konsey, Vesali’de yaklaşık 100 yıl sonra yapılmıştır. Günümüzde hala; Ruhani grubun koyduğu kurallar tartışılmaktadır. Bunun nedeni ise, Buda öğretilerinin farklı yorumlanarak değişikliğe uğratılmasıdır. İkinci Konsey esnasında ve devamında gelen toplantılarda Buda’nın asıl öğretilerinden farklı öğretiler benimsemiş 18 okul ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra, Mahasanghika olarak bilinen ve Mahayana mezhebinin benimsediği Buda öğretilerine uyarlanmış farklı bir anlayış da görülmüştür.

Hinayana, Mahayana gibi Budizm'in iki ana kolundan biri.

Arhat; ağırbaşlı, layık kişi anlamına gelen Sanskritçe bir kelime. Budizm'de kin, nefret, cahillik gibi duygulardan arınmış kusursuz kişiler için kullanılan bir unvandır. Kişi nedensellik çemberinin on zincirini aşmıştır. Samsar'a geçmeden Nirvana'ya ulaşmayı hedefler.

Lam Rim kelime olarak “Lam” dar yol, “Rim” ise basamak anlamına gelmektedir. Tibet Budizm’inde yüz yıllık geleneğiyle aydınlanmaya giden yoldaki aşamaları öğreten bir kılavuz niteliğindedir. Lamrim metinlerinin geçmişi, 11.yy da yaşamış Hint Budist üstat Atisha’nın metinlerine dayanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çin'de Budizm</span>

Çin'de Budizm, MÖ 1. yüzyılda gelmiştir. Budizm, Çin kültürünü sanat, siyaset, edebiyat, felsefe, tıp ve malzeme kültürü gibi çok çeşitli alanlarda şekillendirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Budist felsefe</span>

Budist felsefe, Gotama Buda'nın ölümünden sonra Hindistan'daki çeşitli Budist okulları arasında gelişen ve daha sonra Asya'nın büyük kısmına yayılan felsefi araştırmalar ve araştırma sistemlerini ifade eder. Budist öğretilerinin yaşam, varoluş, bilgi, akıl, madde ve insan ahlakı değerlerine bakışı veya uygulanması, Budist felsefenin temel konusunu oluşturur. Buda’nın yaşamı boyunca kişisel olarak öğretilerini yazılı olarak kayıt etmemesinden dolayı, Budist felsefesi büyük oranda Budist okullarında geliştirilen Budist öğretilerinin yeniden inşası üzerine kurulmuştur. Budist felsefe’nin çalışma konusu, "Dukkha" kavramı ile başlar. Dukkha, Pali dilinde genellikle sefalet, mutsuzluk, keder, talihsizlik ve umutsuzluk anlamına gelir. Felsefe'nin amacına göre, Dukkha'dan Nirvana'ya ulaşmanın yolu dört asil hakikatte özetlenmiştir. Budizm’de Nirvana’ya ulaşmanın yolu hem felsefi akıl yürütme, hem de meditasyonu birleştirmekten geçer.