İçeriğe atla

Magnus etkisi

Magnus etkisi, genellikle dönmekte olan toplarda (veya silindirde) harekete başlangıç noktasından itibaren kavis yaparak izlediği yolda gözlemlenen bir etkidir. Bu etki, top ile oynanan birçok sporda önemlidir. Dönerek ilerleyen füzelerde de etkisi görülür ve mühendisliklerde de bazı kullanım alanları (rotor gemileri, uçaklar...) vardır.

Top ile oynanan sporlarda topspin (üst yönlü dönme) diye adlandırılan bir durum vardır. Bu durum, topun hareket yönüne dik olacak eksende oluşan kavisin etkisiyle dönerek ilerlemesidir. Bir top Magnus etkisi altında iken; top spin, tek başına oluşturacağı yerçekimi kuvvetinden daha büyük aşağı yönlü bir dönme kuvveti oluşturur, aynı zamanda ters yönlü bir back spin(geri yönlü dönme) oluşur. Beyzbol toplarında da benzer şekilde side-spin(yanal dönme) denilen her iki yönde dönme kuvveti oluşur.

Genel tanımıyla, aynı etkiye fiziksel dönme ile uçak kanatlarının çevresinde oluşan sirkülasyonda da rastlanmaktadır.

Alman fizikçi olan Heinrich Gustav Magnus bu etkiyi araştıran ilk isimdir. Dönmekte olan silindirde oluşan etkiyi bulan isim olarak bilinen Kutt-Joukowski, sonrasında ise Martin Wilhelm ve Nikolai Zhukovsky bu etkiyi analiz eden ilk isimlerdir.

Fizikte Magnus etkisi

Sezgisel yaklaşım ile bu fenomeni anlamak mümkündür. Momentumun korunumuyla başlayacak olursak; bir cisimdeki sapma kuvveti (deflective force) hava akımından maruz kaldığı kuvvete eşittir. Cisim havaya aşağı yönlü bir etki uygularsa tersi yönünde tepki görür. Bu özel durumda; kaldırma kuvveti, aşağı yönlü bir sapma kuvvetini de beraberinde getirecektir.

Aslında, dönmeyi sağlayan birçok yol vardır (örneğin sapma kuvveti). Sıradan durumlarda bunu anlamanın en iyi yolu rüzgâr tüneli deneyleridir. Lyman Briggs beyzbol toplarındaki Magnus efektini incelemek için kusursuz bir rüzgâr tüneli yaptı ve ilginç görüntüler elde ettiler.Çalışmalar beyzbol topunun arkasında türbülans izi bıraktığını gösterdi. Bu iz beklendiği gibi gerçekleşti ve sebebi de aerodinamik sürükleme idi.

Cismin arkasında türbülans izi oluşma süreci karışık ama iyi incelenmiş bir aerodinamik süreçtir. Bu olay, ince sınır katmanının(boundary level) kendini herhangi bir noktada cisimden koparması (akım ayrılması) anında başlar ve gelişir. Sınır katmanının kendisi türbülanslı olsun veya olmasın, iz oluşumunda kayda değer bir etki yaratır.

Cismin yüzey koşullarındaki çok küçük değişimler iz oluşumunun başlangıcını etkileyebilir ve böylece aşağı yönlü akış deseni üzerinde belirgin bir etkiye neden olabilir. Bu etki cismin dönüşüne bu şekilde etki eder.

Yukarıda verilen diyagram geri yönlü spinin ürettiği çekimi göstermektedir. Buradaki türbülans izi ve hava akımı izleri aşağı yönde sapma yapar. Sınır katmanındaki sapma topun alt kısmındakine göre daha belirgindir. Sınır katmanı kısa bir mesafeden sonra bu şekilde türbülans izi oluşturur.

Silindirde Kutta Joukowski lift olarak da bilinen dönmye bağlı kuvvet, dönmeye bağlı oluşan girdap ile de analiz edilebilir. Silindirdeki birim uzunluk başına düşen havalanma,F/L, cismin hızı ‘V’,yoğunluğu ‘’ ve dönmeyle oluşan girdabın şiddetinin ‘G’ çarpımına eşittir:

,

Girdabın şiddeti ise şöyle ifade edilir:

,,

Buradaki ω slindirdeki spinin açısal hızı ve r silindirin yarıçapıdır.

Tarihçe

Alman fizikçi Heinrich Gustav Magnus bu etkiyi 1852 yılında tanımlamıştır. Aslında 1672 yılında Isaac Newton da Cambridge Üniversitesi'nde tenis oyuncularını gözlemledikten sonra bu etkiyi tanımlamıştı.

1742 yılında; İngiliz matematikçi, balistik araştırmacısı ve askeri mühendis Benjamin Robins, tüfek misketlerinin gidiş yolundaki sapmalarını Magnus etkisi cinsinden açıklamıştır.

Sporda Magnus etkisi

Magnus etkisi, spor toplarının gidiş izindeki sapmaları gözlemlemek için kullanılmaktadır. En çok kullanıldığı sporlar; futbol, masa tenisi, tenis, voleybol, golf, beyzbol, kriket ve paintball toplarıdır.

Futbolda bolca kullanılan ‘falsolu vuruş’ futbol topunun Magnus etkisi sonucunda izlediği yörüngenin sapma yaparak ilerlemesi olayıdır. Futbol topundaki geri yönlü spin yerçekimi kuvvetine karşı yönde bir kuvvete sebep olur ve normalden daha fazla havada kalmasını sağlar.

2010 FIFA Dünya Kupası resmi topu diğer toplardan daha farklı Magnus etkisine sahip olmasıyla eleştirilmişti. Bu topta Magnus etkisi diğer toplara göre daha düşük ve bu da topun daha ileri ama daha kontrolsüz gitmesine sebep oluyordu.

Masa tenisinde Magnus etkisi çok rahat bir şekilde gözlemlenebilr. Çünkü kullanılan topun kütlesi ve yoğunluğu oldukça düşüktür. Tecrübeli bir masa tenisi oyuncusu birçok şekilde topu döndürerek falso verebilir. Masa tenisi raketlerde genellikle kauçuk yüzey kullanılır. Bu şekilde yüzey tutuşu büyük ölçüde artar, bu da oyuncunun topa falso vermesini kolaylaştırır.

Dış balistikte Magnus etkisi

Magnus etkisi dış balistikte de kullanılmaktadır. İlk olarak, dönerek ilerleyen bir mermide mesele genellikle yan rüzgardır. Buna ek olarak, neredeyse rüzgarsız bir havada bile yalpalama hareketi yaptığından dolayı yan rüzgara maruz kalmaktadır. Bu yalpalama hareketi, merminin hareketi boyunca hedef yönü yerine yan yönlere küçük hareketlenmeleri olarak açıklanabilir.

Bu yan rüzgarların birleşimi mermide Magnus etkisine neden olur. Birkaç küçük faktörün ihmal edildiği sıradan bir sistemde, yan rüzgardan oluşan Magnus kuvveti dönmekte olan mermiye aşağı ve yukarı yönlü kuvvet uygular(rüzgarın sağa veya sola doğru esmesine göre değişir) ve bu kuvvet merminin uçuş yolunu gözlemlenebilir derecede saptırır. Bu da merminin oluşturacağı etkiyi değiştirir.

Magnus kuvvetinin merminin uçuş yolundaki etkisi, diğer etkenlerle karşılaştırıldığında (aerodinamik sürüklenme gibi) önemsiz kalır. Öte yandan merminin stabilitesine olumlu yönde büyük bir etkisi vardır. Merminin stabilitesi etkilenmesinin sebebi Magnus etkisinin yerçekiminin merkezi yerine merminin kütle merkezine etki etmesidir. Bu aynı zamanda yalpalanma açısına da etki etmesi demektir. Magnus etkisi mermiyi uçuş yolu boyunca uçuş yoluna dik olacak şekilde dönme eğilimine zorlar. Buradaki kritik faktör mermi hızının akış alanı hızına bağlı olarak değişkenlik gösteren basınç merkezidir. Aynı zamanda merminin şekli, hava yoğunluğu ve merminin yüzey özellikleri de önemli kriterlerdendir. Eğer merminin basınç merkezi ağırlık merkezinden önde ise Magnus etkisi denge bozucudur. Eğer merminin basınç merkezi ağırlık merkezinin arkasında ise etki dengeleyicidir.

Uçan makinelerde Magnus etkisi

Bazı uçan makineler Magnus etkisinin yarattığı havalandırmayı kullanacak şekilde üretilmişlerdir. Bu makineler kanatlarının yanlarında dönen silindirler bulundurur ve bu da o makinelerin daha düşük hızlarda kullanabilmesine olanak sağlar. Magnus etkisinin havadan daha ağır hava araçları için kullanılması girişimi ilk olarak 1910 yılında Amerikan Kongre üyesi Butler Ames tarafından yapılmıştır. Daha sonraki deneme ise 1930'lu yılların başlarında New York eyaletinde bulunan 3 mucit tarafından yapılmıştır.

Gemi dengelemesi

Magnus etkisi içerisinde yatay bir şekilde konumlandırılmış su hattı bulunduran dönen bir silindire sahip özel gemi dengeleme araçlarında kullanılır. Bu sistemde dönmenin yönünün ve hızının kontrol edilmesiyle güçlü yukarı yönlü veya aşağı yönlü kuvvetler yaratılabilir. Dengeleme sistemine sahip en büyük konumlandırma sistemi Eclipse Yatı'dır.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kuvvet</span> kütleli bir cisme hareket kazandıran etki

Fizik disiplininde, kuvvet bir cismin hızını değiştirmeye zorlayabilen, yani ivmelenmeye sebebiyet verebilen - hızında veya yönünde bir değişiklik oluşturabilen - bir etki olarak tanımlanır, bu etki diğer kuvvetlerle dengelenmediği müddetçe geçerlidir. Itme ya da çekme gibi günlük kullanımda yer alan eylemler, kuvvet konsepti ile matematiksel bir netliğe ulaşır. Kuvvetin hem büyüklüğü hem de yönü önemli olduğundan, kuvvet bir vektör olarak ifade edilir. Kuvvet için SI birimi, newton (N)'dur ve genellikle F simgesi ile gösterilir.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgâr</span> Yüksek basınç alanından Alçak basınç alanı arasındaki yatay yönlü hava hareketi

Rüzgâr ya da yel, hava veya diğer gazların gezegen yüzeyine göre doğal hareketidir. Rüzgârlar, onlarca dakika süren fırtına’lardan, kara yüzeylerinin ısınmasıyla oluşan ve birkaç saat süren yerel meltemlere, Dünyanın iklim bölgeleri arasındaki güneş enerjisinin soğurulma farkından kaynaklanan küresel rüzgârlara kadar çeşitli ölçeklerde oluşur. Büyük ölçekli atmosferik dolaşımın iki ana nedeni, ekvator ve kutuplar arasındaki farklı ısınma ve dünyanın dönüşüdür. Tropik ve subtropik bölgelerde, arazi ve yüksek platolar üzerindeki alçak ısıl dolaşımlar muson sirkülasyonlarını yönlendirir. Kıyı bölgelerinde deniz meltemi/kara meltemi döngüsü yerel rüzgârları belirler. Değişken arazi yapılı bölgelerde dağ ve vadi meltemleri hakimdir.

<span class="mw-page-title-main">Bumerang</span>

Bumerang, Özellikle Avustralya yerlileri (Aborjin), ayrıca eski Mısırlılar ve Avrupalılar, Hindistan'ın bazı yörelerindeki kabileler tarafından silah olarak kullanılan yassı bir kesite sahip eğri bir sopa. Avustralya ve ABD'de hala spor aracı olarak kullanılmaktadır. Genellikle akasya ve okaliptus gibi sert ağaçlardan yapılmakta ve boyu 40–90 cm kadar olmaktadır. Eğriliği, kolları arasındaki açı 90°den büyük olacak şekildedir. Bazıları düz olarak fırlatıldığı yönde ilerler, bazıları ise havada bir dairevi yörünge çizerek tekrar geri gelirler. Her iki tipte de bumerang döndürülerek fırlatılır ve kendi ekseni etrafında bir daire çizerek döndüğünden dolayı bir jiroskop gibi kendisini havada dengeler. Aynı zamanda sahip olduğu aerodinamik şeklinden dolayı havada ilerlerken kaldırma kuvvetine maruz kalır. Böylece yere paralel olarak fırlatılan bumerangın çok uzak mesafelere gitmesi mümkün olur.

<span class="mw-page-title-main">Balistik</span>

Balistik veya atış bilimi, mermi ve füzelerin hareketlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Uygulamalı mekaniğin bir kolu olarak düşünülebilir. Balistik üç bölüme ayrılır:

  1. Mermi veya füzenin, silahta veya tesir sahasındaki hareketini inceleyen iç balistik,
  2. Uçuş sırasındaki hareketini araştıran dış balistik,
  3. Hedefteki etkileri inceleyen terminal balistik.
<span class="mw-page-title-main">Aerodinamik (otomobil)</span>

Aerodinamik, genel anlamda havanın kuvvetsel etkilerini inceleyen bilim dalıdır. Katı bir cisim etrafında akan hava veya hareketsiz duran hava içinde hareket eden katı cisim söz konusu olduğunda hava, aerodinamik kanunlarına uygun davranır. Havanın göreli hareketinden kaynaklanan kuvvetler taşıma ve sürükleme kuvvetleridir. direnç kuvvetleridir. Hava taşımacılığında bu iki kuvvet önemli yer tutarken kara nakil araçları için belli bir hıza kadar sadece direnç sürükleme kuvveti göz önüne alınır. Ancak çok hızlı araçlarda örneğin Formula 1 yarış arabalarında taşıma kuvveti dikkate alınması gereken değerlere ulaşır. Kuvvetler, hızın karesi ile orantılıdır.

Dinamik, cisimlerin, çeşitli kuvvetler altında, hareketlerindeki değişiklikleri inceleyen bilim dalıdır. Başka bir ifadeyle: Dinamik, harekete sebep olan ve hareketi değiştiren unsurları inceler.

<span class="mw-page-title-main">Kanat</span> hayvan ya da cansız bir objenin uçmasını sağlayan organ ya da parça

Kanat, uçma veya hareket etme amacıyla kullanılan ve genellikle kuşlar, böcekler veya uçaklar gibi hayvanlar veya araçlar tarafından kullanılan bir yapıdır. Kanatlar, aerodinamik prensiplere dayalı olarak tasarlanmış ve şekillendirilmiştir, böylece hava akışını kontrol ederek uçuş veya hareket sağlayabilirler. Kanat belli bir evrimsel ve biyolojik süreç sonrası oluşabilmesinin yanı sıra beşeri olarak da modellenebilip uçmak veya bir sıvı içerisinde hareket sağlamak için de özelleştirilebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Flap</span>

Flaplar; uçakların genellikle kanat firar kenarında bulunan; kanat kamburluğunu artırarak öncelikle taşıma kuvvetini (L) ve kısmen de sürüklemeyi (D) artıran kumanda yüzeyleri. Flaplar uçuşun, özellikle iniş ve kalkış gibi düşük süratlerde daha yüksek taşıma kuvvetine ihtiyaç duyulan safhalarında kullanılırlar. Pek çok uçak tipinde flapların birden fazla ayar düzeyi (açısı) bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Kanat profili</span>

Kanat profili veya aerofoil, kanat, yelken, dümen, pervane kanadı, rotor veya türbin gibi bir akışkan içindeki hareketi kaldırma kuvveti oluşturabilen nesnenin kesit şeklidir.

<span class="mw-page-title-main">Sürükleme</span>

Sürükleme; akışkanlar mekaniğinde bir cismin, bir akışkan içindeki hareketine gösterdiği direnç. Sürükleme İngilizce drag sözcüğüne atfen "D" harfi ile gösterilir.

<span class="mw-page-title-main">Aerodinamik</span> Fizik terimi ve bilim dalı

Aerodinamik, hareket eden katı kütlelerin havayla etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Aerodinamik sözcüğü Yunancadan gelmiş olup bu bilim dalı havanın hareketi ile ilgilidir. Parçalı olarak katı bir cisim ile irtibata geçmiş olması, havanın hareketi ve uçağın kanadı gibi, buna örnek olarak gösterilebilir. Aerodinamik akışkan dinamiği ve gaz dinamiğinin bir alt dalıdır ve aerodinamiğin birçok bakış açısı, teorisi bu alanlarda ortaktır. Aerodinamik genellikle gaz dinamiği için kullanılır; gaz dinamiğinin aerodinamikten farkı, tüm gazlar için çalışması ve aerodinamik gibi yalnızca hava ile sınırlanmamış olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgâr tüneli</span>

Rüzgâr tüneli, hava, sıvı ve plazma gibi hareketli bir akış içinde bulunan katı cisimlere akışın uyguladığı etkinin ve cisimlerin akış üzerindeki etkisinin incelenmesi, araştırılması ve yorumlanması için tasarlanarak üretilen ve içindeki akışkanla yapay olarak üretilen akışın hızının kontrol edilebildiğitünellere denir.

<span class="mw-page-title-main">Akım ayrılması</span>

Bir akışkan içerisinde hareket eden her katı cismin yüzeyinin etrafında viskoz kuvvetlerin oluştuğu bir sınır tabaka gelişir. Sınır tabakalar laminar ya da türbülanslı olabilir. Sınır tabakanın laminar mı türbülanslı mı olacağı lokal akış koşullarının Reynolds sayısı hesaplanarak makul bir şekilde bulunabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hareket (fizik)</span>

Hareket ya da devinim, bir cismin sabit bir noktaya göre yerinin zamana karşı değişimidir. Hareketle ilgilenen bilim sahaları, mekanik ve kinematik olarak sınıflandırılabilir. İlkinde kuvvet ve kütle üzerindeki etkisi incelenirken, ikincisinde, kütlenin konumu, hızı gibi nitelikler incelenir.

Akışkanlar dinamiğinde, sürüklenim bir sıvı içerisinde hareket eden bir cismin hareket yönüne zıt yönde etki eden kuvvet topluluğuna denir. Bu kuvvet iki sıvı yüzeyi arasında veya bir katı ve bir sıvı yüzeyi arasında olabilir. Diğer durdurucu kuvvetler nazaran sürüklenim kuvveti hıza bağlıdır. Bir sıvının akış yönü hizasında bulunan katı bir cisme göre, sürüklenim kuvvetleri sıvının hızını her zaman azaltır.

<span class="mw-page-title-main">Sabit bir eksen etrafında dönme</span> dönme hareketinin özel bir durumu

Sabit bir eksen etrafında dönme dönme hareketinin özel bir durumudur. Sabit eksen hipotez yönünü değiştirerek bir eksen olasılığını dışlar ve salınım devinim gibi olguları tarif edemez. Euler’in dönme teoremine göre, Aynı zamanda, sabit eksenler boyunca eş zamanlı rotasyon imkânsızdır. Eğer iki rotasyona aynı anda kuvvet uygulanırsa, rotasyonun yeni ekseni oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Kuşların uçuşu</span>

Kuşların uçuşu, kuşların havalanarak uçtuğu çoğu kuş türü tarafından kullanılan ana hareket şeklidir. Uçuş, kuşların beslenmesine, üremesine, avcılardan kaçınmasına ve göç etmesine yardımcı olur.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgar türbini aerodinamiği</span>

Rüzgarın enerjisi, rüzgar türbininin dönen kanatlarına rüzgarın uyguladığı aerodinamik kuvvetler yoluyla türbinin alternatöründe elektrik enerjisine çevrilir. Bu nedenle aerodinamik hesaplamalar rüzgar türbininde önemlidir. Çoğu makine gibi rüzgar türbinleri de hepsi farklı enerji kazanım kavramlarına dayanır.

<span class="mw-page-title-main">Yarkovsky-O'Keefe-Radzievskii-Paddack etkisi</span>

Yarkovsky-O'Keefe-Radzievskii-Paddack etkisi ya da kısaca YORP etkisi, küçük bir astronomik cismin dönüş durumunu, yani cismin dönüş hızını ve kutup(lar)ının eğikliğini, yüzeyinden güneş radyasyonunun saçılması ve kendi termal radyasyonunun yayılması nedeniyle değişmesini ifade eden bir argümandır.

<span class="mw-page-title-main">Gezinge</span>

Gezinge, gidim izi, mermi yolu ya da uçuş güzergahı, kütlesi hareket halinde olan bir cismin zamanın bir fonksiyonu olarak uzayda izlediği yol veya rotadır. Klasik mekanikte bir gezinge kanonik koordinatlar aracılığıyla Hamilton mekaniği ile tanımlanmaktadır bu nedenle tam anlamıyla bir gezinge eş zamanlı olarak konum ve momentumdan elde edilir.