Hidrojen, sembolü H, atom numarası 1 olan kimyasal bir element. Standart sıcaklık ve basınç altında renksiz, kokusuz, metalik olmayan, tatsız, oldukça yanıcı ve H2 olarak bulunan bir diatomik gazdır. 1,00794 g/mol'lük atomik kütlesi ile tüm elementler arasında en hafif olanıdır. Periyodik cetvelin sol üst köşesinde yer alır. Hidrojenin adı, Yunancada "su oluşturan" anlamına gelen ὑδρογόνο'dan (idrogono) kelimesinden gelir.
Biyogaz terimi temel olarak organik atıklardan kullanılabilir gaz üretilmesini ifade eder. Diğer bir ifade ile Oksijensiz ortamda mikrobiyolojik floranın etkisi altında organik maddenin karbondioksit ve metan gazına dönüştürülmesidir. Biyogaz elde edinimi temel olarak organik maddelerin ayrıştırılmasına dayandığı için temel madde olarak bitkisel atıklar ya da hayvansal gübreler kullanılabilmektedir. Kullanılan hayvansal gübrelerin biyogaza dönüşüm sırasında fermante olarak daha yarayışlı hale geçmesi sebebiyle dünyada temel materyal olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda tavuk gübrelerinden de oldukça verimli biyogaz üretimi sağlanabilmektedir. Tavuk gübresinin kullanımı tarım için önemlidir. çünkü bu gübre topraklarda verim amaçlı kullanılamaz. Topraklarda tuzluluğa sebep olurlar. Kullanılamayan bu gübre biyogaza dönüştürüldüğünde yarayışlı bir hal almış olur. Günümüzde biyogaz üretimi çok çeşitli çaplarda; tek bir evin ısıtma ve mutfak giderlerini karşılamaktan, jeneratörlerle elektrik üretimine kadar yapılmaktadır.
Dizel motor, içten yanmalı bir motor tipidir. Daha özel bir tanımla, dizel motor oksijen içeren bir gazın sıkıştırılarak yüksek basınç ve sıcaklığa ulaşması ve silindir içine püskürtülen yakıtın bu sayede alev alması ve patlaması prensibi ile çalışan bir motordur. Bu yüzden benzinli motorlardan farklı olarak ateşleme için bujiye ve yakıt oksijen karışımını oluşturmak için karbüratöre ihtiyaç yoktur.
Dıştan yanmalı motor, yakıtın yanması ile sistemde çalışacak olan farklı bir akışkanı ısıtarak o akışkan aracılığı ile enerji dönüşümünü yapan bir motordur.
Yakıt, fiziksel ve kimyasal yapısında bir değişim meydana geldiğinde ısı enerjisi açığa çıkaran her türlü maddenin genel adı.
Bu listede dünya çapında, ticari elektrik üretme maksatlı bütün nükleer santraller vardır. Askeri, deney, araştırma, gemi vb. özel santraller kapsam dışıdır. Listeye, hâlen hizmette bulunanların yanı sıra hizmetten çıkan ve inşaatı sürenler de dahildir.
Sıvılaştırılmış petrol gazı veya kısaca LPG, ham petrolün rafinerilerde damıtılması esnasında veya petrol yataklarının üzerinde bulunan doğalgazın ayrıştırılması ile elde edilen ve basınç altında sıvılaştırılan, renksiz, kokusuz, havadan ağır ve yanıcı bir gazdır.
Doğalgaz yer kabuğunun içindeki fosil kaynaklı bir çeşit yanıcı gaz karışımıdır. Bir petrol türevidir. Yakıt olarak önem sıralamasında ham petrolden sonra ikinci sırayı alır. Doğalgazın büyük bölümü (%70-90'ı), Metan (CH4) adı verilen hidrokarbon bileşiğinden oluşur. Diğer bileşenleri; etan (C2H6), propan (C3H8), bütan (C4H10) gazlarıdır. İçeriğinde eser miktarda karbondioksit (CO2), azot (N2), helyum(He) ve hidrojen sülfür (H2S) de bulunur. Doğalgaz konvansiyoneldir ve konvansiyonel olmayan doğalgaz türleri arasında kaya gazı, kum gazı ve kömür gazı bulunur.
Gaz türbini, bir tür sürekli ve içten yanmalı motordur. Bütün gaz türbinlerinde ortak bulunan ana bileşenler aşağıdaki gibidir:
- girişte bulunan bir gaz kompresörü,
- bir yanma odası,
- çıkışta kompresörle aynı şaft üzerinde bulunan bir türbin.
Gelişmiş gaz soğutmalı reaktörü (AGR), soğutucu olarak karbondioksit ve nötron moderatörü olarak grafit kullanan ikinci nesil gaz soğutmalı nükleer reaktördür. AGR'ler Magnox reaktöründen geliştirildiler ve termal verimliliğinin gelişmesi için daha yüksek bir gaz sıcaklığında çalışırlar.
Sıvı metal soğutmalı reaktör (LMFR), soğutucu olarak sıvı metal kullanan nükleer reaktördür. Sıvı metal soğutmalı reaktörler ilk olarak nükleer denizaltılarda kullanılmış olup aynı zamanda yoğun enerji üretim uygulamaları için de kullanılmışlardır.
IV. Nesil III. Nesil reaktörlerin halefi olarak tasarlanan nükleer reaktör tasarımlarıdır. Birinci nesil sistemlerin çoğu kullanımdan kaldırıldığı için dünya çapında faaliyette olan reaktörlerin çoğu ikinci ve 3 nesil sistemlerdir. Generation IV International Forum, IV. nesil reaktörlerin gelişimini koordine eden uluslararası bir organizasyondur. V. Nesil reaktörler tamamen teoriktir ve henüz uygulanabilir olarak görülmemektedir.
Sıvı florür toryum reaktörü, bir tür erimiş tuz reaktörüdür. LFTR, yakıt için florür esaslı, erimiş, sıvı tuzlu toryum yakıt çevrimini kullanır.
Gaz motoru; kömür gazı, üretim gazı, biyogaz, çöplük gazı veya Doğalgaz gibi gaz halindeki bir yakıt ile çalışan içten yanmalı bir motordur. İngilterede, terim çok net ve açık iken ABD'de, benzinin İngilizcesi olan "Gasoline" kelimesinin kısaltması olarak çok sıklıkla "gaz" kelimesi kullanılmasından dolayı, böyle bir motor için gaz-halinde-yakıt-kullanan motor ya da doğalgaz motoru terimlerinin kullanımına rastlanılabilir.
Odun gazı, benzin, dizel veya diğer yakıtlar yerine fırınlar, sobalar ve araçlar için yakıt olarak kullanılabilen bir sentez gazıdır. Üretim işlemi sırasında biyokütle veya diğer karbon içeren malzemeler, bir odun gazı jeneratörünün oksijenle sınırlı ortamında hidrojen ve karbonmonoksit üretmek için gazlaştırılır. Bu gazlar daha sonra karbondioksit, su ve ısı üretmek için oksijen bakımından zengin bir ortamda yakıt olarak yakılabilir.
Blau gazı, mucidi Alman Hermann Blau'nun adını alan, propana benzeyen yapay bir aydınlatıcı gazdı. Isı ile imbiklerde mineral yağların ayrıştırılması ve elde edilen naftanın sıvılaşana kadar sıkıştırılmasıyla üretilmekteydi. Bu durumda taşındı ve LPG gibi, serbest bırakıldıktan sonra tekrar gaz halini aldı. Kimyasal olarak kömür gazına benzemektedir.
Mond gazı, endüstriyel ısıtma amacıyla kullanılan ucuz bir kömür gazıdır. Kömür gazları, kömürün yüksek sıcaklığa kadar ısıtılıp ayrıştırılması ile elde edilir. Kömür gazları, 1940'larda ve 1950'lerde doğalgazın benimsenmesine kadar birincil gaz yakıtı kaynağıydı. Genellikle boru dağıtım sistemleri aracılığıyla hanelere tedarik edilen gaz, aydınlatma, ısıtma ve yemek pişirme amacıyla kullanıldı. Gaz adını, mucidi olan Ludwig Mond'dan aldı.
Jeneratör gazı ya da üretici gaz, doğalgazın aksine, kömür gibi malzemelerden üretilen yakıt gazıdır. Hava ile kısmi yanma yoluyla çeşitli yakıtlardan üretilebilir, genellikle sabit bir sıcaklığı korumak ve hava gazının hidrojen ile zenginleştirilmesi yoluyla daha yüksek bir ısı içeriği gazı elde etmek için aynı anda su veya buhar enjeksiyonu ile modifiye edilebilir. Bu açıdan kömür gazı, kok fırını gazı, su gazı ve karbüratörlü su gazı gibi diğer "üretilmiş" gaz türlerine benzer. Üretici gaz, kok kömürü fırınları ve yüksek fırınlar, çimento ve seramik fırınlar gibi demir ve çelik üretimi için endüstriyel yakıt veya gaz motorları aracılığıyla mekanik güç olarak kullanılmıştır. Isıtma değerinde karakteristik olarak düşüktü, ancak yapım maliyeti ucuz olması nedeniyle büyük miktarlarda üretilmesi ve kullanılması mümkündü.
Doğal gaz işleme, saf doğalgazları, çeşitli metan olmayan hidrokarbonları ve sıvıları, boru hattı kalitesinde kuru doğalgaz olarak adlandırmak üzere ayırarak, ham doğalgazı temizlemek için tasarlanmış karmaşık bir endüstriyel işlemdir.
Adını Octave Leopold Boudouard'dan alan Boudouard reaksiyonu, belirli bir sıcaklıkta karbon monoksit ve karbon dioksitin kimyasal denge karışımının redoks reaksiyonudur. Karbon monoksitin karbondioksit ve grafite orantısız hale gelmesi veya bunun tersidir:
- 2CO CO2 + C