İçeriğe atla

Mafsal

Devinim yönünü değiştirmekte kullanılan bir eklem

Mafsal ya da Eklem, hareket eden iki parçanın hareket edebilme özelliklerini kaybetmeden birbirine bağlanmasını sağlayan mekanik sistemdir. Mafsallar hareketin yönüne ve doğrultusuna göre çeşitlenebilir. En bilinenleri silindirik mafsal ve küresel mafsallardır. Silindirik mafsalda hareket iki boyuttadır. Küresel mafsalda ise hareket 3 boyuttadır ve küresel mafsalların statik ve dinamik hesaplamaları silindirik mafsala göre daha zordur. Genellikle robot teknolojilerinde karşımıza çıkar. Silindirik mafsallar ise küresel mafsallara göre daha mukavimdir ve ağır makine imâlatlarında yoğun olarak tercih edilir. Resimde görülen bir kardan kavramasıdır. Eksenleri çakışmayan veya paralel olmayan hareketli iki milin birbirine bağlanmasını sağlar, arkadan itişli arabalarda motorda üretilen hareketin arka tekerleklere iletilmesinde kullanım örneği vardır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Omurga</span> omurgalılarda bulunan kemikli yapı

Omurga, yani columna vertebralis vücudu destekleyen servikal, torasik, lumbar, sakral ve koksiks olarak gruplanan 26 kemikten 33 vertebradan oluşan ana yapıdır. Omurga, vücudu desteklemek üzere torasik ve pelvik uzuvların arasında bir köprü oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Poliamori</span> Çok eşlilik

Poliamori, bireylerin birden çok sevgiliye sahip olabildikleri, söz konusu ilişkiye dahil olan herkesin bu durumun bilincinde olup bunu onayladığı, monogaminin (tekeşliliğin) ya da monamorinin tersi niteliğinde, insanlar arası ilişki türü.

<span class="mw-page-title-main">Ekosistem</span> Çevrelerinin cansız bileşenleri ile birlikte canlı organizmalar topluluğu

Ekosistem, belirli bir kısımda bulunan canlılar ile bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlerdir. Ekosistem aynı zamanda bir besin ağı ile şekillenmektedir. Ekosistem, küresel ölçekte bir düzeni ifade etmekle beraber yerel ve korunaklı bir sistemin varlığına da atıfta bulunabilir. Karşılıklı olarak madde alışverişi yapacak biçimde birbirlerine etki yapan organizmalarla (biyotik), bitki ve hayvanların birbirine eklemlendiği ve ayrıca kaya, toprak gibi fiziksel çevre faktörlerinin (abiyotik) bir arada bulunduğu herhangi bir doğa parçası bir ekosistemdir. Ekosistem yaklaşımı, bireysel organizmalar ya da topluluklardan çok tüm alanın işlevlerinin nasıl olduğuyla ilgilenir. Bir alandaki organizmalar ve cansız çevreleriyle olan ilişkilerine bakar. Yerküre, tek başına bildiğimiz en büyük ekosistemi oluşturmaktadır, ancak bir taş parçasının altında, bir kavanozun, bir şişenin içinde de ekosistemler oluşabilir. Ekosistemler, birbirlerinden ne kadar farklı olurlarsa olsunlar, içlerindeki canlılar arasındaki etkileşimler dengeli ve enerji sağlanmasında bir sorun olmadığı sürece kendi kendilerine yeterli birimlerdir ve bazı ortak ögelerden oluşurlar. Bu ortak ögeler, canlı ögeler (biyotik) ve cansız ögeler (abiyotik) ögelerdir. Yani bir ekosistem, temel olarak abiyotik yani cansız maddeler ve biyotik yani canlı oluşur. Ekosistemler, varlıklarını 3 temel işlevle sürdürürler. Bunlar enerji akımı, ekolojik döngüler(kimyasal madde döngüleri) ve populasyon denetimleridir. Bu üç işlev, ekosistemin ögelerinin birbirleriyle ilişkilerini düzenler ve sistemin bir bütün olarak sürmesini sağlar. Vurgulamak gerekir ki, bu üç işlev, ekosistemlerde tek tek değil, kesinlikle birlikte bulunurlar. Açık bir sistem olan ekosistemde, enerji ve besin giriş-çıkışı süreklidir. Sistem kuramı, ekolojik bakış açısının sosyolojik boyutunu ele almaktadır. Ayrıca sibernetik disiplini, canlılarda kontrol ve iletişim boyutuyla kaynağını yine ekosistemde bulmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Evren</span> uzay, zaman ve herşeyin bütünü

Evren, Kâinat veya Kozmos, gezegenler, yıldızlar, gökadalar ve diğer tüm madde ile enerji yapıları dahil olmak üzere uzay ve zamanın tamamı ve muhtevasıdır. Bununla birlikte gözlemlenebilir evren, temel parçacıklardan başlayarak gökadalar ve gökada kümeleri gibi büyük ölçekli yapılara kadar tüm madde ve enerjinin mevcut düzeniyle sınırlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sentrozom</span> organel

Sentrozom, hayvanlarda hücre döngüsünün ilerlemesini düzenleyen zarsız bir organeldir. Sentriyol denilen, birbirine dik iki silindirik nesneden oluşur. Her sentriyol, birbirine koşut üç küçük borudan oluşmuş dokuz iplik içerir ve buna 9-3 modeli denir. Bu iplikler protein yapısında olup arası matriks ile doludur. Mikrotübüller silindirik biçimde dizilirler. Sitoskeletin üç temel maddesinde bir olan mikrotübülleri üretmekte ve yaymakta görevlidir.

Kumanda edilen ön tekerleklerin konumu büyük ölçüde taşıtın hareketine etki etmektedir. Tekerlere olabildiğince düzgün bir hareket verebilmek için birbirlerine göre paralel olarak değil farklı tekerlek düzlemlerinde eğik durumda yapılmışlardır. Tekerlek konumu direksiyon emniyeti ve lastik aşınmasının azaltılması bakımından önemlidir. Nedir ön düzen açıları:

<span class="mw-page-title-main">Kol</span>

Kol, çeşitli hareketlerin ve işlerin yapılmasında kullanılan uzuv. Anatomide omuz mafsalından, dirsek mafsalına kadar olan kısma kol, dirsek mafsalından el bileği mafsalına kadar olan kısma da ön kol denmektedir. Fakat genel kullanımda kol denilince her ikisi birden anlaşılmaktadır.

Hareket iletim sistemleri, olan hareketin doğası değişmeden mekanik enerjinin, bir nesneden diğer bir nesneye aktarılması söz konusudur.

<span class="mw-page-title-main">Femur</span> Uyluk kemiği

Femur veya uyluk kemiği, memelilerin vücutlarındaki en uzun, en hacimli ve en güçlü kemiktir. Kalçanın ve dizin bir bölümünü oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Mikrotübül</span> Hücre iskeletinin bir parçasını oluşturan tubülin polimeri

Mikrotübüller, hücre iskeletini oluşturan yapılardan olup, reseptörleri tutarlar veya serbest bırakırlar. Protein yapıda olup, uzun, içi boş silindirik yapılardır.

<span class="mw-page-title-main">Atom çekirdeği</span> Atomun çekim kuvvetinin etkisiyle, çevresinde elektronlar dolaşan, proton ve nötronlardan oluşan pozitif elektron yüklü merkez bölümü

Atom çekirdeği, atomun merkezinde yer alan, proton ve nötronlardan oluşan küçük ve yoğun bir bölgedir. Atom çekirdeği 1911 yılında Ernest Rutherford tarafından keşfedildi. Bu keşif, 1909 yılında gerçekleştirilen Geiger-Marsden deneyine dayanmaktadır. Nötronun James Chadwick aracılığıyla 1932 yılında keşfinden sonra, çekirdeğin proton ve nötronlardan oluştuğu modeli Dmitri Ivanenko ve Werner Heisenberg tarafından çabucak geliştirildi. Atomun kütlesinin neredeyse tamamı çekirdek içerisindedir, elektron bulutunun atom kütlesine katkısı oldukça azdır. Proton ve nötronlar çekirdek kuvveti tarafından çekirdeği oluşturmak için birbirlerine bağlanmıştır. 

<span class="mw-page-title-main">Pons</span>

Pons, ön beyin, beyincik ve omurilik soğanı arasında yer alan bu yapı enine sinir tellerinden oluşur. Varoli köprüsü de denilen bu yapı beyinciğin iki yarım küresi arasındaki impuls iletimini sağlar. Boyutu ortalama 2,5 cm dir. Pons her iki serebral hemisferi birbirine bağlar. Bu yüzden Latince "köprü" anlamına gelen "Pons" ismini almıştır. Medulla oblongatanın üstünde, orta beynin altında ve beyinciğin önünde yer alır. Pons ön ve arka olarak iki bölümde incelenir; ön bölümde çoğunlukla lifler bulunur. Arka kısımda ise çekirdekler vardır. Beyaz cevheri beyinden beyincik ve medullaya bilgi gönderen yolları ve talamusa duyu sinyali taşıyan yolları içerir. Solunumla ilgili önemli bir merkez de yine buradadır. Vücuttaki aynı tür kasları, aynı anda farklı işler için kullanabilmemizi sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Diz</span> diz kapağı çevresindeki bölge

Diz, uyluk kemiği (femur) ile kaval kemiği (tibia) arasındaki menteşe biçimli bir eklemdir. Eklem iç ve dış olmak üzere iki bölümlüdür. Eklem ön taraftan diz kapağı ile korunur.

<span class="mw-page-title-main">Volan</span>

Krank miline bağlı krankın hareketi ile direkt dönen ve ateşleme zamanında aldığı gücü diğer zamanlarda motorun dönmesi için harcayarak hareketinin devamlılığını sağlayan büyük silindirik dişlidir.Krank mili ile birlikte motorun dengesini sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Şaft</span> Makine Parçası

Şaft, şanzımanı difransiyele bağlayan mafsal ise şaftı şanzımana ve difransiyele bağlayan parçadır. Şaft motordan aldığı dönme hareketini tekerleklere iletir. Mafsallar sürüş açısına göre şafta gerekli esnekliği sağlarlar. Motordaki gücü inhiraf ettirerek(döndürerek) tekerlere aktaran aktarma organının adıdır.

<span class="mw-page-title-main">TRS bağlayıcısı</span> ses iletim konnektörü

TRS konnektor TS ve TRRS çeşitleride bulunan bir ses iletim konnektörüdür. TRS, tip, ring ve sleeve kelimelerinin birleşmesinden oluşmaktadır. Üç kontaklı silindirik bir yapısı bulunan konnektöre aynı zamanda ses jakı veya Kulaklık jakı'da denir. Belirli modellerde stereo fiş, mini-jack, mini stereo kulaklık jakı ve Bantam fişi olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Atlas (anatomi)</span>

Atlas, anatomide omurganın en üstündeki (ilk) boyun omurudur.

<span class="mw-page-title-main">Menteşe</span>

Menteşe, iki katı nesneyi birbirine bağlayan ve genellikle aralarında yalnızca sınırlı bir dönüş açısına izin veren mekanik bir yataktır. Menteşe, cam panellerin duş veya küvet klozetlerine monte edilmesinde kullanışlıdır. İdeal bir menteşe ile bağlanan iki nesne sabit bir dönme ekseni etrafında birbirine göre döner: diğer tüm ötelemeler veya dönmeler engellenir ve dolayısıyla bir menteşenin bir serbestlik derecesi vardır. Menteşeler esnek malzemeden veya hareketli bileşenlerden yapılabilir. Biyolojide birçok eklem, dirsek eklemi gibi menteşe işlevi görür.

<span class="mw-page-title-main">M11/39</span>

Carro Armato M(edio)11/39 (İta. Orta Savaş Tankı, 11 ton, 1939), İkinci Dünya Savaşı'nın başında İtalya Kraliyet Ordusu tarafından 1939-1940 yılları arasında kullanılan bir orta tanktır. Kuzey Afrika cephesindeki sınırlı hizmetinin ardından, Aralık 1940'tan itibaren tank birlikleri genelinde yerini M13/40 tankı almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bağımsız süspansiyon</span>

Bu tip süspansiyon, karşı tekerleğin hareketini etkilemeden tekerleğin hareket etmesini sağlamaktadır.