İçeriğe atla

Madra Dağları

Madra Dağları
Madra Dağı, Pindasos
Harita
En yüksek noktası
Yükseklik1.341 m (4.400 ft)
Koordinatlar39°21′54″K 27°13′18″D / 39.36500°K 27.22167°D / 39.36500; 27.22167
Coğrafya
Konumİvrindi, Balıkesir, Türkiye
Jeoloji
Dağ türüSıradağlar
Türkiye üzerinde Madra Dağları
Madra Dağları
Türkiye' deki konumu

Madra Dağları ya da Madra Dağı ( Antik Yunanca:Pindasos),[1] Ege Bölgesi’nin Asıl Ege Bölümü ile Marmara Bölgesi’nin Güney Marmara Bölümü’nün sınırlarında yer alır. Madra Dağı, Balıkesir ilinin İvrindi, Havran, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık ilçeleri ile İzmir ilinin Bergama ilçesi topraklarında yer almaktadır.[2]

Etimoloji

İsmi, "Ma-adra", ana tanrıça Ma'nın kocası(Adra) anlamına gelir

Jeomorfoloji

Bu dağlık alan, Kuzeydoğu-güneybatı istikametinde uzanır ve yaklaşık olarak 20 km'lik bir genişliğe sahiptir. Kuzeybatı sınırını Havran Çayı oluğu, güneydoğu sınırını Bakırçay oluğu, kuzey sınırını ise İvrindi Çayı çizmektedir.[3]

Başlıca jeomorfolojik unsurlar; Madra Dağı (Maya Tepe 1341 m.), Yaylacık Dağı (Yaylacıkdede Tepe 1220 m.), Kuzuluk Dağı (Geyikli Tepe 1062 m.) ile bu dağları çevreleyen tepelik alanlardır.[2]

Madra dağı eski bir kıvrım dağının temeli olup etrafı çepeçevre neojen göl tortulları, lav ve tüfleri ile kuşatılmış ve bunlar da aşınım sonucunda tepelik bir görünüm almıştır.[4]

Madra Dağı’nın kuzey uzantısı durumundaki Şap Dağı'nın yükseltisi 11O m'dir.

Madra Dağı’nın kuzey ve güney yamaçları arasında, Iitolojik yapı ve iklime bağlı olarak ortaya çıkan eğim farklılıkları gözlenmektedir. lntruzif bir kütle olan Kozak masifinin yer aldığı güney yamaçlarda ortalama eğim % IO kadarken, daha nemli iklim şartlarının hüküm sürdüğü ve metamorfik şistlerin yer aldığı kuzey yamaçlarda ortalama eğim % 15'e ulaşmaktadır, Kuzey yamaçlar, taban suyu seviyesi değişmelerine bağlı olarak vadilerle derin olarak yarılmıştır. Bu genç vadilerin derinliği, Çalkaya Deresi vadisinde olduğu gibi 350 metreyi aşmaktadır. Ortalama yamaç eğiminin % 25'in üzerine çıktığı vadilerin belirli yerlerinde, eski aşınım yüzeylerinin kalıntıları durumundaki küçük düzlükler ve az eğimli yüzeylere rastlamak mümkündür.[5]

Jeoloji

Madra Dağı, Bergama grabeni ile Edremit grabeni arasında yükselmiş olan bir horsttur. Bu horst, çevresindeki graben alanlarından normal faylarla ayrılmıştır ki bu faylar genel olarak kuzeybatı-güneydoğu doğrultusundadır. 1250 km²¹lik bir saha kaplayan Madra Dağı’nın merkezi kısmında yine aynı doğrultulu uzanan Kozak depresyonu adı verilen çukur bir alan yer almaktadır.[3]

Kozak depresyonu, genç tektonik hareketler sırasında Madra çayı yatağının bir süre kapalı kalması ve yeni yükselmiş bir eşik gerisinde akarsuyun alüvyonlarını biriktirmesi ile oluşmuştur.[6]

Madra Dağı, batısında yer alan Neojen yaşlı malzemelerle örtülü kıyı ovalarından, güneybatı-kuzeydoğu doğrultulu fay hatlarıyla ayrılmaktadır. Dağ, güneydoğusundan da güneybatı-kuzeydoğu doğrultulu bir fay hattı ile ayrılmıştır. Bu fay hattı, Bakırçay grabenini oluşturan tektonik çizgiye tekabül etmektedir.

Pliyosendeki son tektonik hareketlerin yol açtığı bölgesel yükselme ve yükselmenin oluşturduğu gerilim kuvvetleri, Ege grabenlerinin ve Madra Dağı’nın diğer kenar faylarını oluşturmuş, bu kuvvetler ayrıca iç kesimlerde de etkisini göstererek, kütlenin birçok tali bloklara bölünmesine yol açmıştır.

Uzanışı kabaca kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu olan Maya Tepe (1344 m.), Madra Dağı’nın en yüksek tepesidir. Tepenin jeolojik yapısında granodiyoritler ve metamorfik şistler hâkimdir. Dağın zirve kesimlerini, gençleşme hareketlerinin bir sonucu olarak vadilerini bulundukları temele gömen akarsular tarafından derince yarılmış düzlükler oluşturmaktadır.

Kuzeydoğuya bakan yüz ise, Kocaçay’ın yukarı havzasını teşkil eden Kocageçit, Akbaba ve Çetindere tarafından derin vadilerle yarılmıştır. Dağın güneybatısı ise Kozak depresyonuna doğru yavaş yavaş alçalır. 450–500 metre yükseltiye sahip Kozak havzası dağın çekirdeğini oluşturan iri kristalli granodiyoritler üzerinde şekillenmiştir.[3]

Toprak

Alanda kireçsiz kahverengi orman toprakları çok yaygındır. Bölgedeki andezit, tüf, granodiyorit, metamorfik şistler gibi kayaçların kireç bakımından fakir olmaları ve tortul kayaçlardaki kirecin de yıkanma yoluyla topraktan ayrışarak uzaklaşması, bu tip toprakların oluşumunda önemli rol oynamaktadır. Bu topraklar genellikle Madra Dağı’nda yıllık ortalama yağışın 700 mm’yi aştığı yerlerde ve 500 metre ile 1300 metre arasındaki yükselti kuşağında görülmektedir. İklim etkisi ile oluşmuş olan bu toprak grubu, ana kayanın özelliğine bağlı olarak farklı tekstür özellikleri de göstermektedir. Örneğin, Kozak havzasındaki granit ana kayasının üzerinde kum oranı yüksek ve tınlı-kum tekstürü gösteren kireçsiz kahverengi orman toprakları yer almaktadır. Bu tekstür yapısı ise fıstık çamının gelişimi için uygun ortam şartı sağlamaktadır.

Dağın, güneybatıya bakan yüzü Kozak depresyonuna doğru alçalmaktadır. Dağın bu yüzü, kuzey bakılı yamaçlara göre kuzeyden gelen rüzgârlardan yararlanamaz. Bu nedenle, kuzey yamaçlar kadar elverişli bir yetişme ortamı değildir. Tamamen granodiyoritlerden meydana geldiği için, granodiyoritlerin ayrışmasından oluşan kireçsiz kahverengi orman toprakları hâkimdir. Bunun yanında kahverengi orman, kireçsiz kahverengi, kırmızı kahverengi Akdeniz, rendzina ve kolüvyal topraklar mevcuttur. Alanın doğu ve batı kesimlerinde ise kahverengi orman toprakları yaygındır. Kireçli ana materyal üzerinde gelişen bu topraklar orta derecede humus içermektedir.[3]

Madra dağında geniş yer tutan andezit, dasit, tüf ve bazaltlardan oluşan volkanik arazilerde, bitki örtüsünün çeşitli nedenlerle taşınması sonucunda üst toprak aşınarak taşınmıştır. Bu sahalardaki toprak sürekli gençlik safhasında kalıp olgun bir profil yapısına ulaşamayan entisol-inceptisol grubundan volkanik litosollerdir.[7]

İklim

Madra kütlesinin zirveler hattı, Ege ve Marmara havzalarını ayıran su bölümü hattıdır. Bu nedenle, kütlenin kuzeydoğusu, Karadeniz ve Marmara üzerinden gelen nemli hava kütlelerinden yararlanabilmektedir. Buna karşılık, güneybatısı tamamıyla Akdeniz iklim şartlarının etkisi altındadır. Ayrıca bakı, yükselti, yer şekilleri ve denizel etkilere bağlı olarak iklimsel koşullarda alansal farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Örneğin Madra Dağı kuzeyden gelen hava kütlelerinin etkilerine açık olması ve kıyı kuşağına göre iç tarafta yer alması nedeniyle Akdeniz ikliminden farklı olarak, kuzeyden gelen hava akımlarına maruz kalabilmekte ve kıyı kuşağına göre yaz-kış sıcaklık farkları daha yüksek olmaktadır. Yine dağın batı kesimi burada yer alan Ege Denizi’nin etkileri nedeniyle daha ılıman bir iklime sahipken; dağlık alanın doğu kesimi denizel etkilerden uzaktır.

Dağın en yüksek noktası olan Maya Tepe’de yıllık ortalama sıcaklıklar 10◦C’nin altına düşmektedir. Benzer durum yağış miktarına da yansımaktadır. Yıllık ortalama yağış miktarları Ayvalık’ta 641,8 mm, İvrindi’de 574,9 mm ve 500 metre yükseklikte bulunan Kozak’ta ise 946,5 mm’dir.

Madra Dağı’nda iklim genel olarak Akdeniz yağış rejimi ile benzerlik gösterir. Yaz mevsimi en kurak mevsimken; yıllık yağış miktarının yarısından fazlası kış mevsiminde düşmektedir. Yaz mevsiminde yağış miktarı yok denecek kadar azdır. Bölgenin en yağışlı ayı aralık, en kurak ay ise ağustostur.

Ana hatları ile Akdeniz iklimi hâkim olsa da yerel şartlar dikkate alındığında dağın kuzey-kuzeydoğuya bakan yamaçlarında Karadeniz ikliminin, güney ve güneybatısına bakan kesimlerinde ise Akdeniz ikliminin etkileri görülmektedir.[3]

Hidroloji

Madra Dağı zengin ve sık bir akarsu ağına sahiptir. Bölgede dağlık alandan kaynaklarını alıp çevreye doğru ışınsal şekilde gelişmiş olan radyal akarsu ağı mevcuttur. Kuzeyden Havran, batıdan kıyı ovaları ve güneyden Bakırçay grabeniyle çevrelenmiş olan Madra Dağı kütlesi, kuzeyindeki 550 metrelik bir eşik vasıtası ile Kazdağı silsilesinin bir kolu olan Şapdağı’na bağlanmaktadır. Bu eşik aynı zamanda Ege havzası ile Marmara havzasını ayırmaktadır. Bölgenin yağış rejimine paralel olacak şekilde burada yer alan akarsuların akım değerleri kış aylarında artmakta ve yaz aylarında en düşük seviyelere inmektedir.

Havran Çayı Ege havzasına, Kocaçay ise Susurluk aracılığı ile Marmara havzasına aittir. Geniş bir su toplama havzasına sahip olan Havran Çayı, Tuzla yakınlarından Edremit Körfezi’ne dökülür. Madra Dağı kütlesinin kuzeydoğu yamaçlarından kaynaklanan Kocaçay da burada geniş bir alanın sularını toplayarak kuzeydoğuya doğru akar ve Manyas Gölü’ne dökülür.

Dağın zirve bölgesindeki aşınım seviyelerinden kaynaklanan Madra Çayı asıl kaynağını ağız kısmına en uzak noktada olan Madra Dağı’nın güneybatı yamaçlarından alır. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda akmaya devam ederek Kozak kütlesinin sularını toplar ve burada Kozak Çayı adını alır. Kozak havzasından çıkarak bir boğaz içine giren akarsu, bu kesimden itibaren denize boşaldığı yere kadar kısmında ise Madra Çayı olarak adlandırılır. Madra Çayı, Altınova’dan sonra bir delta oluşturarak Ege Denizi’ne ulaşır. Madra Çayı üzerinde sulama amaçlı inşa edilmiş olan Madra Barajı 1999 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır. Baraj sayesinde Altınova’da bulunan tarım alanları sulanmaya başlanmıştır. Dağın güney kesiminin sularını ise Bakırçay’ın İlyas Dere, Kestel Deresi, Bergama Deresi ile Geyikli Dere kolları toplar ve Bakırçay aracılığı ile Çandarlı Körfezi’ne dökülür. Madra Dağı, çevresindeki yerleşmeler için önemli su kaynaklarına sahiptir. Dağın, kuzey yamaçlarının suları Kozak Çayı tarafından; batı ve kuzeybatı yamaçlarının suları Karadere tarafından drene edilmektedir.[3]

Bitki Örtüsü

Bakı şartlarına bağlı olarak alanın kuzey ve güney bakılı yamaçlarındaki bitki örtüsü önemli değişkenlik göstermektedir. Akdeniz iklim şartlarının daha baskın olduğu güney yamaçlarda, yükseltiye bağlı olarak kızılçam, fıstık çamı ve karaçam ormanları geniş alanlar kaplamaktadır. Buna karşılık daha nemli iklim şartlarının hâkim olduğu kuzey yamaçlarda ise karaçam ve kestane ormanları bulunmaktadır.

Madra Dağınnın kuzeydoğusunda ise 350–400 metre yükseltilerde kızılçamlara karaçamlar karışmaktadır. Adacıklar halinde bulunan kestane ormanları burada yer alan bazı köylerinin ekonomik geçim kaynağı durumundadır.

Güney yamaçta bulunan Kozak havzası çevresinde fıstık çamlarının yaygın olmasını sadece iklim koşulları ile açıklamak yeterli değildir. Alandaki bu bitkinin varlığı sıcaklık isteği yanında toprak isteği de ilişkilidir. Kozak havzasındaki granodiyorit ana kayası üzerinde gelişmiş olan kumlu topraklar fıstık çamı için uygun ortam koşuludur. Yörede 850 metre yükseltiye kadar bulunan fıstık çamlarının toplam alanı yaklaşık 43 bin hektardır. Düzenli bir bakıma sahip olan fıstık çamı sahalarında çoğunlukla orman altı floraları ortadan kaldırılmıştır.

Kozak havzasında fıstık çamları dışında kalan bitki örtüsü değerlendirildiğinde; bu alandaki aslî bitki örtüsü büyük ölçüde tahrip edilmiş olduğundan, alan, orman örtüsünden mahrumdur. Bu yörede sadece çalı formasyonu varlığını koruyabilmiştir.

Bakı ve yükselti faktörleri, kuzeydoğulu yamaçlarda elverişli bir yetişme ortamı oluşmasına imkân verdiği için Madra Dağı’ndaki en gür bitki örtüsüne burada rastlanılmaktadır. Kuzey yamaçlar daha fazla nemlidir ve eğimlidir; eğimli yamaçlar ise tamamen karaçam ve kestane ormanları ile kaplıdır. Bu yamaçta 750 metreye kadar olan kesimde hâkim elemanı meşelerin oluşturduğu ve aralarına önemli ölçüde gürgen, kestane ve karaçamların girdiği karışık bir orman formasyonu ile kaplıdır. 500 metreden 1300 metreye kadar olan kademede karaçamlar yer almaktadır.

Eğimli yamaçların fazla olması buradaki tarım alanlarını sınırlamıştır. Tarımsal faaliyetlerin yoğunlaştığı sahalar, vadi yamaçları ve sırtlar üzerindeki eski aşınım yüzeyi kalıntılarıdır.

Madra Dağının batı kesimi genelde kuru ormanlar sahasıdır. Dağın denize bakan batı yamaçlarında, kıyıdan yaklaşık 450 metre yükseltiye kadar monokültür halinde zeytin ziraatine ayrılmıştır.

Güneybatı yamaçlarda ise meşe ormanları bulunmaktadır.

Orman örtüsünden mahrum olan Madra Dağı’nın zirveler kesimi ise hafif dalgalı düzlükler halindedir. Zirve bölgesi çoğunlukla geven, kekik, ada çayı ve az sayıdaki katran ardıçlarından oluşan, kurakçıl ve cılız bir bitki topluluğu ile kaplıdır. Dağın zirveler kesimi orman yetişme sınırları içerisinde olmasına rağmen, orman örtüsünden mahrumdur. Dağınık şekilde rastlanan az sayıdaki meşe ve karaçamlar zamanında dağın yüksek kesimlerinde de ormanın mevcut olduğuna işarettir.

Madra Dağı’nda bitki örtüsünün tahrip edilmesinde, çevredeki yerleşim birimlerinde yaşayan insanların ekonomik aktivitelerinin payı büyüktür.[3]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Pindasos (mountain)". 19 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2021. 
  2. ^ a b Uzun A., Somuncu M., (2013), "Madra Dağı ve Çevresinin Arazi Örtüsü/Kullanımındaki Zamansal Değişimin Uzaktan Algılama Yöntemi ile Değerlendirilmesi", Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı:30.
  3. ^ a b c d e f g Uzun A., (2014), "Sürdürlebilir Kalkınma Kapsamında Madra Dağı'nın Doğal ve Beşeri Kaynaklarının Değerlendirilmesi", (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi/ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
  4. ^ Darkot, B., Tuncel M., (1995), "Ege Bölgesi Coğrafyası", Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul.
  5. ^ Köse A.," Madra Dağı Kuzey Yamaçlarında Yaylacılık", Atatürk Üniversitesi, Erzurum.
  6. ^ Güngördü E., (2003), "Türkiye'nin Coğrafyası", Asil Yayın Dağıtım, Ankara.
  7. ^ Gülersoy A.E.,(2008), "Bakırçay Havzası'nda Doğal Ortam Koşulları ile Arazi Kullanımı Arasındaki İlişkiler" (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Demirci, Manisa</span> Manisanın ilçesi

Demirci, Türkiye'nin Batı Anadolu kısmında yer alan Manisa ilinin ilçelerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Kızılırmak</span> Türkiye topraklarından doğup Türkiye topraklarından denize dökülen en uzun akarsu

Kızılırmak, eskiden Halis veya Alis, Sivas'ın İmranlı ilçesindeki Kızıldağ eteklerinden doğan ve Samsun'un Bafra ilçesinde Karadeniz'e dökülen bir nehir. 1.355 km. uzunluğu ile Türkiye'nin kendi sınırları içerisinde doğup kendi sınırları içinde denize dökülen en uzun akarsuyu olma özelliğini taşır. Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Çankırı, Çorum, Sinop ve Samsun illerinden geçen Kızılırmak, aralarında Delice Irmağı, Devrez ve Gökırmak gibi çok sayıda akarsu ve çayın sularını da toplayarak büyük bir kavis çizerek Bafra Burnu'ndan Karadeniz'e ulaşır.

<span class="mw-page-title-main">Tanrı Dağları</span> Orta Asyada yer alan sıradağlar

Tanrı Dağları ya da Tien-Şan, Orta Asya'da bulunan büyük dağ sistemlerinden birini oluşturan sıradağlardır.

<span class="mw-page-title-main">Fırtına Deresi</span> Türkiyede nehir

Fırtına Deresi veya eski adıyla Peruma, Doğu Karadeniz'de yer alan akarsulardan birisi olup, Kaçkar Dağları'nın Karadeniz'e bakan yamaçlarındaki derelerin birleşmesi ile oluşmuştur. Rize Ardeşen'in yaklaşık 2 km batısında Karadeniz'e dökülen Fırtına Deresi, 68 km uzunluğundadır. Çay bahçeleri içerisinden geçen, üzerindeki kemer köprülerle süslü Fırtına Deresi, raftinge elverişli parkurlara sahiptir. Nehirde sportif olta balıkçılığı yapılabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mescit Dağı</span>

Mescit Dağı, Erzurum ili sınırları içinde yer alan ve Türkiye'nin 3000 metrenin üstündeki dağlarındandır. 3255 metrelik zirvesi ile Çoruh Nehri'nin çıktığı dağ olan Mescit Dağı, Erzurum şehir merkezinin kuzeyinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Devrez</span> Nehir

Devrez Çayı ; Kızılırmak'ın batı kanadında kalan en önemli ikinci koludur. Devrez Çayı 211 km uzunluğunda ve 8.9 m³/sn'lik yıl içi ortalama debiye sahiptir. Havzası 3,350 km2'dir. Akış rejimi düzensizdir; ilkbahar aylarında yağışların başlaması ve karların erimesi ile sularında büyük bir artış görülür; ilkbaharda 600 m³/sn su geçirebilir, yaz aylarında ise 2,5 m³/sn debiye düşer.

<span class="mw-page-title-main">İran coğrafyası</span>

İran, Güneybatı Asya'da, Umman Körfezi, Fars Körfezi, Hazar Denizi, Irak, Türkiye ve Pakistan arasında bir coğrafik konuma sahiptir. İran yeryüzündeki en dağlık ülkelerden biridir. Dağlar, üzerlerinde ana tarım ve yerleşim bölgelerinin yer aldığı çok sayıda dar havza veya platoyu çevrelemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Binboğa Dağları</span> sıradağlar

Binboğa Dağları Akdeniz Bölgesi içinde Orta Toroslarda yer alan ve 4. Zaman'da oluşmuş dağlardır. Binboğa Dağları Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgeleri arasında kalır. Doğusunda Afşin Ovası batısında ise Dibek Dağı bulunur. Güneyinden Göksun Çayı geçer. Büyük bölümü K. Maraş sınırlarında olan dağın, batı bölümü Kayseri topraklarıdır. Çoğunlukla kireçtaşlarından oluşan dağın yamaçları eğimlidir.

Akarçay Havzası, hep sismik olarak aktif olan, kuzeybatı-güneydoğu yönünde ortalama 130 kilometre uzunlukta ve 20 kilometre genişlikte olan bir çöküntü havzasıdır. Kuzey ve doğusunda Sakarya Havzası, güneyinde Konya Kapalı Havzası ve Antalya Havzası, batı ve güneybatısında Büyük Menderes Havzası ile çevrilidir.

<span class="mw-page-title-main">Bartın Çayı</span> Karadenize dökülen akarsu

Bartın Çayı, Antik Partenios, MÖ yıllarda Parthenios adı ile anılan ve kente adını veren Bartın Irmağı'dır.Kastamonu ve Karabük'te bulunan Ilgaz Dağları'nda doğar, kuzeye doğru akar, şehir merkezinde Gazhane Burnu'nda birleşen Kocaçay ve Kocanazçay'ının oluşturduğu ırmak, 15 Km. akarak Boğaz mevkiinde Karadeniz'e ulaşır.

Tortum Çayı, Kargapazarı Dağları’nın kuzey yamaçlarından kaynaklarını alan Tortum Çayı, Erzurum–Artvin il sınırında bulunan Kınalıçam (Aşpişen) köyünde Yusufeli sınırlarına girer ve Tortum Gölünü geçerek Yusufeli-Oltu-Erzurum yol ayrımı mevkiinde Oltu Çayı ile birleşir. Su kavuşumu mevkiinde Çoruh'a karışır.

<span class="mw-page-title-main">Aksu Çayı</span> Akdeniz Bölgesinin Göller Yöresinden doğarak Antalya yakınlarında denize dökülen akarsu

Aksu Çayı, Akdeniz Bölgesi'nin Göller Yöresi'nden doğarak Antalya yakınlarında denize dökülen akarsudur. Aksu Çayı, Büyük Hitit Kralı IV. Tuthaliya'nın vasalı olan Tarhuntaşşa kralıyla yaptığı antlaşmaya göre bugünkü Teke yarımadasında yer alan Lukka diyarıyla Orta Toroslar'da yer alan Tarhuntaşşa bölgesini birbirinden ayıran sınır olarak belirlenmiştir.

Kahverengi orman toprakları, ılıman iklim bölgelerinde kışın yaprağını döken geniş yapraklı ormanlar altında gelişir. İklim, bitki örtüsü ve yerli kaya etkisi altında oluşmuştur. Orman altında oluştuğu için organik madde (humus) açısından zengindir, genellikle rengi koyudur.

Işıklar ya da Ganos Dağı, Tekirdağ ili sınırlarında, Marmara Denizi'nin kuzey kıyıları boyunca kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan dağ silsilesidir. Işıklar Dağı, Şarköy ilçe sınırlarında vilayete adını veren Tekir Dağları'nın 945 metre yüksekliği ile en yüksek kısmıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çandıras Havzası</span>

Çandıraz Deresi Havzası, Türkiye’nin batısında İç Batı Anadolu Bölümü’nde Kütahya il merkezinin güneydoğusunda yer alır. 39º 05' 31" N ve 39º 22' 53" N enlemleri ile 30º 01' 33" E ve 30º 29' 45" E boylamları arasında yer alıp 640 km² alana sahiptir.

Sündiken Dağları, Eskişehir il sınırlarında bulunan sıra dağlardır. Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesinin sınırını oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Konya kapalı havzası</span>

Konya kapalı havzası, yaklaşık olarak Türkiye'nin ortasında bulunan kapalı havza. 5 milyon hektarlık alanıyla Türkiye'nin yaklaşık %7'sini kaplar.

Havran Çayı, Balıkesir ilinin batısında Ege Denizi, Edremit Körfezi'ne dökülen akarsu. Kaz Dağları'nın güneyi, Madra Dağı'nın batı ve kuzey yamaçlarındaki derelerin birleşmesiyle oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Sakarya Havzası</span>

Sakarya Havzası, Türkiye'nin kuzeybatısında, 58 160 km2 ile ülkenin %7'sinin sularının toplayan bir akarsu havzasıdır. Akarçay, Susurluk, Konya, Batı Karadeniz ve Kızılırmak havzaları ile çevrilidir. Türkiye'nin 25 hidrolojik havzasından biridir. 37°96′ 41°20′ K paralelleri ve 29°26′ 33°24′ D meridyenleri arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Tecer Dağları</span>

Tecer Dağları, Sivas'ın 40 km güneydoğusunda, 2262 metre yüksekliğinde, doğu-batı uzanışlı bir sıradağ. Huma Çayı dağı ikiye böler, güneydeki kısım Deli Dağı, kuzeydeki Çengelli Dağı adını alır.