İçeriğe atla

Madde dalgası

Madde dalgaları veya de Broglie dalgaları, maddenin dalga-parçacık ikiliğini yansıtan kavramdır. Kuram 1924'te, Louis de Broglie tarafından doktora tezinde önerilmiştir.[1] De Broglie denklemleri dalga boyunun parçacığın momentumuyla ters orantılı olduğunu gösterir ve ayrıca de Broglie dalga boyu diye isimlendirilir. Ayrıca madde dalgalarının tekrarsıklığı, de Broglie tarafından türetildiği gibi, parçacığın toplam enerjisi E'ye – kinetik enerjisinin ve potansiyel enerjisinin toplamı – doğru orantılıdır.

Tarihsel İçerik

19. yüzyılın sonunda, ışığın Maxwell denklemlerinden türetildiği gibi elektromanyetik alanların dalgalarından, maddeninse yerel parçacıklardan oluştuğu düşünülüyordu. Bu ayrım Albert Einstein tarafından, 1905'te yazdığı ışılelektrik etki üzerine makalesinde, ışığın yerelleşmiş cepler ya da “quanta”lar (şimdi ise fotonlar olarak isimlendirilirler) tarafından emildiği ve yayıldığının önerilmesiyle sarsılmıştır. Bu quantalar ışığın tekrarsıklığı ve h Planck sabiti olmak üzere[2]

enerjiye sahiptir. Modern anlaşmada, bu başlığın kalanında yapıldığı gibi tekrarsıklığı f olarak sembolize edilir. Einstein'ın önerisi Robert Millikan ve Arthur Compton tarafından sonraki yirmi yılda deneysel olarak kanıtlanmıştır. Sonuçta da ışığın hem dalgasal hem maddesel özellikleri olduğu açık hale gelmiştir. De Broglie, 1924'teki doktora tezinde, bu dalga-parçacık ikiliğini tüm parçacıklara genelleştirmeyi amaçlamıştır :“Dalga mekaniklerine dair ilk fikirlerim 1923-24'te oluştuğunda, dalganın eş varlığının ve Einstein tarafından 1905'teki makalesinde önerdiği fotonların parçacık özelliğinin, her parçacık için geçerli, gerçek bir fiziksel sentez yapmak amacı bana yol gösteriyor.”-De Broglie[3]}}

1926'da Erwin Schrödinger olasılık dalgasının nasıl evirileceğine dair bir denklem yayınladı -Maxwell denklemlerinin olasılık dalgası dengi- ve hidrojenin enerji spektrumunu türetmek için kullandı. Aynı yıl Max Born şimdi standartlaşmış olan madde dalgasının büyüklüğünün karesinin bir parçacığın belirli bir yerde bulunma olasılığını verdiği yorumunu yayımladı. Bu yorum De Broglie'nin dalganın yerel bir parçacığın fiziksel hareketine denk geldiği yorumuna zıddı.

De Broglie Formülleri

Nicem Mekaniği

De Broglie formülleri dalga boyunu (λ) momentumla (p) ve tekrarsıklığı (f) parçacığın toplam enerjisiyle (E) ilişkilendirir:[4]

h Planck sabiti olmak üzere. Denklem denk olarak şu şekilde de yazılabilir;

şu tanımları kullanmak üzere;

  • indirgenmiş Planck sabiti (veya Dirac sabiti),
  • açısal dalga sayısı,
  • açısal tekrarsıklığı.

Her ikili de, Planck ve Einstein tarafından önerildiği için ikincilere Planck-Einstein formülü de denir.

Özel Görecelilik

Özel görecelilikten göreli momentum formülünü

kullanarak denklemler şu şekilde yazılabilir:

Bu formüllerde m0  parçacığın durgun kütlesi, v parçacığın hızı, γ Lorentz faktörü ve c ışığın boşluktaki hızıdır.[5][6][7] De Broglie denklemlerinin çeşitlendirilmesinin detayları için aşağıya bakın. Grup hızı (parçacığın hızına eşit) faz hızıyla (parçacığın tekrarsıklığı ve dalga boyunun çarpımına eşit) karıştırılmamalıdır. Kırılma olmayan ortamlarda eşit olurken, olmayan ortamlarda değildirler.

Grup Hızı

Albert Einstein dalga-parçacık ikiliğini 1905'te ilk defa açıkladı. Louis de Broglie herhangi bir parçacığın bu ikiliği sergilemesi gerektiği hipotezini sundu. Bir parçacığın hızının her zaman karşılık gelen dalganın grup hızına eşit olması gerektiği sonucuna vardı (ancak bugün sorgulanabilir, detaylar için yukarıya bakın). De Broglie eğer ışık için bilinen ikilik denklemleri her parçacık için tutarsa, hipotezinin kanıtlanacağı sonucuna vardı. Bu şu anlama gelir;

E parçacığın toplam enerjisi, p parçacığın momentumu, ħ indirgenmiş Planck sabiti olmak üzere. Bir serbest göreli-olmayan parçacık için;

m parçacığın kütlesi ve v parçacığın hızı olmak üzere.

Ayrıca özel görelilikten buluruz ki;

m parçacığın kütlesi, c ışığın boşluktaki hızı, γ Lorentz faktörü ve v parçacığın dalga davranışından bağımsız şekilde hızı olmak üzere.

Grup hızı faz hızıyla karıştırılmamalıdır.

Hem göreli hem göreli olmayan nicem fiziğinde, bir parçacığın grup hızının dalga fonksiyonunu parçacık hızıyla belirleyebiliriz. Nicem mekaniği bu hipotezi oldukça keskin bir şekilde doğrulamış ve ilişki molekül büyüklüğündeki parçacıklara kadar açık bir şekilde gösterilmiştir.

Faz Hızı

Nicem mekaniğinde, parçacıklar karmaşık fazlı dalgalar gibi davranırlar. De Broglie hipotezinden görürüz ki;

Enerji ve momentumun göreli formüllerini kullanarak;

E parçacığın toplam enerjisi, p momentum, γ Lorentz faktörü, c ışık hızı ve β hızın c'nin bir böleni olmak üzere bir denklem elde ederiz. Değişken v parçacığın hızı ya da karşılık gelen madde dalgasının grup hızı olarak seçilebilir. Parçacık hızı kütlesi olan her parçacık için (özel göreceliliğe göre) ışık hızından az olduğundan, olasılık dalgalarının faz hızı her zaman ışık hızını geçer, yani,

Ve görebileceğimiz gibi, parçacık hızı göreli aralığa geldiğinde faz hızı c ye yaklaşır. Işık ötesi faz hızı özel göreceliliğe hiçbir bilgi taşımadığından dolayı karşı gelmez.

Dört Vektör

Dört momentum P = (E/c, p) ve dört-dalga vektörü K = (ω/c, k), kullanılarak De Broglie denklemleri sıfır noktasına bağıl olmayan tek bir eşitlik oluşturur:

Deneysel Kanıtlar

Madde dalgalarının oluşumu ilk kez Davisson-Germer elektron deneyleri sırasında deneysel olarak gözlemlenmiş ve de Broglie hipotezi diğer temel parçacıklar için kanıtlanmıştır. Dahası, nötr atomlar ve hatta moleküllerin dalgasallığı gösterilmiştir.

Elektronlar

Bell Labs'de 1927'de, Clinton Davisson ve Lester Germer kristalize nikel hedefi yavaş hızlı elektronlarla bombaladılar. Yansıyan elektron yoğunluğunun açısal bağımlılığı ölçüldü ve Bragg tarafından x-ışınları için öngörülenler aynı kırılma kalıbına sahip olduklarına karar verildi. De Broglie hipotezinin kabulünden önce, kırılmanın sadece dalgalar tarafından sergilenen bir özellik olduğu düşünülüyordu. Dolayısıyla, madde tarafından sergilenen kırılma etkilerinin hepsi maddenin dalgasal özelliklerini gösterdi. De Broglie dalga boyu Bragg şartına eklendiğinde, gözlemlenen kırılma kalıbı tahmin edilmiş, sonuç olarak da de Broglie hipotezi elektronlar için deneysel olarak kanıtlanmış oldu.[8]

Bu nicem mekaniğinin gelişimi için bir dönüm noktası oldu. Fotoelektrik etkinin ışığın parçacık doğasını gösterdiği gibi, Davisson-Germer deneyi maddenin dalga doğasını göstermiş ve dalga-parçacık ikiliği kuramını tamamlamış oldu. Fizikçiler için bu fikir çok önemliydi çünkü bunun anlamı sadece herhangi bir parçacığın dalga özelliği göstermesinden öte, dalga denklemlerinde de Broglie dalga boyunu kullanarak maddenin gösterdiği özelliklerin açıklanabilmesidir.

Nötr Atomlar

Nötr atomların Fresnel kırılması[9] ve aynadan yansıma benzeri yansıma deneyleri[10][11] de Broglie hipotezinin atomlara uygulanışını kanıtladı.[12] Yani çekim potansiyelini takip eden nicem yansıma, kesişme ve kırılma yapan atomik dalgaların varlığını gösterdi. Lazer soğutmadaki gelişmelerle, nanokelvin sıcaklıklara kadar nötr atomlar soğutuldu. Bu sıcaklıklarda, ısısal de Broglie dalga boyları mikrometre aralığa geldi. Atomlar için Bragg kırılımını ve Ramsey interferometry tekniği kullanılarak, soğuk sodyum atomlarının dalga boyları ölçüldü ve başka bir metotla elde edilen sonuçlarla uyumlu olduğu gözlendi.[13]

Bu etki atomik holografi üretmek için kullanıldı ve nanometre çözünürlükte atom görüntüleme sistemi yapımını sağlayabilir.[14][15] Bu fenomenin tanımı nötr atomların dalga özellikleri üzerine kuruludur, de Broglie hipotezini doğrular.

Moleküller

Yakın zamanlardaki deneyler moleküller ve makromoleküller gibi nicem mekaniksel etkiler için çok büyük olduğu düşünülen parçacıklar için de formülleri onayladı. 1999 da Viyana'daki bir araştırma ekibi Fullerene büyüklüğündeki moleküller için kırılımı gösterdi.[16] Araştırmacılar en olası C60 de Broglie dalga boyunu 2.5 pm olarak hesapladı. Daha yeni deneyler kütlesi 6910 amu'ya varan moleküllerin nicem doğasını kanıtladı.[17] Genel olarak, de Broglie hipotezinin iyi izole edilmiş herhangi bir parçacığa uygulanabilmesi beklenmektedir.

Kaynakça

  1. ^ Feynman, R.; QED the Strange Theory of Light and matter, Penguin 1990 Edition, page 84.
  2. ^ Einstein, A. (1917). Zur Quantentheorie der Strahlung, Physicalische Zeitschrift 18: 121–128. Translated in ter Haar, D. (1967). The Old Quantum Theory. Pergamon Press. ss. 167-183. LCCN 66029628. 
  3. ^ Louis de Broglie "The Reinterpretation of Wave Mechanics" Foundations of Physics, Vol. 1 No. 1 (1970)[]
  4. ^ J. P. McEvoy; Oscar Zarate (2004). Introducing Quantum Theory. Totem Books. ss. 110-114. ISBN 1-84046-577-8. 
  5. ^ Holden, Alan (1971). Stationary states. New York: Oxford University Press. ISBN 0-19-501497-9. 
  6. ^ Williams, W.S.C. (2002). Introducing Special Relativity, Taylor & Francis, London, ISBN 0-415-27761-2, p. 192.
  7. ^ de Broglie, L. (1970). The reinterpretation of wave mechanics, Foundations of Physics 1(1): 5–15, p. 9.[]
  8. ^ Mauro Dardo, Nobel Laureates and Twentieth-Century Physics, Cambridge University Press 2004, pp. 156–157
  9. ^ R.B.Doak; R.E.Grisenti; S.Rehbein; G.Schmahl; J.P.Toennies; Ch. Wöll (1999). "Towards Realization of an Atomic de Broglie Microscope: Helium Atom Focusing Using Fresnel Zone Plates". Physical Review Letters. 83 (21). ss. 4229-4232. Bibcode:1999PhRvL..83.4229D. doi:10.1103/PhysRevLett.83.4229. 
  10. ^ F. Shimizu (2000). "Specular Reflection of Very Slow Metastable Neon Atoms from a Solid Surface". Physical Review Letters. 86 (6). ss. 987-990. Bibcode:2001PhRvL..86..987S. doi:10.1103/PhysRevLett.86.987. PMID 11177991. 
  11. ^ D. Kouznetsov; H. Oberst (2005). "Reflection of Waves from a Ridged Surface and the Zeno Effect". Optical Review. 12 (5). ss. 1605-1623. Bibcode:2005OptRv..12..363K. doi:10.1007/s10043-005-0363-9. 
  12. ^ H.Friedrich; G.Jacoby; C.G.Meister (2002). "quantum reflection by Casimir–van der Waals potential tails". Physical Review A. 65 (3). s. 032902. Bibcode:2002PhRvA..65c2902F. doi:10.1103/PhysRevA.65.032902. 
  13. ^ Pierre Cladé; Changhyun Ryu; Anand Ramanathan; Kristian Helmerson; William D. Phillips (2008). "Observation of a 2D Bose Gas: From thermal to quasi-condensate to superfluid". arXiv:0805.3519 $2. 
  14. ^ Shimizu; J.Fujita (2002). "Reflection-Type Hologram for Atoms". Physical Review Letters. 88 (12). s. 123201. Bibcode:2002PhRvL..88l3201S. doi:10.1103/PhysRevLett.88.123201. PMID 11909457. 
  15. ^ D. Kouznetsov; H. Oberst; K. Shimizu; A. Neumann; Y. Kuznetsova; J.-F. Bisson; K. Ueda; S. R. J. Brueck (2006). "Ridged atomic mirrors and atomic nanoscope". Journal of Physics B. 39 (7). ss. 1605-1623. Bibcode:2006JPhB...39.1605K. doi:10.1088/0953-4075/39/7/005. 
  16. ^ Arndt, M.; O. Nairz; J. Voss-Andreae; C. Keller; G. van der Zouw; A. Zeilinger (14 Ekim 1999). "Wave-particle duality of C60". Nature. 401 (6754). ss. 680-682. Bibcode:1999Natur.401..680A. doi:10.1038/44348. PMID 18494170. 
  17. ^ Gerlich, S.; S. Eibenberger; M. Tomandl; S. Nimmrichter; K. Hornberger; P. J. Fagan; J. Tüxen; M. Mayor; M. Arndt (5 Nisan 2011). "Quantum interference of large organic molecules". Nature Communications. 2 (263). ss. 263-. Bibcode:2011NatCo...2E.263G. doi:10.1038/ncomms1263. PMC 3104521 $2. PMID 21468015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Maxwell denklemleri</span>

Maxwell denklemleri Lorentz kuvveti yasası ile birlikte klasik elektrodinamik, klasik optik ve elektrik devrelerine kaynak oluşturan bir dizi kısmi türevli (diferansiyel) denklemlerden oluşur. Bu alanlar modern elektrik ve haberleşme teknolojilerinin temelini oluşturmaktadır. Maxwell denklemleri elektrik ve manyetik alanların birbirileri, yükler ve akımlar tarafından nasıl değiştirildiği ve üretildiğini açıklamaktadır. Bu denklemler sonra İskoç fizikçi ve matematikçi olan ve 1861-1862 yıllarında bu denklemlerin ilk biçimini yayımlayan James Clerk Maxwell' in ismi ile adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Özel görelilik</span> izafiyet teorisi, uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi açıklayan bir bilimsel teoridir

Fizikte, özel görelilik teorisi veya izafiyet teorisi, uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi açıklayan bir bilimsel teoridir. Albert Einstein'ın orijinal çalışmalarında teori, iki varsayıma dayanmaktadır:

  1. Fizik yasaları, tüm süredurum referans çerçevelerinde değişmezdir.
  2. Işık kaynağının veya gözlemcinin hareketinden bağımsız olarak vakumdaki ışığın hızı, tüm gözlemciler için aynıdır.
<span class="mw-page-title-main">Foton</span>

Foton, Modern Fizik'te ışık, radyo dalgaları gibi elektromanyetik radyasyonu içeren Elektromanyetik Alan kuantumu yani ışığın temel birimidir. Ayrıca, Elektromanyetik Kuvvet'lerde kuvvet taşıyan, kütlesiz temel parçacıktır. Parçacık terimi; genelde kütlesi olan veya ne kadar küçük olursa olsun bir cismi var olan anlamıyla kullanılır. Ancak, fotonlar için kullanılırken "en küçük enerji yumağı"nı temsil eden bir birimi ifade eder. Fotonlar Bozon sınıfına aittir. Kütlesiz oldukları için boşluktaki hızı 299.792.458 m/s dir.

Klasik mekanikte momentum ya da devinirlik, bir nesnenin kütlesi ve hızının çarpımıdır; (p = mv). Hız gibi, momentum da vektörel bir niceliktir, yani büyüklüğünün yanı sıra bir yöne de sahiptir. Momentum korunumlu bir niceliktir ; yani bu, eğer kapalı bir sistem herhangi bir dış kuvvetin etkisi altında değilse, o kapalı sistemin toplam momentumunun değişemeyeceği anlamına gelir. Momentum benzer bir konu olan açısal momentum ile karışmasın diye, bazen çizgisel momentum olarak da anılır.

Dalga-parçacık ikililiği teorisi tüm maddelerin yalnızca kütlesi olan bir parçacık değil aynı zamanda da enerji transferi yapan bir dalga olduğunu gösterir. Kuantum mekaniğinin temel konsepti, kuantum düzeyindeki objelerin davranışlarında ‘’parçaçık’’ ve ‘’dalga’’ gibi klasik konseptlerin yetersiz kalmasından dolayı bu teoriyi işaret eder. Standart kuantum yorumları bu paradoksu evrenin temel özelliği olarak açıklarken, alternatif yorumlar bu ikililiği gelişmekte olan, gözlemci üzerinde bulunan çeşitli sınırlamalardan dolayı kaynaklanan ikinci dereceden bir sonuç olarak açıklar. Bu yargı sıkça kullanılan, dalga-parçacık ikililiğinin tamamlayıcılık görüşüne hizmet ettiğini, birinin bu fenomeni bir veya başka bir yoldan görebileceğini ama ikisinin de aynı anda olamayacağını söyleyen Kopenhag yorumu ile açıklamayı hedefler.

Schrödinger denklemi, bir kuantum sistemi hakkında bize her bilgiyi veren araç dalga fonksiyonu adında bir fonksiyondur. Dalga fonksiyonunun uzaya ve zamana bağlı değişimini gösteren denklemi ilk bulan Erwin Schrödinger’dir. Bu yüzden denklem Schrödinger denklemi adıyla anılır. 1900 yılında Max Planck'ın ortaya attığı "kuantum varsayımları"nın ardından, 1924'te ortaya atılan de Broglie varsayımı ve 1927'de ortaya atılan Heisenberg belirsizlik ilkesi bilim dünyasında yeni ufukların doğmasına sebep olmuştur. Bu gelişmeler Max Planck'ın kuantum varsayımları ve Schrödinger'in dalga mekaniği ile birleştirilerek kuantum mekaniğini ortaya çıkarmıştır.

Lorentz kuvveti, fizikte, özellikle elektromanyetizmada, elektromanyetik alanların noktasal yük üzerinde oluşturduğu elektrik ve manyetik kuvvetlerin bileşkesidir. Eğer q yük içeren bir parçacık bir elektriksel E ve B manyetik alanın var olduğu bir ortamda v hızında ilerliyor ise bir kuvvet hissedecektir. Oluşturulan herhangi bir kuvvet için, bir de reaktif kuvvet vardır. Manyetik alan için reaktif kuvvet anlamlı olmayabilir, fakat her durumda dikkate alınmalıdır.

Fizikte ve matematikte, matematikçi Hermann Minkowski anısına adlandırılan Minkowski uzayı veya Minkowski uzayzamanı, Einstein'ın özel görelilik kuramının en uygun biçimde gösterimlendiği matematiksel yapıdır. Bu yapıda, bilinen üç uzay boyutu tek bir zaman boyutuyla birleştirilerek, uzay zamanını betimlemek için dört boyutlu bir çokkatlı oluşturulmuştur.

Klein-Gordon Denklemi, Schrödinger denkleminin bağıl/göreli (relativistik) olan versiyonudur ve atomaltı fizikte kendi ekseni etrafında dönmeyen parçacıkları tanımlamada kullanılır. Oskar Klein ve Walter Gordon tarafından bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kuantum mekaniği</span> atom altı seviyede çalışmalar yapan bilim dalı

Kuantum mekaniği veya kuantum fiziği, atom altı parçacıkları inceleyen bir temel fizik dalıdır. Nicem mekaniği veya dalga mekaniği adlarıyla da anılır. Kuantum mekaniği, moleküllerin, atomların ve bunları meydana getiren elektron, proton, nötron, kuark, gluon gibi parçacıkların özelliklerini açıklamaya çalışır. Çalışma alanı, parçacıkların birbirleriyle ve ışık, x ışını, gama ışını gibi elektromanyetik ışınımlarla olan etkileşimlerini de kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Hareket eden mıknatıs ve iletken problemi</span> düşünce deneyi

Hareketli mıknatıs ve iletken problemi 19. yüzyılda ortaya çıkan, klasik elektromanyetizma ve özel görelilik kesişimi ile ilgili ünlü bir düşünce deneyidir. Mıknatısa göre sabit hız (v) ile hareket eden iletkendeki akım, mıknatısın ve iletkenin referans sistemlerinde hesaplanır. "Sadece "göreli" hareket gözlemlenebilir, diğerlerinin mutlak bir standardı yoktur." diye belirten temel görelilik ilkesi doğrultusunda, deneydeki gözlemlenebilir miktar olan akım, her durumda aynıdır. Ancak, Maxwell denklemlerine göre, iletkendeki yük, mıknatıs referans sisteminde "manyetik kuvvete" ve iletken referans sisteminde "elektrik kuvvetine" maruz kalır. Aynı olgu, gözlemcinin referans sistemine bağlı olarak iki farklı tanımları var gibi görünebilir.

<span class="mw-page-title-main">İletim hattı</span>

İletim hattı, elektronik ve haberleşme mühendisliğinde, akımın dalga karakteristiğinin hesaba katılmasını gerektirecek kadar yüksek frekanslarda, radyo frekansı, alternatif akımın iletimi için tasarlanmış özel kablo. İletim hatları radyo vericisi, alıcısı ve bunların anten bağlantıları, kablolu televizyon yayınlarının dağıtımı ve bilgisayar ağları gibi yerlerde kullanılır.

Fizikte Planck enerjisi (EP), Planck birimleri olarak bilinen doğal birimler sisteminde enerji birimidir.

Lorentz faktörü veya Lorentz terimi bir cismin herhangi bir hıza sahip olmadığı durumla bir hıza sahip olması sırasında kütle, zaman ve uzay ölçümlerinde oluşacak ölçüm farklılıklarını açıklayan niceliktir. Lorentz faktörü, referans çerçeveleri arasında dönüşüm yapılabilmesini sağlayan Lorentz dönüşümünden doğar. Faktör, Lorentz elektrodinamiği içindeki erken görünümü yüzünden Hollandalı fizikçi Hendrik Lorentz adına ithaf edilmiştir.

Compton dalgaboyu bir parçacığın kuantum mekaniği özelliğidir. Compton dalgaboyu Arthur Compton tarafından elektronların foton saçılması olayı izah edilirken gösterilmiştir. Bir parçacığın Compton dalga boyu; enerjisi parçacığın durgun kütle enerjisine eşit olan fotonun dalgaboyuna eşittir. Parçacığın Compton dalgaboyu ( λ) şuna eşittir:

Kuantum harmonik salınıcı, klasik harmonik salınıcın benzeşiğidir. Rastgele seçilmiş potansiyeli denge noktası civarında harmonik potansiyele yakınsanabildiğinden nicem mekanğindeki en önemli model sistemlerden biridir. Dahası, nicem mekaniğinde kesin analitik çözümü olan çok az sistemden biridir.

Modern kuantum (nicem) mekaniğinden önce gelen eski kuantum (nicem) kuramı, 1900 ile 1925 yılları arasında elde edilen sonuçların birikimidir. Bu kuramın, klasik mekaniğin ilk doğrulamaları olduğunu günümüzde anladığımız bu kuram, ilk zamanlar tamamlanmış veya istikrarlı değildi. Bohr modeli çalışmaların odak noktasıydı. Eski kuantum döneminde, Arnold Sommerfield, uzay nicemlenimi olarak anılan açısal momentumun (devinimin) z-bileşkesinde nicemlenim yaparak önemli katkılarda bulunmuştur. Bu katkı, electron yörüngelerinin dairesel yerine eliptik olduğunu ortaya çıkarmıştır ve kuantum çakışıklık kavramını ortaya atmıştır. Bu kuram, electron dönüsü hariç Zeeman etkisini açıklamaktadır.

Dalga vektörü, fizikte dalgayı ifade etmemize yardımcı olan vektördür. Herhangi bir vektör gibi, yöne ve büyüklüğe sahiptir. Büyüklüğü dalga sayısı ve açısal dalga sayısıdır. Yönü ise genellikle dalga yayılımının yönüdür. İzafiyet kuramında, dalga vektörü, aynı zamanda dört vektör olarak tanımlanabilir.

18. yy. ve sonrasında geliştirilmiş, genellikle vektörel mekanik olarak nitelendirilen ve orijinalinde Newton mekaniği olarak bilinen analitik mekanik, klasik mekaniğin matematiksel fizik kaynaklarıdır. Model harekete göre analitik mekanik, Newton’un vektörel enerjisinin yerine, hareketin iki skaler özelliği olan kinetik enerjiyi ve potansiyel enerjiyi kullanır. Bir vektör, yön ve nicelik ile temsil edilirken bir skaler, nicelik ile(yoğunluğu belirtirken) temsil edilir. Özellikle Lagrange mekaniği ve Hamilton mekaniği gibi analitik mekanik de, sorunları çözmek için bir sistemin kısıtlamalarının ve tamamlayıcı yollarının kavramını kullanarak klasik mekaniğin kullanım alanını etkili bir şekilde yapılandırır. Schrödinger, Dirac, Heisenberg ve Feynman gibi kuram fizikçileri bu kavramları kullanarak kuantum fiziğini ve onun alt başlığı olan kuantum alan teorisini geliştirdiler. Uygulamalar ve eklemelerle, Einstein’a ait kaos teorisine ve izafiyet teorisine ulaşmışlardır. Analitik mekaniğin çok bilindik bir sonucu, modern teorik fiziğin çoğunu kaplayan Noether teoremidir.

Akışkanlar dinamiği alanında, basınç katsayısı bir boyutsuz sayı olup, bir akış alanındaki bağıl basınçları ifade eder. Basınç katsayısı, aerodinamik ve hidrodinamik çalışmalarında kullanılmaktadır. Her bir akış alanında, her konumsal noktanın kendine özgü bir basınç katsayısı, Cp değeri bulunmaktadır.