
Galaksi veya gök ada, kütle çekimi kuvvetiyle birbirine bağlı yıldızlar, yıldızlararası gaz, toz ve plazmanın meydana getirdiği yıldızlararası madde ve şimdilik pek anlaşılamamış karanlık maddeden oluşan maddesel bir sistemdir. Tipik galaksiler 10 milyon ile bir trilyon arasındaki miktarlarda yıldız içerirler ve bir galaksinin içerdiği yıldızların hepsi o galaksinin kütle merkezini eksen alan yörüngelerde döner. Galaksiler uzayda tek yönlü hareket ederler, galaksilerin yörüngeleri yoktur. Galaksiler çeşitli çoklu yıldız sistemlerini, yıldız kümelerini ve çeşitli nebulaları da içerebilirler. Çevresinde gezegenler ve asteroitler gibi çeşitli kozmik cisimler dönen Güneş, Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldızlardan yalnızca biridir.

Andromeda Galaksisi, Andromeda Takımyıldızı'nda bulunan sarmal bir galaksidir. Mitolojik bir kavram olan Andromeda'nın Türkçedeki karşılığı, zincire vurulmuş kız anlamına gelmektedir. Ayrıca Messier 31, M31 ve NGC 224 olarak da bilinir. Galaksi, Spitzer Uzay Teleskobu'ndan elde edilen verilere göre bir trilyon yıldıza ev sahipliği yapmaktadır. Samanyolu galaksisi ile arasındaki uzaklık yaklaşık olarak 2,54 milyon ışık yılıdır. 2006 ölçümlerine göre Samanyolu, Andromeda'nın kütlesinin ancak ~80%'ine sahiptir. Andromeda'nın bir diğer özelliği ise çıplak göz ile Dünya'dan görülebilen en uzak gök cismi olmasıdır. Ayrıca Samanyolu'na en yakın büyük galaksidir.

Ocak takımyıldızı, Güney göksel yarımküre'de yer alan ve kısmen göksel nehir Eridanus tarafından çevrelenmiş bir takımyıldızdır. Latincede "fırın" anlamına gelen adını, 1756 yılında Fransız gökbilimci Nicolas Louis de Lacaille vermiştir. Ocak takımyıldızı, modern 88 takımyıldızdan biridir.

Turna takımyıldızı Güney Göksel Yarımküre'de yer alan bir takımyıldızdır. Adı Latincede turna kuşu anlamına gelir. Petrus Plancius tarafından, Pieter Dirkszoon Keyser ve Frederick de Houtman'ın gözlemlerine dayanarak oluşturulan on iki takımyıldızdan biridir. Turna, ilk olarak 1598 yılında Amsterdam'da Plancius ve Jodocus Hondius tarafından yayımlanan 35-santimetre çapında (14-inç) bir gök küresinde yer almış ve 1603 yılında Johann Bayer'in yıldız atlası Uranometria'da tasvir edilmiştir. Fransız kaşif ve astronom Nicolas-Louis de Lacaille 1756 yılında Turna yıldızlarına Bayer belirtmeleri vermiştir. Bu yıldızlardan bazıları daha önce komşu takımyıldız Güneybalığı'nın bir parçası olarak kabul ediliyordu. Turna, Tavus, Anka ve Tukan takımyıldızları topluca "Güney Kuşları" olarak bilinir.

Tukan takımyıldızı, Güney Göksel Yarımküre'de yer alan ve Güney Amerika kuşu tukanın adını taşıyan bir takımyıldızdır. On altıncı yüzyılın sonlarında Petrus Plancius tarafından, Pieter Dirkszoon Keyser ve Frederick de Houtman'ın gözlemlerine dayanarak tasarlanan on iki takımyıldızdan biridir. Tukan, ilk olarak 1598'de Plancius ve Jodocus Hondius tarafından Amsterdam'da yayımlanan 35 santimetre çapındaki bir göksel kürede yer almış ve 1603'te Johann Bayer'in yıldız atlası Uranometria'da tasvir edilmiştir. Fransız kaşif ve astronom Nicolas Louis de Lacaille 1756'da Tukan takımyıldızının yıldızlarına Bayer belirtmelerini vermiştir. Tukan; Turna (Grus), Anka (Phoenix) ve Tavus (Pavo) takımyıldızlarıyla birlikte "Güney Kuşları" olarak bilinir.

Düzensiz gökada, sarmal veya eliptik gökadaların aksine belirgin bir düzgün şekle sahip olmayan gökadalardır. Düzensiz gökadalar, Hubble düzeninin hiçbir düzenli sınıfına girmezler ve genellikle ne bir çekirdek şişkinliği, ne de herhangi bir sarmal kol yapısı izi olmaksızın kaotik bir görünüme sahiptirler.

NGC 1569, Zürafa takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 10,95 MIy (3,36 Mpc)uzaklıkta bulunan bir cüce düzensiz gökadadır. William Herschel tarafından 4 Kasım 1788 tarihinde keşfedildi. Halton Arp tarafından görüntülenmiş ve Arp 210 olarak "Düzensizliklere, emilime ve çözülüme sahip gökadalar" kategorisi altında Tuhaf Gökadalar Atlası'na dahil edilmiştir. Her ne kadar amatör gök bilimcilerin pek ilgisini çekmese de, uzmanlar tarafından yıldızların oluşumları ile ilgili olarak yoğun bir biçimde incelenmektedir. Gökadanın uzaklığı önceleri 7,82 MIy (2,4 Mpc) olarak tahmin edilmekteydi. Ancak 2008 yılında Hubble'ın görüntülerini inceleyen bilim insanları, gökadanın uzaklığını yaklaşık 11 milyon ışık yılı olarak hesapladılar. Böylece gökadanın, IC 342/Maffei 1 Kümesi'nin bir üyesi olduğu gösterildi.

Küresel yıldız kümesi, galaksi merkezi etrafında uydu gibi dolanan, yıldızların küresel bir bileşimidir. Küresel yıldız kümeleri yerçekimi ile bir arada durabilirler. Yerçekimi sayesinde küresel bir şekle ve göreceli olarak merkeze doğru artan bir madde yoğunluğuna sahiplerdir. Yıldız kümesinin bir alt kategorisi olan küresel yıldız kümesi, Latince bir sözcük olan ve küçük küre anlamına gelen globulus kelimesinden türetilmiştir.

Yıldız kümeleri veya yıldız bulutları, öz kütleçekimiyle bir arada tutulan büyük yıldız gruplarıdır. İki ana yıldız kümesi türü belirlenmiştir: Küresel kümeler, kütleçekimsel olarak bağlı on bin ila milyonlarca yaşlı yıldızın oluşturduğu sıkı gruplardır, açık kümeler ise genellikle birkaç yüzden az üye içeren, daha gevşek kümelenmiş ve çoğunlukla çok genç yıldızların oluşturduğu gruplardır. Açık kümeler, gökada içinde hareket ederken dev moleküler bulutların çekim etkisiyle zamanla dağılır, fakat küme üyeleri artık çekimsel olarak bağlı olmasalar da uzayda genel olarak aynı yönde hareket etmeye devam ederler; bunlara yıldız topluluğu, bazen de hareketli grup denir.

Nova, bir beyaz cüce üzerinde görülen kataklismik nükleer patlamadır, yıldızın ani ışımasına sebep olur. Novalar diğer ışıma fenomenleri süpernovalar ya da parlak kırmızı nova ile karıştırılmamalıdır. Novanın bir çift yıldız sistemindeki beyaz cüce üzerinde olduğu düşünülür.

Bir cüce galaksi, yaklaşık 1000 ila birkaç milyar yıldızdan oluşan galaksilere verilen isimdir; Samanyolu'nun 200-400 milyar yıldızına kıyasla bu sayı oldukça sınırlıdır. Samanyolu'nun yakın çevresinde yer alan ve 30 milyardan fazla yıldız içeren Büyük Macellan Bulutu kimi zaman bir cüce galaksi olarak sınıflandırılırken, kimileri de onu tam anlamıyla bir galaksi olarak kabul etmektedir. Cüce galaksilerin oluşum ve faaliyetlerinin daha büyük galaksilerle olan etkileşimlerden büyük ölçüde etkilendiği düşünülmektedir. Gök bilimciler şekillerine ve bileşimlerine göre çok sayıda cüce galaksi türü tanımlamaktadır.

Küçük Macellan Bulutu (KMB), Samanyolu Gökadası yakınlarında bulunan bir cüce düzensiz gökadadır. D25 izofotal çapı yaklaşık 5,78 kiloparsek olan KMB'nin içinde birkaç yüz milyon yıldız bulunmaktadır. Toplam kütlesi yaklaşık olarak 7 milyar güneş kütlesidir. Yaklaşık 200.000 ışık yılı uzaklıkta bulunan KMB, Samanyolu'nun en yakın gökada komşularından ve çıplak gözle görülebilen en uzak nesnelerden biridir.

NGC 6822, Yay takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 1,6 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan bir çubuklu düzensiz galaksidir. Yerel Grup'un bir parçası olan galaksi, Edward Emerson Barnard tarafından 17 Ağustos 1884 yılında keşfedilmiştir. Samanyolu'na en yakın galaksilerden biridir. Küçük Macellan Bulutu ile benzer bir yapı ve kompozisyona sahiptir.

NGC 290, Tukan takımyıldızı yönünde Küçük Macellan Bulutu'nun içinde bulunan bir açık yıldız kümesi.

Karina Bulutsusu, çevresindeki açık yıldız kümesiyle birlikte büyük ve parlak bir bulutsu. Eta Carinae ve HD 93129A, Samanyolu içindeki en büyük kütleli ve parlak yıldızlardır. Bulutsu, Karina takımyıldızı yönünde Dünya'dan yaklaşık olarak 6.500 ilâ 10.000 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır ve çoklu O-tipi yıldızlar içerir.

Büyük Macellan Bulutu, bir zamanlar Samanyolu gökadasının uydusu olduğu düşünülmüş olan yakın bir gökadadır. 50 kiloparsekten(≈160,000 ışık yılı) birazcık daha az mesafedeki Büyük Macellan Bulutu, Samanyolu merkezine yakın uzanan Yay Eliptik Cüce Gökadası (~ 16 kiloparsek) ve Büyük Köpek Cüce Gökadalarından (~ 12.9 kiloparsek) sonra Samanyolu'na en yakın üçüncü gökadadır. Güneş kütlesinin yaklaşık 10 milyar katı (1010 güneş kütlesi) büyüklüğünde bir kütleye sahiptir, bu da Samanyolu'nun yaklaşık yüzde biri kütleye sahip olduğunu gösterir. Büyük Macellan Bulutu, Yerel Grup'taki en büyük gökada Andromeda Gökadası (M31), ikinci sıradaki Samanyolu Gökadası ve üçüncü sıradaki Üçgen Gökadası'ndan (M33) sonra Yerel Grup'taki dördüncü en büyük gökadadır.
Sönme, gözlemci ve astronomik obje arasında ortaya çıkan gaz ve tozun oluşturduğu elektromanyetik radyasyonun serpintisini ve emilimini (absorbasyonunu) anlatmak için kullanılır. Yıldızlararası sönümleme Robert Julius Trumpler tarafından 1930 yılında tanındı. Ancak, etkileri Friedrich Georg Wilhelm von Struve'nin tarafından 1847 yılında belirtilmiştir. Ve bu yıldızların renkleri üzerindeki etkisi, onu galaktik tozun genel varlığı ile irtibatlamamış bazı kişilerce gözlemlenmiştir. Samanyolu'nun düzlemine yakın uzanan yıldızlar dünyanın birkaç bin parseki içinde olup V bandındaki tükenme kiloparsec başına 1,8 büyüklüğündedir.

Açık yıldız kümeleri, birkaç bin yıldızdan oluşan bir yıldız grubudur. Açık yıldız kümesini oluşturan yıldızlar aynı dev moleküler buluttan oluşmuşlardır ve yaklaşık olarak aynı yaştadırlar. Açık yıldız kümesi galaktik küme olarak da bilinir. Samanyolu Galaksisi'nde 1100'den fazla açık yıldız kümesi keşfedilmiştir ve daha fazla olduğu düşünülmektedir. Açık yıldız kümeleri karşılıklı yerçekimi etkisiyle birbirlerine gevşek bir biçimde bağlıdırlar. Açık yıldız kümeleri diğer kümelerle ve gaz bulutlarıyla yakın temaslarda bulunarak bozulmuş hale gelirler. Bu bozulmalar hem galaksinin ana bölümüne doğru yer değiştirmelere hem de küme elemanlarının yakın temasların içine doğru kaybıyla sonuçlanır.

Yüksek hızlı bulutlar, Samanyolu ve diğer gökadaların galaktik halesi boyunca bulunan büyük gaz topluluklarıdır. Yerel durgunluk standardı (LSR) sistemine göre kitlesel hareketleri saatte 200.000 kilometreyi aşan hızlarda ölçülmüştür. Bu gaz bulutları, Güneş kütlesinin milyonlarca katı kütleye sahip olabilir ve gökyüzünün geniş bir kısmını kaplayabilirler.
Macellan Akıntısı, Büyük ve Küçük Macellan Bulutları'ndan Samanyolu'nun galaktik güney kutbuna doğru 100° boyunca uzanan yüksek hızlı gaz bulutları akıntısıdır. Akıntı, öncü kol olarak adlandırılan gazlı bir özelliğe sahiptir. Macellan Akıntısı 1965 yılında gözlemlenmiş ve Macellan Bulutları ile ilişkisi 1974 yılında belirlenmiştir.