İçeriğe atla

Maşu

Maşu, Mezopotamya mitolojisi eseri olan Gılgamış Destanı'nda geçen , kahraman-kral Gılgamış'ın on bin fersah mesafelik bir orman olan Sedir Ormanı'ndan ayrıldıktan sonra Dilmun'a giderken bir geçit ile geçtiği büyük bir sedir dağıdır.[1] Sâkiye Siduri, "Ölüm Suları" diye ilişkili kıyısında yaşar ve Gılgamış, uzaklardaki Utnapiştim'e ulaşmak için burayı geçmek zorundadır.[2]

Hikâye için olası gerçek konum referansı

Dağa, gerçek hayatta karşılık gelen yer spekülasyon konusu olmuştur çünkü dağ ile hiçbir kanıt bulunamamıştır. Jeffrey H. Tigay, "Sümerce versiyonlarında Güneş tanrısı Utu ile olan birleşmesi sayesinde, Sedir Dağı doğuda dolaylı olarak yer alırken Akadca versiyonlarda Gılgamış'ın hedefi doğudan uzaklaşır ve açıkça kuzeybatıda, Lübnan'da veya yakınında bulunur." demiştir.[3]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Özel
  1. ^ P. T. H. Unwin; Tim Unwin (18 Haziran 1996). Wine and the Vine: An Historical Geography of Viticulture and the Wine Trade. Psychology Press. ss. 80-. ISBN 978-0-415-14416-2. 11 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2011. 
  2. ^ Trample, Christopher "A Maiden Guards the Door: Symbolism and Meaning in Mythology" (http://www.public.iastate.edu/~ctrampel/Trampel_Mythology_Journal_Format2.pdf 24 Eylül 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.), Erişim tarihi 02.09.2013
  3. ^ Jeffrey H. Tigay (Kasım 2002). The evolution of the Gilgamesh epic. Bolchazy-Carducci Publishers. ss. 76-78. ISBN 978-0-86516-546-5. 12 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2011. 
Genel
  • Jennifer Westwood: Gilgamesh & Other Babylonian Tales, 1968, Coward-McCann, New York

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hunlar</span> MS 4-6. yüzyıllar arasında Avrasyada yaşamış göçebe halk

Hunlar, MS 4-6. yüzyıllar arasında Orta Asya, Kafkaslar ve Doğu Avrupa'da yaşayan göçebe bir halktır. İlk olarak Volga'nın doğusunda, o zamanlar İskitya'nın bir parçası olan bir bölgede yaşadıkları tahmin edilmektedir. MS 370 yılına gelindiğinde Hunlar Volga bölgesine varmış ve 430 yılına gelindiğinde ise Avrupa'da kısa ömürlü de olsa geniş bir hakimiyet kurmuşlardır. Gotları ve Roma sınırları dışında yaşayan diğer birçok Cermen halkını fethetmiş ve diğerlerinin Roma topraklarına kaçmasına neden olmuştu. Hunlar, özellikle Attila döneminde Doğu Roma İmparatorluğu'na sık ve yıkıcı baskınlar yaptılar. 451'de Hunlar, Batı Roma eyaleti Galya'yı işgal ettiler ve burada Katalonya Tarlaları Savaşı'nda Romalılar ve Vizigotlardan oluşan birleşik bir orduyla savaştılar ve 452'de İtalya'yı işgal ettiler. 453'te Attila'nın ölümünden sonra Hunlar Roma için büyük bir tehdit olmaktan çıkmış ve Nedao Savaşı'ndan sonra imparatorluklarının çoğunu kaybetmişlerdir (454?). Hun isminin varyantları Kafkasya'da 8. yüzyılın başlarına kadar kaydedilmiştir.

<i>Gılgamış Destanı</i> tarihin en eski yazılı destanı

Gılgamış Destanı, antik Mezopotamya'dan günümüze ulaşan en eski edebiyat eseri ve Piramit metinlerinden sonra en eski ikinci dini metin olarak kabul edilen destansı bir şiirdir. Gılgamış'ın yazınsal tarihi, Üçüncü Ur Hanedanlığı'ndan kalma Uruk Kralı Bilgamış hakkında yazılan beş Sümer şiiriyle başlar. Bu bağımsız hikâyeler, daha sonra Akadcada birleşik bir destan için kaynak olarak kullanılmıştır. "Eski Babilce" yorumu olarak bilinen bu birleşik destanın günümüze ulaşan ilk yorumu, MÖ 18. yüzyıla dayanır ve adını açılışından almıştır. Destanın sadece birkaç tableti günümüze ulaşmıştır. Sîn-lēqi-unninni tarafından derlenen daha sonraki Standart Babilce yorumu, MÖ 13. yüzyıldan 10. yüzyıla kadar uzanır ve Sha naqba īmuru açılışına dayanır. Bunun yaklaşık üçte ikisi daha uzundur ve on iki tabletlik yorum kurtarılmıştır. En iyi kopyalardan bazıları, MÖ 7. yüzyılda yaşamış olan Asur Kralı Asurbanipal'in kütüphane kalıntılarında keşfedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gılgamış</span> Sümer şehir devleti Urukun tarihî kralı

Gılgamış, Sümer şehir devleti Uruk'un tarihî kralı, antik Mezopotamya mitolojisinin önemli bir kahramanı ve MÖ 2. binyılın sonlarında Akadca yazılan epik şiir Gılgamış Destanı'nın protagonistidir. Muhtemelen MÖ 2800 ile 2500 arasındaki bir zaman aralığında ülkeyi yönetmiş ve ölümünden sonra tanrısallaştırılmıştır. Ur'un üçüncü hanedanlığı döneminde Sümer efsanelerinde önemli bir şahsiyet olmuştur. Gılgamış'ın efsanevi kahramanlıkları günümüze kadar gelen beş Sümer şiirinde anlatılmıştır. Bunların tespit edilebilen en eskisi Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı'dır. Bu şiirde Gılgamış, Tanrıça İnanna'nın yardımına gelir ve tanrıçanın huluppu ağacını istila eden yaratıkları defeder. İnanna, Gılgamış'a mikku ve pikku adı verilen iki bilinmeyen nesne verir fakat Gılgamış, bunları kaybeder. Enkidu'nun ölümünden sonra gölgesi, Gılgamış'a Ölüler Diyarı'nın kasvetli koşullarını anlatır. Gılgamış ve Agga şiiri, Gılgamış'ın tâbi olduğu Kral Agga'ya karşı ayaklanmasını anlatır. Diğer Sümer şiirleri Gılgamış'ın dev Huvava ve Gök Boğası ile ilişkisini anlatırken kötü muhafaza edilmiş olan sonuncu şiir Gılgamış'ın ölümüyle cenazesini anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Enlil</span> Antik Mezopotamya tanrısı

Enlil, daha sonra bilinen adıyla Elil veya Ellil, rüzgâr, hava, yeryüzü ve fırtınalarla ilgili Antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk olarak Sümer panteonunun baş tanrısı olarak kaydedilen Enlil, daha sonra Akadlar, Babilliler, Asurlular ve Hurriler tarafından da tapınılan bir tanrı hâline gelmiştir. Enlil'in ana tapınma yeri, bizzat Enlil tarafından inşa edildiğine inanılan ve gökyüzü ile yeryüzünün "bağlantı noktası" olarak kabul edilen Nippur kentindeki Ekur tapınağıdır. Enlil, bazen Nunamnir olarak da anılmaktadır. Bir Sümer ilahisine göre, diğer tanrılar ona bakmaya cesaret edemez. MÖ 24. yüzyılda Nippur'un yükselişiyle birlikte önem kazanan Enlil kültü, MÖ 1230'da Elamlıların Nippur'u yağmalamasıyla zayıflamış ve sonuç olarak Mezopotamya panteonunun baş tanrısı ve Babil'in ulusal tanrısı Marduk tarafından konumu ele geçirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nuh</span> Peygamber

Nuh, İbrahimî dinlerde kendisinden söz edilen Tufan peygamberidir. Tevrat'ta Nuh'un 950 yıl yaşadığına işaret edilir. Kur'an'da ise kaç yıl yaşadığı bildirilmemiş, yalnızca kendisinin 950 yıl boyunca kavmi içinde yaşadığı belirtilmiştir. İnanışa göre Tufan'dan önce Allah'ın emriyle büyük bir gemi inşa etmiş ve bu gemiye "Nuh'un Gemisi" denmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Enkidu</span> Gılgamışın yol arkadaşı

Enkidu (Sümerce: 𒂗𒆠𒄭 EN.KI.DU10), antik Mezopotamya mitolojisinde efsanevi bir figür ve Uruk kralı Gılgamış'ın savaş zamanındaki yoldaşı ve arkadaşıdır. İkisinin maceraları, Sümer edebiyatında ve M.Ö. 2. binyılda yazılan Akad destanı Gılgamış Destanında yer aldı. Enkidu, vahşi adamın en eski edebi temsili olarak, Mezopotamya'daki sanatsal temsillerde ve Antik Yakın Doğu edebiyatında sıkça rastlanan bir motif olarak öne çıkıyor. Enkidu'nun ilkel bir adam olarak belirmesi, M.Ö. 1300-1000 arasındaki Eski Babillilerin versiyonuyla potansiyel bir benzerlik taşıyor; bu versiyonda Enkidu, Sümerce şiirlerde bir hizmetkâr-savaşçı olarak tasvir edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Anunnaki</span> Antik Mezopotamya geleneğinde bir ilah grubu

Anunnaki, antik Sümer, Akad, Asur ve Babillerin mitolojik geleneklerinde ortaya çıkan bir tanrı grubudur. Kaç Anunnaki olduğu ve hangi rolü üstlendiklerine dair açıklamalar hem değişkenlik gösterir hem de çoğu zaman tutarsızdır. Akad öncesi dönemden kalma en eski Sümer yazılarına göre Anunnaki, panteondaki en güçlü tanrılardır; gök tanrısı An ile yer tanrıçası Ki'nin torunlarıdır, asıl işlevleriyse insanlığın yazgısını belirmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Deukalion</span>

Yunan mitolojisinde, Deukalion Promete'nin oğluydu; eski kaynaklar annesini Clymene, Hesione veya Pronoia olarak adlandırır. Yunan mitolojisindeki tufan ile yakından bağlantılıdır.

<span class="mw-page-title-main">İnanna</span> Sümer tanrıçası

İnanna ; aşk, güzellik, seks, savaş, adalet ve siyasi güçle ilişkilendirilen antik Mezopotamya tanrıçasıdır. Sümerlerde kendisine "İnanna" adıyla ibadet edilirken daha sonraki dönemlerde Akad, Babil ve Asurlular tarafından İştar olarak tanımlanmış ve "Cennetin Kraliçesi" olarak anılmıştır. Ana tapınma merkezi Uruk'taki Eanna Tapınağı'dır ve buranın koruyucu tanrıçası kabul edilmiştir. Venüs gezegeniyle ilişkilendirilmiş ve aslan ile sekiz köşeli yıldız, en belirgin sembolü olmuştur. İştar'ın kocası, daha sonraki dönemlerde Tammuz olarak anılacak olan Tanrı Dumuzid iken yardımcısı (sukkal) ise sonraki dönemlerde erkek tanrılar İlabrat ve Papsukkal ile bir tutulacak olan Ninşubur'dur.

<span class="mw-page-title-main">Ağaç sınırı</span>

Ağaç sınırı ya da ağaç hattı, ağaç çizgisi, dikey (dağlarda) ya da yatay uç bölgelerde ağaçların sıcaklık ve nem yetersizliğinden büyüyemeyip ilerleyişinin durduğu habitat sınırı. Bir bakıma ağaçların yaşam sınırı olup ağaç yetişmeyen bölge sınırı, ağaç yetişmeyen yükseklik sınırı, ağaç büyüme üst sınırı olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Theofani</span>

Teofani bir insan veya başka bir canlının bir tanrıyı görmesini ifade eden terimdir.

Gugalanna, Sümer dinine göre Ölüler Diyarı'nın kraliçesi olan Ereşkigal'in ilk kocasıdır. Adı muhtelemen "An'ın kanal denetçisi" anlamına gelmektedir ve Ennugi için sadece alternatif bir isim olabilir. Ereşkigal ve Gugalanna'nın oğlu Ninazu'dur. İnanna'nın Ölüler Diyarı'na İnişi'nde aşk, güzellik, seks ve savaş tanrıçası olan İnanna, kapıcı Neti'ye "ablam Ereşkigal'in kocası Gugalanna"nın cenazesine katılmak için Ölüler Diyarı'na indiğini söyler. Bazı araştırmacılar Gugalanna'yı Gılgamış Destanı'nda Gılgamış ve Enkidu tarafından katledilen Cennetin Boğası ile aynı figür olarak görür.

<span class="mw-page-title-main">Gök Boğası</span> Antik Mezopotamya mitolojisinde geçen bir figür

Gök Boğası, Göklerin BoğasıGökyüzü Boğası, Cennet Boğası veya Cennetin Boğası, antik Mezopotamya mitolojisinde kahraman Gılgamış'ın savaştığı efsanevi bir canavardır. İlki erken Sümerce bir şiirde geçen, diğeri ise standart Akadcayla yazılmış bir Sümer şiiri olan Gılgamış Destanı'nda yer alan olmak üzere Gök Boğası'na ait hikâyenin iki farklı versiyonu vardır. Sümer şiirinde boğa, belirsiz sebeplerden dolayı tanrıça İnanna tarafından, Gılgamış'a saldırması için gönderilir. Gılgamış Destanı'nın VI. tabletindeki Akadca söylentilerde tanrıça İştar, Gılgamış'a cinsellik içeren bir teklifte bulunur; fakat Gılgamış teklifi reddeder. Bunun üzerine sinirlenen İştar, babası Anu'ya giderek Gök Boğası'nı ondan ister. Böylece İştar, Gılgamış ile Gılgamış'ın arkadaşı Enkidu'ya saldırması için boğayı Uruk'a gönderir fakat ikili, boğayı öldürür. Boğayı yendikten sonra Enkidu, boğanın sağ uyluğunu İştar'a fırlatarak onunla alay eder. Boğanın katledilmesi, tanrıların Enkidu'yu ölüme mahkûm etmesine neden olur. Bu olay, Gılgamış'ta ölüm korkusunun ortaya çıkmasına sebebiyet verir ve destanın geri kalan kısmını yönlendirir.

<span class="mw-page-title-main">Sedir Ormanı</span> kurgusal orman

Sedir Ormanı, Mezopotamya mitolojisinde tanrıların yüce diyarıdır. Yarı tanrı Humbaba tarafından korunmaktadır. Şöhret arayışı sırasında ağaçları kesmeye cesaret eden Gılgamış, ormana bir kere girebilmiştir. Sedir Ormanı, Gılgamış Destanı'nın 4-6 numaralı tabletlerinde tarif edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gılgamış tufan efsanesi</span> tufan efsanesi

Gılgamış tufan efsanesiGılgamış Destanı'nda geçen bir tufan efsanesidir. Birçok araştırmacı, destanın "standart sürümü"nün XI. tabletinde yer alan tufan efsanesinin destana Atrahasis Destanı'ndaki tuhaf hikâyesini kullanan bir düzeltmen tarafından eklendiği görüşündedir. Çok eski Sümer Gılgamış şiirlerinde tufan efsanesine kısa bir gönderme de mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Urşanabi</span>

Urşanabi, Mezopotamya mitolojisinde ölüm nehri olan Hubur'un kayıkçısıdır. Yunan mitolojisindeki karşılığı Kharoon'dur.

<span class="mw-page-title-main">Hušbišag</span>

Hušbišag veya Hushbishag, Ölüler Diyarı'nın Sümer tanrıçasıdır. Namtar'ın eşi ve Hemdikug'un annesidir.

<span class="mw-page-title-main">Nótt</span> İskandinav mitolojisinde geçen bir tanrıça

Nótt, İskandinav mitolojisinde gece teşhisi olan tanrıça. Nótt jötunn Narfi ve Nór'un kızı, Thor'un büyükannesidir. Yggdrasill ağacının altındaki vadilerde doğmuştur. Hayvanı, Alfödr'in Nott ve Dagr'a verdiği atlardan biri olan Hrímfaxi'dir. Anonim Eski Norsça şiirlerin 13. yüzyıldaki derlemesi niteliğindeki Manzum Edda ve 13. yüzyılda yazılan Nesir Edda'da Nótt, Narfi'nin kızı olarak geçer ve Hrímfaxi ile ilişkilendirilir. Nesir Edda'da Nótt'un evlilikleri ve soyağacından bahsedilir. Nótt; ilki Naglfari, ikincisi Annar, üçüncüsü ise Dellingr ile olmak üzere her birinden bir çocuğu olan üç evlilik yapmıştır. Bir özel isim olan nótt kelimesi, Eski Norsça edebiyatında da geçer.

<span class="mw-page-title-main">Bibliothiki (Sahte Apollodoros)</span>

Bibliothiki ayrıca Sahte-Apollodoros Bibliothiki'sı olarak da bilinir. Yunan mitleri ve kahramanlık efsanelerinin bir özetidir ve genellikle MS birinci veya ikinci yüzyıla tarihlenen üç kitap halinde düzenlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Metlin</span>

Metlin, Tunus'un Binzert ilinde bulunan bir şehir ve belediyedir. Belediye, Binzert'in doğusunda Resü'l-Cebel yakınlarında yer almaktadır. Yüzölçümü 32,37 km² olan belediyenin nüfusu 2022 yılı itibarı ile 15.262'dir.