Mağusa Kuşatması
Mağusa Kuşatması | |||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1570-1573 Osmanlı-Venedik Savaşı | |||||||||||
Mağusa Kuşatması (Camocio Giovanni Francesco) | |||||||||||
| |||||||||||
Taraflar | |||||||||||
Osmanlı Devleti | Venedik Cumhuriyeti | ||||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||||
Lala Mustafa Paşa Piyale Paşa | Marco Antonio Bragadin | ||||||||||
Güçler | |||||||||||
70.000 | 10.000 |
Mağusa Kuşatması (1 Ekim 1570-1 Ağustos 1571), 1570-1573 Osmanlı-Venedik Savaşı sırasındaki en büyük iki askerî harekâttan biri olan Kıbrıs Seferi'nde bir evre. Fiilen 12 Mayıs 1571'de başlayan kuşatmanın 82. gününde kale Osmanlı ordusunca fethedildi.
Kuşatma öncesi
Lala Mustafa Paşa komutasındaki Türk ordusu, 2 Temmuz 1570'te Limassol'a, 4 Temmuz'da da Larnaka'ya demirleyen Piyale Paşa komutasındaki Türk donanmasının yardımıyla Kıbrıs adasına çıkarma yapmış, 21 Ağustos'ta başlattığı Lefkoşa Kuşatması'nı 9 Eylül'de zaferle sonuçlandırarak Venedik'in adadaki en iyi berkitilmiş iki kalesinden birini fethetmişti. Ardından birkaç gün içinde Girne ve Baf kaleleri Osmanlılara teslim olmuştu.
Lala Mustafa Paşa Lefkoşa Kalesindeki Venedik Valisi Dandolo'nun kesik başını Venedik'in adadaki diğer berkitilmiş kalesi olan Mağusa'nın komutanı Bragadin'e göndererek kalenin savaşsız teslimini istediyse de teklif reddedildi. Bunun üzerine, Lefkoşa'da 300-400 askerlik bir garnizon bırakan Lala Mustafa Paşa ordusuyla Mağusa üzerine yürüdü. Öncüler 16 Eylül'de, Lefkoşa Kuşatması'nda kullanılan topları da getiren asıl birlikler ise 17 Eylül'de Mağusa Kalesinin önüne ulaştılar. Bir kısım kuvvetlerini devriye ve koruma görevleri için Larnaka Körfezinde bırakan Türk donanması da aynı gün Mağusa Kalesinin güney kıyılarındaki kumsalların açığında demirledi.
Dönemin en mükemmel berkitilmiş yapılarından biri olan kare şeklindeki Mağusa Kalesi, 1550 yılında Venedikli mühendis Giovanni Girolomo tarafından en çağdaş tekniklerle yenilenmiş olup, 15 metre yüksekliğinde ve 6 ilâ 9 metre kalınlığına surlara sahipti ve 11 metre genişliğinde içi su dolu hendeklerle çevriliydi. Diamante, Madonna (Sigmoria), Othello, Arsenale (Canbolat), Campo Santa (Santa Barbara), Andruzzi (Landrucci), Santa Napa (Giudecco), Limassol (Lemsos), Diocari, Pulacizzari, Santa Luka, Martinengo ve Mezzo olmak üzere 13 burca sahip olan kale toplam 90 topla korunuyordu.
Kuşatma
Birinci kuşatma (17 Eylül-Ekim 1570)
Muharebe ve kuşatma hazırlıklarının tamamlanmasının ardından kaleye yönelik hem karadan hem denizden topçu ateşi başladı. Türk topçusunun ve donanmasının ateşine karşılık Venediklilerin huruç ve baskın girişimleri olduysa da püskürtüldü.
Lefkoşa'nın tesliminden sonra ele geçirilen değerli esirler ve ganimetler İstanbul'a gönderilme üzere Mağusa limanında bulunan Sokullu Mehmed Paşa kalyonu 3 Ekim 1570'te demir almak üzereyken içindeki 800 kişiyle birlikte infilak etti.
Yapılan keşifler sonunda Kalenin zaptedilmesinin uzun sürebileceğini ve mevsimin ilerlediğini gören Lala Mustafa Paşa kaleye yönelik taarruz emri vermeyerek ablukayla yetinilmesine ve taarruzun müteakip yılın ilkbaharında takviye kuvvetlerle yapılmasına karar verdi. Bu amaçla Türk ordusu Ekim ayının ortalarından itibaren kışlamak üzere önlemler almaya ve mevziler hazırlamaya başladı. Ardından da kalenin güneybatısında kışlamaya çekildi.
19 Kasım'da Padişah II. Selim'in Donanmanın İstanbul'a dönmesi fermanı geldi. Donanma 12 Aralık'ta İstanbul'a vardığında, Venedik donanmasını safdışı bırakamamakla itham edilen Piyale Paşa görevden alındı.
Türk donanmasının Kıbrıs'tan ayrılmasını fırsat bilen Venedik'in Kandiye Komutanı Mark Antoine Querini'nin 6 Ocak 1571'de Hanya'dan gönderdiği ve 1.700 asker, erzak ve mühimmat taşıyan 16 gemilik filo 26 Ocak'ta Mağusa Kalesine ulaşmayı başardı. 16 Şubat'ta Venedik filosu Kıbrıs'tan ayrılırken, Lala Mustafa Paşa'nın talebi üzerine Türk donanması da 23 Mart 1571'de İstanbul'dan demir aldı ve Nisan'da Ada'ya ulaştı.
İkinci kuşatma (12 Mayıs-1 Ağustos 1571)
Donanmanın getirdiği takviye askerlerle güçlenen Ada'daki Türk ordusu kuşatma hazırlıklarına başladı. Öncelikle surlara doğru zikzak şeklinde siperler kazıldı. Bu sırada da Kale Komutanı Bragadin Kaleden gönderdiği yaklaşık 8.000 sivile Lala Mustafa Paşa serbest geçiş hakkı tanıdı. Öte yandan, Venediklileri kuşatma hazılrıklarını engellemek amacıyla Kaleden 3, 9 ve 17 Nisan'da üç taarruz düzenledilerse de püskürtüldüler.
17 Nisan'da Türk ordusu şu kuşatma düzenini almıştı: Arsenale burcunun karşısında Kilis Sancak Beyi Canbolat Bey, Campo Santo burcunun karşısında Halep Beylerbeyi Derviş Paşa, Andruzzi ve Santa Napa burçlarının karşısında Anadolu Beylerbeyi İskender Paşa, Limasol burcu karşısında Başkomutan Lala Mustafa Paşa, Diocari, Pulacizzari, Santa Luka ve Martinengo burçlarının karşısında Karaman Beylerbeyi Hasan Paşa, Maraş Beylerbeyi Mustafa Paşa ve Kıbrıs Beylerbeyi Muzaffer Paşa, Martinengo burucyla deniz arasında Niğde Sancakbeyi Mehmet Bey ve Kastamonu Sancakbeyi Sinan Bey askerleriyle konuşlanmıştı.
12 Mayıs 1571'de karadan 74, donanmanın 71 topuyla birlikte yoğun bir bombardımana başladı. Topçu ateşi Arsenale ve Limasol burçlarının bulunduğu kalenin güney kanadına yoğunlaştı. 18 Mayıs'ta ise birlikler su hendeklerinin dış duvarlarına yanaştı. Beş hafta süren hazırlık ve bombardımandan sonra, 21 Haziran'da Kilis Sancakbeyi Canbulat Bey'in birliklerinin Arsenale burcunun altında patlatılan ilk lağımla ilk taarruzları başladı. Ancak veş saatlik çarpışmadan sonra Türk birlikleri geri çekildi.
Bu mevzi taarruzundan sonra Türk ordusu 30 Haziran'da genel bir taarruza girişti. 1 Temmuz günü sonlandırılan taarruz başarılı olamazken, Türk istihkamları Arsenale burcunun denize kavuştuğu yerde bir kule inşa ederek stratejik bir noktayı denetim altına almayı başardılar.
7 Temmuz günü Arap Ahmed Bey komutasındaki 40 kadırgalık bir Türk filosu Mağusa Limanı'nın ağzına yanaşarak karaya ağır mermi atabilen 40 top çıkarmayı başardı. Kaleye yakın mesafeye inşa edilmiş yedi kuleye uzun menzilli toplar yerleştirilerek 8 Temmuz'da yoğun bir bombardıman başlatıldı. 9 Temmuz'da kalenin güneyinden başlayan Türk taarruzu Venedik askerlerince püskürtüldü.
14 Temmuz'da Türk ordusu yeniden Kalenin güney kanadından hücuma geçti. 15 Temmuz akşamı sona eren bu dördüncü taarruzda iki taraf da ağır kayıplar vermişti. Venedikli Komutan Bragadin, 15 gün daha dayanabilecek asker ve mühimmat kaldığını görünce yardım istemek amacıyla 14 Temmuz'da Girit'e bir firkateyn gönderdi.
17 Temmuz'da Türk birlikleri demirden Limassol Kapısı'nı üç gün boyunca yaktıkları ateşle erittikten sonra 20 Temmuz'da beşinci kez taarruza geçtiler. Savunmacıların iyice yıprandığını gören Lala Mustafa Paşa 23 Temmuz'da Venediklilere teslim olmalarını teklif ettiyse de, Venediklilerce bu teklif yardım gelebileceği umuduyla reddedildi.
30 Temmuz sabahı Türk ordusu üç farklı noktada patlatılan lağımın ardından kaleye yönelik altıncı taarruzunu başlattı. Dokuz hücumun ardından 31 Temmuz'da da taarruz devam etti. Çarpışmalar sırasında Anadolu Beylerbeyi İskender Paşa yorgunluk sonucu geçirdiği kalp krizinden öldü. 1 Ağustos'ta genel taarruzun üçüncü gününde Türk birlikleri Limassol burcuna bayrak çekmeyi başardılar. Bu da artık direnişin çöktüğü anlamına geliyordu. 1 Ağustos 1571'de Venedik Komutanlığı kale surlarına beyaz bayrak çekerek teslim olma isteğini bildirdi.
Kuşatma sonrası
2 Ağustos'ta Osmanlılar Venediklilerle vire anlaşması yaptılar. Buna göre;
- Hacca giderken Venediklilere yakalanan 50 Türk esir iade edilecek,
- Kaledeki İtalyan aileleri, çocukları ve eşyalarıyla birlikte Girit'e gönderilecek,
- Beş kale topu, üç komutan atı ve az sayıda hafif silahın birlikte götürülmesine izin verilecek,
- Bunları götürmek için bir Türk filosu tahsis edilecek,
- Şehirdeki yerli halkın mal ve canlarına dokunulmayacak, dinî özgürlükleri tanınacak, isterlerse başka ülkelere gitmelerine izin verilecekti.
Aynı gün Lala Mustafa Paşa tarafından şehre yiyecek ve içecek gönderildi. 3-5 Ağustos'ta ise vire anlaşması uyarınca nakledilecek insanların ve yüklerin 14 gemilik Türk filosuna yüklenmesi işlemi tamamlandı.
5 Ağustos'ta ise Kale Komutanı Bragadin, beraberinde diğer Venedikli komutanlarla, kalenin anahtarlarını teslim etmek ve veda etmek amacıyla Lala Mustafa Paşa'nın huzuruna çıktı. Bu esnada, Lala Mustafa Paşa'nın vire anlaşması uyarınca iadesi öngörülen 50 Türk esiri talep etmesine cevaben, Komutan Bragadin'in bu esirlerin anlaşmanın akdedildiği gece öldürüldüklerini söylemesi üzerine, Lala Mustafa Paşa vire anlaşmasının ihlal edildiğine hükmetti ve Bragadin ve diğer Venedikli komutanlar idam edildiler. 4.000 Venedikli esir de Türk donanmasına forsa olarak dağıtıldılar.
Lala Mustafa Paşa 9 Ağustos Perşembe günü görkemli bir törenle Kaleye girdi ve zafer geçidi yaptı. Ayasofya Katedrali de camiye çevrildi ve 17 Ağustos'ta ilk Cuma namazı kılındı.
Lala Mustafa Paşa, Kıbrıs Beylerbeyliğine Sinan Paşa'yı, Mağusa Sancakbeyliğine de Hamza Bey'i atadı. Savunma ve idareye dair düzenlemeleri yaptıktan sonra 15 Eylül'de Ada'dan ayrıldı ve İstanbul'da Kıbrıs Fatihi olarak karşılandı.
Kuşatmanın sonuçları
- Mağusa Kuşatmasının Türk ordusunun zaferiyle bitmesiyle Kıbrıs'ta 1489'dan beri 82 yıl süren Venedik idaresi sona erdi ve 1878'e dek sürecek 307 yıllık Osmanlı idaresi başladı.
- Ada'nın kaybıyla Venedik Cumhuriyeti'nin Doğu Akdeniz'deki mevcudiyeti fiilen sona erdi.
- Bununla birlikte, iki devlet arasında 1570'te başlayan savaş hali devam etti. 10 Mayıs 1571'de Ada'nın etrafından ayrılan Müezzinzade Ali Paşa komutasındaki Türk donanması Eğriboz ve Girit üzerinden Korfu'ya yöneldi. Zanta ve Kefalonya'ya baskın yaptıktan sonra Arnavutluk ve (bugünkü) Karadağ kıyılarındaki Venedik kaleleri Himara, Şingin, Ülgün, Antivari ve Budva'yı ele geçirdi. Ancak 7 Ekim'deki İnebahtı Deniz Muharebesi'nde büyük bir yenilgiye uğradı.
- Bununla birlikte İnebahtı Muharebesi'nin 1570-1573 Osmanlı-Venedik Savaşı'nın sonucuna büyük bir etkisi olmadı ve 18 Mart 1573'te imzalanan Anlaşma'yla Venedik Kıbrıs'ı Osmanlı Devleti'ne terk ettiğini kabul etti.
Ayrıca bakınız
- 1570-1573 Osmanlı-Venedik Savaşı
- Kıbrıs Seferi
- Lefkoşa Kuşatması
- İnebahtı Deniz Muharebesi