İçeriğe atla

Müslümantepe Höyüğü

Arkeolojik Höyük
Adı:Müslümantepe Höyüğü
il:Diyarbakır
İlçe:Bismil
Köy:Şahintepe
Türü:Höyük
Tahribat:
Tescil durumu:Tescilli[1]
Tescil No ve derece:2557 / 1
Tescil tarihi:13.04.2001
Araştırma yöntemi:Kazı

Müslümantepe Höyüğü, Diyarbakır İli, Bismil İlçesi'ne bağlı Şahintepe Köyü'nün kuzeybatı kenarında, Dicle Nehri'nin güney kıyısında yer alan bir höyüktür. Güneyden Dicle'ye doğru genişleyen, tarıma uygun bir vadide, yine güneyden vadi tabanı içine giren, yarımada şeklinde doğal bir kayalık üzerinde kurulmuştur. Bismil İlçesi'ne 22 km. mesafededir. Bu kayalık, yerleşmenin savunulması açısından elverişli bir durum yaratmaktadır.[2][3]

Kazılar

Höyük, Yukarı Dicle Arkeolojik Araştırma Projesi (YDAAP / UTARP) çalışmaları içinde Guillermo Algaze ve ekibi tarafından saptanmıştır. Daha sonra 1999 – 2000 yıllarında ODTÜ - TAÇDAM Ilısu ve Karkamış Baraj Gölleri Altında Kalacak Arkeolojik Kültür Varlıklarını Kurtarma Projesi kapsamında Eyyüp Ay başkanlığındaki bir ekip tarafından kapsamlı bir yüzey araştırması yapılmış ve yayımlanmıştır. Höyükteki kazı çalışmaları 2001 yılında başlatılmış, 2003 ve 2004 yıllarında bütçe ayrılmadığı için ara verilmiş, 2005 yılında yeniden başlanmıştır. Kazılar, Diyarbakır Müzesi ve Eyyüp Ay'ın bilimsel danışmanlığında sürdürülmektedir.[2][4]

Tabakalanma

Höyükte Kalkolitik Çağ'dan itibaren yerleşim olduğu anlaşılmaktadır. Geç Uruk Dönemi, Erken Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Geç Tunç Çağı ve Erken Demir Çağı yerleşimlerinden söz edilmektedir.[2]

Buluntular

Müslümantepe'deki kazılar kuzey ve güney yamaçlarla tepe bölgesinde yapılmıştır. Kuzey yamaçtaki kazılarda, arazinin dik olması ve tahribat nedeniyle yeterli bilgi elde edilememiştir. Güneydeki yamaçta ise taş temellerden ve muhtemelen kerpiç duvarlardan oluşan bir mimariye ulaşılmıştır. Ele geçen çanak çömlek düğme dipli Orta Asur çanağı, Mitanni bardağı, Nuzi Çanağı ve Kızıl-Kahve Astarlı malzemedir. Bu buluntulara dayanılarak güney yamaçta MÖ 2. binyılın ilk çeyreğinden son çeyreğine kadar kesintisiz olarak iskan olduğu ileri sürülmektedir.[5]

Tepedeki kazılarda, güney yamaçtaki kültür dokularının yanı sıra en üstte İslami döneme ait bir mezarlık alanı ortaya çıkarılmıştır. MÖ 2. binyıla ait tabakalarının, Orta Çağ silo ve çöp çukurları tarafından tahrip edildiği görülmektedir. Bu kesimdeki kazılarda ulaşılan en dikkate değer buluntu kerpiç duvarlı, birbirine bitişik iki yapı ve içinde bulunan malzemedir. İki katlı olduğu anlaşılan yapıda çok sayıda ritüel kabı, atnalı şeklindeki taşınabilir ocaklar ve törenlerde kullanılması olası kömürleşmiş buğday taneleri ele geçmiştir. Bu yapı ve buluntuların MÖ 17. ve 18. yüzyıllara tarihlendiği ifade edilmektedir. Böylece Orta Tunç Çağı'nda yerleşmede kutsal bir mekanın bulunduğu anlaşılmaktadır.[5]

Hristiyantepe' olarak adlandırılan Müslümantepe ana konisinin batısındaki tepenin batı kesiminde yapılan kazılarda ise taştan bir istinat duvarıyla çevrelenmiş, birbiriyle bağlantılı kerpiç yapılar açığa çıkarılmıştır. Burada ele geçen Nineve V ve metalik çanak çömlek buluntularından yapıların MÖ 3. binyılda yerleşim gördüğü anlaşılmaktadır. Bu kesimde derinleştirilen kazılar, söz konusu yapıların Geç Kalkolitik Çağ tabakası üzerine inşa edilmiş olduğunu göstermektedir. Yine MÖ 3. binyılda inşa edildiği anlaşılan kerpiç malzemeden, geniş bir istinat duvarının hem Hristiyantepe'yi hem de Müslümantepe'yi çevrelediği anlaşılmaktadır. Hristiyantepe'nin batı kesimindeki bazı binalar bu istinat duvarına dayanmaktadır. Bu yapıların üst seviyelerinde ise Demir Çağı'nda kullanıldığı anlaşılan maden ergitme ocakları açığa çıkarılmıştır. Ayrıca 2008 yılı kazılarında Obeyd kültür tabakalarına ulaşılmış, çok sayıda Kalkolitik boyalı çanak çömlek ele geçirilmiştir.[6]

Müslümantepe'nin 150 metre güneyindeki mezarlık alanında yapılan kazılarda ise MÖ 3. ve 2. binyıla ait çok sayıda mezarlık kazılmıştır. Bu mezarlarda gömüt armağanları olarak Nineve V, metalik, Dark-Rimmed Orange ve kızıl-kahve astarlı çanak çömlek ortaya çıkarılmıştır. Derinleştirilen kazılar bu alanın MÖ 4. binyılın ikinci yarısından itibaren iskan edildiğini göstermekte, ele geçen Geç Uruk ve Jemdet Nasr özellikli geometrik motifli silindir mühürler bu tespiti desteklemiştir.[7]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ TAY – Yerleşme Ayrıntıları
  2. ^ a b c "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 1 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2012. 
  3. ^ "Müslümantepe Kazıları – Konumu". 9 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2012. 
  4. ^ "Müslümantepe Kazıları – Tarihçesi". 9 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2012. 
  5. ^ a b "Müslümantepe – Kazılar". 9 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2012. 
  6. ^ "Hıristiyantepe Alanı". 9 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2012. 
  7. ^ "Mezarlık Kazı Alanı". 9 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2012. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Pirot Höyük ya da İkiz Höyük, Malatya ilinin yaklaşık 42 km. doğusunda yer alan bir höyüktür. Adını, hemen yakınında bulunan Kıyıcak köyünden almıştır.

Türbe Höyük, Siirt il merkezinin 27 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Botan Çayı'nın Dicle'ye katıldığı bölgenin yaklaşık 6 km. kuzeyinde, Botan Vadisi'nde, dere kıyısındadır. Boyutları yaklaşık 100 x 40 metredir.

<span class="mw-page-title-main">Tilmen Höyük</span>

Tilmen Höyük, Gaziantep ilinin İslahiye ilçesinin 10 km. doğusunda yer alan bir höyüktür. Karasu Irmağı kollarıyla çevrili bir arazide 225 metre çapında 21 metre yüksekliktedir. Sakçagözü Ovası'nın batı kenarında bulunmakta olup bu ovada ellinin üzerinde höyük yer almakta olup en büyüklerinden biridir.

Hassek Höyük, Şanlıurfa ili, Siverek ilçesinin bir köyü olan Yukarı Tillakin Köyü yakınlarında yer alan bir höyüktür. Fırat Nehri'nin yarattığı erozyon nedeniyle tahrip olmadan önce 350 x 150 metre boyutlarında bir yerleşim olduğu düşünülmektedir.

Kavuşan Höyük, Diyarbakır ili Bismil ilçesinin 10 km güneydoğusunda, Şeyhan Deresi ile Dicle'nin birleştiği bölgenin hemen doğusunda yer alan bir höyüktür. Dicle kıyısından 65-70 metre kadar güneydedir. Höyüğü kuzey yarısı Dicle tarafından yenmiş olup, güney yamaçları ise Şeyhan Deresi alüvyonlarıyla örtülmüştür. Yüzey de yaygın tarım yapılmasıyla tahrip olmuştur. Höyük boyutları 175 x 75 metre olup, yükseklik kuzey kesimde 8 metre iken güneyde 2 metre kadardır. Alan olarak 1,5 hektar olduğu belirtilmektedir.

Ziyaret Tepe Höyüğü, Diyarbakır ilinin Bismil ilçesi güneydoğusunda, Dicle ve Batman Çayı'nın birleşme noktasının 20 km. batısında, Dicle'nin güney kıyısında yer alan bir höyüktür. Bölgedeki büyük höyüklerden biri olup, ovadan 22 metre yükseklikte 3 hektarlık bir alandır. Kuzey taraftaki höyüğün (akropol) üç tarafında uzanan "aşağı şehir" ise 29 hektarlık bir alana yayılmıştır. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi tarafından Tepe Höyüğü adıyla tescil edilmiştir.

Tepecik / Makaraz Tepe Höyüğü, Elazığ İl merkezinin yaklaşık olarak 31 km. doğusunda, günümüzde Keban Baraj Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür. Höyüğün asıl ismi Makaraz Tepe'dir. Fakat arkeolojik yazında daha çok Tepecik olarak geçmektedir. Tepe, 200 metre çapında olup 16-17 metre yüksekliktedir.

Tülintepe Höyüğü, Keban Baraj Gölü suları altında kalmadan önce Elazığ il merkezinin 21 km. doğusunda yer almış olan bir höyüktür. Höyük 250 x 200 metre boyutlarında ve 20 metre yüksekliğindeydi.

Aşağı Pınar Höyüğü, Kırklareli İl merkezinin 3 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Haydardere, bir kıvrım yaparak tepenin kuzeyinden ve batısından geçmektedir. Höyüğün üzerine Geç Antik Çağ'da yapılan bir tümülüs tahribata neden olmuştur. Tümülüs, 38 metre çapında bir çevre duvarı üstüne kurulmuş olup, höyüğün eteklerinden alınan toprakla doldurulmuştur. Oluşan tepenin 19. yüzyıl sonlarında bölgeyi bir süreliğine işgal eden Rus kuvvetleri tarafından hazine aramak için düzleştirilmiş olduğu düşünülmektedir.

Ilıpınar Höyüğü, Bursa İl merkezinin kuzeydoğusunda, Orhangazi İlçesi'nin yaklaşık 2 km. güneyinde, İznik Gölü'nün 2 km. batısında yer alan bir höyüktür. Yerleşim alanı 2,5 hektar olup tepenin çağı 250 metredir. Yüksekliği 3 metreden 10 metreye değişmektedir. Höyükte ilk yerleşmenin günümüzden 8 bin yıl önce gerçekleştiği ileri sürülmektedir. İlk yerleşimcilerin Orta Anadolu'dan 10-15 aile olarak gelip yerleştikleri düşünülmektedir. Höyüğün ilk yerleşmede dahi eksiksiz bir tarım ekonomisine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Şimdilik, bölgede tarıma başlanılan ilk yerleşim olarak görülmektedir.

Kusura Höyük, Afyon İl merkezinin 55 km. güneybatısında, Sandıklı İlçesi'nin 12 km. güneyinde, Kusura Köyü'nün hemen batısında yer alan bir höyüktür. Tepe 400 metre çapında, 14 metre yüksekliğindedir.

Kanlıgeçit Höyüğü, Kırklareli İl merkezinin 500 metre güneyinde, Haydar Dere'nin iki yanında yer alan bir höyüktür. Aşağı Pınar Höyüğü'nün 300 metre kadar batısındadır. Demiryolu ve Haydar Dere tarafından üçe bölünen höyüğün bu parçaları Kanlıgeçit Kuzey, Kanlıgeçit Doğu ve Kanlıgeçit Güney olarak adlandırılmıştır. Kanlıgeçit Kuzey nekropol alanı olup yayvan bir tepe görünümümdedir.

<span class="mw-page-title-main">Hacınebi Höyüğü</span> Birecikte bir höyük

Hacınebi Höyüğü, Şanlıurfa İl merkezinin kuzeybatısında, Birecik İlçesi'nin 5 km kuzeyinde, Uğurcuk Köyü'nün (Hacınebi) yanında yer alan bir höyüktür. Fırat'ın bölgede doğuya doğru kıvrım yaptığı kesimde bulunan höyük, nehir vadisi üzerinden, Mezopotamya'dan İç Anadolu'ya uzanan ticaret yollarının ve üzerinde ve kavşağındadır. Tepe, 240 x 140 metre boyutlarında ve 7-2 metre yüksekliktedir. Bu boyutlarıyla 33 dönümlük bir alanı kaplamaktadır.

Karaoğlan Höyüğü, Ankara İl merkezinin 25 km. güneyinde, Mogan Gölü'nün güneydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Bulunduğu bölge Ankara bölgesinden güneydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan ana ticaret yollarının kavşağı durumundaydı. Tepe, 260 x 180 metre boyutlarında ve 18-20 metre yüksekliğindedir. Höyük Ankara – Konya kara yolu üzerindedir.

Boyalı Höyük, Çorum İl merkezinin güneybatısında, Sungurlu İlçesi'nin kuzeybatısında, Yörüklü belde merkezinin 2 km. doğusunda yer alan bir höyüktür. Höyük, Yörüklü'nün genişlemesiyle artık bir mahallesi haline gelen eski Güloluk Köyü'nün 450 metre doğusundaydı. Yerleşmenin bulunduğu vadi, Delice Havzası ile Kaledere dağlık bölgesi arasında uzanmaktadır. Bölge, MÖ III. binyılda Hatti Kültürü'nün çekirdek bölgesi olarak görülmektedir. Bu nedenle Boyalı Höyük kazıları bölgesel bir çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Diğer yandan Hüseyindede Höyüğü ve Fatmaören Höyüğü'ne yaklaşık 7 km. mesafededir. Üç höyük de birer Hitit yerleşmesidir.

Kuriki Höyük, Batman il merkezinin 14 km. güneyinde, Oymataş Köyü'nün 1 km. kadar güneybatısında, birbirine yaklaşık 70 metre mesafedeki iki tepeden oluşan bir höyüktür. Batman Çayı ile Dicle'nin birleştiği bölgededir.

Höyücektepe / Kaymaktepe Höyüğü, Balıkesir il merkezinin güneybatısında, Ayvalık ilçesinin güneyinde yer alan bir höyüktür. Çevresi Madra Çayı'nın oluşturduğu alüvyon ovasıdır. Verimli bu toprakların Geç Neolitik Çağ'dan Erken Tunç Çağı ekonomisine geçişin koşullarını sağladığı belirtilmektedir.

Altın Tepe Höyüğü, İzmir İl merkezinin güneyinde, Torbalı'nın güneybatısında, Cumaovası'nın kuş uçuşu 3 km. güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Höyük'ün doğusundan geçen Tahtalı Deresi'nin oluşturduğu dar vadide, alçak bir sırt üzerindedir. On hektardan geniş bir alana yayıldığı ileri sürülen Höyük üzerinde günümüzde bağcılık yapılmaktadır.

Kınık Yamaç Yerleşmesi, Kastamonu ili Devrekani İlçesi'nin 10 km kuzeydoğusunda, Kınık Köyü'nün kuzeybatısında, Kulaksızlar Barajı alanında, Delibeyoğlu Sırtı'nda yer alan bir yamaç yerleşmesidir.

Karayavşan Höyüğü, Ankara il merkezinin güneybatısında, Polatlı İlçesi'nin 20 km. doğusunda, Karayavşan Köyü'nün hemen yanında yer alan bir höyüktür. Polatlı – Haymana kara yolunun hemen kuzeyindedir. Tepe, 13 metre yükseklikte orta boy bir höyüktür.