İçeriğe atla

Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn

Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, (Osmanlıcaمهندسخانۂ برئ همايون) İstanbul'da 1795 yılında kurulan; Osmanlı ordusu için topçu ve istihkâm subayı yetiştiren askerî okul. III. Selim devrinde yeniden yapılanmanın (nizâm-ı cedîd) en önemli kurumlarından biri olarak 1795‘te Hasköy’de açılmıştır. 1773’te kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun’dan sonra imparatorluğun ikinci mühendishanesidir. Örneklerini, Fransa’da Mouradgea D’Ohsson’un ve özellikle Viyana’da Ebûbekir Râtib Efendi’nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademilerinden almıştır. Kuruluş sebebi Nizâm-ı Cedîd ordusunun teşkil edilmesiyle bağlantılıdır. İlk dönemiyle ilgili belgelerde Fünûn-i Harbiyye Tâlimhânesi, Mekteb-i Fünûn-i Harbiyye veya Mühendishâne-i Sultânî gibi isimlerle, ardından da Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olarak anılmıştır.


Bir grup üst rütbeli subay (öğretim üyeleri) mektebin önünde, 1900’ler
İTÜ'nün geçmişten bugüne aldığı adlar

Gemi inşaatı, inşaat mühendisliği ve balistik öğretimi yapan bir okuldu. Osmanlı Devleti'nde öğrencilerin sıralara oturarak ders gördüğü, yabancı dil öğrendiği, batılı anlamda öğretim yapan ilk eğitim kurumu olan Mühendishane,[1] III. Selim devrinde orduda gerçekleştirilen yeniden yapılanmanın en önemli kurumlarından birisidir.

Sivil mühendisler de yetiştirmek üzere 1883'te Mühendishane'ye bağlı olarak "Hendese-i Mülkiye Mektebi" adıyla sivil bir okul kurulmuştur; bu okul günümüzde İstanbul Teknik Üniversitesi adıyla eğitime devam etmektedir. Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, bir mühendis okulu olarak İstanbul Teknik Üniversitesi'nin ve humbaracı ve lağımcı ocaklarına eğitim veren bir askerî okul olarak Kara Harp Okulu'nun başlangıcını oluşturur.

Geçmişi

Kuruluşu

Kasımpaşa semtinin Hasköy sahilinde yer alan okulun başlangıcı, padişah III. Selim'in Eyüp'teki Bahriye Yazlığı’nda açılan Mühendishane-i Sultanidir.[2] Kağıthane Topçu Talimgâhındaki bir atış tatbikatına katılan padişahın nişancılık ve eğitimin zayıf olduğunu gözlemlemesi ve atış yerine çağrılan matematikçi İsmail Efendi sayesinde atışların düzeltilmesi; okuryazar, matematik bilen topçu subayı yetiştirmek gereğini göstermişti.[2] Böylece kurulan Eyüp'teki Mühendishane-i Sultani'de öğrencilere daha çok temel eğitim niteliğinde kuramsal dersler verildi.[3] 1793 yılında Hasköy'de Humbaracı Kışlası arazisi üzerinde yeni bir okul binasının temeli atıldı. İnşa edilen bina, Osmanlı Devletinin klasik medrese eğitimi dışında bilime yönelik eğitim hareketinde ilk inşa edilen yapılardandı. İnşaat 1794 yılında büyük ölçüde tamamlandı ve Mühendishane-i Sultani yeni binaya taşındı.

Okulun "Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn" adıyla açılışı 10 Mayıs 1795 tarihinde gerçekleşti.[2] Öğrenci olarak eski Humbarahane ve Mühendishane mensuplarının çocukları ile Enderun-i Hümayun Ağaları'nın gençleri kabul edildi.[2] III. Selim'in danıştığı Ignatius Mouradgea d'Ohsson'ın önerisi ve Viyana'da geçici elçi olarak bulunan Ebubekir Ratip Efendi'nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademileri örnek alınarak kurulan okul dört yıllıktı ve ders programı Fransız askeri okullarınınkiyle aynı idi. O dönemde riyaziye (matematik) öğreten tek okul idi.[2] Mühendishane'de teorik derslerden başka uygulamalı dersler verilmekte; haftanın belirli günleri öğrencilere arazi üzerinde tatbikat yaptırılmaktaydı.[1] Uzun yıllar okulun idareciliğini ve baş hocalığını geometri ve cebir hocası Müderris Abdurrahman Efendi üstlendi. Eğitim, dört mühendis hoca (Hüseyin Rıfkı, İbrâhim Kâmi, Hâfız Seyyid İbrâhim Edhem, Elhac Hâfız Abdullah) tarafından sürdürüldü. 1801’de mühendis Selim'in (Bailey) kadroya alınmasıyla hoca sayısı beşe yükseldi.[4]

Mühendishane'nin kütüphanesi için ilk kitaplar ve gerekli aletler Enderûn-ı Hümâyun Hazinesi’nden tahsis edildi.[4] Padişah III. Selim, sarayda Mühendishane'nin işine yarayacak kitap ve aletlerin hepsini oraya devretti.[1] Kütüphane özellikle 1799 yılında ölen Ebubekir Ratip Efendi’nin terekesinden alınan çok sayıdaki kitap, harita, teknik alet ve edevatla zenginleşti.[4] 1780'de tamamlanan otuz beş ciltlik ünlü Fransız Ansiklopedisi de kütüphane de yer alan kitaplardandı.[4] Binası ve aletleri çok iyi olduğundan Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyûn'un öğrencileri de haftanın iki günü oraya gelerek bazı dersleri Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn öğrencileri beraber görürlerdi.[3] Mühendishane'nin kitap ye aletlerinin bir bölümü hâlen İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Bilim ve Teknoloji Tarihi Araştırma Merkezi'ndedir.[1]

Ders kitaplarının çeşitli çizelgeler ve geometrik şekiller içermesinden ötürü bunların hatasız çoğaltılması amacıyla 1796 yılında Mühendishane'nin zemin katında bir matbaa kuruldu.[4] Müderris Abdurrahman Efendi matbaa müdürü oldu. Bu matbaada basılan ilk kitabın, Mahmud Raif Efendi'nin yazdığı Fransızca kitap olması muhtemeldir.[1]

Gelişimi

III. Selim’in tahttan indirilmesi ve Nizâm-ı Cedîd faaliyetlerine son verilmesi ile Mühendishane'nin ve matbaanın faaliyetleri zarar gördü. 1826'da yeniçeriliğin kaldırılmasına kadar mühendislik eğitim ihmale uğradı; okul gelişme kaydedemedi.[4]

Başlangıçta Humbaracı ve Lağımcı ocaklarına dair kanunnâme ile düzenlenen ve kendi kanunnamesi olmayan Mühendishâne için 1806 yılında Mühendisname Kanunnamesi yürürlüğe konuldu. 26 Temmuz 1806 tarihinde de Hüseyin Rıfkı Tamani, "Mühendishâne-i Berri-i Hümâyûn Serhocası" olarak tayin edildi. Bu, resmî belgelerde geçen ilk başhocalık unvanı idi.[5] 1806-1817 yılları arasında Hüseyin Rıfkı Efendi, 1817-1830 arasında Seyyid Ali Paşa, 1830-1836 yılları arasında Hoca İshak Efendi Başhocalık görevini yürütmüştür. Seyyid Ali Paşa 1836-1845 yılları arasında ikinci kez Başhoca oldu. Aynı dönemde Başhocalık unvanı nazırlık ile birleştirildi ve kaldırıldı.

Hoca İshak Efendi başhocalığı sırasında okulda müfredat programını yeniden düzenledi, bazı hocaları görevden uzaklaştırdı. O vakte kadar öğrencilerinin yerde oturup dizleri üzerinde not tuttukları okulu sandalye ve masalar ile donatıp kara tahtalı sınıflar oluşturdu ve Batılı askerî okulların programına benzer bir program uyguladı.[6] O zamana kadar mühendishanede eksikliği giderilemeyen Fransızca ders kitaplarının tercümelerini tamamladı. 1834'te padişah II. Mahmud'un emri ile Mekteb-i Harbiye kurulunca gerek yeni açılan Mektebi-i Harbiye'ye gerekse Mühendishane'ye hoca, askerî fabrikalara teknik eleman yetiştirmek üzere Türk eğitim tarihinde ilk defa Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn'dan iki subayı ve on öğrenci İngiltere'ye gönderildi.[2][3] Bu öğrenciler eğitimlerini tamamlayıp döndüklerinde ülkede Tanzimat Devri denen yeni bir dönem başlamıştı ve eğitim alanında yenilikler yapılmaktaydı. Yeni dönemde okulda da önemli değişiklikler oldu. 1847'de çıkarılan nizamname ile Mühendishane, bir idadi sayıldı ve binaya ilaveler yapılarak öğrenim süreleri dörder yıl olan, bir topçu ve mimari yani istihkâm sınıfları açıldı. Okulun adı Topçu ve Mimar Mektebi oldu. Arazi ölçümü, analitik geometri, astronomi, fizik, balistik, harp tarihi, topçuluk gibi dersleri vermek üzere Avrupa'dan birçok uzman getirildi. O vakte kadar okula mühendislik, kalfalık yapmış değişik yaş gruplarından öğrenciler kabul edilmekte iken 1847'de seçilen gençlerden ayrı bir Harbiye sınıfı oluşturuldu.

1871'de okulun harbiye sınıfları Harbiye'ye, topçu idadîsi sınıfları Maçka'daki kışlaya nakledildi. Hasköy'deki boşalan bina 93 Harbi'nde hastane olarak kullanıldı. Savaştan sonra Hüseyin Tevfik Paşa okulun idarecisi oldu, binası tamir edilip genişletildi. Harbiye Mektebi’ndeki topçu ve istihkâm kısımları idadi sınıfı talebeleri getirilerek eğitime burada devam edildi. Bu dönemde okulun tedrisatında değişiklikler oldu, süresi altı yıla çıkarıldı.

1883 yılında Mühendishane'nin yanına yeni bir inşa edildi ve burada Mühendishane Nezareti'ne bağlı bir "Hendese-i Mülkiye Mektebi" kurularak sivil mühendisler yetiştirilmeye başladı. Hendese-i Mülkiye 1909'da Mühendis Mekteb-i Âlîsi adını alarak ülkenin altyapı inşaatlarında görev alan kadroları yetiştirdi. Mühendislik ve mimarlık öğretimi, 1928 yılından itibaren Yüksek Mühendis Mektebi'nde, 1944 yılından sonra da İstanbul Teknik Üniversitesi'nde sürdürüldü.

Askerî okul olan Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, I. Dünya Savaşı sırasında öğrencileri cepheye gönderilince kapandı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra yeniden açıldı. İstanbul işgal edilince birkaç defa yer değiştirmek zorunda kaldı. Milli Mücadele yıllarında Konya'da bir Topçu Talimgâhı kuruldu. Topçuluk eğitimi, cumhuriyetin ilanından sonra Ankara'daki Harp Okulu'nda devam etti. 1941'de Polatlı'da Topçu ve Topçu Atış Okulu kuruldu; okulun adı 1946'da Topçu Okulu oldu.[2]

Hasköy'deki Mühendishane binası günümüzde İstanbul Askeralma Bölge Başkanlığı olarak hizmet vermektedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d e "İTÜ Arşiv Müdürlüğü". 24 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2009. 
  2. ^ a b c d e f g Yazıcı, Alâettin. "Türkiye'de Askeri Yüksekokullar Tarihçesi" (PDF). Milli Savunma Bakanlığı Araştırma Ve Geliştirme Başkanlığı, 1963. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 14 Nisan 2020. 
  3. ^ a b c Acar, Şinasi; Bir, Atilla; Kaçar, Mustafa. "Osmanlı'da sivil mühendis yetiştirmek üzere açılan Hendese-i Mülkiye Mektebi" (PDF). Osmanlı Bilimi Araştırmaları, Sayı 17, Yıl 2016. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 15 Nisan 2020. 
  4. ^ a b c d e f Beydilli, Kemal. "Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyun". Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 31, Yıl 2006. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2020. 
  5. ^ "Nobel Ödüllü Hoca'dan "BAŞHOCALAR"a Saygı". ITÜ web sitesi, 17 Mayıs 2016. 16 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2020. 
  6. ^ Çuluk, Sinan. "19. yüzyıl başında mühendishane atılımı". Tarihdergi.com, Aralık 2019. 12 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Deniz Harp Okulu</span> Türk Deniz Kuvvetlerine muvazzaf subay yetiştiren lisans düzeyindeki okul, bahriye

Deniz Harp Okulu (DHO) ya da geleneksel adıyla Bahriye; 1773 yılında Cezayirli Gazi Hasan Paşa tarafından Kasımpaşa, İstanbul'da Tersane Hendesehanesi adıyla kurulmuş olan ve 1985'ten itibaren Tuzla, İstanbul'da bulunan Türk Deniz Kuvvetleri'ne muharip subay yetiştiren askeri eğitim kurumu. Mezuniyet törenleri her yıl 31 Ağustos'ta yapılan Deniz Harp Okulu'nda, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı birliklerde görev yapmak üzere subay yetiştirilmektedir. Okulda endüstri, elektrik-elektronik, bilgisayar, makine ve gemi inşa mühendisliği bölümleri vardır. Ayrıca okulun Pusula adında bir de öğrenci dergisi mevcuttur. Okulun komutanlığını Tuğamiral Ramazan Özoğul yapmaktadır. Öğrencilere bahriyeli denmektedir.

Mühendishane-i Bahr-i Hümâyûn (Türkçe: İmparatorluk Deniz Mühendishanesi) (Osmanlıca: مهندسخانۂ بحرئ همايون Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1773 yılında III. Mustafa zamanında tersane ve donanmanın geliştirilmesi ve de tersane halkının eğitilmesi amacıyla açılmış teknik okuldur. Okulda sınıflara ilk defa tahta ve sıra konulmuştur. Bir okul matbaası kurulmuş ve ders kitapları basılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ressam Halil Paşa</span>

Halil Paşa, Türk ressam.

François Baron de Tott Macar kökenli aristokrat bir Fransız subayıdır. Osmanlı İmparatorluğu'nun 18. yüzyılda yaptığı reform hareketlerine olan katkılarıyla hatırlanır.

İlk kez denizcilik eğitimi vermek üzere kurulan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun ders programında yapılan yenilikler ve gelişmelerle önce Mühendishane-i Berr-i Hümayun'a daha sonra Mühendis Mekteb-i Alisi'ne dönüştü. En sonunda ise Yüksek Mühendis Mektebi adını almıştır. İlk mezunlarını 1931 yılında veren Yüksek Mühendis Mektebi Cumhuriyet Türkiye'sinin bayındırlık işleri için gerekli teknik elemanları yetiştiriyordu. Önceleri sadece Gümüşsuyu kışlasını kullanan Yüksek Mühendis Mektebi daha sonra Maçka ve Taşkışla silahhanelerine sahip olmasıyla birlikte büyüdü ve eğitim kadrosunu da İsviçre ve Almanya'dan gelen hocalarla geliştirdi. 1944 yılında ise Yüksek Mühendis Mektebi İstanbul Teknik Üniversitesi'ne dönüştü.

Darülfünun, Arapça dar ve fünun (fenler) sözcüklerinden türetilmiş, "üniversite" anlamında kullanılan bir sözcüktür. Aynı zamanda 1900 yılında Avrupa üniversiteleri tarzında kurulan Darülfünun-ı Şahane veya İstanbul Darülfünununu ifade eder. Bu kurum 1933 reformuyla İstanbul Üniversitesi'ne dönüştürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Nabizâde Nâzım</span> Tanzimat Dönemi eserler veren Osmanlı-Türk yazar

Nabizâde Nâzım, Osmanlı Türkü Tanzimat dönemi yazarıdır.

TSK nın Kara, Deniz ve Hava Harp Okullarında yetiştirmediği sınıf ve branşlardaki açığı kapatmak için askerî lise ve lise çıkışlı olmak şartı ile sınavla seçilen öğrenciler yurt içi ve yurt dışındaki fakülte ve yüksek okullarda askeri öğrenci olarak öğrenim görürler. Bu görevi yürütmek maksadı ile Ankara Cebeci'de Fakülte ve Yüksek Okullar Komutanlığı kurulmuş olup daha sonra bu uygulamadan vazgeçilmiş ve sadece Bando Sınıfına yönelik subay ihtiyacının karşılanmasında kullanılmıştır.

Osmanlı Devleti, kurulduğu andan itibaren genişlemeye başlamış ve bu da köprü, cami, yollar gibi binaların yapılmasını gerektirmiştir. İlk dönemlerde zanaatkarlar hem mimar, hem mühendis, hem de sanattan anlayan kişilerdi. Osmanlı Devleti'nde özellikle mimarlık alanında Mimar Sinan'ın yaptığı eserler önemli teknik çalışmalardandır.

Hoca İshak Efendi, Osmanlı mühendis, eğitimci.

Hendese-i Mülkiye, 1883 yılında Padişah II. Abdülhamid tarafından kurulmuştur. Mühendishane-i Berr-i Hümayundaki kılıçhanelerden birisi boşaltılıp Hendese-i Mülkiye öğrencilerine tahsis edilmiştir. Kuruluşunda Fransa'daki École des Ponts et Chaussées örnek alınmıştır. Ancak daha sonra Fransız usulü terk edilmiş ve Alman usulüne geçilmiştir. Hendese-i Mülkiye önceleri askeriyeye bağlıydı, fakat daha sonra askeriyeden ayrılıp Bayındırlık Bakanlığına bağlanmıştır. Adı da Mühendis Mektebi olarak değiştirilmiştir (1909).

Mühendis Mekteb-i Âlîsi, askeri idareden ayrılarak kurulan Hendese-i Mülkiye'nin devamı olan kurumdur. Prof. Dr. Karl von Terzaghi okulun önemli hocalarındandır. Bu dönemde ülkede ilk defa Mühendis Mektebi Mecmuası adıyla akademik bir mühendislik dergisi çıkartılmıştır. Okula ilk kez kız öğrenci bu dönemde kabul edildi ve İTÜ'nün bugün hala kullanılan arı simgesine o dönemde karar verilmiştir. 1.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı döneminde öğrenciler orduya katılmış ve okul 1915 ile 1921 yıllarında mezun vermemiştir. Okul daha sonra Yüksek Mühendis Mektebi adını alarak eğitim ve öğretimine devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Şemsipaşa İlköğretim Okulu</span>

Şemsipaşa İlköğretim Okulu, 1758 yılında Üsküdar'da açılan, İstanbul'un en eski ilköğretim okuludur. Ayazma Camii'nin karşısındadır. Aziz Mahmud Hüdayi Mahallesi'nde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de inşaat mühendisliği</span>

Türkiye'de inşaat mühendisliğinin başlangıç tarihi İTÜ İnşaat Fakültesi'nin başlangıcı olarak sayılan ve 1727 yılında Damat İbrahim Paşa tarafından açılmış olan Humbarahane olarak kabul edilir. Ancak bu girişim Yeniçerilerin karşı koyması nedeniyle yarım kalmıştır. 1773 yılında Gazi Hasan Paşa ile Baron de Tott'un teklifiyle III. Mustafa Mühendishane-i Bahr-i Hümayun'u açtırmış ve bu yolla donanmadaki gemi mühendislerinin bilgisizliğini gidermeye çalışmıştır. İlk adı Mühendishane olan bu üniversite Türk tarihinin ilk üniversitesidir. I. Abdülhamit devrinde büyümeye devam eden bu üniversite, III. Selim döneminde 1795'te adı Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olacak şekilde ikiye ayrılmış ve bir kanunnameye bağlanmıştır. Her iki üniversite de 1808 yılına kadar eğitime devam etti. Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn'da 1797 yılında Yeni Metotlar adlı kitap ile inşaat mühendisliği hakkında bazı kitaplar basıldı. Fizik, kimya, trigonometri, topoğrafya, mukavemet, hidrolik, akarsu hidroliği, akışkanlar mekaniği, optik, botanik, jeoloji, mineroloji, sektant ve oktant gibi dersler ilk defa bu üniversitede okutuldu.

İstanbul Erkekler Voleybol Ligi 1921-1970 arası Türkiye Erkekler Voleybol Şampiyonası kurulana dek düzenlenen spor organizasyonu.

Müderris Abdurrahman Efendi, 1797 yılında Üsküdar - İstanbul'da açılan "Mühendishane Matbaası"nın ilk müdürüdür. Cebir ve geometri müderrisi olan Abdurrahman Efendi, Nizam-ı Cedid hareketleri esnasında 1793 yılında kurulan Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn açılmadan önce 10 yıl boyunca Fransız uzmanlardan istihkam teknikleri konusunda ders almış ve "Mühendishane Matbaası"nı idare ederken yeni kurulan okulda mühendislik dersleri de vermiştir. Halk arasında "Üsküdar Matbaası" olarak da bilinen "Mühendishane Matbaası" Müderris Abdurrahman Efendinin yönetiminde başta Cedid Atlas olmak üzere çok önemli eserler basıp yayınlamasına rağmen "kamu yararına" çalışan bir kurum olarak görüldüğünden sermayesi yetersiz kalmış ve gelişme gösterememiş, bu konuda gelişme olmaması üzerine Müderris Abdurrahman Efendi 2 Aralık 1807 tarihinde yerini Sab›k Defteremini vekili Seyyid Hüseyin Beyefendi'ye bırakmıştır. Doğum ve ölüm tarihlerine dair kayıt bulunamamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim</span> Osmanlı Devletinde eğitim sistemi

Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim. İslam eğitim sisteminin temel kurumu olan medrese, Osmanlılar dönemininde de eğitimin temeli olmuş, Osmanlı İmparatorluğu'na uygun biçimsel gelişmeler göstermiştir. Medrese sıbyan mektebinden sonra orta, lise, yüksek okul ve üniversite eğitimi veren, İslami kimliği nedeniyle yalnızca Müslümanların devam ettiği bir eğitim kurumu özelliğindedir. İmparatorluk sınırlarındaki Müslümanların eğitimi ulema adı verilen dindar topluluk tarafından İslam dininin hükümlerine göre denetlenmekteydi. II. Mahmut dönemine kadar İslami örgütlenme yürütülmüştür. Bu dönemde batı biçimi kurumlar oluşturulmadan önce, memur yetiştirmek amacıyla Acemi Oğlanlar Ocağı ve Enderûn Mektebi; sivil halkın eğitimi amacıyla Sıbyan Mektepleri ve Medreseler kurulmuş idi. İlk medrese 1331'de kurulan İznik Orhaniyesi'dir.

Hüseyin Rıfkı Tamani, Başhoca (rektör), mühendis, yazar.

<span class="mw-page-title-main">Topçu ve Füze Okulu</span> Topçu subaylara eğitim veren askerî okul

Topçu ve Füze Okulu, Ankara'nın Polatlı ilçesinde konumlanmış Eğitim ve Doktrin Komutanlığına bağlı bir askerî birliktir. Türk Kara Kuvvetleri'ne "topçu" sınıfı subay, astsubay ve uzman erbaş yetiştirmekle sorumludur. Okulda öncelikle teorik eğitim alınır.Coğrafi analiz sistemleri ile detaylı bir eğitim uygulanır. İleri gözetleyici simülatörü ile sahaya çıkılmadan önce pratik yapılır. Ardından Fırtına Obüsleri ile savaş senaryoları uygulanarak hedeflere atışlar yapılır. Derslerden geriye kalan zamanlarda zorlu arazi şartlarına alışmak için spor faaliyetleri yapılır. Okulun komutanlığını Tümgeneral Ahmet İbiş yapmaktadır.