İçeriğe atla

Müfessir

Müfessir (Arapça: 'مُفسر‎, mufassir, çoğulu: مفسرون‎, mufassirūn), tefsir ile uğraşan ilahiyatçılara verilen isim.[1]

Kur'an ayetleri üzerinde yorum yapmanın ilk olarak İslam peygamberi Muhammed ve okuma yazma bilen sahabiler tarafından başlatıldığı ifade edilir. Tefsirciler faaliyetlerini başlangıç emri olarak kabul ettikleri şu ayete dayandırırlar:

"Vaktiyle Allah, kitap verilen okur yazarlardan: «Andolsun ki, onu insanlara anlatacaksınız ve gizlemeyeceksiniz.» diye söz almıştı. Derken onlar, onu arkalarına atıp az bir para karşılığında sattılar." (Ali İmran, 187)

İslam'ın Arap coğrafyasından Arap olmayan topluluklara ulaşmasıyla tefsirin önemi de arttı ve gelişimi hızlandı. Bu dönem müfessirlerine Selman-ı Farisi örnek gösterilebilir. Selman, aslen İranlı olmasına rağmen Muhammed'in toplumu içinde bulunmuş, İslam'ı kabul etmiş ve İranlıların İslam'ı kabul etmesiyle onlara hem fetva vermiş hem de Kur'an ayetlerini açıklamıştır.

Sahabeler devri müfessirleri genel olarak tefsiri bizzat Muhammed'in açıklamalarıyla yaparken, ardından gelen tabiin devri müfessirleri bunları rivayet ederek tefsir yapmışlardır, daha sonra buna 'rivayet tefsiri' denmiştir. Sonraki devirlerde ise müfessir kendi şahsi bilgileriyle de tefsir yapmaya başlamıştır ki buna da 'dirayet tefsiri' ve 'iş'ari tefsir' denmektedir.

Ünlü müfessirler

Ana madde: Müfessirler ve tefsir kitapları listesi
İslam kaynaklarında ilk müfessir olarak bizzat Muhammed gösterilmektedir. Bunun yanında okuma-yazma bilen ilk Müslümanlar da Kur'an ayetlerini diğer Müslümanlara okuyup açıklamışlardır.

Sahabe devri

İbn-i Mesud (ö. 652), Ubeyy bin Ka'b (ö. 640), Zeyd bin Sabit (ö. 665), Ebu Musa el Eşari (ö. 644) ve Abdullah bin Zübeyr (ö. 692)

Tabiin devri

Abdullah bin Abbas, bu dönem müfessirlerinin başında gelir. Tabiiler devrinde Mekke okulunu kuran İbn Abbas'tır. Öğrencileri olan: Mücahid (ö.721), Atâ bin Ebu Rebah (Ö. 733), İkrime (ö. 723), Said bin Cübeyr (ö. 714), Tavus (ö. 724) Abdullâh İbn Mesud Irak okulunu kurmuştur. Zeyd bin Eslem ise Medine okulunu kurmuş, oğlu Abdurrahman ve Enes bin Malik kendisinden ders almıştır. Bunlardan sonra gelen müfessirler, bunlardan faydalanmışlardır.

Diğer devirler

İmam-ı Azam, İmam-ı Şafii, İmam-ı Malik ve Ahmed bin Hanbel, İmam-ı Gazali, Süyuti, Necmeddin Ömer-i Nesefi, Fahreddin er-Râzî, Kadı Beydavi, Seyyid Şerif Cürcani, İbn Kesir.

Modern devir

Muhammed Esed, Seyyid Kutub, Mevdudi, Ali Sabunî.

Türk müfessirler

Türklerden de büyük müfessirler yetişmiştir. Osmanlı klasik döneminde yetişen Ahmed ibni Kemal Paşa, Ebussuud Efendi, Senaullah-ı Dehlevi, Molla Hüsrev ve Molla Gürani; Osmanlı son dönemi ve/veya Cumhuriyet döneminde yetişen Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Ömer Nasuhi Bilmen, Mehmed Vehbi, İsmail Hakkı İzmirli, Şemseddin Yeşil, Ömer Feyzi Mardin, Hacı Murad Sertoğlu, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, Osman Nebioğlu, Besim Atalay, H. Tahsin Emiroğlu, Kazım Öztürk, Süleyman Ateş, Ali Rıza Sağman ve A. Adnan Sütmen bunlardandır.

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 12 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Vâhiy katipleri, İslam peygamberi Muhammed'e indiğine inanılan Kur'an ayetlerini yazan kişilere verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Fatıma</span> İslam peygamberi Muhammedin küçük kızı

Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Hanife</span> Hanefî mezhebinin öncüsü ve imamı olan din bilgini

Ebû Hanîfe veya tam adıyla Ebû Hanîfe Numân bin Sâbit bin Zûtâ bin Mâh İslam dininin dört fıkıh mezhebinden birisi olan Hanefi mezhebinin kurucusu ve Sünni fıkhının en büyük üstâdlarından biri sayılan İslam fıkıh ve hadis bilgini. Asıl adı "Nu’man bin Sâbit" olup sevenlerince ismi "İmâm-ı Â’zam" unvanıyla birlikte anılır.

<span class="mw-page-title-main">Tefsir</span> İslami dini terim

Tefsir veya Yorumlama, İslam dini terimidir. 'el-Fesr' masdarından tef'il babında yorumlamak, açıklamak manalarına gelen bir kelimedir. Eş değer bir kelime "te'vil"dir (yorum). Kur'an ayetlerinin açıklanmasına dair dalıdır. Tefsir ilmi ile uğraşan kişiye müfessir denir. Al-i İmran suresi 7. ayette yer aldığı üzere Kur'an hem anlamı açık, hem de yoruma açık (müteşabih) ayetleri bünyesinde barındırır. İslam tarihinde Kur'an ayetlerini anlamak veya anlamlandırmak üzere çok sayıda çalışma yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mâlik bin Enes</span> Mâlikî mezhebinin kurucusu ve imamı olan din bilgini

Mâlik bin Enes, Mâliki mezhebinin kurucusu, müctehid ve muhaddis.

<span class="mw-page-title-main">Mübahele Ayeti</span>

Mübahele Ayeti, Âl-i İmrân Suresi'nin 61. ayetidir. Mübahele, kelime anlamı olarak "karşılıklı beddua etme" demektir.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Abbas</span>

Abdullah bin Abbas, Tefsir ve fıkıh alanlarında otorite kabul edilen ve çok sayıda hadis rivayet eden İslam peygamberi Muhammed'in amcasının oğlu olan sahabe.

Muhammed bin Ahmed el-Kurtubi,, Eserlerinde Ehl-i Sünnet'i savunan, başta Mu’tezile olmak üzere İmâmiye, Râfiziyye, Kerrâm’îyye gibi fırkaları eleştiren âmelde Malikî, i'tikatta Eş’ari olmakla birlikte, mezhep taassubuna karşı tavır takınan ve taklitçiliği bir metot olarak benimsemediğini dile getiren Endülüslü ve Arap, muhaddis, müfessir, fakih, dilci ve kıraat âlimi.

Bu liste, Kur'an'ın indirilmeye başladığı 7. yüzyıl'dan günümüze kadar literatürdeki müfessirleri ve varsa eserlerini toplu halde içermektedir. Müfessirin yaşadığı yüzyıl için, ölüm tarihi esas alınmıştır.

Zeyd bin Eslem, Tabiin dönemi hadi ve tefsir bilgini. Zehebi ve İbn Hecer doğru sözlü olduğunu söylemektedirler.

Rivayet tefsiri, İslam dinine ait bir terim olup, Kur'an'ı yine Kur'an ayetleri ve peygamber ile sahabilerden gelen rivayetlerle yorumlama şeklinde yapılan tefsir türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Mesud</span> sahabe

Abdullah bin Mesud, sahabi ve ilk dönem müfessir, muhaddis ve fâkihlerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Gadîr-i Hum</span> Muhammedin 632 yılında damadı Ali lehine bir beyan içeren vaazı.

Gadîr-i Hum İslam peygamberi Muhammed'in 16 Mart 632 tarihinde vereceği vaaz için Müslümanların toplanmış olduğu tarihsel etkinliktir. Şiilerin ve Arap Alevilerinin inancına göre İslam peygamberi bu vaazinde, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bu günün hicri yıldönümü Şiiler ve Arap Alevileri tarafından her yıl Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanır.

Alkame bin Kays, Tabiun dönemi fıkıh, hadis, kırâat ve tefsir bilgini.

Bu liste İslam peygamberi Muhammed'in sahabelerini alfabetik olarak göstermektedir. Sahabe, Muhammed'i hayatında en az bir defa görmüş kişilerdir. Sayılarının 124.000 civarında olduğu sanılmaktadır. İlk sahabe eşi Hatice, son ölen sahabe Ebu Tufeyl Âmir bin Vâsile el-Leysî'dir.

Meveddet Ayeti ; Şura Suresi'nin 23. ayetinin bir bölümünü. Bu ayete göre, Muhammed'in tebliğe karşılık ücreti, akrabalarına meveddet ve sevgidir.

Aşağıdaki taslakta İslam dini ile ilgili çeşitli kavramlar, olaylar, kişiler ve kurumlar yer almaktadır

Hem Sünniler hem de Şiiler, İslam'ın en kutsal üç mekanının sırasıyla Mekke'deki Mescid-i Haram ; Medine'deki Mescid-i Nebevi; ve Kudüs'teki Mescid-i Aksa olduğu konusunda içtihat birliğindedirler.

Ebu Ma'bed İbn Kesir (665-737), İslam'da geçerli olan yedi kıraat şeklinden birisinin sahibi olan kıraat imamı. Tabiinden olan İbn Kesir'in kıraatı genellikle Mekke halkı arasında yaygındı.

İslam peygamberi Muhammed'in ölümünden sonraki veraset meselesi, İslam tarihinin ilk yüzyılında erken İslam toplumunu çok sayıda mezhebe bölen bölünmelerin ana kaynağıdır. Bu bölünmelerden ortaya çıkan en önemli iki mezhep Sünnilik ve Şiiliktir. Sünniler, Ebû Bekir'in seçim yoluyla Muhammed'in yerine geçtiğini iddia eder. Buna karşılık Şiiler, Ali bin Ebu Talib'in Muhammed tarafından atanan bir halife olduğunu savunur.