Heykel ya da yontu, sanatsal bakış açısıyla meydana getirilmiş üç boyutlu formlara denir. Heykel temelde mekânın kapsanması, kavranması ve mekân ile ilişki kurulması ile ilgilenir.
Anadolu ve Trakya'da yaklaşık MÖ 3000-2000 yılları arasına tarihlendirilen Erken Tunç Çağı, genel karakteri ile üzerinde tapınak ve idari binaların da bulunduğu organize, tahkimli, bağımsız şehir devletlerinden oluşan bir dönemi kapsar. Sosyal, dinsel ve teknolojik değişime tanıklık eder.
İnci, istiridye gibi bazı kabuklu deniz hayvanlarının içinden çıkarılan, genellikle süs eşyası olarak kullanılan küçük tane. Bunlar, küçük, yuvarlak, yüksek değerli, sert, sedef rengindedirler. Hayvanın vücuduna bir kum tanesi, bir parazit veya yapay olarak bir sedef parçası girince etrafında bunu kaplayan sedefimsi bir madde oluşur. Böylece tabaka üst üste gelerek küresel inci meydana gelir.
Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.
Lapis lazuli veya laciverttaşı, çok eski çağlardan beri mücevher olarak kullanılan bir taş türü. Koyu mavi renkte, yarışeffaf-opak niteliğinde, özellikle Antik Mısır'da firavunlar tarafından çok önem verilmiş kıymetli bir taştır.
İstiridye, yumuşakçalar (Mollusca) şubesinin yassı solungaçlılar sınıfından, ılıman ve sıcak denizlerde toplu halde yaşayan çift kabuklu bir hayvan.
Nazar boncuğu, insanı kem gözlerden koruduğuna inanılan boncuk. Tarih boyunca, çoğu kültürde ve dinsel inançta, göz figürü kötülükleri savan güçlü bir tılsım olarak kabul edilmiştir.
Yüzük, çoğu zaman süs eşyası olarak kullanılan ya da nişan, evlilik gibi kurumların simgesi olarak parmağa takılan madenî halkadır. Varlıkları tarih öncesi çağlara dayanan yüzüğün ilk örnekleri Tunç Çağı'nda görülür. Bunlar çok kaba biçimde yapılmış çemberlerdir. Ancak Girit ve Miken uygarlıklarında ince bir işçilikle süslenmiş yüzükler yapılmaya başlanmıştır. Böylece yüzük değerli bir süs eşyası olarak yavaş yavaş yer edinmeye başlamıştır.
Antik Mısır'da sanat, MÖ 31. yüzyıl ile MS 4. yüzyıl arasında eski Mısır'da üretilen sanatı ifade eder. Resimler, heykeller, papirüs, fayans, mücevher, fildişi, mimari ve diğer sanat ortamları üzerine çizimler içerir. Aynı zamanda çok muhafazakâr: sanat tarzı zamanla çok az değişti. Hayatta kalan sanatın çoğu, Mısırlıların öbür dünyaya olan inancı hakkında daha fazla fikir veren mezarlar ve anıtlardan geliyor.
Küpe, değerli madenler, değerli taşlar veya sıradan malzemelerden yapılan, kulağa takılan takı. Pirsing kategorisine de ait edilirler. Değerli malzemelerden yapılan küpeler mücevher kategorisine girerler. Kulak kepçesi, kulak memesi, kulak tragusu, dış kulak kanalı'na takılır. Törensel, sembolik, dinî anlamları nedeniyle ya da sadece şıklık için kullanılırlar. Halka, kulaktan sallanan şekilde olabilirler. Küpe bileşenleri metal, plastik, cam, değerli taş, boncuk, ahşap, kemik ve diğer malzemeler dahil olmak üzere herhangi bir sayıda malzemeden yapılabilir.
Değerli taş, kesildiğinde veya parlatıldığında mücevher veya diğer süs eşyaları yapmak için kullanılan mineral kristal parçasıdır.
Kolye, değerli madenler, değerli taşlar veya sıradan malzemelerden yapılmış, boyna takılan takı. Kolyeler en basit haliyle, bir zincir veya sicim üzerine geçirilmiş taşlardan veya kolye uçlarından meydana gelirler. Pek çok değerli taş veya sikkeden yapılmış geniş kolyelere gerdanlık denir. Değerli malzemelerden yapılmış kolyeler mücevher kategorisine girerler. Genellikle törensel, dinsel, büyüsel veya cenaze amaçlı amaçlara hizmet ederler ve aynı zamanda, verilen zenginlik ve statünün sembolleri olarak da kullanılırlar. Kolyeler, insanlar tarafından takılan en eski süs eşyalarından biri olabilir.
Oltu taşı, Türkiye'de Erzurum'un Oltu ilçesinin kuzeydoğu kesiminden çıkarılmakta olan yarı değerli bir taştır. Dünyada ise özellikle Fransa ve Kuzey Amerika'da bulunmaktadır. Kolay işlenebilme özelliğinden dolayı takı ve ziynet eşyası yapımında kullanılır.
Boncuk; cam, taş, sedef, inci, fildişi, boynuz, kemik, tahta, metal, plastik gibi maddelerden yapılan, genelde ip ya da tel geçmesi için ortası delik, çoğu yuvarlak ve renkli süs tanesi. Boncuk işinde kullanıldığı gibi, gerdanlık, bilezik, nazar boncuğu, tespih yapımında da kullanılır. Yazma kenarına boncuk oyası olarak işlenir.
Bijuteri, değerli olmayan malzemeler kullanılarak imal edilen takı ve süs eşyalarıdır. Bu ürünlerin satışının yapıldığı mağazalarda bijuteri ismiyle anılır. Bijuteri yapımında hertürden malzeme kullanıla bilmekte olup maden olarak bafon, alpaga, pirinç (sarı), bakır kullanılan alternatif malzemelerdir. Taş olarak genel anlamda sentetik taşlar kullanılmaktadır.
Bileklik, bilek etrafına takılan süs eşyası. Bileklikler deri, kumaş veya metalden yapılırken taş, tahta ve deniz kabukları da içerebilmektedir. Bilezik tek, esnek olmayan bir halkaysa genellikle bilezik olarak adlandırılır. Ayak bileği etrafına takıldığında bilek bilekliği veya halhal denir.
Küçük buluntu, tarihî halklarca günlük hayatta kullanılan ve çeşitli malzemelerden yapılmış iğne, toka, küpe, boncuk ve kalem vb. gibi küçük objelerin yanı sıra mobilyalarda kullanılan birleştirici parçalar, mimari aksamlar gibi çok sayıdaki ve çeşitlilikteki malzemeye verilen arkeolojik terim. Bu malzemeler, objenin kullanım yerine göre metal, pişmiş toprak, kemik, deri, taş, ahşap ya da camdan yapılmışlardır. Küçük buluntu gruplarında kullanılan malzemelerin işleniş biçimleri farklılık gösterdiğinden, her malzeme grubunun yapım teknikleri hakkında bilgi sahibi olmak, malzemelerin dönemsel ve tipolojik çalışmalarında önemli bir unsuru oluşturmaktadır. Arkeolojik kazı ve araştırmalarda küçük buluntu üzerine çalışarak, kazılarla ortaya çıkarılan uygarlığın sosyal, dinsel, kültürel ve günlük hayatına dair birçok bilgiye ulaşılabilmektedir.
Uluburun batığı, M.Ö. 14. yüzyılın sonlarına tarihlenen, Uluburun'un doğu kıyısına ve Kaş'ın yaklaşık 10 km güneydoğusuna yakın bir yerde bulunmuş bir Geç Tunç Çağı gemi enkazı. Batık, 1982 yazında, Bodrum, Yalıkavak'tan bir sünger dalgıcı olan Mehmed Çakır tarafından keşfedildi.
Kırım Tatar ulusal kıyafeti, Kırım Tatarlarının geleneksel giysisidir.
Bu liste, yaygın olan çoğu mücevher türlerinin bir listesidir.