İçeriğe atla

MÖ 48

Binyıllar: MÖ 1. binyıl
Yüzyıllar:
Onyıllar:
  • MÖ 60'lar
  • MÖ 50'ler
  • MÖ 40'lar
  • MÖ 30'lar
  • MÖ 20'ler
Yıllar:
Çeşitli takvimlerde MÖ 48
MiladiMÖ 48
Ab urbe condita705
Asur4702
BahâîMÖ 1892 – MÖ 1891
BengalMÖ 641
Berberi902
BirmanyaMÖ 686
Bizans5460 – 5461
Budist496
Discordian1118
Ermeni-
EtiyopyaMÖ 56 – MÖ 55
Fransız cumhuriyetçiMÖ 1840 – MÖ 1839
HicrîHÖ 691 – HÖ 690
Hint
 - Kali Yuga3053 – 3054
 - Shaka SamvatN/A
 - Vikram Samvat8 – 9
Holosen takvimi9952
İbrani3712 – 3713
İran– 1 BP – 669 BP
JucheMÖ 1959
KıptiMÖ 332 – MÖ 331
Kore2285
Tayland güneş495

Olaylar

Doğumlar

Ölümler

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Roma lejyonu</span> Roma İmparatorluğunda 1.000 ile 5.600 kişi arasında değişen eski ağır piyade birliği

Roma Lejyonu Roma Cumhuriyeti ve Roma İmparatorluğu boyunca tüm Roma ordusunu ya da daha dar anlamda ağır piyadeleri kasteden temel askeri birlik. İkinci anlamı birkaç Kohorttan oluşan ve legionaries olarak bilinen ağır piyadelere vurgu yapar. Roma lejyonunun ana unsurunu ağır piyadeler oluştururken, piyadelere neredeyse her zaman bir ya da daha fazla sayıda, Roma yurttaşı olmayan kişilerden oluşturulan süvariler, düzenli birlikler ve avcılardan kurulu destek birlikleri olan Auxilialar eşlik ederdi.

<span class="mw-page-title-main">Decius</span>

Gaius Messius Quintus Traianus Decius, yılları arası Roma imparatoru. Saltanatının son yılında, her ikisinin de öldürüldüğü Abritus Muharebesi'ne kadar oğlu Herennius Etruscus ile müşterek imparatorluk yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tribün</span>

Tribün, Roma Cumhuriyeti ve İmparatorluğunda 2-3 seçilmiş magistyra ve idari veya askerî görevlilerce paylaşılan unvan. Kelime, Antik Roma'da insanların askerlik ya da oy verme amacıyla bölünmüş oldukları kabile anlamındaki Tribe (tribus) sözcüğünden türetilmiştir.

XIII. Lejyon, tarihsel olarak Roma Lejyonları'nın en dikkat çekici lejyonlarından biridir. XIII. Lejyon, Jül Sezar'ın Galya seferinde ve hemen ardından Roma iç savaşında çok önemli roller üstlenmiştir. Sezar'ın 10 Ocak MÖ 49 tarihinde Rubicon'u birlikte geçerek iç savaşın başlamasına neden olduğu lejyon, Lejyon XIII Gemina'dır. Lejyon varlığını 5. yüzyıla kadar sürdürmüş olup sembolü aslandı.

Jül Sezar'in birliklerine komuta etme yeteneği, tarihçiler tarafından tarihin en önemli askeri taktisyen ve stratejistleri olarak kabul edilen Büyük İskender, Hannibal ve Napolyon Bonapart'ta eşdeğer olarak kabul edilmiştir. Sezar, gerek Galya savaşları sırasındaki Gergovia savaşında gerekse iç savaş sırasındaki Dyrrhachium Muharebesi'nde taktik açıdan göz alıcı zaferler kazanmıştır. Ancak, Sezar'ın taktik dehası kendini Galya Savaşları sırasındaki Alesia kuşatmasında, iç savaş sırasındaki Pharsalus Muharebesi'nde, Pompey'in sayıca fazla birliklerini geri püskürtmesiyle ve Pharnaces'in ordusunu Zela savaşında yok etmesiyle göstermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Vercellae Muharebesi</span> Kimberek Savaşının son muharebesi

Vercellae Muharebesi ya da Raudine Ovası Muharebesi, MÖ 101'de, Konsül Gaius Marius tarafından Cermen kökenli Cimbrilere karşı Cisalpina Galya'da bulunan Vercellae kenti yakınlarında kazanılan Roma zaferi.

Lejyon V Alaudae, zaman zaman Gallica olarak da bilinen ve MÖ 52 yılında Jül Sezar tarafından yerli Galyalılardan toplanan Roma lejyonu. Amblemi Fil olan lejyon'un cognomen'i Alaudae idi ve Galyalıların giydiği tipik miğferlerde bulunan sorguç yüzünden Tarla kuşuna benzetilmelerinden dolayı verilmişti.

Aspis Kuşatması ya da Clupea Kuşatması, Birinci Pön Savaşı'nın Kuzey Afrika'daki ilk kara muharebesi olarak MÖ 255 yılında Kartaca ile Roma Cumhuriyeti arasında gerçekleşen bir kuşatma muharebesidir.

Tunus Muharebesi, Roma Cumhuriyeti ile Kartaca arasında MÖ 255 yılı bahar aylarında gerçekleşen, Birinci Pön Savaşı'nın bir muharebesidir. Muharebe kesin Kartaca zaferiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Pön Savaşı</span> I. Pön Savaşı

Birinci Pön Savaşı, Kartaca ile Roma Cumhuriyeti arasında MÖ 264 - 241 yılları arasında gerçekleşmiş olan muharebelerdir. Bu muharebeler, iki devlet arasında yaşanan üç büyük savaştan ilkidir. Bu iki güç 23 yıl boyunca Batı Akdeniz hakimiyeti, öncelikle Sicilya Adası'nın ve civar suların kontrolü için mücadele etti. Kendi esas hakimiyet alanları olan İtalya Yarımadası ve Kuzey Afrika'dan daha küçük ölçekteki bu bölge için mücadele, Akdeniz ticareti açısından stratejik önemdeydi. Savaş başladığında, bugünkü Tunus sınırlarında yer alan Kartaca, Batı Akdeniz'de hakim güç durumundaydı. Ancak savaşın sonunda zafer Roma Cumhuriyeti'nin oldu ve Kartaca'ya son derece ağır antlaşma şartları ile büyük bir mali savaş tazminatını kabul ettirdi.

Kartaca ile Roma Cumhuriyeti arasında gerçekleşen Pön Savaşları'nın ve bu savaşlar sırasında gerçekleşen Paralı Askerler Savaşı'nın zaman dizinidir.

<span class="mw-page-title-main">11. Waffen-SS Gönüllü Panzergrenadier Tümeni Nordland</span>

11. SS Gönüllü Panzergrenadier Bölümü Nordland, II. Dünya Savaşı sırasında Norveçli faşist gönüllüleri kapsayan Waffen-SS tümenleri'nden bir tanesidir. Bazı kaynaklarda lejyonun adı SS-Panzergrenadier-Divison 11 (Germanische) olarak geçer. Bu gönüllü lejyon Balkanlar'da partizanlara karşı ve Doğu Cephesi'nde Sovyetler Birliği'ne karşı savaştı. Dağılması ise lejyonun son savaşı olan Berlin Muharebesi ile gerçekleşti. Bu savaş sırasında 80.000 kişi esir alındı. Bu esirler Sibirya'ya sürüldü.

<span class="mw-page-title-main">Sabis Muharebesi</span>

Sabis Muharebesi, MÖ 57'de modern Kuzey Fransa'da bulunan modern "Saulzoir" mevkiinde Jul Sezar'ın komutası altında bulunan Roma Cumhuriyeti lejyonları ile başlarında Nerviler kabilesi bulunan bir birleşik Belgea kabileler grubu arasında yapılan muharebe. Bu muharebede Jul Sezar'in komutasındaki lejyonlar bir baskın saldırısına uğramışlar ve yenilmelerine ramak kalmış iken muharebeyi kendilerinin lehine çevirip galip gelmişlerdi. Jul Sezar kendinin yazdığı unlu De Bello Gallico kitabinin II. Kitabı'nın hemen hepsini bu muharebeye hasretmiştir. Sezar'in bu kitabında belirtildiği gibi Romalılar, gayet sebatli savunma, tecrübeli komutanlık ve takviye güçlerinin tam zamanında ulaşması nedenleri ile yüksek olasılıklı stratejik bir mağlubiyeti, bir taktik galibiyete çevirmeyi başarmışlardır.