İçeriğe atla

Lusiferaz

Lusiferaz, biyolüminesansta rol oynayan oksidatif enzimlerin genel adıdır. Photinus pyralis adlı ateş böceğinin kuyruğunda bulunan ateşböceği lusiferazı[1] ve onun türevleri moleküler biyoloji laboratuvarlarında kullanılır. Diğer türlerden rekombinant olarak elde edilen pek çok lusiferaz enzimi de ticari olarak laboratuvarda kullanılmak üzere piyasada bulunmaktadır.

Kaynakça


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Protein</span> polipeptitlerin işlevsellik kazanması sonucu oluşan canlıların temel yapı birimi

Proteinler, bir veya daha fazla uzun amino asit artık zincirini içeren büyük biyomoleküller ve makromolekül'lerdir. Proteinler organizmalar içinde, hücrelere yapı ve organizmalar sağlayarak ve molekülleri bir konumdan diğerine taşıyarak metabolik reaksiyonları katalizleme, DNA kopyalama, uyaranlara yanıt verme dahil olmak üzere çok çeşitli işlevler gerçekleştirir. Proteinler, genlerinin nükleotit dizisi tarafından dikte edilen ve genellikle faaliyetini belirleyen özel 3D yapıya protein katlanmasıyla sonuçlanan amino asit dizilimlerinde birbirlerinden farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Element</span> aynı cins atomlardan oluşan ve kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddel

Element, aynı cins atomlardan oluşan ve kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Sitozin</span>

Sitozin (C) (2-oksi-4-aminopirimidin ya da 4-amino-2(1H)-pirimidinon) guanin, adenin ve timin (RNA'da urasil) ile beraber DNA ve RNA'daki temel azotlu bazlardan biri olan moleküldür. Kimyasal formülü C4H5N3O'dur. Bir heterosiklik aromatik halka ve iki substituentten (4. pozisyona bağlanmış bir amin ve 2. pozisyona bağlanmış keton) oluşan bir pirimidin türevidir. Sitozin'in nükleosidi sitidin'dir ve Watson-Crick baz eşleşmesine göre guanin ile 3 hidrojen bağı ile bağlanmış baz çifti kurar.

<span class="mw-page-title-main">Biyokimya</span> Canlı organizmalardaki kimyasal süreçlerin incelenmesi

Biyokimya, bitki, hayvan ve mikroorganizma biçimindeki bütün canlıların yapısında yer alan kimyasal maddeleri ve canlının yaşamı boyunca sürüp giden kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Fizyoloji</span> Organizmaların veya canlı sistemlerin işlevlerine ilişkin bilim

Fizyoloji (işlevbilim), canlıların mekanik, fiziksel ve biyokimyasal fonksiyonlarını ve sistemlerinin işleyişini inceleyen bilim dalıdır. Fizyolojiyle ilgilenen bilim insanlarına fizyolog denir. Fizyoloji alanında en büyük ödül Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'dür.

<span class="mw-page-title-main">Moleküler biyoloji</span> Canlı yapılarını moleküler düzeyde inceleyen bilim dalı.

Moleküler biyoloji, canlılardaki olayları moleküler seviyede inceleyen biyoloji dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi</span>

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Cumhuriyet döneminin ilk kurulan fakültesi Ankara Üniversitesi'nin mühendislik ve temel bilim alanlarındaki öncü kuruluşlarındandır. Kuruluşundan bu yana fakülte Türkiye'de bilim ve teknolojinin gelişmesinde, ülkenin kalkınmasında, çağdaş düzeyde temel ve uygulamalı araştırmalar yapılmasında önemli katkılarda bulunmuştur.

Enzim Komisyonu numarası enzimleri katalizledikleri kimyasal reaksiyonlarına bağlı bir numaralandırma sistemidir. Enzim adlandırma sistemi sonucunda her EC numarası ona karsılık gelen enzim için bir isimle eşlendirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Enzim</span> biyomoleküller

Enzimler, kataliz yapan biyomoleküllerdir. Neredeyse tüm enzimler protein yapılıdır. Enzim tepkimelerinde, bu sürece giren moleküllere substrat denir ve enzim bunları farklı moleküllere, ürünlere dönüştürür. Bir canlı hücredeki tepkimelerin neredeyse tamamı yeterince hızlı olabilmek için enzimlere gerek duyar. Enzimler substratları için son derece seçici oldukları için ve pek çok olası tepkimeden sadece birkaçını hızlandırdıklarından dolayı, bir hücredeki enzimlerin kümesi o hücrede hangi metabolik yolakların bulunduğunu belirler.

<span class="mw-page-title-main">Polimeraz zincir reaksiyonu</span> Çalışma için bir DNA örneğini çoğaltmaya yönelik laboratuvar tekniği

Polimeraz zincirleme tepkimesi, DNA içerisinde yer alan, dizisi bilinen iki segment arasındaki özgün bir bölgeyi enzimatik olarak çoğaltmak için uygulanan tepkimelere verilen ortak bir isimdir.

Bir gen bir enzim hipotezi, genlerin enzimler aracılığıyla etkilerini gösterdiği fikridir, öyle ki her gen bir enzimin üretiminden sorumludur, o enzim de metabolik bir yolakta bir adıma etki eder. Bu kavram George Beadle ve Edward Tatum tarafından Neurospora crassa küfündeki genetik mutasyonlar hakkındaki önemli bir makalede ilk defa dile getirilmiş, daha sonra iş arkadaşları Norman Horowitz tarafından "Bir gen bir enzim hipotezi" olarak adlandırılmıştır. Sonraları moleküler biyoloji olarak adlandırılacak bilim dalının ilk önemli buluşu sayılmasına rağmen, bu fikrin kısa süre sonra aşırı basit olduğu anlaşılmıştır. Daha sonradan "bir gen-bir polipeptit" olarak yeniden ifade edildikten sonra dahi günümüzde genler ile proteinler arasındaki ilişkiyi açıklamakta yetersiz sayılmaktadır. Ökaryotlarda alternatif alternatif uçbirleştirme ile bir genden çeşitli proteinlerin üretilebilmesi bir gen-bir polipeptit hipotezi ile uyuşmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Pforzheim</span> Baden-Württembergde büyük şehir (Almanya)

Pforzheim, Almanya'nın güneybatısında bulunan Baden-Württemberg eyaletine ve Karlsruhe iline bağlıdır. Şehir Stuttgart - Karlsruhe arasında, üç ırmağın birleşme noktasında antik Romalılar tarafından kurulmuş ve günümüzde 98 kilometrekareye yayılmıştır. Pforzheim'da 2010 yıl sonu itibarıyla 119.781 kişi yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Wraith (Yıldız Geçidi)</span>

Wraithler, bilimkurgu televizyon dizisi Yıldız Geçidi Atlantis'te yer alan yabancı yaratıklardır, ilk olarak pilot bölüm olan "Rising"de görülmüşlerdir. Onlar, insanların yaşam gücünü emerek beslenirler ve Pegasus gökadasında Wraith'lerin baskın bir gücü vardır. Yıldız Geçidi Atlantis'in ilk bölümünde ana karakterler Wraith'ler tarafından ezici bir saldırıya uğramıştır ve hayatta kalmak için bir yol bulmaya odaklanmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">John Howard Northrop</span> Amerikalı biyokimyager (1891 – 1987)

John Howard Northrop Amerikalı biyokimyacı. 1946 yılında, James Batcheller Sumner ve Wendell Meredith Stanley ile birlikte, Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştır. James Batcheller Sumner, "enzimlerin kristalize edilebildiğini keşfetmesi nedeniyle" bu ödülü kazanırken; John Howard Northrop ve Wendell Meredith Stanley "enzimlerin ve virüs proteinlerinin saf formlarını hazırlamaları nedeniyle" bu ödüle layık görülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Enzim ölçümü</span>

Enzim ölçümleri enzim aktivitesini ölçmek için laboratuvar yöntemleridir. Enzim kinetiğini ve enzim inhibisyonunun araştırılması için önemlidirler.

<span class="mw-page-title-main">David Baltimore</span> Amerikalı biyolog

David Baltimore, Fizyoloji veya Tıp ödülü kategorisinde Nobel sahibi Amerikalı biyolog ve üniversite idarecisi.

Pepsin; mide özsuyundaki et, yumurta gibi proteinli yiyeceklere tesir eden kuvvetli bir enzimdir. Anlamı Yunancada "πέψις (sindirim)" sözcüğünden gelmiş olup, 1836 yılında Theodor Schwann tarafından keşfi yapılmıştır. Yapı olarak büyük ve karmaşık bir moleküldür. Mide duvarında bulunan şef hücrelerince salgılanan pepsinojen ile mide özsuyunda bulunan hidroklorik asidin tepkimesi sonucu pepsin oluşur. 1929 yılında John Howard Northrop tarafından kristalize edilerek bu proteinin etki alanı keşfedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Lüsiferin</span>

Lüsiferin, biyolüminesans yoluyla ışık yayan canlılarda bulunan ışığın üretilmesinden sorumlu doğal bileşiklere verilen genel bir addır. Lüsiferin, lüsiferaz adlı bir enzimin katalizörlüğünde oksijen ile reaksiyona girer ve uyarılmış hale geçer. Uyarılmış halden temel hal düzeyine geri dönüş esnasında ışık şeklinde enerji salınımı gerçekleşir. Salınan ışığın dalga boyu ve şiddeti lüsiferinin türüne bağlıdır. En çok bilineni ateş böceği lüciferini, D-lüsiferin, olmakla birlikte çeşitli kimyasal yapıdaki çeşitleri mantarlar, bakteriler ve çeşitli deniz canlılarında da bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Foxfire</span> Mantarsı biyolojik ışıma

Foxfire, çürüyen odunlarda bulunan bazı mantar türlerinin oluşturduğu biyolojik ışıldama. Mavimsi-yeşil parıltı, bir lüsiferin ile reaksiyona girdiğinde ışık yayan bir oksidatif enzim olan bir lusiferaza atfedilir. Bu fenomen eski zamanlardan beri bilinmektedir ve kaynağı 1823'te tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kofaktör (biyokimya)</span>

Kofaktör, bir enzimin bir katalizör olarak aktivitesi için gerekli olan, bir kimyasal reaksiyonun hızını artıran, protein olmayan bir kimyasal bileşik veya metalik iyondur. Kofaktörler, biyokimyasal dönüşümlere yardımcı olan "yardımcı moleküller" olarak düşünülebilir. Kofaktörler tipik olarak, işlevlerini enzimlere bağlı kalarak yerine getirmeleri açısından ligandlardan farklılık gösterir.