Sparta Antik Yunanistan'ın Lakonya bölgesindeki öne çıkan bir şehir devletiydi. Söz konusu şehir devleti, antik dönemde Lakedemon olarak bilinirken, Sparta ismi Peloponez'in güneydoğusunda bulunan Lakonya bölgesindeki Evrotas Nehri'nin kıyısındaki ana yerleşim bölgesi için kullanılan bir isimdi. Sparta, MÖ 650'lerde Antik Yunanistan'daki baskın askeri kara kuvveti hâline gelmiştir.
İtalik diller, bilinen ilk üyeleri MÖ 1. milenyumda İtalyan Yarımadası'nda konuşulmuş olan bir Hint-Avrupa dil ailesi koludur. Eski dillerinin en önemlisi, milattan önce diğer İtalik halkları fetheden Antik Roma'nın resmi dili olan Latinceydi. Diğer İtalik diller; MS ilk yüzyıllarda, konuşanları Roma İmparatorluğu'nda asimile olduğundan ve Latinceye kaydıklarından dolayı yok oldu. MS 3. ve 8. yy. arasında Halk Latincesi, günümüzde ana dil olarak konuşulan tek İtalik dil grubu olan Latin (Romen) dillerine ayrıldı, ayrıca Edebi Latince de hayatta kaldı. Latincenin yanında bilinen diğer antik İtalik dilleri; Faliskçe, Umbriyaca ve Oskanca ve Güney Pikencedir. Yarımadada konuşulmuş ve sınıflandırması tartışmalı olan diğer İtalik diller Venetçe ve Sikulcadır. Uzun zaman önce yok olmuş bu diller, yalnızca arkeolojik bulgulardaki birkaç yazıttan bilinmektedir.
Güney Pikence Sabel altailesine mensup soyu tükenmiş bir İtalik dildir. Göründüğü kadarıyla anlaşılmayan ve bu yüzden de sınıflandırılmamış Kuzey Pikenceyle bir ilgisi yoktur. Güney Pikence yazılar, bazı kelimelerin açıkça Hint-Avrupaca oldu belli olsa da başlarda nispeten anlaşılmazlardı. 1983'te, görünüşte gereksiz olan iki noktalama işaretinin gerçekte basitleştirilmiş harfler olduğunun keşfi, onların anlaşılmasında artan bir gelişmeye ve 1985'teki ilk çeviriye yol açtı. Zorluklar halen daha vardı. Güney Pikence; Oskanca ve Umbriyaca ile birlikte Sabel dillerinin üçüncü bir kolunu gösterebilir veya tüm dilsel Sabel bölgesi bir lehçe sürekliliği olarak da kabul edilebilir. "Küçük lehçelerin" çoğundan elde edilen kanıtların azlığı, bu tespitleri yapmanın zorluğuna katkıda bulunuyor.
Latino-Faliskan veya Latin-Falisk dilleri, Hint-Avrupa dil ailesinin İtalik koluna ait bir dil grubudur. MÖ 1. milenyumun başlarında İtalya'da yaşayan Latin-Falisk halkları tarafından konuşulmuştur.
Kurgan hipotezi (teorisi) erken Hint-Avrupa kökenlerinin, Karadeniz-Hazar stepleri'nde bulunan arkeolojik "Kurgan kültürüne" dayandığını öne süren teorilerden biridir. Kurgan Türkçe "korugan" sözcüğünden türetilmiş höyük mezar anlamına gelen bir terimdir.
Bizans takvimi, "'Konstantinopolis'in Yaratılış Dönemi'" ya da "'Dünya Dönemi'" olarak da bilinir takvimi Doğu Ortodoks Kilisesi tarafından 691'dan 1728'e kadar Rum Ortodoks Patrikhanesi olarak kullanıldı. Ayrıca bu takvim 988 ile 1453 yılları arasında Doğu Roma İmparatorluğu'nun ve aynı zamanda 988 ile 1700 yılları arasında Rusya'nın resmî takvimi olmuştur.
Herakleia Pontiki Küçük Asya'da Bitinya sahilinde antik bir kent olup, Likus nehrinin ağzında yer alır. Yunan şehir-devleti Megara tarafından kurulmuştur, kuruluş tarihi yaklaşık MÖ 560-558'dir ve Yunanların Archerusian çıkıntısına (Bababurnu) bitişik mağaradan yeraltı dünyasına girdiğine inandıkları Herakles'in ismi verilmiştir. Antik şehrin yerinde günümüzde Türkiye'de Zonguldak ilinde Karadeniz Ereğlisi vardır.
Tay-Kaday veya Kra-Day dilleri, Güney Çin, Kuzeydoğu Hindistan ve Güneydoğu Asya'da konuşulan tonlamalı bir dil ailesidir. Bu aileye ait Tayca ve Laoca, Tayland ve Laos'ta resmi dildir. Yaklaşık 93 milyon insan, %60'ı Tayca olmak üzere Kra-Day dillerini konuşmaktadır. Ethnologue, ailede 95 dili listeler ve bunlardan 62'sini Tay dilleri dalına atamaktadır.
Güney Galya tipi terra sigillata, Arkeoloji terminolojisinde Roma dönemine özgü bir terra sigillata çeşididir. MÖ 1. yüzyılın sonlarından itibaren güney Galya'da üretilmiştir.
Cornelius Nepos, M.Ö. 110-25 yılları arasında yaşamış biyografi yazarıdır. Günümüze tam olarak ulaşan eseri yoktur, sadece diğer yazarlar tarafından alıntılanan parçaları bilinmektedir. Özellikle Cato’nun hayatını yazdığı biyografisi önemlidir. İmparator Augustus döneminde yaşayan Nepos; Cicero, Atticus ve Catullus’un çağdaşıdır. Hayatı hakkında başka bilgi bulunmamaktadır. Günümüze tamamı ulaşan eseri yoktur. Plinius, Naturalis Historia’da Nepos’un kısa bir biyografisini verir ve zaman zaman Nepos’un bitki isimlendirmelerinden faydalanır.
Çamca, Avustronezyan ailesine ait bir Malaya-Polinezya dilidir ve Güneydoğu Asya'da yaşayan Çamlar tarafından konuşulur. İlk olarak modern Doğu Kamboçya ve Güney Vietnam'ı kapsayan eski Çampa Krallığı topraklarında konuşulmaya başlanmıştır. Batı türünü Kamboçya'da 220.000 kişi, Vietnam'da 25.000 kişi, doğu türünü Vietnam'da yaklaşık 73.000 kişi konuşmakta olup dil, toplamda yaklaşık 320.000 kişi tarafından konuşulmaktadır.
Oskanca, Güney İtalya'da konuşulmuş soyu tükenmiş bir Hint-Avrupa dilidir. İtalik dillerin Osko-Umbriya veya Sabel koluna mensuptur. Oskanca bu sebeple Umbriyacayla yakın akrabadır.
Osko-Umbriya, Sabelik veya Sabel dilleri, Antik Roma'nın gücünün genişlemesiyle yerini Latinceye bırakmadan önce Osko-Umbriyalılar tarafından Merkez ve Güney İtalya'da konuşulmuş Hint-Avrupa dilleri olan İtalik dillerin soyu tükenmiş bir grubudur. Yazılı tasdikleri MÖ 1. milenyumun ortasından MS 1. milenyumun ilk yüzyıllarına kadar gelişmiştir. Diller neredeyse sadece yazıtlardan - özellikle Oskanca ve Umbriyaca - biliniyor ama Latincede bazı Osko-Umbriyaca alıntı kelimeler de var. Oskanca ve Umbriyaca'nın iki ana kolunun yanında Güney Pikence, Sabel dillerinin üçüncü bir kolunu gösterebilir. Tüm dilsel Sabel bölgesi bir lehçe sürekliliği olarak da kabul edilebilir. "Küçük lehçelerin" çoğundan elde edilen kanıtların azlığı, bu tespitleri yapmanın zorluğuna katkıda bulunuyor.
Umbriyaca, eski İtalyan bölgesi Umbriya'da Umbri tarafından konuşulmuş olan soyu tükenmiş bir İtalik dildir. İtalik diller içinde, Oskan grubuyla yakından ilişkilidir ve bu yüzden de - modern bilimde genellikle yerine Sabel kullanılan - Osko-Umbriya dilleri grubunda onunla ilişkilendirilir. Bu sınıflandırma ilk kez formülleştirildiğinden beri, eski İtalya'daki bir dizi başka dilin Umbriyaca ile daha yakından ilişkili olduğu keşfedildi. Bu nedenle bir grup - Umbriya dilleri - onları içerecek şekilde tasarlandı.
Marsi; 19. yüzyılın sonlarında tarım arazisi için boşaltılan Fucinus Gölü'nün doğu kıyısındaki Marruvium'u merkez edinen, Eski İtalya'daki bir İtalik halktı. Yaşadıkları bölge bugün Marsica olarak adlandırılıyor. Roma Cumhuriyeti döneminde bölge halkı şimdi Marsice olarak adlandırılan bir dili konuşuyordu. Birkaç yazıt ve açımlama (glos) ile tasdiklenmiştir. LINGUIST List, onu Umbriya dil grubuna dahil ediyor.
Pelinyi veya Paeligni; bugün Merkez İtalya, Abruzzo'da olan Peligna Vadisi'nde yaşamış olan bir İtalik kabileydi.
Ön-Samnitçe, Pre-Samnitçe veya Samnit öncesi dil; İtalya, Campania'da konuşulmuş antik bir İtalik dildir. "Pre-Samnit" ismi, Oskanca konuşan Samnitlerin bölgeyi kolonize etmesinden önce orada konuşulan dili ifade eder. Yaklaşık MÖ 500 yıllarından kalma birkaç yazıtla kaydedilmiştir. Osko-Umbriya dil grubuna aittir ve Oskanca ile yakından ilişkili olabilir ancak Oskancada olmayan bazı arkaik özellikler göstermektedir. Fakat, eldeki veriler Ön-Samnitçenin Oskanca veya diğer Osko-Umbriya dilleriyle olan ilişkisinin kesin olarak belirlenebilmesi için çok yetersizdir.
Ekçe veya Aequi dili; Romalıların, Ekler (Aequi) ve Aequium sömürgecileri (Aequicoli) diye adlandırdığı, Kuzeydoğu Latium'un Alban Tepeleri'nde ve onların doğusundaki Merkez Apeninler'de yaşamış olan halk tarafından, erken ve orta Roma Cumhuriyeti döneminde yani yaklaşık MÖ 5. yüzyıldan Roma ordusuna yenilip ardından Romalılaştıkları MÖ 3. yüzyıla kadar konuşulduğu düşünülen soyu tükenmiş bir İtalik dildir. Bölge, Roma'dan gelen Latince konuşan kişiler tarafından yoğun bir şekilde kolonize edildiğinden oradaki yazıtların çoğu Latincedir. Farklı bir lehçede olduğu görülen iki tarihsiz yazıt; bilim insanları tarafından aslında, Roma öncesi kabilenin tümünün dilini temsil ettiği varsayımıyla Ekçe olarak adlandırılmıştır. Dilin, Hint-Avrupa dil ailesinin İtalik koluna ait olduğu bilgisinden fazlasını söylemek için yeterli metin bulunmamaktadır.
Volskice; Volski tarafından konuşulmuş, Oskanca ve Umbriyacayla yakından ilişkili olan bir Osko-Umbriya diliydi.
Eski İtalik yazıları veya Eski İtalik alfabeleri, MÖ 700 ile MÖ 100 yılları arasında İtalya Yarımadası'nda o dönemde konuşulan çeşitli diller tarafından kullanılan eski bir yazı sistemi ailesidir. En dikkate değer üyesi Etrüsk alfabesidir ki bu alfabe, bugün Türkçenin de dahil olduğu 100'den fazla dil tarafından kullanılan Latin alfabesinin de atasıdır. Kuzey Avrupa'da kullanılmış olan runik alfabelerin, bu alfabelerin birinden ayrı olarak MS 2. yy'da türediğine inanılıyor.