
Karadeniz, güneydoğu Avrupa ile Anadolu yarımadası arasında yer alan, kuzeyinde Ukrayna, kuzeydoğusunda Rusya, doğusunda Gürcistan; güneyinde Türkiye, batısında Romanya ve Bulgaristanla çevrili, Atlas Okyanusu'na Akdeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi aracılığıyla bağlanan bir iç denizdir. İstanbul Boğazı vasıtasıyla Marmara, Kerç Boğazı vasıtasıyla ise Azak Denizi'ne bağlanmaktadır.

Gelgit veya med cezir, bir gök cisminin başka bir gök cismine uyguladığı kütleçekimi nedeniyle her iki cisimde meydana gelen şekil bozulmaları. En çok bilineni, her bir ay gününde Ay ve Güneş'in göreli konumlarındaki değişmeler sonucu kütleçekimlerinde meydana gelen farklılıklar nedeniyle deniz seviyesindeki yükselme ve alçalmalardır.

Hint Okyanusu, kuzeyde Asya, batıda Afrika ve Arabistan Yarımadası, doğuda Malay Yarımadası, Sunda Adaları ve Okyanusya tarafından çevrilen, dünyanın üçüncü büyük okyanusudur. Agulhas Burnu'nun güneyinde 20° Doğu boylamının geçtiği yerde Atlas Okyanusu'ndan; 147° Doğu boylamının geçtiği yerde de Pasifik Okyanusu'ndan ayrılır. En kuzeyde Basra Körfezi'nde, 30° enlemine kadar uzanır. Dünya sularının %20'sini kapsar. Afrika'dan Avustralya'ya kadar okyanusun genişliği 10.000 kilometre kadardır. Bu alanda yaklaşık olarak 73.566.000 km² yer kaplar. Hacminin yaklaşık olarak 292.131.000 km³ olduğu tahmin edilmektedir.

Ege Denizi veya Türkçe diğer adı ile Adalar Denizi, Balkan ve Anadolu Yarımadaları arasında, Akdeniz'e bağlı bir denizdir. Marmara Denizi ve Karadeniz'den Çanakkale ve İstanbul Boğazları ile ayrılan bu denizin kuzey sınırları karalarla çizilmiş olmakla birlikte, güney sınırlarını Yunanistan'a bağlı adalar olan Rodos ve Girit çizer. Ege Denizi'nin tüm kıyıları Türkiye ve Yunanistan ile çevrilidir. Karadeniz üzerinden taşınan petrol ürünlerinin dünya pazarına ulaşmasında başlıca yoldur.

İstanbul Boğazı ya da tarihî ismiyle Bosporus (Yunanca: Βόσπορος, romanize: Bosporos ), Asya ile Avrupa kıtalarını birbirinden ayıran ve Marmara Denizi ile Karadeniz'i birbirine bağlayan bir boğaz ve uluslararası su yoludur. Boğaz, genel olarak kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır ve İstanbul şehrini Avrupa Yakası ve Anadolu (Asya) Yakası olarak ikiye böler. Boğazın her iki yakasına yayılan yerleşim bölgesine Boğaziçi adı verilir.

Okyanus, bir gezegenin hidrosferinin çoğunu oluşturan bir su kütlesidir. Dünya üzerinde bir okyanus, Dünya Okyanusunun ana geleneksel bölümlerinden biridir. Bunlar, bölgeye göre azalan sırada, Pasifik, Atlantik, Hint, Güney (Antarktika) ve Kuzey Kutbu Okyanuslarıdır. Spesifikasyon olmadan kullanılan "okyanus" veya "deniz" ifadeleri, Dünya yüzeyinin çoğunu kapsayan birbirine bağlı tuzlu su kütlesini ifade eder. Genel bir terim olarak, "okyanus" çoğunlukla Amerikan İngilizcesinde "deniz" ile değiştirilebilir; ancak İngiliz İngilizcesinde değil. Açıkça söylemek gerekirse, deniz kısmen veya tamamen karayla çevrili bir su kütlesidir.

Kaynak veya pınar, mağara ve yeraltı dehlizlerinde biriken suların hidrostatik basınç altında yüzeye çıktıkları alanlardır. Farklı bölgelerde göze, bulak, eşme veya memba olarak da bilinir. Topoğrafya yüzeyinin, yeraltı su yatağını kestiği nokta veya çizgi boyunca oluşur.

Çanakkale Boğazı ya da tarihî adıyla Dardanelya, Asya ile Avrupa kıtalarını birbirinden ayıran ve Ege Denizi ile Marmara Denizi'ni birbirine bağlayan bir boğaz ve uluslararası su yoludur.

Karayip Denizi, Antil Denizi olarak da bilinir, Atlas Okyanusu'nun alt havzası. Batı Yarıküre'de, Ekvator çizgisinin kuzeyinde yer alır. Güney Amerika'nın kuzey, Orta Amerika'nın doğu kıyıları ile Meksika kıyılarının bir bölümü boyunca uzanır. Karayip Denizi, kapladığı yaklaşık 2,640,000 km²'lik alan ile dünyanın en geniş tuzlu su denizlerinden biridir.

Bering veya İmarpik Denizi, Kuzey Büyük Okyanus'undan, Alaska Yarımadası ve Aleut Adaları'nın ayırdığı büyük su kütlesi. İki milyon km² yüzölçümüne sahiptir. Doğusunda ve kuzeydoğusunda Alaska, batısında Sibirya ve Kamçatka Yarımadası, güneyinde Alaska Yarımadası ve Aleut Adaları ile çevrilidir. Kuzeyindeki Bering Boğazı vasıtasıyla, Arktik Okyanusu'ndaki Çukçi Denizi'nden ayrılır. İsmini, kâşifi Danimarkalı seyrüseferci Vitus Bering'den almıştır.

Kara Boğaz Göl Türkmenistan'ın kuzeybatısında ve Hazar Denizi'nin doğusunda yer alan 18.000 km^2 yüzölçümüne sahip sığ bir lagün ve körfezdir. Dünya üzerindeki en tuzlu su kütlelerinden biridir. Gölün su yüzeyi, Hazar Denizi'nden birkaç metreden birkaç santimetreye kadar değişen seviyelerde daha alçaktır ve bu nedenle Hazar Denizi'nden bu göle sürekli su akışı olmuştur. Tuzluluk oranı yapılan ölçümlere göre 270-300 g/l seviyelerindedir ve doğal olarak göl bünyesinde çeşitli evaporitler oluşmaktadır. Bu tuz kayaçları 1920'lerden bu yana ticari amaçlarla kullanılmaktadır. 1980 yılında Hazar Denizi'nin su seviyesinin düşümünü azaltmak adına bu lagün üzerine baraj kurulmuştur, zira 1977 yılındaki su seviyesi Hazar Denizi'nin son 400 yıllık tarihindeki en düşük su seviyesi olmuştu. Bu insan müdahalesine yanıt olarak, lagün 1983 Kasım'ında tamamen kurumuştur. 1992'de baraj yıkıldı ve yılda 1.7 metrelik bir su miktarıyla lagün yeniden suyla dolduruldu. Lagünün su seviyesi yıllık ve mevsimlik olarak Hazar Denizi'ne benzeyen değişim, dalgalanma gösterir. Lagünün çevresi sert bir karasal iklim etkisiyle yarı çöl özelliği gösterir. Lagünün hidrojeolojik ve hidrokimyasal rejimi Hazar Denizi'nden akan sularla belirlenir ve bu suyun akış miktarıyla lagünün suyunun özellikleri kontrol edilir.

Orkoz ya da orkos, İstanbul Boğazı'nda görülen, güçlü bir ters akıntı türüdür. Orkozlar, başta lodos olmak üzere güneyden kuvvetli rüzgârların Marmara Denizi'nin sularını kuzeye yığmasından ötürü oluşur. Bu zamanlarda Boğaz'ın Marmara girişinde sular yarım metreye kadar yükselir. Bu olağandışı yükselme Boğaz'ın akıntı rejimini de değiştirir ve yüzeyde orkoz adı verilen ters akıntılar oluşur. Bu akıntının hızı zaman zaman 6-7 knota kadar çıkar ve Karadeniz'den Marmara'ya olan yüzey akıntısının hızına erişir. Orkozlar, yıl içinde birkaç kez görülür ve şehir hatları vapurlarının seferlerini iptal ettirecek kadar kuvvetli olabilirler.

HMS E15, İngiliz Kraliyet Donanması'nda görev yapan bir E sınıfı denizaltıdır. Denizaltı, denize indirildiği yıl olan 1914'te Osmanlı İmparatorluğu'na karşı yürütülen Çanakkale Savaşı denizaltı harekâtları'na katılmıştır.

Denizaltı kanyonu, okyanusların kenar kısımlarındaki diplerde, bir kısmı sığ, enine profilleri V şeklinde olan, bir kısmı da çok derin şeklinde yarılmış dik yamaçlı vadilere denilmektedir.

Termohalin döngü, yüzey ısısı ve tatlısu akıntıları tarafından oluşturulan küresel yoğunluk grandyanları tarafından yönlendirilen büyük ölçekli okyanus sirkülasyonunun bir parçasıdır. Rüzgâr sürümlü yüzey akıntıları, yol boyunca soğuyarak yüksek enlemlerden ekvatoral Atlas Okyanusu'ndan kutup yönünde ilerlemektedir. Bu yoğun su okyanus havzalarına akar. Güney Okyanusunda yeryüzünün büyük kısmına yerleşmişken, Kuzey Pasifik'te en yaşlı sular yükselmiştir. Bu nedenle, okyanus havzaları arasında geniş çaplı karıştırma gerçekleşir; bu karıştırmalar, aralarındaki farklılıkları azaltır ve Dünya okyanuslarını küresel bir sistem haline getirir. Su kütleleri hem enerjiyi hem de maddelerin dünyaya taşınmasını sağlar. Dolayısıyla, dolaşım hali Dünya'nın iklimi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Rip akıntısı, olarak adlandırılan bir rip akımı, dalgaların kırıldığı plajların yakınında meydana gelebilen, kırılan dalgaların ters yönünde akan belirli bir su akımı türüdür.

Karadeniz tufanı hipotezi, MÖ 5600'lü yıllarda Karadeniz'in varsayımsal olarak taşması olayıdır. Bu olayın en büyük sebebi Akdeniz'den gelen suların İstanbul Boğazı üzerinden Karadeniz'e doğru bir patika izlemesidir. Bu hipotez Aralık 1996'da The New York Times'ta akademik yayınlar bölümünde yazılmıştır. Bu hipotez ortaya atıldıktan sonra birçok bilim kuruluşu tarafından onaylanmış ve birçok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Bu olayın gerçekleşmesinde iki farklı hipotez bulunmaktadır: su kademeli olarak yükseldi, su titreşim nedeniyle yükseldi. Titreşim hipotezine göre Karadeniz 30,000 yıl boyunca ileri geri olarak hareketi nedeniyle suyunu akıttı ve bu yüzden bir hacim boşluğu oluştu fakat bu hipotez nasıl yeniden doldurulduğuna dair bir bilgi vermiyor.

Karadeniz deniz altı nehri veya İstanbul Boğazı'nın altındaki nehir İstanbul Boğazı'nın içinden geçen ve Karadeniz'in dibi boyunca akan bir tuzlu su akıntısıdır. Nehrin keşfi, Leeds Üniversitesi'ndeki bilim insanları tarafından 1 Ağustos 2010'da açıklandı. Bu nehir dünyada türünün tek örneğidir. Akdeniz'den gelen deniz altı nehrindeki tuzluluk, İstanbul Boğazı aracılığıyla tuzluluk oranının daha düşük olduğu Karadeniz'e akarak nehri oluşturur.

Dünya Okyanusu, %94.1'lik oranla hidrosferin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır.

Fiziksel oşinografi, okyanus içindeki fiziksel koşulların ve fiziksel süreçlerin, özellikle okyanus sularının hareketlerinin ve fiziksel özelliklerinin incelenmesidir. Fiziksel oseonografi, oşinografinin bölündüğü birkaç alt alandan biridir. Diğerleri biyolojik, kimyasal ve jeolojik oseonografidir.